Gönderen Konu: Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı  (Okunma sayısı 127 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5715
Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı
« : Aralık 12, 2022, 07:53:07 ÖÖ »
Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı

Peygamber Efendimiz bize her yönden en güzel ve en doğru modeldir.

Çocuğun eğitim ve öğretime ilk açılan kapısı ailedir. Aile içerisinde gördüğü şeyler, onun zihninde hayat boyu canlı kalır ve onun şahsiyetini şekillendirir. Peygamberimiz bir baba olarak çocuklarının terbiyesinde gerekli hassasiyeti fazlasıyla göstermiştir. Bu yüzden Peygamberimizden müslüman bir ailenin çocuklarına neler yapması gerektiğini ve nasıl yetiştirilmesi gerektiğini öğreniriz.

Peygamberimizin şefkatinin en canlı örneğini çocuklar üzerinde görüyoruz. O'nun çocuklara alakası doğumdan itibaren başlar. O, yeni doğan çocukların kulaklarına ezan okur, onlara isim koyar, önceden kötü isim konulmuşsa değiştirir, onlar için akika kurbanı keserdi.

Bir çocuk gördüğü zaman mübarek yüzünü sevinç kaplardı. Onu kucaklar, sever ve öperdi.

Eme Binti Halid, küçük bir kızdı… Habeşistan hicretinden yeni dönmüşlerdi. Babası, onu alıp Peygamberimizin yanına getirdi. Peygamberimiz bu küçük kızla çok ilgilendi. Peygamberimiz Eme’yi “sene,sene” diyerek sevdi. “Sene” Habeşçede “güzel” anlamına geliyordu.

Eme, sarı renkli bir elbise giymişti. Peygamberimiz elbisesi ile ve elbisesinin rengiyle ilgilendi. Elbisesinin renginin ne güzel olduğunu söyledi Eme’ye…

Peygamberimizin bu ilgisi Eme’nin çok hoşuna gitti. Kendisi ile yakın bir ilişki kuran Peygamberimizi çok sevmiş ve ona ısınmıştı.

Peygamberimiz sıcak alakasından cesaret alan Eme, Efendimizin arkasına geçerek peygamberlik mührüyle oynamaya başladı. Babası onu azarlayınca, sevgi şelalesi Efendimiz, bırak çocuğu! Diyerek Eme’nin nübüvvet mührüyle oynamasına izin verdi. (Buhari, Cihad, 188, Menakıbul ensar 37)

O, çocuklarla anlayış seviyelerine göre konuşur, onların hal hatırlarını sorar, onlarla şakalaşır, öğütler verir ve hastalandıkları zaman ziyaretlerine giderdi.

Hz. Enes anlatıyor: "Yahudilerden bir çocuk hastalanmıştı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu ziyarete gitti. Başucunda oturarak ona, 'Müslüman ol! ' dedi. Bunun üzerine çocuk, yanındaki babasına baktı; babası, 'Ebu'l-Kâsım'a itaat et.' deyince, çocuk Müslüman oldu. Sonra Peygamberimiz, 'Benim vasıtam ile onu cehennemden kurtaran Allah'a hamd olsun.' diyerek kalktı. (Buhârî, Cenâiz, 79)

Peygamberimizin torunlarına olan düşkünlüğü başkaydı. Onları omzuna çıkarır, oyun oynar ve isteklerini yerine getirirdi.

Çocuklara o kadar şefkatli ve hoşgörülü idi ki, kucağını ıslatan küçük çocukları anlayışla karşılar, işleri bitinceye kadar kendi hallerine bırakırdı. Yanındakiler kızacak olsa, “Çocuğu korkutmayın, rahat bırakın,” derdi.

O'nun şefkati çocukların ağlamasına dahi müsaade etmezdi. Hatta mescitte namaz kıldırırken çocuk ağlasa, annenin çocukla ilgilenmesi için namazı kısaltırdı. “Uzun kılmak niyetiyle namaza dururum, derken bir çocuk ağlaması işitir, annesine sıkıntı vermesin diye kısa keserim" buyururdu. (Buhâri, Ezan, 65)

Peygamberimizden çocuğu sevip öpmenin çok büyük bir sevap olduğunu da öğreniyoruz.

O, torunlarının ve diğer çocukların maddi-manevi eğitimiyle de ilgilenirdi. Namaz eğitiminde çok hassastı.

Bir çocuk elini tuttuğunda, çocuk bırakıncaya kadar bırakmazdı. Çocuklara, onları sevdiğini sık sık söylerdi. Onların oyuncaklarıyla ilgilenir ve onlara oyuncaklarıyla ilgili sorular sorardı. Çocuklara karşı çok nazikti ve çocukların ruhlarını incitmeden, öğretici bir şekilde hatalarını görmelerini sağlardı. Onlara yalan söylemez, söylenmemesi gerektiği konusunda sık sık uyarırdı.

Peygamberimiz çocukları o kadar çok seviyordu ki, onlara büyükler gibi davranıp, dertleriyle ilgileniyordu.

Küçük çocuk üç yada beş yaşlarındaydı. Zeyd’in çok bağlandığı, çok sevdiği, adını Umeyr koyduğu küçük bir kuşu vardı. Peygamberimiz Zeyd’i her gördüğünde:

“Ebu Umeyr” derdi, “Umeyr’in babası” anlamında.

Bir gün Zeyd’in kuşu öldü. Onun ölümü çocuğu çok üzdü.

O günlerde Peygamberimiz Zeyd’in evine gitti. Çocuğun kederli hali merhametli kalbini üzdü. Onu neşelendirmek istedi. Çocuğun saçlarını okşayarak yanağını öptü. Gülümseyerek:

“Ya Ebu Umeyr! Nüğayr (serçe kuşuna benzeyen bir kuş veya bülbül) ne oldu?” dedi. “Hayvanı ne yaptın?”

Peygamberimizin kalbe huzur veren ilgisiyle ferahlayan Zeyd, bu söze çok güldü. (Buhâri, Edeb, 81)

Peygamberimiz çocuklara ikram etmeyi ve onların terbiyelerini güzelleştirmeyi emrederdi. (Ibn Mâce, Edeb, 3) Kendisine yılın ilk turfanda meyvesini getirilince onu huzurunda bulunan çocukların en küçüğüne verirdi. (Muvatta, Medine, 2;)

Peygamberimiz çocuk terbiyesinde yumuşaklıkla öğüt verme yöntemini uygulardı. Bir defasında, Ensar'dan birisinin sahibi bulunduğu hurma ağaçlarını taşlayan küçük yaramaz Rafı b. Amr'ı, bahçe sahibi yakalayıp Hz. Peygamber'in huzuruna getirmişti.

Peygamberimiz çocuğa,

“Yavrucuğum, ağaçları niçin taşlıyorsun?” diye sordu. Rafı, “Aç idim yâ Rasûlallah, karnımı doyurmak için taşladım.” cevabını verince, “Bir daha ağaçları taşlama, altına düşenleri alıp ye!”buyurarak ihtiyacını nasıl giderebileceğini öğretmiş ve sonra da Rafı’nın başını okşayarak, "Allah'ım, bu yavrunun karnını doyur." diyerek duada bulunmuştu. (İbn Mâce, Ticârât, 67)

Peygamber Efendimiz, çocuklarla ilişkilerinde ve onları eğitirken takip ettiği yol ve yaklaşım biçimleri bizim örnek alacağımız uygulamalardır.

O çocukları bu kadar çok severken, çocuklara O'nun kadar değer vermeyip, çocukları da O'ndan habersiz bırakmak haksızlık olmaz mı?

Psikolog Rabia Yazıcı.

RADYO  FANİDUNYA FM.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Cemal Kuru - Ağlayu Ağlayu 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:09:34 ÖÖ]


Kendimize Gelelim! Özümüze Dönelim sabır ve Şükrü Hayatımıza Yerleştirelim Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:02:09 ÖÖ]


İman İbadet ve Güzel ahlaka Önem Vermeli Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:44 ÖÖ]


Zekât İslam’ın 5 Şartından Biridir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:42:49 ÖÖ]


Sosyal Medya Kirliliğine Dikkat Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:05 ÖÖ]


Ben Duygusundan Sıyrılmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:21:59 ÖÖ]


Allah'tan Korkan İnsan İffetsiz - Ahlaksız – Olamaz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:15:54 ÖÖ]


Abdest Gusül ve Teyemmümün Faydaları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:03:14 ÖÖ]


Kutlu Bir Dava Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:41:38 ÖS]


Huzurun Kaynağı Olan Evliliği Geciktirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:36:37 ÖS]


Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:22:20 ÖS]


Allahü Teâlâya Hakîkî Kul Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:16:26 ÖS]


Mümin İmansız Ölmekten Çok Korkmalıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:09:10 ÖS]


Şükür imtihanı Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:20:00 ÖS]


Namaz Yoksa Her Şey Eksik Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:15:19 ÖS]


Hadîs-i Şerîflerle – Namaz İbadeti Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:10:57 ÖS]


Nefis Cihadı Nasıl Kazanılır Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:04:37 ÖS]


İşte Bu Cennete Giden Yol Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 05:53:35 ÖS]


Asr’ı Saadette Yaşamak Demek Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:33:19 ÖS]


Diri ve Ölü Arasındaki Fark - Zikir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:24:49 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41