Gönderen Konu: Cehennem Cennet ve Cehenneme Götüren Ameller  (Okunma sayısı 123 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

anadolu

  • Ziyaretçi
Cehennem Cennet ve Cehenneme Götüren Ameller
« : Nisan 20, 2021, 11:24:02 ÖÖ »
Cehennem  Cennet ve Cehenneme Götüren Ameller

Cehennem

Ahirette günahkârların ve Kâfirlerin gireceği Cehennem çok şiddetli ve dayanılamayacak azapların olduğu bir azap yeridir. Yüce Mevlamız Kuranı Kerim ve yüce Peygamberi aracılığı ile bu azabı bize bildirmiştir ve sakınmamızı emretmiştir. İşte bu azap yeri olan Cehennemin ciddiyeti birçok isim ile anılarak Kuran’da zikredilmiştir.

Cehennem azabı aşağılatıcı bir azab, yakıp kavurandır. Peki, kimler bu azabı tadacaklardır;

Allah’a (C.C.) ortak (şirk) koşanlar.

Allah’ın (C.C.) ayetlerini yalanlayan,  Allah’ın (C.C.) ayetlerine karşı kibirlenen, kendini müstağni gören.

Allah’ın (C.C.) ayetlerini alaya alan.  Allah’ın indirdiği Kuranı bile bile inkâr eden.

Haksız yere müminlerden birini öldüren. Hz. Peygambere karşı çıkıp müminlerle birlikte olmayan.

Dinlerini oyun ve eğlence edinen. İnsanlardan sevdiklerini Allah’ı (C.C.) sever gibi sevenler.

Allah’a (C.C.) “Ben, O’ndan başka bir ilâhım” diyenler.  Ahireti ve Allah’ın (C.C.) bildirdiği gaybî konuları inkâr edenler.

Allahtan korkmayanlar. Namuslu kadınlara iftira atanlar. Yetimlerin mallarını haksızca yiyenler.

Tartıda haddi aşan, terazide eksiklik yapanlar. Faiz yiyen ve alış verişte faiz gibidir diyen.

Yeryüzünde bozgunculuk yapanlar ve aracı olanlar.

İki yüzlülük edenler, münafıklarla beraber olanlar, cimrilik edenler.

Allah’a (C.C.) oğullar isnat edenler, melekler Allah’ın kızlarıdır diyerek şirke düşenler.

Allah’ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip de yaptığının karşılığı para alanlar.

İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler.

Dillerinin yalan vasfetmesi ile: “Şu helaldir, şu haramdır’ diyenler.

Dinlerinden dönenler,

Cehenneme girecek ameller işlemişlerdir, varacakları yer de cehennemdir.

Allah’u Teâla cehennemi ayetlerinde şöyle tanıtır;

Cehennem! Ona yaslanacaklar, fakat o ne çirkin döşektir. (SAD/55-56)

Onlara cehennemde ateşten bir yatak, üstlerine de (ateşten) örtüler vardır. Biz zalimleri işte böyle cezalandırırız. (A’RAF/40-41)

Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur. (RAHMAN/41) .

Orada ne ölür, ne de dirilir. (TAHA/74)

O ateşin üzerinde iri gövdeli sert tabiatlı melekler vardır…” (et-Tahrîm 6)

O zaman boyunlarında halkalar ve zincirler olduğu halde sürükleneceklerdir. (MÜ’MİN/71)

Siz ve Allah’dan başka taptıklarınız, cehennemin yakıtısınız; oraya gireceksiniz. (ENBİYA/98)

Kalınacak en kötü yerdir.

Cehennem kâfirlerin buluşma yeridir.       

Dar ve sıkıntılıdır.

Allah’a (C.C.) karşı yalan söyleyenlerin yüzü kapkara olur.

Elleri boyunlarına bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zaman da, oracıkta yok olmayı isterler. (FURKAN/13)

Puslu ve karanlıktır

Kapkara dumandan bir gölge altındadırlar.         

Duvarlarla çevrilidir, uğultusu vardır

Ki, cehennem ateşi uzak bir mesafeden kendilerine görününce, onun bir hışımlanmasını (kaynamasını) ve uğultusunu işitirler. (FURKAN/12

Azap sürekli olacak ve hafifletilmeyecektir.

Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır. Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır. (AL-İ İMRAN/88)

Bir de bunlara demirden kamçılar vardır. (HAC/21)

Şu ikisi Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. O’nu inkar edenler için ateşten elbiseleri biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür. (HAC/19)

Gömlekleri katrandandır ve yüzlerini ateş kaplar. (İBRAHİM/50)

Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz. Karınlarınızı hep onunla dolduracaksınız. (VAKİ’A/52-53)

Onlar için kuru bir dikenden başka yiyecek de yoktur. O da ne besler, ne de açlığı giderir. (ĞAŞİYE/6-7)

Gerçekten zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir.

O, kızgın bir sıvının kaynaması gibidir. (DUHAN/43-46)

Bir irinden başka yiyecek de yok. (HAKKA/36)

Üstüne de kaynar su içeceksiniz. Susuzluk illetine tutulmuş develerin içişi gibi içeceksiniz. (VAKİ’A/54-55)

Onlara kızgın bir kaynaktan su verilir. (ĞAŞİYE/5)

Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir şey.

(Allah) buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana konuşmayın artık. (MÜ’MİNUN/108)

Meleklerin soruları

İnkâr edenler bölük bölük cehenneme sevkedilmektedir. Nihayet oraya vardıklarında kapıları açılır ve bekçileri onlara: “İçinizden size Rabbinizin ayetlerini okuyan, bu gününüzle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?” derler. Onlar da: “Evet geldi” derler. Fakat kâfirler üzerine azab kelimesi hak oldu. (Biz onları yalanladık ve alaya aldık karşılığı olarak da cehennemdeyiz.)

Onlar (cennetlikler) bahçelerinde oturarak soracaklar günahkârlara: Sizi bu cehennem ateşine sürükleyen nedir?

Berikiler şöyle diyecekler: Biz ne namaz kılanlardan idik, ne de yoksulları doyururduk; kendilerini günaha kaptıran diğer günahkârlarla birlikte günaha dalardık ve hesap gününü yalanlamıştık; (ölüm) ile her şey açık seçik ortaya çıkıncaya kadar.” (Müddessir, 74/40-47)

Dünyadaki sevmediğimiz ve istemediğimiz yerlerden katbekat kötü ve çekilmez bir yerdir. Öyleyse peygamberimizin buyurduğu gibi “yarım hurmayla da olsa canlarınızı cehennem ateşinden koruyunuz” hadisindeki gibi küçük bir iyiliği bile küçümsemeden ALLAH için infaktan kaçınmamalıyız.

Karşılıklı suçlama ve lanetleşmeler başlar.

Cehenneme getirilenler, şeytana uyanlar diyecekler ki; “Ey şeytan sen ne kötü arkadaşmışsın. Kişinin cehenneme girmesine kim vesile olmuşsa onunla tartışır, ona lanet eder. Birbirlerini suçlarlar, azaplarını kat kat artırmalarını isterler. Keşke ahiret hayatım için önceden bir şeyler yapsaydım. Ya da, keşke ben toprak olsaydım der”.

Taberani’nin rivayetine göre Said-ül Hudrî (R.A.) der ki, «Peygamber’imiz (S.A.S.)

Bir gün şiddetli bir yankı sesi duyarak irkildi. Bu sırada yanına Cebrail (A.S) geldi. Peygamber (S.A.S.)’imiz O’na: “Ya Cebrail, bu duyduğum ses nedir?” diye sordu. Cebrail (A.S) de ona şu cevabı verdi: «Yetmiş sene önce cehenneme bir kaya salınmıştı, fakat ancak şimdi dibine ulaştı , işte onun sesini Allah (C.C) sana duyurmak istedi.»

Peygamber (S.A.V)’imizin bu olaydan sonra, ruhunu Allah (C.C)’a teslim edinceye kadar ağzını açarak güldüğü görülmemiştir.»

Tirmizî ve İbni Mâce’nin rivayetine göre bir gün Peygamber’imiz (S.A.S.) sahabilerine:

«Hüzün kuyusundan Allah (C.C)’a sığının» buyurur. Sahabiler: «Yâ Rasûlallah (S.A.S.), hüzün kuyusu nedir» diye sorarlar.

Peygamber’imiz (S.A.S.): «Bizzat cehennemin günde dört yüz kere kendisinden Allah (C.C)’a sığındığı bir cehennem vadisidir» diye cevap verir.

Şüphesiz ki âyetlerimizi inkâr eden kâfirleri biz yarın bir ateşe atacağız. Derileri piştikçe azabı duysunlar diye, kendilerine başka deriler vereceğiz. Çünkü Allah gerçekten çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (NİSA/56)

Cehennemin isimleri

Kuranı kerimde cehennem yedi isim ile anılmıştır: Cehennem ismi genel olarak derin ve büyük bir hesap kuyusu anlamına gelmektedir. Şimdi bu isimleri sıralayalım.

1. Nâr: Bu isim gözleri kamaştıran şiddetli bir ışık içeren ateş manasına gelmektedir.

2. Cahîm: Son derece şiddetli ve büyük, alevleri kat kat yükselen kızgın ateş. Lügat manası olarak da derin bir kuyuda şiddetle yanan kor manasına gelmektedir.

3. Hâviye: Düşenlerin birçoğunun asla geri dönemediği büyük hesapsız uçurum.

4. Saîr: Çılgın, zapt etmek mümkün olmayan ateş.

5. Lezâ: Dumanın olmadığı ve katıksız alev, kor.

6. Sakar: Çok büyük kızgın ateş. Yakıcı, kızartıcı gibi manalarına gelen bu isim lügat manada güneş gibi kavurucu ateş demektir.

7. Hutame: Obur, aç ve kızgın ateş. Bazı bilginler bu yedi ismin, cehennemin yedi tabakası olduğunu ileri sürmüşlerdir.

CENNETE GÖTÜREN AMELLER ve CENNET

Akıl ve hayâle gelmeyen maddî ve mânevî nimetlerle dolu olan ve 8 tabakaya ayrılmış ebedî bir mükâfat yeridir. Mü`minler Cennette pek çok nimetlere kavuşacaklardır. Bu nimetlerin en büyüğü Cenâb-ı Hakk`ı görmek ve cemâlini seyretmek nimeti olacaktır. Bu nimetin cennetteki diğer bütün nimetlerden daha tatlı, kıymetli ve zevkli olduğu rivayetlerde gelmiştir.

“Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir dolunay gecesi aya baktı ve:

“Siz şu ayı gördüğünüz gibi, Rabbinizi de böyle perdesiz göreceksiniz ve O’nu görmede bir sıkışıklığa düşmeyeceksiniz (herkes rahatça görecek).”[Buhârî, Ebu Davud, Sünnet 20, (4729); Tirmizî, Cennet 16, (2554)]

Rabbinizden (af ve) mağfiret istemeye ve Cennet’e girmeğe koşunuz. Bunun için çalışınız! Cennet’in büyüklüğü, gökler ve yer küresi kadardır. Cennet, Allah’u Teâlâdan korkanlar için hazırlandı. Bunlar, az bulunsa da mallarını Allah yolunda verirler, öfkelerini belli etmezler, herkesi affederler.

Cennetlik amel işleyenler;

Faydalı ilmin peşinde olanlar.

İman edip de hicret edip, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad edenler,

Kuşkusuz takva sahipleri,  hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah’a (C.C.) ve Resulüne iman edenler.

“İman edip salih amellerde bulunanlar, biz onları altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu Allah’ın gerçek olan vaadidir. Allahtan daha doğru sözlü kim vardır.” (Bakara 25).

İbni Abbas (r.a) rivayetiyle şöyle buyurur;  “Allah adn cennetini yaratınca orada gözlerin görmediği kulakların işitmediği ve insan aklına gelmeyen şeyler yarattı. Sonra ona konuş buyurdu. Cennette “müminler gerçekten felah bulmuştur” dedi. (Mu’minun 23.1)

Peki, müminler nasıl felah bulacaklardır. Allah Teala birçok ayetinde farklı yerlerde şöyle bahseder;

Allah’a (C.C.) şirk koşmazlar, sadece ona ibadet ve itaat ederler. Allah korkusuyla gözyaşı dökerler.

Onlar namazlarında huşu içinde olanlardır.

Onlar birbirlerini görünce, birbirlerine selam verenlerdir.

Onlar boş şeylerden yüz çevirenlerdir,

Onlar zekâta ilişkin söz ve görevlerini mutlaka yerine getirenlerdir,

Onlar ırzlarını koruyanlardır, onlar emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir,

Firdevs (cennetlerine) varis olanlardır, içlerinde ebedi kalacaklardır.

Aynı zamanda müminler tekrar felaha ermiştir,

Onlar yalan söylemezler, gözlerini haramdan korurlar, güçsüzlere yumuşak davranırlar, ana babaya şefkat ederler, sabırlıdırlar, Allah’ı çokça zikrederler, yoksulu doyurmaya ön ayak olurlar.

Onlar ki din gününü tasdik ederler, yakınlarına ve Müslümanlara karşı merhametlidirler. Rablerinin azabından korkarlar, seher vakitleri istiğfar ederler. Sıkça oruç tutarlar, cenaze namazına katılırlar, hasta ziyaret ederler, haram kazançtan sakınırlar.

Emir-ul müminun İmam Ali B. Ebu Talip (r.a) ‘dan, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu; “Cennette bir takım köşkler vardır ki dışları içlerinden ve içleri dışlarından görünür. Bunun üzerine arabi kalkarak;

Ya Rasulullah (s.a.v.) o köşkler kimler içindir? diye sordu “O köşkler tatlı söz söyleyen, yemek yediren, oruca devam eden ve insanlar uykuda iken geceleyin namaz kılanlar içindir “ buyurdu.

“Kim Allah yolunda, malından iki şey harcarsa, cennetin kapılarından ey ‘Allah’ın kulu! Burası güzeldir, buradan girin.’ diye çağrılır.

Namaz ehli olanlar / sürekli namazını kılanlar, Salat (namaz) kapısından çağrılır. Cihad ehli olanlar, Cihad kapısından çağrılır. Oruç ehli olanlar / sürekli oruçlarını tutanlar Reyyan (su içip kanan) kapısından çağrılır. Sadaka ehli olanlar /daima sadaka verenler, Sadaka kapısından çağrılır.”

Bunun üzerine Ebu Bekir  “Ey Allah’ın Resulü! anam, babam sana feda olsun, bütün bu kapılardan çağrılması için kişinin ne yapması gerekir? Bu kapıların hepsinden çağrılacak kimse var mı?” diye sordu.  Hz. Peygamber (a.s.m) “Evet, öyle ümit ediyorum ki, sen onlardan olacaksın.” buyurdu.”(Buharî, Savm, 4).

Allah Teâla cenneti hak edecek kulları için cenneti tanıtıyor:

Cennetü’l-me’vâ: Allah yolunda şehit ve mümin kulların barınağı olan cennet bir ayette şöyle zikredilmiştir:

“İman edip güzel amel işleyenlere gelince, onlar için Me’vâ cennetleri vardır.” (Secde:  32/19)

Darü’l-huldy: Ebediyen kalınacak olan yurt gibi manaların yanı sıra, “ev, konak, şehir, yurt” gibi anlamları da vardır.

Firdevs: Her nimeti içerisinde barındıran cennet bahçesi olan ve özellikle, içerisinde üzümler, bağlar, bahçeler bulunan mekân anlamına gelmektedir.

Adn cenneti; Cennet’in en güzel yerlerinden biri.

“Adn” sözlükte yerleşmek, bir yerde iskân etmek anlamına gelir.

Darü’s-selam: İçerisinde bulunanların esenlik bulacakları yurt manasına gelen bu mekân, maddi ve manevi afetlerden korunan yer.

Dârü’l-mukame: Ebedi olarak kalınacak olan yer manasına gelen bu isim asıl durulacak yer, ebediyen kalınacak yurt anlamına gelmektedir.

Cennatü’n-naîm: Sayısız ve sonsuz nimetler ile dolu olan bu cennet 13 ayeti kerimede geçmektedir. Arapça dilinde “refah, huzur, mutluluk” manalarına gelen cennet.

El-makamü’l-emin: İçerisinde bulunanların güvende olacağı makam. Adından da anlaşılacağı gibi El-makamü’l-emin yani, “emin bir makam” olan bu cennet içerisindekiler sonsuza dek her şeyden emin olarak bir yaşam süreceklerdir.

Bir de Cennetin sekiz adet de kapısı vardır. Bunlardan her mü’min ameline göre girecektir. Bu da her cennetin ayrı ayrı sekiz kapısı olarak mı, yoksa her kapıdan bir cennete mi girilecek tam net değildir. Bazıları cennetin yedi tabaka olduğu ve bunlara sekiz kapıdan girileceği şeklinde de anlamıştır.

Özel tahtlar ve koltuklara otururlar ayrıca bir çok ırmak ve kaynaklar vardır. Tesnim kaynağı, kafur kaynağı, selsebil kaynağı, main kaynağı, hamr kaynağı.(Bu kaynakların isimleri ayetlerde geçmektedir.)

Enes (r.a) şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a) bir ara uyukladıktan sonra tebessüm ederek başını kaldırdı.

Ashâb:

– Ey Allah’ın Rasûlü! Neden güldün? diye sordu.

Hz. Peygamber:

– Bana şimdi bir ayet indi dedikten sonra Kevser sûresini okuyup şöyle dedi:

– Kevser’in ne olduğunu biliyor musunuz?

– Allah ve Rasulü daha iyi bilir.

– Kevser, bir nehirdir. Rabbim cennette onu bana va’detti. O nehrin üzerinde çok hayır vardır. Onun yanında bir havuz var. Kıyamet gününde ümmetim o havuzun başında toplanacaklar. O havuzun kapları gökteki yıldızlar kadardır  (Buhari, Tefsir, İnna a’taynakel-kevser 1).

Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar. Rabbine bakar. (KIYAMET/22-23)

Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis! Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön. Kullarımın arasına katıl ve Cennetime gir.” (FECR/27-30) buyurulur.

Cennetin genişliği yerler ve gökler arası kadardır.

Irmaklar vardır. Yeşillikler vardır, gölgelikler vardır, yükseklere kurulmuş tahtlar vardır.

Misk kokulu içecekler ve güvenlik vardır.

Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır. (MÜRSELAT/41)

Duydukları söz, yalnız “selam”, “selam” dır. (VAKİ’A/25-26)

Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan. (NEBE/35

Ebu Hureyre: Rasulullah (sav) buyurdular ki:

“Cennette, yay kadar bir yer, güneşin üzerine doğduğu veya battığı şeyden (dünyadan) daha hayırlıdır.”

Cennette süt, bal ve sarhoşluk vermeyen şaraplar vardır. Kapıları büyüktür ve çoktur. Gölgelikler, kuşlar ve kelebekler vardır. 100 derece vardır. Her derece arası 100 yıldır.

Köşkler vardır, malzemeleri altından gümüşten, inci yakut ve misktendir.

Cennetin neresine bakarsanız bakın, bol nimet ve büyük saltanat görürsünüz.

 


* BENZER KONULAR

Hasan Bitmez - Osmanlı Mehter Marşları 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:34:58 ÖS]


Konuşma Ve Dinleme Adabı Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:26:55 ÖS]


Yüzünü Ahirete Ceviren Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:20:44 ÖS]


İçinde Namaz Geçen Ayetler Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:15:19 ÖS]


Temizligin Onemi Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:12:06 ÖS]


Cahillerle Tartışmayın Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:03:41 ÖS]


Yardımı Reklam Gibi Yapmamalı Gönderen: webtasarim
[Dün, 10:59:14 ÖS]


Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: melek
[Dün, 09:02:39 ÖÖ]


Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Dün, 08:54:05 ÖÖ]


Kalbin Temizliği Gönderen: melek
[Dün, 08:45:49 ÖÖ]


Peygamberimizin Kadınlara Karşı Muamelesi Gönderen: melek
[Dün, 08:36:03 ÖÖ]


Allah Rasülü’ne Muhabbetimiz Gönderen: melek
[Dün, 08:33:38 ÖÖ]


Kendimize ve Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:12:49 ÖÖ]


Müslümanlar Kazanımlarını Ne Zaman Kaybederler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:05:29 ÖÖ]


Savrulsak Da Beraberiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:41 ÖÖ]


Egemenlik Kimde Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:50:29 ÖÖ]


Yolumuzun Esası Zaruri Olan İle Yetinmektir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:40:57 ÖÖ]


Vakit İnsanın Sahip Olduğu En Değerli Varlığıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:35 ÖÖ]


Engin Titiz - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 24, 2024, 09:55:37 ÖS]


Hakan Bayraktar - Albümdışı Ve Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 24, 2024, 09:46:16 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41