Gönderen Konu: Çocuğum Hiç Yerinde Durmuyor 1  (Okunma sayısı 160 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı anadolu

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 626
    • www.fanidunya.net
Çocuğum Hiç Yerinde Durmuyor 1
« : Eylül 06, 2022, 01:24:14 ÖS »
Çocuğum Hiç Yerinde Durmuyor  1

Çocuğunuz çok hareketli. Yerinde duramıyor. Eli ayağı kıpır kıpır, çenesi hiç kapanmıyor…

Anne babası olarak endişe duyuyorsunuz, “Acaba ona iyi terbiye vermedik mi?” diye… Bazen de birbirinizi suçluyorsunuz, “Hep senin yüzünden böyle şımarık bir çocuk oldu!”

Okulda veli toplantısı oluyor, canınız hiç gitmek istemiyor. Çünkü biliyorsunuz ki çocuğunuzun öğretmeni şikayet edecek:

“Dersi dinlemiyor. Arkadaşlarına sataşıyor. Sık sık sınıftan çıkmak istiyor. ”

Aslında çocukların hareketli olması, normal bir durumdur. Çocuk koşar, düşer ve gürültü çıkararak oynar. Çünkü çocuklar bedenlerini tanımak, kullanmak ve geliştirmek için bol bol oyun oynamalıdırlar. Bunlar çocukların gelişimi için faydalıdır, gereklidir.

Ancak bazı çocukların hareketliliği aşırıdır ve yaşıtlarıyla kıyaslandığında rahatsızlık hissettiren bir farklılık görülür.

Hiperaktif denilen bu tür çocukların enerjisi amaca yönelmiş değildir. Çocuk anlık istek ve dürtülerle hareket eder. Mesela onu ister, buna sataşır, şuna saldırır… Ama hiçbirisini gerçekten istediğinden değil, sanki karşısındakini çileden çıkarmak ister gibidir. Freni patlamış bir otomobil gibi, durmayı beceremez.

Okulda Fark Ediliyor

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktif Bozukluk çocukluk çağının en önemli sorunlarının başında gelir. Psikiyatri kliniklerine getirilen sorunlu çocukların yaklaşık yarısında Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu teşhis edilmektedir.

Bu çocuklar bebekliklerinde bile huzursuz ve zor bebekler olarak tanımlanırlar. Ama çoğu zaman asıl sorunlar okula başladığında fark edilir. Çünkü çocuk hem okula uyum sağlamakta zorlanmakta hem de öğrenme güçlüğü çekmektedir.

Okuma ve yazmayı genellikle sevmezler. Ders kitabı okumanın yanında hikaye ve roman türü kitapları okumaya karşı da isteksizdirler.

Ödevleri yapmakta hayli zorlanırlar. Masanın başına oturamaz, otursalar dahi çeşitli bahaneler uydurarak sık sık masa başından kalkarlar.

Yaşanan tüm bu öğrenme zorluklarına sınavlarda dikkatsizce yapılan hatalar eklenir. Sabırsızlıkları nedeniyle soruları tam okumama ve yanlış okumalarına sık rastlanır. Bu sebeple bildikleri bir soruyu dahi yanlış cevaplayabilirler. Sonunda bilgilerine oranla daha az not alırlar.

Neden Bazı Çocuklar Hiperaktif Oluyor?

Dikkat eksikliği olan çocukların küçük bir kısmının beyninde bazı farklılıklar gözlenmiştir. Öğrenme güçlüğü çeken bazı çocuklarda da bilgiyi işlemekten sorumlu bölgelerde bir fonksiyon bozukluğu söz konusu olduğu düşünülmektedir.

Beynin ön lobundaki bu bölge, kişinin kendisini durdurmasını, ayarlama ve planlama yapmasını sağlar. Ayrıca kişinin, insanlarla ilişkilerinde karşısındakinden aldığı mesajlara uygun olarak kendini ayarlamasına imkan verir. İşte bu beyin merkezlerinin hiperaktif çocuklarda iyi çalışmadığına dair görüşler vardır.

Bazı çocukların geçirdiği hastalıklar, travmalar, hormonal bozukluklar sebebiyle beyin gelişiminde problem görülebiliyor. Yahut annenin hamilelik döneminde ve doğum esnasında yaşadığı sorunlar bebeğin beyninin gelişimine zarar verebiliyor.

Bazı doktorlar, çocuğun genetiği ile oynanmış, tabi olmayan gıdalarla beslenmesinin de risk oluşturabileceğini düşünüyorlar. Yine çevre kirliliği nedeniyle oluşan toksinler de beyin gelişimini engelleyerek problemlere yol açabiliyor.

Ancak hareketli çocukların ancak onda birinde fizyolojik sorun teşhis ediliyor. Bu sebeple her canı tez çocuğa da hiperaktif denilmemeli. Uzmanlar bir dizi testten ve araştırmadan sonra bu teşhisi koymalı.
Sadece canı tez ve coşkulu bir kişiliğe sahip olduğu halde olumsuz çevre şartları sebebiyle ilişkileri ve davranışları bozulan birçok çocuk vardır. Asıl önemlisi, sebep her ne olursa olsun bu çocuklara bağırıp çağırmak çözüm değil. Onlara yardım etmek gerekiyor.

Ne Yapmalı?

Hiperaktif bir çocuğa sahip aileler genellikle çocuklarına iyi terbiye veremediklerini zannederek sertleşmeye başlarlar. Çocuğun okuldaki başarısızlığı, sık sık şikayet getirmesi onun evde de bol bol azar işitmesine sebep olur. Hatta bazen çocuğa fiziki cezalar verilir. Oysa bu azarlar ve cezalar hiçbir sorunu çözmez. Aksine çocuğun ailesine karşı duyduğu hisleri kötü etkiler. Bu da onun düzelmesini zorlaştırır.

Her şeyden önce çocuğunuz gerçekten hiperaktif mi? onu öğrenmekle işe başlamalısınız.
Mesela çocuğunuz yeterince oyun oynama imkanı bulduğu halde, evde veya gittiğiniz bir yerde kendisini bir müddet için durdurmayı başaramıyor mu?

* Masa başında oturmak, yemeğini yemek bile sorun oluyor mu?

* Yaşına uygun bir oyunu oynayacak kadar bile dikkatini yoğunlaştıramıyor mu?

* 4-5 yaşını geçtiği halde, gruplaşmayı ve başkalarıyla geçinmeyi başaramıyor mu?

* Genel bir huzursuzluk, hırçınlık ve saldırganlık hali gözleniyor mu?

Bu özelliklerin çoğu varsa bir uzmana götürmeniz gerekir. Bazıları var bazıları yoksa çevre şartlarını gözden geçirin.

Bazen yaratılış icabı heyecanlı ve coşkulu olan çocuklar, otoriter bir öğretmenin kuru bir sesle ders anlatmasını dinlemekten sıkılır, sağa sola dönmeye başlar. Öğretmen ise bunu saygısızlık olarak görüp sertçe cezalandırınca çocukta bir tepki meydana gelir. Elbette kalabalık sınıfları kontrol altında tutmak için öğretmen de buna mecbur kalabilmektedir.

Aynı şeyi anne baba da yapabilir. Bazı anne babalar çocuğun oyun oynamasına, rahatlamasına izin vermez fazla baskı yaparlar. Çocuk da söz dinlememeyi huy haline getirir.
Unutmayın ki çocuklar için oyun oynamak ve hareket etmek büyük bir ihtiyaçtır, engellenmemelidir.
Aile ve öğretmenler, bu tip çocuklara karşı, kışkırtıcı ve zıtlaşıcı hareketten kaçınarak, sakin ve kararlı bir tutum benimsemelidirler. Bu çocuklara karşı aşırı disiplin de çok fazla hoşgörü ve gevşek tutum da uygun değildir.

Çocuğun ölçüsüz hareketliliği ve yıkıcı tutumu marifet gibi anlatılmamalıdır. Çocuk böyle uyumsuz hareketleri ile asla ilgi odağı olmamalıdır. Yaptığı hareketin ayıp olduğunu belli etmelidir. Ancak kişiliğini zedeleyecek şekilde kınanmamalıdır.

Ilımlı hiperaktif çocukların bazı olumlu özellikleri de vardır. Enerjiktirler, sıcak kanlı ve cana yakındırlar, kolay ilişki kurabilirler. Bu özellikleri değerlendirilirse sorunlar daha kolay çözümlenir.

Çocuğun olumlu davranışları takdir edilmelidir. Enerji ve yeteneklerini değerlendirebileceği alanlar oluşturulmalıdır. Mesela spor, sanat dalları gibi…

Çocuğun iyileşmesi için okul aile işbirliği önemlidir. Çocuğunuzun öğretmenini durumdan haberdar edin. Verilen çalışmayı tamamlayabilmesi için ona ek süre vermesini rica edin. Dikkat süresi ile uyumlu olacak şekilde görevleri ya da çalışma süresini kısa tutun.

Bunun için azar azar artan sürelerde alıştırmalar yapın. Böylece günden güne artırılan sürelerle çocuğun ders çalışması, bir işe kendini vermesi sağlanabilir.

Bazı hiperaktif bozukluklarda ise çocuğun sebepsiz bir huzursuzluk ve kaygı bozuklukları yaşadığı görülür. Çocuk sürekli mutsuzdur, bunalımdadır. Zaten etrafa saldırmasının nedeni de bunalımıdır. Ailelerin bu tip sorunları olan çocuklarını anlamaya çalışmaları gerekir. Sadece hareketlilik sorunu değil ona sebep olan sıkıntının kaynağı anlaşılıp çözümlenmelidir.

Gelecek sayımızda hiperaktif çocuklar konusuna devam edeceğiz.

Zühre Çelen

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Çevrimdışı anadolu

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 626
    • www.fanidunya.net
Ynt: Çocuğum Hiç Yerinde Durmuyor 2
« Yanıtla #1 : Eylül 06, 2022, 01:25:55 ÖS »
Çocuğum Hiç Yerinde Durmuyor    2

Geçen yazımızda  “Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromu”ndan bahsetmiştik. Psikologlara getirilen çocuklarda en sık rastlanılan şikayet çocukların aşırı hareketli olması ve dikkatini derslere verememesidir. Bu çocukların küçük bir kısmında beyin fonksiyonu bozukluğu görülse de büyük çoğunluğu kişilik yapısı ile yanlış eğitim neticesinde kendilerini kontrol etme olgunluğu kazanamamış çocuklardır.

Çocukların hareketlerini kontrol etme kabiliyetleri belli bir eğitim sonucunda yavaş yavaş gelişir. 2-3 yaşlarındaki çocuklar kaba motor hareketleri dediğimiz, koşma, tırmanma, yuvarlanma, atlama zıplama gibi hareketleri çok sever.

Bilhassa erkek çocuklarının bu dönemi kızlara nazaran daha aktiftir ve uzun sürer. Kızlar boyama, resim, boncuk dizme gibi ince kabiliyetlere daha erken ilgi duyarken erkek çocukları daha enerjiktir. Ayrıca bu dönemde çocuklar büyüklerinin sözünü dinlemek istemez, kendi istediğini kabul ettirmeye çalışır.

Bu dönem için bu davranışlar normaldir. Ancak bu dönem anne babanın kararlı tutumuyla aşılmalıdır. Çocuk yavaş yavaş toplum kurallarına uymayı öğrenmelidir. Ayrıca iyi bir insan olmak için de karşısındaki insana kulak vermesi, kendisinden istenen şeyleri anlamaya çalışması lüzumludur. Bu sebeple aileler çocuğun kişilik olarak olgunlaşmasını hedeflemelidir.

Bazı çocuklar yaşı ilerlediği halde bu döneme takılır kalır. Bunun sebebi bazen uyarı ve eğitim yetersizliğine bağlı olarak olgunlaşma eksikliğidir. Mesela anne baba veya onların yerini tutan kişi çocuğun isteklerine çok fazla odaklanmış, onun ağlaması ve tepinmesi gibi davranışlarını farkında olmadan pekiştirmiştir.
Ancak durum her zaman böyle olmak zorunda değildir. Bazen çok otoriter ailelerin çocukları da sorunlu davranışlar gösterir. Çocuğun kişilik yapısı hareketlidir. Çocuk eğlendiği ve heyecan hissettiği eylemlere yönelmekten kendini alıkoyamamaktadır.

Ne yapmalı?

1- Hiperaktif çocukların anneleri onların davranışlarını pekiştirmekten kaçınmalıdır. Mesela çocuk sofra başına oturmak istemiyor diye elinde tabakla arkasında dolaşmamalıdır. Yahut geze geze yesin diye eline ekmek arası bir şeyler vermemelidir. Sofra kurallarına uymayı öğrenene kadar yemek verilmezse çocuk ister istemez düzgünce oturmaya alışacaktır.

2- Çocuğun eğitim eksikliğine sebep olan ağır ailevi problemler varsa, mesela anne baba ayrılıyorsa veya ağır sorunlar yaşanıyorsa… Bu gibi durumlarda çocuğun normal gelişim göstermesi beklenemez. Aksine bu gibi durumlarda öncelikle çocuğu anlamak gerekir. Mesela çocukla anlayacağı dilden konuşarak; “Her şey iyi olacak, zamanla her şey yoluna girecek, ” denilmelidir. Bununla birlikte çocuğa eğitim vermekten vazgeçmemelidir. Durumunun hassasiyetine uygun bir usulle aşına uygun gelişimi göstermesi sağlanmalıdır.

3- Çocuğun şahsi bir sorunu varsa önce onu çözmeye çalışmalıdır. Mesela kardeş kıskançlığı sebebiyle çocuk dikkat çekmeye çalışıyorsa, çocuğun güzel davranışlarına ilgi göstermeli, hırçın hareketler yerine olgun davranmaya özendirilmelidir.

4- Çocuğunuzu yaşına uygun alıştırmalarla dikkatini yoğunlaştırmaya yönlendirmelisiniz. Mesela dikkat yoğunlaştırıcı yapbozlar, boyama kitapları, oyun hamurları gibi… Anne babalar bu oyuncakları çocuğun önüne bırakıp çekip gitmemelidir. Onlarla birlikte oynamalı ve onu hevese getirecek şekilde konuşmalısınız.

5- Bu tip çocukların sözlü ifadelerini geliştirmek için parmak oyunları, şiirler ve şarkılar da çok faydalıdır. Çocuk dilini kullanmayı öğrendikçe zihni yeteneklerini geliştirir. Bu durumda zihin gücüyle bedeni faaliyetlerini kontrol etme yeteneği de gelişir. Kendisine bol bol sorular sorup konuşma fırsatı vermelisiniz. Anlattığı şeylere ilgi gösterip dinlerseniz o da sizi dinlemeyi öğrenir.

6- Bunları siz yaptıramıyorsanız hassasiyetlerinize uygun bir anaokuluna gönderebilirsiniz. Anaokullarında çocuklar annesine şımardığı gibi şımaramaz, uyum göstermeye alışır. Hep birlikte oyunlar oynamak, hep bir ağızdan tekerlemeler söylemek çocuğun topluma uyum sağlama becerisini geliştirir.

7- Hareketli çocukların duyguları coşkundur. İlgi ve takdir görme ihtiyaçları daha fazladır. Ne kadar ağır iş yükü altında olsanız da çocuğunuza ilgi gösterin. Hareketli çocuklar ihmal edildikleri zaman kendilerine ilgi gösteren arkadaşlarına çok fazla değer verir. Onların ilgisini çekmek için olumsuz hareketler de yapabilirler. Onların hangi çevrelerde sosyalleştiğine dikkat edin. İyi ortamlar sağlamaya çalışın.

8- Bilgisayar ve internet de çocukların dikkatini yoğunlaştırma becerisini olumsuz etkilemektedir. Sürekli hızlı ve eğlenceli faaliyetlere alışan çocuklara gerçek hayat ve dersler çok sıkıcı gelmektedir. Bu sebeple çocuklarınızı otursun, oyalansın da rahat edeyim diye bilgisayar başına göndermeyin. Aksine bilgisayarda oyun oynamayı bir ödül olarak kullanın ve sadece belli saatlerde izin verin. Hafta içi günde bir saat hafta sonu iki saatten fazla bilgisayar başında kalmak çocuğun kişilik gelişimini olumsuz etkiler.

9- Çocukların yeterince oyun oynamasına ve spor yapmasına imkan sağlayın. Yeterince bedeni faaliyet yapan bir çocuk enerjisinin fazlasını harcar ve dikkatini daha kolay yönlendirir. Topluma uyumsuz çocuklara takım halinde oynanan oyunlara yönlendirmek iyi olur. Çünkü çocuk oyunun heyecanı içinde başkalarıyla iyi geçinmenin tadına varır. Oyunun kurallarına uymayı öğrenen çocuk hayatın kurallarına uyması gerektiğini de kavrar.

10- Çocuğunuzdan gücünün üstünde şeyler beklemeyin. Karnesinden çok, ders çalışmak için gösterdiği gayrete önem verin. Yapabildiği kadarını takdir ederseniz daha fazlasını yapmak için istek duyar.

Zühre Çelen

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutlu Bir Dava Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:41:38 ÖS]


Huzurun Kaynağı Olan Evliliği Geciktirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:36:37 ÖS]


Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:22:20 ÖS]


Allahü Teâlâya Hakîkî Kul Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:16:26 ÖS]


Mümin İmansız Ölmekten Çok Korkmalıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:09:10 ÖS]


Şükür imtihanı Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:20:00 ÖS]


Namaz Yoksa Her Şey Eksik Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:15:19 ÖS]


Hadîs-i Şerîflerle – Namaz İbadeti Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:10:57 ÖS]


Nefis Cihadı Nasıl Kazanılır Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:04:37 ÖS]


İşte Bu Cennete Giden Yol Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 05:53:35 ÖS]


Asr’ı Saadette Yaşamak Demek Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:33:19 ÖS]


Diri ve Ölü Arasındaki Fark - Zikir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:24:49 ÖS]


Bin Tane Canın Olsa Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:21:56 ÖS]


Müslüman'a Kafir Demeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:10:24 ÖS]


Müslümanın Kendine ve Cemiyete Karşı Vazifeleri Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:02:40 ÖS]


2024 - Hüseyin Akpınar - Yadigarı Ahbab 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 07:47:06 ÖÖ]


Kadınlara Dair Kur’ani Hükümler 5 Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 16, 2024, 01:51:14 ÖS]


Kadınlara Dair Kur’ani Hükümler 4 Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 16, 2024, 01:45:26 ÖS]


Kadınlara Dair Kur’ani Hükümler 3 Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 16, 2024, 01:41:46 ÖS]


Kadınlara Dair Kur’ani Hükümler 2 Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 16, 2024, 01:36:04 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41