Gönderen Konu: Yeniden İman Etmek  (Okunma sayısı 88 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2107
Yeniden İman Etmek
« : Eylül 23, 2021, 12:03:10 ÖS »
Yeniden İman Etmek

Allah teala’ya Hamd-ü senalar olsun ki bize hidayet nasib etti ‘de O-nun hidayetiyle iman ettik, mü’min olduk, O’nun peygamberi Hz. Muhammet Mustafa (sav) efendimize ümmet olduk. Bunun için ne kadar hamd etsek şükretsek genede azdır. Ataizmin kol gezdiği, islâmi olmayan fikir ve düşüncelerin sürekli olarak gündeme getirildiği,Evrim , Reenkarnasyon, Materyalizm, Pozitivizm, fröydizm gibi tesirlerini bu gün islam dünyasında da hissettiren Allah’ı inkar edici cereyanların dünya ve islam gençliğini Allahsızlık inancına çağırdığı bir ortamda Mü’min olabilmek, Mü’min kalabilmek Mü’min yaşayabilmek az ir şey olmasa gerek. Böylesine tehlikeli bir ortamda imana sahip olabilmek, onda sebat ve devam edebilmek biz mü’min ler için dünyadan ve onun içindekilerden daha önemlidir. Çünkü sahip olduğumuz iman bize hem bu dünyayı hemde ahireti kazanmayı vaad ediyor. Onun için imanımıza sahip çıkmalıyız. İmanımızda sebat göstermeliyiz. Bu tür cereyanlar karşısında imanımızı muhafaza etmekiçin kendimizi iyi yetiştirmeliyiz, bilgilenmeliyiz, bilinçlenmeliyiz. Bunun için bu vaazımızı yeniden iman etmek, imanlarımızın yenilenmesi konusuna tahsis ettik.

“Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam manasıyle sapıtmıştır.”
   
Okumuş olduğum Ayet-i Kerime’de Cenab’ı Hak mealen şöyle buyuruyor; Ey inananlar! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerin, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse şüphesiz derin bir sapıklığa sapmıştır. Doğrusu inanıp sonra inkar edenleri, sonrada inkarları artmış olanları Allah bağışlamaz, onları doğru yola eriştirmez. Dikkat ederseniz Cenab’ı Hak bu Ayet’i kerime’de Ey iman edenler;  İman ediniz buyuruyor. İman edenler diye hitap ettiği bir topluma iman ediniz diye buyuruyor. Bu hitap şekli müfessirlerin dikkatinden kaçmamış ve şöyle sormuşlardır. Biz zaten iman etmişiz. Niye “ iman edenler iman ediniz” buyuruluyor? Bu konuda alimlerimiz farklı izahlar yapmışlardır. Bu izahları tek tek açıklayacağız inşallah ama izahlara geçmeden önce vaazımızın başında okuduğum hadislerin kısaca meallerini verelim. Peygamberimiz (sav) buyuruyor ki: “İman sizin içinizde zayıflar ve eskir. Elbisemizin eskidiği ve zayıfladığı gibi bu itibarla; Allah’tan kalbinizdeki imanı yenilemesini isteyin.” Diğer hadiste ise peygamberimiz ümmetine imanınızı yenileyin buyuruyor. Bunun üzerine ya Rasulallah! İmanımızı nasıl yenileyelim? Diyorlar peygamberimiz “La ilahe illallah sözünü çok söyleyin” buyuruyor. Bu hadis’i şeriften anlıyoruz ki imanımızın yenilenmesi kelimeyi tevhidi çok sık tekrar etmekten geçiyor Biz bu kelime’i tevhid ile küfür, şirk, inkar.... hepsinden çıkıp iman, tevhid ve islam’ın himayesine girmekteyiz. Yine biz bu sözle Allah’tan başka ilah, ruh ve mabud olmadığını, hidayetin sadece ondan geldiğini duanında sadece ona yapılacağını kabul ettiğimizi inkar etmekteyiz. Bu sözü söyleyen bir müslümanın alemlerin Rabbi olan Allah’a kulak verip dinlemesi ve ona itaat etmesi gerekir. Kalbini, dilini ve bütün organlarını Allah’a teslim etmesi gerekir. Malını, canını Allah yolunda feda etmesi gerekir. Çünkü ilahi öğreti budur.

“Deki: şüphesiz benim namazım’da, ibadetlerimde, dirimde ölümde hiçbir ortağı olmayan, Alemlerin Rabbi Allah’ındır. Ben böylece emrolundum. Ben (bu ümmette) müslüman olanların ilkiyim.”

Yine bu sözü söyleyerek Allah’ın (cc) uluhiyetini itiraf eden kimsenin ondan başkasının ilahlığını reddetmesi gerekir. Allah Teala şöyle buyuruyor       
             
“Heva ve hevesini ilah edineni gördün mü?” Bu ayet bize insanın Allah Teala dan başkasını ilah edine bildiğini en açık bir şekilde göstermektedir. Lailahe illallah diyen bir kimsenin ondan başka bir ilah kabul etmemesi gerekir. Kabul ederse Mü’min değil müşrik olur.
   
Peygamber efendimiz (sav) in bize emretmiş olduğu bu emir sadece lailahe illallah sözünü dilimizle söyleyip geçmeyi değil, aksine bu kelimenin ifade ettiği yüce hakikati anlayıp, bütün hayatımızı Allah ve Rasulünün göstermiş olduğu yolda yeniden düzenlememiz gerektiğini ifade etmektedir. Cenabı Hak cümlemizi bu gerçeği anlayan ve yaşayan kullarının zümresine ilhak etsin Amin.
   
Hepinizinde malumu olduğu üzere inanılması gereken esaslara inanıp inanmama açısından insanlar üç guruba ayrılırlar. İnananlar, inanmayanlar, inanmadığı halde inanıyor gibi gözükenler. Bunların dindeki adı mü’min , kafir ve münafıktır. Bu insanın mü’min olabilmesi için Allah’ın kitabında peygamberimizi de hadisi şeriflerde açıkladığı iman esaslarına kalpten inanması ve bu inancını diliyle insanlara haber vermesi gerekir. Cibril hadisi diye meşhur hadiste peygamberimiz imanı şu şekilde tarif etmiştir.

Gelen adam bana imanı anlat dedi. Resulullah (sav) “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir” buyurdu. Bu hadisin bir kısmıdır. Diğer kısımlarında islamdan ve ihsan’dan bahsedilmektedir. Uzun bir hadis olduğu için konumuzla ilgili kısmını aldık. Bu hadis’i şeriften anlaşıldığı üzere inanılması gereken esaslar bunlardır. Bazen kur’an- ı kerim de kadere imandan bahsedilmediği k. Kerimde kader inancının olmadığı görüşleri dile getirilmektedir. Kader konusunun iman esaslarını belirten ayetlerde yer almayışı konunun Allah’ın ilim, irade, kudret, ve tekvin sıfatları içerisinde düşünülmüş olmasına bağlanmalıdır. Çünkü Allah’ın anılan sıfatlarına gereğince inanan kadere de inanmış olmaktadır.
   
Bir kimsenin mü’min olabilmesi bu esasların tümünü gönülden kabul etmesine bağlıdır. Bu esaslardan birini yada bir kaçını inkar eden, mü’min sayılamaz. Mü’min iman esaslarından birini inkar anlamına gelen tutum ve davranışlardan kaçınmalıdır. Mesela Allah Tealayı ve bütün peygamberleri tasdik edipte Hz. Muhammedin peygamberliğine inanmayan yahut farz veya haram olduğu kesin olarak bilinen bir hükmü mesela namazın farz, şarap içmenin haram olduğunu kendi hür iradesiyle inkar eden yahut olay olan puta vb. şeylere tapan bir kimseye mü’min denilemez.

Yine bir kimsenin mü’min sayılabilmesi için imanının dünyada hür iradeye dayalı bir tercih olması, baskı, tehdit altında olmaması veya dünya hayatından ümit kesme durumunda gerçekleşmemiş bulunması gerekir. Baskı ve tehdit altında yapılan iman ise ölüm gelip çattığında yapılan iman geçersizdir. Bir ayette Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman Allah’a inandık ve ona ortak koştuğumuz şeyleri inkar ettik derler. Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Allah’ın kullar hakkında süregelen kanunu budur işte kafirler burada hüsrana uğramışlardır.(8) buyurulmuştur. Görülüyor ki son nefeste iman iman değildir. Geçersizdir. Geçerli olması imanı ölüm gelmeden gelmiş olmasına bağlıdır.
   
Mü’min Allah’ın rahmetinden ne ümitsiz ne de emin olmalıdır. Korku ile ümit arasında olmalıdır. Mü’min nasıl olsa imanım var, o halde muhakkak cennete giderim veya ben çok günah işledim ben muhakkak cehennemliğim düşüncesine kapılmamalıdır. Ne Allah’ın rahmetinden ümidini kesmeli, nede azabından emin olmalıdır. Korku ile ümit arasında bulunmalıdır. Bu korku ile ümit arasında olmak imanın geçerli olmasının şartlarındandır. Kişi   
Korku ve ümit arasında olmazsa imanı geçersizdir. Çünkü Cenab’ı hak doğrusu kafirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümi,t kesmez buyuruyor. Bir diğer Ayet’i kerime dede Fakat büyük zararı göze alanlardan topluluğundan başkası Allah’ın azabında (azabının olmayacağından) emin olmaz. (10).buyuruyor.
   
Allah Teala nın ve Rasulunün haber verdiği her şeye, saymış olduğumuz şartlar dahilinde şeksiz inanıp kabul eden kimseye Mü’min denilir. Ve vaazımızın başında okumuş olduğum Ayet’i kerime de Cenab’ı Hak Ey iman edenler.... iman ediniz buyuruyor. Bunun bir çok izahı yapılmış olup Müfessirlerimizin Ayet’e yaptıkları izahlardan birisi şudur. Ey iman ednler imanınıza devam edin imanınızda sebat gösterin. Ayet’222i bu şekilde manalandırmanın neticesi şudur. Ey geçmişte ve şu anda iman edenler gelecekte de iman edin ni tekim Cenab’ı hak iman ile küfür arasında gidip gelenleri şu şekilde uyarıyor.

İman edip sonra inkar edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkar edenleri sonrada inkarlarını artıranları. Allah ne bağışlayacak ne de onları doğru yola iletecektir.

Yine Cenab’ı Hak K. Kerim’de dindar dönüp gidenlerin yerine onlardan daha hayırlılarını getireceğini haber veriyor ve şöyle buyuruyor.

“Ey iman edenler sizde kim dininden dönerse (bilsinki) Allah sevdiğini ve kendisini seven mü’minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. Bunlar Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu Allah’ın dilediğine verdiği lütuftur. Allah’ın lütfu ve ilmi geniştir.”

Bizler imanımıza her türlü zorluk, tehlike, baskı ve zulüm altında dahi olsak sahip çıkmalıyız. Karşılaştığımız zor durumlarda ashabın iman yolunda göstermiş olduğu sabır ve sebat bize örnek olmalıdır. Hatta geçmiş kavimlerde iman eden insanlara yapılan baskılar karşısında nasıl tahammül ettiklerini hiçbir zaman unutmamalıyız. Ebu Abdullah Habbap b. El- Eret (ra) anlatıyor. Rasulullah (s.a.v) Kabe’nin gölgesinde hırkasına yaslanmış olduğu halde iken halimizi şikayet ettik ve Bizim için zafer istemeyecek misin. Bizim için dua etmeyecek misin? Dedik Rasulullah (sav) buyurdu ki;

“Sizden önce öyle kimseler vardı ki adam yakalanıyordu, onun için yer kazılıyor o kazılan yere adam konuluyor ve başı ikiye bölünüyordu. Demir taraklarla taranıyor, eti kemiğinden ayrılıyordu. Bütün bunlara rağmen bu yapılan işkenceler onu dininden alıkoyamıyordu. Vallahi Allah bu dini tamamlayacak , öyke ki binekli san’a’dan hadramevte kadar yol olacakta Allah’tan ve koyunu üzerine kurttan başka kimseden korkmayacak Fakat siz acele ediyorsunuz.” (13)
   
Bizler iman ettikten sonra bu imanımıza sahip çıkarsak Allah Teala bunun  mükafatını hem bu dünyada hem de ahirette verecektir. Bizi cennetine koyacak cehennem azabından da kurtaracaktır. Bu konuda cenab’ı hak şöyle buyuruyor.

Şüphesiz inanıp yararlı işler işleyenlere onlara içlerinden ırmaklar akan cennetler verilir. Bu büyük kurtuluştur. Bir başka Ayet’i kerime’de Cenab’ı Hak şöyle buyuruyor.

Eğer kasabaların halkı inanmış ve bize gelmiş olsalardı onlara göğün ve yerin bolluklarını verirdik. Ama yalanladılar bu yüzden onları yaptıklarına karşılık yakalayıverdik. Bir Hadis’i şerif’tede peygamberimiz (s.a.v)şöyle buyuruyor.
   Allah cennetlikleri cennete, cehennemlikleri cehenneme koyacak,sonrada bakın kalbinde hardal tanesi kadar imanı olan birisini bulursanız onu cehennemden çıkarın diyecektir. (16) Allah Teala cümlemizi imanında sebat ve devam eden kullarından eylesin. Amin.
   
Ey iman edenler..... iman edin hitabına müfessirlerimiz şöyle bir manada vermişlerdir. Ey taklit yoluyla iman edenler istidlal ve taklit yoluyla iman edin. Delillere dayalı olmaksızın sadece çevrenin telkini ile meydana gelen ve adeta birinin islam toplumunda doğup büyümüş olmasının tabii sonucu tabii sonucu olarak gözüken imana taklidi iman denilir ehli sünnet bilginlerinin çoğuna göre bu tür iman geçerli olmakla beraber, kişi imanı akli ve dini delillerle güçlendirmediğinden dolayı sorumludur. Taklidi iman inkarcı ve sapık kimselerin ileri süreceği itiraflarla sarsıntıya uğrayabilir. Bunun için imanı dini ve akli delillerle güçlendirmek gerekir. Çünkü deliller ileri sürülecek şüphe ve itiraflara karşı imanı korur. Delillere, bilgiye, araştırmaya ve kavramaya dayalı imana ise tahkiki iman denir. Aslolan her müslümanın tahkiki imana sahip olması neye, niçin ve nasıl inandığının bilincini taşımasıdır. Bunun için yapmamız gereken inandığımız esasların akli ve nakli delillerini ortaya koyan bir kelam kitabından yada bu delilleri iyi bilen birinden bu bilgileri öğrenmek imanımızı taklitten kurtarıp tahkike yükselterek yeniden iman etmektir. Yüce M evla hepimize bu ilmi öğrenmeyi nasip etsin. Amin.
   
Başta okuduğum ayetin izah tarzı ise Ey icmali olarak iman edenler Tafsili olarak iman edin şeklindedir. İcmali iman inanılacak şeylere kısaca ve toptan inanmak demektir. İmanın en özlü ve en kısa şekli olan icmali iman Kelimei Tevhid Ve kelimei şahadette özetlenmiştir. İmanın ilk derecesi ve islamın ilk temel direği budur. İnanılacak şeyler ayrı ayrı söylenmediğinden dolayı bu imana icmali iman demektedir. Mü’min sayılabilmek için icmali iman yeterli olmakla birlikte islamın diğer hükümlerini ve inanılması gerekli olan şeylerin her birini kişinin teker teker öğrenmesi zorunludur. İnanılacak şeylerin her birine açık ve geniş şekilde ayrıntılı olarak inanmayada tafsili iman denilir. Bu da Hz. Muhammed’in (s.a.v) Allah katından getirdiği , bize kadar da Tevatür yoluyla ulaştıran bütün haberleri ve hükümleri tasdik etmektir. Müslüman olmayan bir kimse icmali iman ile islama girmiş olur. Bu iman üzere ölürse neticede cennete girer. Fakat tafsili iman ile müslümanın imanı yücelir, olgunlaşır, sağlam temeller üzerine oturur. Bir insanın Allah’ı ve ondan geleni gönülden tasdik ettikten sonra Hz. Peygamberin açıkladığı buyruk ve yasakları bütünüyle farzı farz, haramı haram bilerek öğrenmesi kabullenmesi ve uygulaması gerekir. Kişi icmali imandan tafsili imana girince inanacağı şeyleri bütün olarak bildiğinden imanını tehlikeye düşürecek söz verişlerden kendini uzak tutacaktır. İcmali olarak inanan kişi ayrıntıları bilmediğinden hatalara düşmesi mümkündür. Nitekim bugün karşılaştığımız bazı kimseler Allah’a ve peygamberine inannndığını söylediği halde bazı sözleri ve davranışlar onun imanını alıp götürmektedir. Bu o kimsenin cahilliğinden kaynaklanmaktadır. Bilse ki imanının geçerli olması Allah ve Rasulünün haber verdiği her şeyi eksiksiz olarak kabul etmeye bağlıdır. İşte o zaman Allah’ın ve Rasulünün haber verdiği her şeyi kabul edecek ve onları yaşantısında uygulamayı idışacaktır. Allah teala cümlemize tafsili imanlı imanımızı yenilemeyi nasip etsin amin.

Ey iman edenler .... iman edin ayetinin bir manasıda şudur: Ey tafsili delillerle Allah’a meleklerine, kitaplarına, ve peygamberlerine iman edenler Allah’ın azametinin künhüne aklınızın ulaşamayacağına iman edin. Meleklerin halleri, kitapların sırları ve peygamberlerin sıfatlarıda böyle olup akıllarınız tafsilatlı bir biçimde onların künhüne ulaşamaz.
   
Görüldüğü üzere yeniden iman etmek konusu üzerine hazırladığımız bu vaaz da Ey iman edenler .... iman ediniz ayetine yapılan izahlar şu şekilde özetlenebilir.

Ey iman edenler imanımızda sebat edin.

Ey taklit yoluyla iman edenler istidlal yoluyla iman edin.

Ey icmali iman edenler Tafsili olarak iman edin.

Cenab’ı hak cümlemizi imanı üzere sebat eden imanını taklidden kurtarıp tahkike ulaştıran ve imanımızı icmalden tafsile ulaştıran kullarından eylesin .

 


* BENZER KONULAR

Mehmet Emin Ay - O'nun Güzel İsimleri 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:06:15 ÖS]


Mehmet Emin Ay - Nât-ı Şerîfler & Gül-i Ruhsâr 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:55:22 ÖS]


2024 - Agah - Mestâne - Enstrümantal Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:30:02 ÖS]


Birbirimizin Hem Cenneti Hem de Cehennemi Olabiliriz Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:48:55 ÖÖ]


Kulluk Şuuru Nasıl Oluşur Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:44:55 ÖÖ]


Şeytanın Büyücülüğü Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:41:01 ÖÖ]


Birliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:35:09 ÖÖ]


Ahirete İmanın Mü’mine Kazandırdıkları Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:29:15 ÖÖ]


Sen Değerlisin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:19:59 ÖÖ]


Evlilik İnsanı Mükemmelliğe Ulaştıran Hızlı Yollardan Birisidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:58:11 ÖÖ]


Müslümanım Diyen Ey Hanımlar Kızlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:51:18 ÖÖ]


Birçok Kadın Kocasını Birçok Rrkekte Karısını Cennetlik Etmiştir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:05 ÖÖ]


Hesap Günü İyice Yaklaştı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:33:16 ÖÖ]


Kırık Kalple Yapılan Dualar Makbuldür Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:20:47 ÖÖ]


Ertuğrul Erkişi - Safahat`tan Şarkılar 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:41:49 ÖS]


İslâm Kadına En Büyük Değeri Vermiş Şerefli Yaşamasını Sağlamış Gönderen: anadolu
[Dün, 08:16:41 ÖÖ]


Çocukla İletişim Kurarken Ona Saygı Duymak Değer Vermek Gerekir Gönderen: anadolu
[Dün, 08:08:13 ÖÖ]


Mümin Bir Erkek, Mümin Kadına Kızıp Darılmasın. Gönderen: anadolu
[Dün, 08:03:19 ÖÖ]


Çocukların Namaz Eğitimi Gönderen: anadolu
[Dün, 07:57:19 ÖÖ]


Namazını Sapasağlam Koruyanalr Gönderen: anadolu
[Dün, 07:50:26 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41