Allah Yolunda Adanmak
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.(Al-i İmran Suresi 92. Ayet)
‘’En sevdiğin, en büyük imtihanındır’’
Onlar en sevdiklerini Rablerinin davası uğruna adamışlardı. Hem de ne adamak; en sevdiklerinden Allah için vazgeçmişler, bu yola kurban etmişlerdi.
İbrahim (as) yıllarca özlemini duyduğu yavrusunu tereddüt etmeden Rabbim istedi diye çölün ortasında savunmasız bıraktı. Hacer sordu ‘’Bunu senden Rabbim ‘mi istedi? ‘’Evet’’ deyince Hacer teslim oldu. ‘’O bizi zayi etmez’’.
Rabbine adağı vardı yerine gelmeliydi en sevdiğinden vermeden kâmil kul olamazdı. İsmail’i kurban edecekti vakit geldi. İsmail tam bir teslimiyet içinde ’’ Ey babacığım ne ile emrolunduysan onu yap! Sen, beni inşallah sabredenlerden bulacaksın. (Saffat Suresi 102.ayet) dedi. Taşı kesen bıçak İsmail’in (as) körpe boynunu kesmemişti. Adayış ve teslimiyet yerine gelmişti. Rableri onlardan memnun oldu ki onların davranışları kıyamete kadar gelecek olan en büyük itaat ve teslimiyet eylemi olarak Kuran’da yerini aldı.
Hanne gibi anne olup Meryem’i mabede adadın mı; Meryem gibi adanmış, izzet abidesi evlatların olur.
Asiye gibi olmalısın. Rabbine karşı itaatkâr, küfre karşı asi. Bataklıkta açan narin bir gelincik çiçeği. İmanı için kızgın kumlar üstünde işkencelere maruz kalmalısın ki, cennet hanımlarının üstünü olasın ve Şahadeti yudumlarken Rabbin adağını kabul etmiş olsun. Rabbimiz Tahrim Suresi 11. ayetinde bunu, sonsuza kadar kelamında değişmeyecek şekilde mühürledi. Allah, iman edenlere ise, Firavunun karısını örnek gösterdi. Hani o, “Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavundan ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!” demişti.
Yakup (as) olduysan, Yusuf’u (as) önce kaybetmeyi bilmen gerekiyor. Kanlı gömleği bağrına basıp ‘’Ey Rabbim! Bana düşen güzel bir sabır.’’ demeli vuslat için Rabbine teslim olmalısın.
Yusuf (as) olmakta kolay değildi. Kör kuyulara atılman, karanlıklarda kalman lazımdı. Köle olarak alınıp üç kuruşa satılman, babacığından ayrılman, sana teklif edilen günaha ‘’sizin bana dediğiniz şeyden zindan daha hayırlıdır’’ diyerek teslim olman, iffetin lezzetini tatman, bedenini zindana adaman gerekliydi. Sonunda köle olarak girdiği yere sultan olarak döndü ve Rabbi onu, atılan iftiralardan temizledi. Onun bu adanmışlığını, teslimiyetini, kıssaların en güzeli diyerek kuran da sonsuza dek insanlara örnek gösterdi.
Bu zamanda da onların hayatlarını örnek alarak en sevdiğini Rabbime adadım diyen nice kullar var. ‘’Neyi feda edersen o sana ihsan edilir, neye kıyamazsan onunla sınanırsın’’ diyerek Rablerine teslim olan güzel sonuç için Rabbine umudu bağlayıp tevekkül eden, Allah'ın davası üstün olsun diye bu uğurda ayakları tozlanan kullar var. Onların bu yolda sırtlarına yükler yüklendi. Terleri gözyaşlarına karıştı. Onların bu yoldaki samimi düşleri şahadet kanı ile taçlandı.
İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara gelince, halkın en hayırlısı da onlardır. (Beyyine 7. Ayet)
Onların rableri katındaki ödülleri, altından ırmaklar akan, içinde devamlı kalacakları adn cennetleridir. Allah onlardan râzı olmuş, onlar da Allah’tan râzı olmuşlardır. İşte bu, rabbini sayıp O’ndan korkanlar içindir. (Beyyine 8. Ayet)