Gönderen Konu: Affetmenin Sınırı Yoktur  (Okunma sayısı 153 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5764
Affetmenin Sınırı Yoktur
« : Şubat 06, 2023, 08:45:13 ÖÖ »
Affetmenin Sınırı Yoktur

Affetme toplumda hep tartışılan bir konu olmuştur. “Onu affetmem mümkün değil”, “bu sefer affetmeyi başaramayacağım”, “artık bu konuda affedemem” gibi ifadelerle insanlar affetmeyi birbirlerine hep çok zor gösteriyorlar. Oysa insanın nefsine ağır da gelse sanılanın aksine affetmek öyle başarılması olağan üstü bir çaba gerektirmiyor. Kişi karşısındakini affeder affetmez hemen ruhu huzura kavuşuyor ve adeta üzerindeki ağır zincirler kırılıyor. İnsan hemen bir hafifleme hissediyor.

Rabbimiz bir ayetinde “... affetsinler ve hoşgörsünler. Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Nur Suresi, 22) şeklinde buyurmaktadır.

Ayettende anladığımız gibi affetmek Allah’ın emri yani farz. Bu bir kere çok önemli bir konu. Oysa başlarda da belirtiğim gibi Kur’an ahlakından uzak yaşayan bazı kimseler için affetmek son derece zordur. Yapılan bir hata karşısında hemen öfkeye kapılırlar. Birbirlerine karşı kolaylıkla kızgınlık duyabilir, hemen kinlenebilirler. Kendilerine ufacık bir zarar veren birine karşı dahi hemen nefret duymaya başlayabilirler. Çok küçük nedenlerden dolayı dostluğunu bitiren, en yakınım’ dediği dostuna bir anda düşman kesilen birçok insan vardır. Bunun nedeni, Kur’an ahlakı yaşanmadığında, insanların affedicilik gibi, sabır, sevgi ve üstün bir ahlak gerektiren özelliklerden uzak bir yaşam sürmeleridir.

Oysa müminler çok sabırlı ve affedicidirler. Küçük hatalardan ya da insani kusurlardan dolayı karşılarındaki kişiye kızgınlık duyup bir anda onlarla olan ilişkilerini bitirmezler. Ona her defasında bir fırsat daha verir, doğru olanı hatırlatır ve davranışlarını düzeltmesi için yardımcı olurlar. Sevdikleri dostlarının eksiklerini ortaya çıkarıp onlara kızgınlık ve kin duymak yerine, onların hatalarını, eksiklerini telafi etmeye çalışır, Kur’an ile öğüt vererek onlara destek olurlar. Gerçek sevgide, dostlar arasında büyük bir anlayış ve hoşgörü hakim olur. Her sorun sevgi ve anlayışla, huzur içinde çözülür.

Allah Kur’an’da insanlara affedici olmaları gerektiğini şöyle öğütlemektedir:

Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar, yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoşgörsünler. Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Nur Suresi, 22)

Allah’ın müminleri yükümlü kıldığı Kur’an ahlakında affediciliğin sınırı yoktur. Nitekim peygamberimiz (sav)’ın Hz. Vahşi’yi affetmesi bu konuda çok güzel bir örnektir. Hz Vahşi Peygamber Efendimizin çok sevdiği amcası Hz. Hamza’yı şehit etmiş, çiğerini çıkartarak ısırmış bir kişidir. Tövbe edip müslüman olunca Peygamberimiz kendisini hemen affetmiştir.

Rabbimiz Kur’an’da insanlara affedici olmada sınır tanımamak gerektiği ile ilgili şöyle bildirmiştir:

 ... İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. Yine de onları affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever. (Maide Suresi, 13)

Yukarıdaki ayette müminlere, sürekli ihanet gördükleri kişileri dahi affetmeleri emredilir. Bu inanca sahip olan bir kişi, bir insanın hatası yüzünden büyük zararlara uğrasa bile, bu insanı kolaylıkla affedebilir. Arkasından olumsuz konuşan, kendisine kötülük yapmaya çalışan veya maddi zarara girmesine sebep olan bir insanı affederek, ahlakıyla onun için güzel bir örnek olabilir, onu kendisi için yakın bir dosta dönüştürebilir. Nitekim önemli bir hata yaptıktan sonra affedildiğini görmek, müminin ruhunda kendisini affeden kişiye karşı büyük bir muhabbet ve bağlılık meydana getirir. Allah affediciliğin gerçek sevginin oluşması için gereken özelliklerden biri olduğunu Kur’an’da şöyle bildirmektedir:

İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. (Fussilet Suresi, 34)

Gülay Pınarbaşı.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:43:20 ÖÖ]


İyi Anne Baba Mısınız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:34:11 ÖÖ]


Hasan Bitmez - Osmanlı Mehter Marşları 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:34:58 ÖS]


Konuşma Ve Dinleme Adabı Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:26:55 ÖS]


Yüzünü Ahirete Ceviren Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:20:44 ÖS]


İçinde Namaz Geçen Ayetler Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:15:19 ÖS]


Temizligin Onemi Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:12:06 ÖS]


Cahillerle Tartışmayın Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:03:41 ÖS]


Yardımı Reklam Gibi Yapmamalı Gönderen: webtasarim
[Dün, 10:59:14 ÖS]


Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: melek
[Dün, 09:02:39 ÖÖ]


Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Dün, 08:54:05 ÖÖ]


Kalbin Temizliği Gönderen: melek
[Dün, 08:45:49 ÖÖ]


Peygamberimizin Kadınlara Karşı Muamelesi Gönderen: melek
[Dün, 08:36:03 ÖÖ]


Allah Rasülü’ne Muhabbetimiz Gönderen: melek
[Dün, 08:33:38 ÖÖ]


Kendimize ve Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:12:49 ÖÖ]


Müslümanlar Kazanımlarını Ne Zaman Kaybederler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:05:29 ÖÖ]


Savrulsak Da Beraberiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:41 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41