Gönderen Konu: Hayattan Esintiler  (Okunma sayısı 104 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5766
Hayattan Esintiler
« : Şubat 07, 2023, 09:08:38 ÖÖ »
Hayattan Esintiler

Sırtınızdaki yükü taşırsınız ama göğsünüzdeki ağırlığı taşımakta güçlük çekerseniz. Öyle anlar olur ki, kendinizi dev bir kayanın altında sıkışmış hisseder ve dışarıdan gelecek bir desteğe ihtiyacınızın olduğuna inanırsınız. Oysa derdinizin ilacı sizin iç dünyanızda ve gözlerinizin derinliklerinde gizlidir ve dua ile umutlarınızı tazeler, gözyaşınız ile göğsünüzdeki taşı eritip atarsınız. Gözyaşı sandığınız gibi saf bir sudan ibaret değildir aksine fiziksel ve ruhsal arınmayı sağlayacak ve dinginlik verecek kadar güçlü bir şifa iksiridir. Gözyaşı bilinçaltınızın derinliklerine kadar ulaşır ve acınızı alıp göklerin boşluğuna doğru savurur. O yüzden ağlayan birini gördüğünüzde engellemeye kalkmayın, rahat bırakın, onun acısıyla yüzleşmesine izin verin ve omuzlarına dokunup, “Yanındayım, acını paylaşıyorum” deyin…

Ağlamak zayıflık değildir aksine ağlamamak zayıflıktır.

Unutmayın gözyaşı derinliklerde yetişen sevgi çiçekleri ile yaşar ve vicdanla kurduğu bağı hiç koparmaz. Vicdanın ülkesi yoktur o acı kime dokunmuşsa yönünü o tarafa çevirir ve bu konuda hiçbir ayrım yapmaz. 

Ağlamayı unutanların ise vicdanları ile bağları kopmuştur. O yüzden ağlayanları bırakın, ağlamayanlara odaklanın ve onları vicdanları ile buluşturun…

ARKA SAYFA

Başımızı arkamıza çevirdiğimizde pişmanlıklarımızı, tekrarlanmış hatalarımızı, yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı görür ve zamanı bugüne taşımaya çalışırız. Fakat bu mümkün değildir geçen zamanı bugüne getirme şansımız yoktur. Eğer bu mümkün olsaydı geçmişe döner ve hatalarımızı onarır ve vicdanımızın yükünü hafifletirdik. Eğer bu mümkün olsaydı yarım kalmış hayallerimizi inşa eder, incittiğimiz insanlarla el sıkışır, yıktığımız duvarları onarır ve keşkelerin üzerine çizik atıp arınır ve geri dönerdik. Bu mümkün değil fakat yaşanmışlıkların içinden süzülüp gelen tecrübeleri sahiplenip yola revan olabiliriz, bu mümkün…

Toplumların olduğu gibi insanın da bir tarihi vardır o nedenle ne geçmişten kopabiliriz ne de gelecekten…

Hayatımızı denge ekseninde sürdürebilmek için geçmişle gelecek arasında bir köprü kurar ve yaşadığımız anı zenginleştirmeye çalışırız. Farkında olmasak da bu döngü hep böyle devam eder.

VAKİT NAKİTTEN DEĞERLİDİR

Kadim geleneğimizde zamana büyük bir değer atfedilmiş ve iki dünya saadetinin zamanın içinde gizli olduğu ifade edilmiş ve ekmek israfına gösterilen hassasiyetin zaman israfına da gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır. İslam kültüründe boş zaman kavramı yoktur, nefes alıp veriyorsanız zamana katabileceğiniz bir değer mutlaka vardır, olmalıdır.

Boş zaman kavramı kapitalist sistemin birey ve toplumları tüketim ağının içine çekebilmek için kullandığı bir kavramdır. İnsanların akli ve iradi güçlerini kontrol altında tutan ve onları ağır koşullarda çalıştıran sistem boş zaman kavramını gündeme getirerek insanların kendilerine ayırabilecekleri vakitleri çalıyor ve onları tüketen nesnelere dönüştürüyor.

Kapitalizm boş zaman ve tatil kavramını renkli görüntülerle sunarak sizi tüketim ağının içinde tutmaya çalışıyor. Sistem işten arta kalan vakitlerinizde tatile çıkıp büyük alışverişler yaparak kendinizi daha iyi hissedebileceğinizi söylüyor ve sizi ödüllendirildiğinize inandırıyor. Dört bir yandan kuşatılıyorsunuz ve düşünme yetinizi kaybedip, verilen komutlara uyum sağlamaya başlıyorsunuz. Sizin ne yapacağınıza, nerede nasıl eğleneceğinize, neleri satın alacağınıza sistem karar veriyor ve hiç tereddüt etmeden tabi oluyorsunuz.

Boş zaman sizin eşinize, çocuğunuza, anne-babanıza, dostlarınıza ayıracağınız vakitlerin çalınarak size pazarlanmasından başka bir şey değil… Boş zaman sizin kaybolduğunuz yol, düştüğünüz boşluğun adı… Fakat düşünecek vaktiniz olmadığı için bu tehlikeyi göremiyorsunuz.

Fatma Tuncer.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]


İyi Anne Baba Mısınız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:34:11 ÖÖ]


Hasan Bitmez - Osmanlı Mehter Marşları 3 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 25, 2024, 11:34:58 ÖS]


Konuşma Ve Dinleme Adabı Gönderen: webtasarim
[Nisan 25, 2024, 11:26:55 ÖS]


Yüzünü Ahirete Ceviren Gönderen: webtasarim
[Nisan 25, 2024, 11:20:44 ÖS]


İçinde Namaz Geçen Ayetler Gönderen: webtasarim
[Nisan 25, 2024, 11:15:19 ÖS]


Temizligin Onemi Gönderen: webtasarim
[Nisan 25, 2024, 11:12:06 ÖS]


Cahillerle Tartışmayın Gönderen: webtasarim
[Nisan 25, 2024, 11:03:41 ÖS]


Yardımı Reklam Gibi Yapmamalı Gönderen: webtasarim
[Nisan 25, 2024, 10:59:14 ÖS]


Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: melek
[Nisan 25, 2024, 09:02:39 ÖÖ]


Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Nisan 25, 2024, 08:54:05 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41