Gönderen Konu: Yalan Ruh Sağlığımızı Bozuyor  (Okunma sayısı 131 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5758
Yalan Ruh Sağlığımızı Bozuyor
« : Eylül 16, 2021, 11:35:18 ÖÖ »
Yalan  Ruh Sağlığımızı Bozuyor

Rabbimiz, Nahl Suresi 105. ayetinde, “Yalan söyleyenler, iftira edenler ancak Allah-u Teâlâ’nın ayetlerine inanmayanlardır…” buyurur ve yalanın imani bir konu olduğunu vurgular. Bir kişi gerçekten uzaklaşıp yalan konuşmuş olsa, bunun etkisi bütün topluma yayılıyor ve fertlerin hafızasında kalıcı bir ize dönüşüyor. Büyük adamların alışkanlık haline getirdikleri yalan ve tuzakları ise bütün toplumu etkileyen bir sorun haline gelir. Fakat nedense eğitimcilerimiz, ruh hekimlerimiz çocukların yalan davranışı üzerinde titizlikle dururken, erişkinlerin yalan, hile ve tuzaklarına değinmez, bunun getirdiği ağır hasarlara dikkat çekmezler. Yalan sadece çocuklara has bir davranış olarak görülür ve habis ruhlu insanların ektikleri fitne ve dillerinden dökülen yalanlar ise pek önemsenmez.

Çocuğun yalanı alışkanlık haline getirmesi elbette ciddi bir sorundur ancak sıcak bir ilgi ve doğru bir metotla ufaklığın bu sorununu onarmak mümkün olacaktır. Erişkinlerin büyük yıkımlara yol açan hile ve yalanlarını ise onarmak oldukça meşakkatli bir iştir. Hele hele yalanı sergileyen kişi bir yönetici, bir âlim, toplumlara yön veren bir kişi ise bu kimseleri hakka davet etmek zorlu bir yokuşu tırmanmak gibidir ki, bu meşakkatli yolculuğun sonunun ne olacağını kestiremezsiniz. Zira toplumları yönlendiren kişilerin tutum ve davranışları ve telaffuz ettikleri ifadeler diğerleri tarafından taklit edilmekte ve benimsenmektedir.

Yalan, sahibini içsel çatışmaya sürükler bu nedenle kişi insanlarla ilişkilerinde uyumu sağlayamaz. Kişi diğerlerinin nazarında güvenilirliğini kaybetmiştir ve dışlanmaktadır. Psikoterapi uzmanı Brad Blanton doğru sözlü olmanın kişinin hayatına pozitif kazanımlar sağladığını yalanın ise ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediğini ifade eder. Yalan haram bir davranıştır ve haram olan her fiil kişinin ruh sağlığını olumsuz yönde etkiler ve doğal dengenin bozulmasına neden olur.

Çocuklar ihtiyaçlarına ulaşamadıklarında ya da ebeveynleri ve arkadaşları tarafından ilgi çekebilmek için yalana başvurabilirler ancak doğru bir rol model ya da eğitimle bu davranışlarının farkına varır ve değiştirebilirler. İhtiraslarının esiri haline gelen erişkinler ise yalanı şerri yaymak için bir araç olarak kullanır ve değişime karşı direnç gösterirler. Özellikle yüksek mevkii sahibi kişilerin telaffuz ettikleri yalan, diğerleri üzerinde etki bırakacağından daha büyük yıkımlara sebebiyet verir.

Yalan kimin dilinden dökülürse dökülsün içinde şiddet ve nefreti barındırır. Aile ortamında, iş ortamında, toplumsal alanda telaffuz edilen yalan ve iftiralar sonucunda adaletin tuğlaları bir bir yıkılır ve şiddet güç kazanır.

Allah bütün kötülüklerin anası olan yalanı haram kılmış ve bunun doğuracağı sonuçları ortaya koyarak uyarıda bulunmuştur. Fakat ne yazık ki buna rağmen yalan en fazla karşılaştığımız ve yaydığı zehirden en fazla etkilendiğimiz bir davranış olarak varlığını sürdürüyor. Başta da dediğim gibi çocukların yalan davranışları üzerinde titizlikle duran aileler, büyüklerin yalan üzerinden yürüyen, kibirlerine, baskı ve zulümlerine, fitne ve taşkınlıklarına göz yummuş ve tepkilerini kaybetmişlerdir. Onlar büyük adamların hatalarını masum gösterebilmek için mazeretler üretmişler ve yalanın yayılmasına dolaylı olarak katkıda bulunmuşlardır.

Çocuğun annesine telaffuz ettiği yalan bir söz elbette dikkate alınmalıdır ancak bir erişkinin yalan üzerinden ektiği zulüm ve iftira bununla kıyaslanamayacak kadar vahim bir durumdur ve dikkatlerden kaçmamalıdır. Büyükler çocuğun yalanına gösterdikleri hassasiyeti niçin büyük adamlara gösteremediklerini sorgulamalı ve yalanı kim üretirse üretsin karşısında yer almalıdırlar.

Fatma Tuncer.

 


* BENZER KONULAR

Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: melek
[Bugün, 09:02:39 ÖÖ]


Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Bugün, 08:54:05 ÖÖ]


Kalbin Temizliği Gönderen: melek
[Bugün, 08:45:49 ÖÖ]


Peygamberimizin Kadınlara Karşı Muamelesi Gönderen: melek
[Bugün, 08:36:03 ÖÖ]


Allah Rasülü’ne Muhabbetimiz Gönderen: melek
[Bugün, 08:33:38 ÖÖ]


Kendimize ve Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:12:49 ÖÖ]


Müslümanlar Kazanımlarını Ne Zaman Kaybederler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:05:29 ÖÖ]


Savrulsak Da Beraberiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:41 ÖÖ]


Egemenlik Kimde Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:50:29 ÖÖ]


Yolumuzun Esası Zaruri Olan İle Yetinmektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:57 ÖÖ]


Vakit İnsanın Sahip Olduğu En Değerli Varlığıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:35 ÖÖ]


Engin Titiz - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:55:37 ÖS]


Hakan Bayraktar - Albümdışı Ve Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:46:16 ÖS]


Salih Kul Olmanın Yolu Kur’ân ve Sünnet’tir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:42:10 ÖÖ]


Ahd ve Ahdin Gereği Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:16 ÖÖ]


İman Amel ve Salih Amel Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:54 ÖÖ]


Peygamberimizin Ticari Muamelelerle İlgili Tavsiyeleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:20:53 ÖÖ]


Sağlık ve Afiyet Nimeti Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:04:27 ÖÖ]


Saadet Asrı Adanmış Hayatlar Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:10:20 ÖÖ]


İhsan ve Tefekkür Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:03:23 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41