Gönderen Konu: İnsanın Mutluluk Arayışı  (Okunma sayısı 63 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5758
İnsanın Mutluluk Arayışı
« : Kasım 06, 2022, 08:54:21 ÖÖ »
İnsanın Mutluluk Arayışı

Ülkemizin siyasi ve kültürel dinamikleri ihtiyaçlarımızı müteaddit zamanlarda dile getiriyor ve çözüm noktasında önerilerde bulunuyorlar ancak gün geçtikte yayılan toplumsal depresyon ne yazık ki bu kişilerin gündeminde yer almıyor. Oysa ekmeğe ulaşabilmek için çaba gösteren insanlar yaşadıkları ruhsal çökkünlüğün enerjilerini tükettiğini ve kendilerini çaresizliğe ittiğini ifade ediyor ve çalmadık kapı bırakmıyorlar. Yani ihtiyaçlarımızın manevi veçhesi hep göz ardı ediliyor…

İnsanların mutsuzluğunu, tatminsizliğini ve maruz kaldıkları ruhsal boşluğu kendileri için bir fırsat olarak gören mutluluk tacirleri ise hemen herkesin dikkatini çekecek ifadelerle yola çıkarak acıdan nemalanmaya çalışıyorlar ki, ne yazık ki dünyaya seküler gözlüklerle bakan bireyler de bu tür şeyleri gözlerinde büyütüp itibar ediyorlar. İnsanlara namazın insanı ruhen güçlendireceğini açıklasanız, duanın güven veren bir değer olduğunu ifade etseniz, “Biz bunları zaten biliyoruz” deyip geçiştiriverirler. Fakat fahiş paralar karşılığında pazarlanan Uzakdoğu ritüellerine büyük itibar gösterir, meditasyon yapar, aynanın karşısına geçip kendilerine pozitif telkinler verir ve bunlardan fayda elde edebileceklerine inanırlar.

Küresel kapitalist sistem kontrol altında tuttuğu bireye kabarık bir ihtiyaç listesi çıkarıyor ve mutlu olabilmen için her şeyin üst modeline ulaşmalısın, en güzel, en akıllı, en beğenilen, en başarılı olmadığın sürece peşinde koşturduğun mutluluğa ulaşamazsın diyor. Kişi bu yaklaşımdan etkileniyor ve bitmek bilmeyen ihtiyaçların peşinde koşturmaya başlıyor fakat düşlediği “en”lere bir türlü ulaşamıyor.

Kapitalist zihniyet her şeyi maddiyatla ilişkilendiriyor ve sizin güçlü yanlarınızı olduğu gibi zayıf yanlarınızı da ticari bir sektöre çeviriyor. Bilindiği üzere son yıllarda sistem, depresif sorunların içine sürüklediği bireylerin mutluluk arayışlarını fırsata dönüştürüp kişisel gelişim sektörünü öne sürdü ve mutluluğu pazarlamaya başladı. Mutluluğun ticaretini yapan kişiler artık hemen her yerde karşınıza çıkıyor ve içsel seyahatten, anda kalmaktan, meditasyondan, yüce bağlantılar kurmaktan bahsedip, sizi hayatın gerçeklerinden uzaklaştırıyor ve bulutların üzerine taşıyorlar.

Fakat başınızı çevirdiğiniz anda rüya bitiyor ve hayatınıza kaldığınız yerden devam ediyorsunuz.

Kişisel gelişim endüstrisi çağa ayak uydurup en olmaya heveslenen ve ağır bir yükün altına giren bireylere antidepresan etkisi yapacak telkinler yapıyor ve onları tuzağına çekip birikimlerini sömürmeye hevesleniyor.


Bilindiği üzere kadim kültürümüzde mutluluk belli başlı özellikleri taşıyan erdemli şahsiyetlerin çabalarının ve yaşamsal pratiklerinin sonucunda gelişen bir değer olarak görülürdü. Yani mutlu olabilmek için erdemli olmak gerekirdi…

Küresel kapitalizm göksel kökenli olan bu değerleri yok saydı ve kişisel gelişim adı altında sunduğu formülleri ile bireylerin duygularını sömürdü. Kişisel gelişim sektörü kitaplar bastı, kurslar, kamplar, inziva günleri düzenledi ve arayış içinde olan bireyleri kolayca etki altına alabildi. Bugün mutluluk, pozitif düşünce, evrene mesaj gibi kavramlar neredeyse hayatımızın her alanına nüfuz etmiş durumda fakat vat edilen mutluluklar ülkesine henüz ulaşamadık.

Kadim geleneğimizde neşe ve hüznün kardeşliğine inanılmış ve bu iki duyguyu dengede tuttuğumuz sürece ihtiyacımız olan huzur ve mutluluğa ulaşabileceğimiz belirtilmiştir. Büyüklerimiz iman olmadan mutluluk olmaz demiş ve mutluluğun imandan çağıldayan yüce değerlerle mümkün olabileceğini vurgulamışlardır.

Yani doğru adrese ulaşamamışsanız hayat boyu koştursanız da “iyi hissetmek” ya da “mutluluk” dediğiniz şeye ulaşmanız mümkün olmayacak, bu bir gerçek!

Fatma Tuncer.

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: melek
[Bugün, 09:02:39 ÖÖ]


Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Bugün, 08:54:05 ÖÖ]


Kalbin Temizliği Gönderen: melek
[Bugün, 08:45:49 ÖÖ]


Peygamberimizin Kadınlara Karşı Muamelesi Gönderen: melek
[Bugün, 08:36:03 ÖÖ]


Allah Rasülü’ne Muhabbetimiz Gönderen: melek
[Bugün, 08:33:38 ÖÖ]


Kendimize ve Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:12:49 ÖÖ]


Müslümanlar Kazanımlarını Ne Zaman Kaybederler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:05:29 ÖÖ]


Savrulsak Da Beraberiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:41 ÖÖ]


Egemenlik Kimde Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:50:29 ÖÖ]


Yolumuzun Esası Zaruri Olan İle Yetinmektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:57 ÖÖ]


Vakit İnsanın Sahip Olduğu En Değerli Varlığıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:35 ÖÖ]


Engin Titiz - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:55:37 ÖS]


Hakan Bayraktar - Albümdışı Ve Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:46:16 ÖS]


Salih Kul Olmanın Yolu Kur’ân ve Sünnet’tir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:42:10 ÖÖ]


Ahd ve Ahdin Gereği Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:16 ÖÖ]


İman Amel ve Salih Amel Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:54 ÖÖ]


Peygamberimizin Ticari Muamelelerle İlgili Tavsiyeleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:20:53 ÖÖ]


Sağlık ve Afiyet Nimeti Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:04:27 ÖÖ]


Saadet Asrı Adanmış Hayatlar Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:10:20 ÖÖ]


İhsan ve Tefekkür Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:03:23 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41