Gönderen Konu: Kadın - Erkek İhtilatı Hakkındaki Fıkhi Hükümler  (Okunma sayısı 92 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Kadın - Erkek İhtilatı Hakkındaki Fıkhi Hükümler
« : Mayıs 14, 2021, 08:14:18 ÖÖ »
Kadın - Erkek İhtilatı Hakkındaki Fıkhi Hükümler

İhtilat kelimesi sözlükte: “Mezcetmek, birbirine karıştırmak” anlamına gelir. Istılahta ise:

 “Ecnebi, yani evlenilmesi haram olmayan kadınlarla erkelerin bir mekânda bir araya gelmesi, toplanması” manasında kullanılmaktadır. Erkeklerle kadınların birbirleri ile karşılaşmalarında dört durum ortaya çıkar:

Birinci durum: Kadınların mahremleri (kendisine nikâhı düşmeyen) erkeklerle karşılaşmasıdır. Bu caizdir ve bu konuda bir sıkıntı yoktur.

İkinci durum: Kadınların mahrem olmayan (nikâhı düşen) erkeklerle kötü niyetli olarak buluşmasıdır. Bu haramdır ve haramlığı konusunda hiçbir itiraz yoktur.

Üçüncü Durum: Kadınların mahrem olmayan (nikâhı düşen) erkeklerle zaruri ihtiyaçtan dolayı sınırlı bir vakit içerisinde bir arada bulunmasıdır.  Bir mahkeme için yahut bir fetva sormak veya yiyecek tedarik etmek gibi. Bu da caizdir ve tartışma dışındadır.

Dördüncü Durum: Meşru bir gerekçe ve mecburiyet olmadan kadınların mahrem olmayan (nikâhı düşen) erkeklerle bir arada bulunmasıdır.  İşte bütün fırtınaların koptuğu yer burasıdır. Onun için bu dördüncü kısmı etraflıca açıklamak gerekmektedir.

“Çağımızda bazı zavallılar zannediyorlar ki “ihtilat kelimesi sonradan ortaya çıkmıştır ve Kur’an-ı Kerim’de ne sarahaten ve ne de işareten geçmez. Yine bu konuda hiçbir hadisin olmadığını ve hiçbir fıkıh kitabında geçmediğini iddia ederler” 1

Bu konunun sonradan ortaya çıkmış bir şey olmadığını inşallah bütün detayları ile anlatacağız.” 2

KUR’AN-I KERİM’DEN DELİLLERİ

1-“Evlerinizde oturun” (Ahzab, 33)

İmam Kurtubi bu ayeti şöyle tefsir etmiştir: “Burada ‘evde oturma emri’ ile her ne kadar hitap Peygamber (S.A.V.)’in hanımlarına ise de hüküm umumidir.  Şeriat kadınlara evlerinde oturmalarını ve bir zaruret olmadıkça evlerinden çıkmaktan kaçınmalarını emrediyor.” 3

2-  “Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir.” (Ahzab, 53)

Bu ayet-i kerime açık ve zorlayıcı bir şekilde ihtilatı yasaklamaktadır.  Muhammed Emin Şankıti şöyle demektedir: “Bu ayetin mefhumunun muhalifinden -usulü fıkıh kaidesi uyarınca- anlaşılıyor ki örtünme olmaksızın yapılan ihtilat gerek kadınların ve gerekse erkeklerin kalpleri için en büyük pislik ve en derin kötülüktür.”

3-“Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır... Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar.” (Nur, 30-31)

“Kız öğrencileri gençliğin baharında, güzelliklerinin zirvesinde, karşı cinse olan iştiyakının doruk noktada olduğu bir dönemde erkelerle birlikte amfilerde toplamak onları hiçbir dini emrin koruyamayacağı ateşin içine atmaktır.” 4

4-“Onu (Meryem’i) doğurunca dedi ki: “Rabbim! Onu kız doğurdum. -Oysa Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilmektedir- erkek de kız gibi değildir.”   (Al-i İmran, 36)

Bu ayet-i kerimenin tefsirinde İbn-i Arabi şöyle demektedir:

“Burada şunu söylemek mümkündür: Hz. Meryem kadın olduğu için erkelerin arasına karışamaz. Bunun için erkek gibi değildir. İşte kadınla erkek arasındaki fark budur. Zira kadının erkeklerin arasına karışıp onların arasında hayatını sürdürmesi doğru değildir.” 5

5- “Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.” (Ğafir, 19)

İbn-i Abbas (R.A.) ve başkaları bu ayet-i kerimenin tefsirinde şöyle demişlerdir: “Adamın birisi ailesinin yanına girdiğinde onların arasında güzel bir kadının olduğunu fark ediyor. Onlar adamdan bir an gafil olduklarında adam kadına bakıyor, farkına vardıklarında gözünü çekiyor. Bunu böyle tekraren yapıyor. Allah Teâlâ onun kalbine muttali oldu ki eğer yapabilse o kadına sahip olmayı istiyor.” 6

Allah Teâlâ bu ayet-i kerimede kendisine bakılması helal olmayan kadınlara kaçak bakışlarla bakmayı gözlerin hainliği olarak nitelemiştir. Peki, çeşitli okullarda, iş yerlerinde, üniversitelerde, parti teşkilatlarında tümüyle serbest olan bakışların durumu nasıl olacak?

6- “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi.”  (Al-i İmran, 14)

İmam Kurtubi, bu ayet-i celilenin tefsirinde şöyle diyor: “İnsana süslenen şeyler sayılırken kadın ile başlanması erkelerin nefislerinin en çok arzuladıkları şey olmasından dolayıdır.” Nitekim Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “Benden sonra erkeler için kadından daha tehlikeli bir fitne (imtihan vesilesi)  bırakmadım.” 7

Çağdaş müfessirlerden Tahir b. Aşur şöyle demiştir:

“Kadına meyl etmek erkeğin tabiatına yerleştirilmiştir.

Bunu Allah Teâlâ insan neslinin devamı için insanın içine koymuştur. Ayet-i kerime kadınların erkelere olan meylinden bahsetmemiştir. Çünkü kadınların erkelere meyli erkelerin kadınlara meylinden daha azdır. Kadınlardaki meyil ancak ülfet ve ihsanla oluşur.” 8

7-“Zinaya yaklaşmayın.” (İsra, 32) Zinanın kendisi haram olduğu gibi onun öncüsü ve davetçisi olan yollara dalmak da haramdır.  Şu asla unutulasın ki göz görmeden kalp arzulamaz.

8-Ey iman edenler! Şeytanın adımları ardınca gitmeyin.”  (Nur, 21)

Şeytanın adımlarına kalp, dil ve badenle yapılan bütün isyanlar girer.  Şeytanın görevi marufu münker, münkeri de maruf göstermektir. Kim onun adımları peşi sıra giderse mutlaka harama dalar. İnsanı cesaretlendirir ve türlü çirkefliklerin içine batırır. Sonra da geri çekilir ve maskarası yaparak türlü isyan ve çirkefliklerin içine çektiği kişiyi hüzün ve gamıyla baş başa bırakır.

--------------------------------------------------------------

1- El- Fenceri, Ahmed, El-İhtilatu Fi’-Din Ve’t-Tarih Ve fi İlmi’-İctima, 22

2- Dr. Riyaz b. Muhammed el- Musaeyniri – Dr. Muhammed Abdullah; el-İhtilatu Beyne’l-Cinseyn, Riyad, 1441.

3- İmam Kurtubi, Tefsir, 14, 179

4- Eş-Şankıti, Hükmü’l-İhtilat, 21; Dr. Riyaz b. Muhammed el- Musaveniri – Dr. Muhammed Abdullah; el-İhtilatu Beyne’l-Cinseyn, Riyad, 1441.

5-   İbni Arabi, Tefsir, 8, 27; a.g.e

6-   İbni Kesir, Tefsir,  7, 137; a.g.e.

7-   Buhari, 4808; Müslim, 2740

8-   İnni Aşur, et-Tahrir ve’t-Tenvir, 3, 721; a.g.e.

Mustafa Kasadar.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41