Gönderen Konu: RAHMAN VE RAHİM  (Okunma sayısı 592 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
RAHMAN VE RAHİM
« : Ocak 07, 2018, 12:23:36 ÖS »
RAHMÂN

Merhamet etmek, acımak, esirgemek, korumak, affetmek, bağışlamak, nimet vermek, ikamet etmek ve kadının rahminden şikâyet etmesi anlamlarındaki “r-h-m” kökünden türeyen rahmân kelimesi sözlükte, çok merhametli olan demektir.

Kur’ân’da 57 defa geçen rahmân kelimesi, Allah’a özgü bir sıfat olup Allah’tan başkaları için kullanılmamıştır. Bu isim, “sıfat-ı gâlibe” olup Allah’ın güzel isimlerinin ikincisidir. Bu kelimenin ikili ve çoğulu yoktur. Kur’ân’da da sadece tekil olarak kullanılmıştır. Rahmân kelimesi Allah’ın ismi-sıfatı olarak; pek merhametli, çok merhamet sahibi, çok nimet verici ve çok müşfik şeklinde anlamlandırmak mümkün ise de Allah’ın ismi olarak bu kelimeyi tam karşılayacak Türkçe bir sözcük yoktur. Türkçe’deki “esirgeyen”, “bağışlayan”, “acıyan” ve “yarlığayan” kelimeleri “rahman” kelimesinin anlamını karşılamamaktadırlar. “Esirgeyen” sözcüğünde “kıskanma” anlamı vardır ki “rahmân” kelimesinde bu anlam yoktur. “Acıyan” sözcüğü, “rahmân” kelimesinin anlamını tam ifade etmemektedir. Çünkü “merhamet” sadece acımak değil; acıyı, musîbeti, sıkıntıyı, derdi ve belayı giderip yerine sevinci, nimeti, sıhhati, devayı, ferahı ve rahatlığı getiren bir hayır ve iyiliktir. “Bağışlayan” sözcüğü ise “rahmân” kelimesinin değil “vehhâb” ve “afüvv” kelimelerinin karşılığıdır.

Allah’ın rahmân sıfatı, rahîm sıfatından daha kapsamlıdır. Yüce Allah, rahmân sıfatının gereği olarak yarattığı bütün varlıklara merhamet eder. Bu konuda mümin-kâfir ve itâatkâr-âsi ayırımı yapmaz. O’nun merhameti her şeyi kuşatmıştır (A’râf, 7/156). O, rahmeti kendisine farz kılmıştır (ketebe) (En’âm, 6/12, 54). Bütün insanları yaratan, yaşatan, sıhhat, akıl, irade ve rızık veren Allah’tır. Dünyayı, içindekileri, ayı, güneşi, yıldızları, gezegenleri, havayı, suyu, rüzgarı, bitkileri, ağaçları, hayvanları, geceyi, gündüzü... kısaca her şeyi insan için yaratmış, insanın hizmetine sunmuş (teshir) (Bakara, 2/29; İbrâhim, 14/32-33; Lokmân, 31/30) ve insana sayılamayacak kadar çok nimet vermiştir (İbrâhim, 14/34).

Allah, dünyada insana emeğinin karşılığını verdiği gibi (Necm, 53/39), insanın emeği olmadan da bildiğimiz ve bilmediğimiz pek çok nimet de vermiştir.

Yüce Allah, oksijeni, suyu, güneş enerjisini, ağaçları, bitkileri, bir çok meyveyi, etinden, sütünden, yününden, derisinden ve gücünden yararlandığımız pek çok hayvanı ve daha nice nimetleri insan emeği olmadan bizlere merhameti sebebiyle vermiştir. Bu, Allah’ın rahmân olmasının sonucudur. Bu konuda mümin, kâfir, ibadet eden ve etmeyen ayırımı da yapmamaktadır.

Allah, insanın dünya ve âhirette mutlu olmasını istemektedir. Bunu sağlayacak yolu göstermek için peygamberler ve kitaplar göndermiştir. İlâhî kitaplar, insanlar için bir rahmettir (En’âm, 6/154; A’râf, 7/52; 103; Hûd, 11/17). Kur’ân, müminler için bir rahmettir (Yûnus, 10/57; Nahl, 16/89; İsrâ, 17/82). Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.) âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir (Enbiyâ, 21/107).


RAHÎM

Merhamet etmek, acımak, esirgemek, korumak, affetmek, bağışlamak, nimet vermek, ikamet etmek ve kadının rahminden şikâyet etmesi anlamlarındaki “r-h-m” kökünden türeyen rahîm kelimesi sözlükte, çok merhametli olan demektir.

Kur’ân’da 114 defa geçen rahîm kelimesi, bir âyette “rahîm” şeklinde (Tevbe, 9/128) Hz. Muhammed’in (a.s.), bir âyette “ruhamâ’” şeklinde (Fetih, 48/29) Hz. Peygamber ve müminlerin sıfatı olarak kullanılmıştır.

Rahîm ismi rahmân ismine göre daha özeldir. Sadece imân edip sâlih amel işleyenlere, muttakî ve muhsinlere yöneliktir. Dünyada sadece müminlerin güzel amellerine sevap verir, âhiret nimetlerinden yararlandırır, onlardan razı olur ve onları cennetine koyar. Mümin olmayanlar, Allah’ın dünyadaki nimetlerinden yararlanırlarsa da âhiretteki nimetlerinden mahrum kalırlar.

“Rahmân” ve “rahîm” kelimelerinin bu anlamı sebebiyle Allah, dünya ve âhiretin, mümin ve kâfir herkesin rahmanı, âhiretin ve müminlerin rahîmi denilmiştir.

Allah’ın rahmetinin her şeyi kuşattığı, âhirette ise sadece müminlere merhamet edeceğini âyetlerde bildirilmiştir (A’râf,7/156).

Peygamberimiz (a.s.), yüce Allah’ın cennete, “...Sen benim rahmetimsin”, cehenneme de “sen de benim azabımsın...” dediğini bildirmiştir (Buhârî, Tevhid, 25. VIII, 186).

Allah’ın azabı da merhameti de çoktur. Bu hususu, Peygamberimiz (a.s.), şöyle bildirmiştir: “Eğer, Allah katındaki cezayı bilseydi, hiçbir mümin cennete gireceğini ummazdı. Eğer rahmetinin çokluğunu bilseydi, hiçbir kâfir cennetten ümidini kesmezdi.” (Müslim, Tevbe, 23); “Allah, rahmeti yüz parça yapmış, bunun doksan dokuzunu kendisinde tutmuş, bir parçasını yer yüzüne indirmiştir. Bu bir parça rahmet sebebiyle yaratıklar birbirlerine merhamet ediyorlar. O kadar ki hayvanlar, yavrularına zarar verir korkusuyla ayaklarını kaldırmaktadırlar.” (Müslim, Tevbe, 17, 19; Buhârî, Edeb, 19).

Allah, merhametlilerin en hayırlısı (Mü’minûn, 23/118) ve en merhametlisidir (Yûsûf, 12/64).

Allah, dilediğine rahmetini ihsan eder (Bakara, 2/105). Ancak Allah Kur’ân’da; muttakilere (Hadîd, 57/28), sâlihlere (Câsiye, 45/30), Kur’ân’a sarılanlara (Nisâ, 4/175) itaakârlara (Âl-i İmrân, 3/132), namaz kılanlara (Nur, 24/56), zekatını verenlere (A’râf, 7/156), muhsinlere (A’râf, 7/56), mallarından Allah yolunda infak edenlere (Tevbe, 9/99), musibetlere sabredenlere (Bakara, 2/155-157), emr-i bi’l-ma’ruf ve nehyi ani’l-münker yapanlara (Tevbe, 9/71), Allah yolunda cihat edenlere (Bakara, 2/218), kötülüklerden korunanlara (Mü’min, 40/7-9), okunan Kur’ân’ı dinleyenlere (A’râf, 7/204) ve âhiretten korkanlara (Zümer, 39/9) merhamet edeceğini bildirmiştir.

Peygamberimiz (a.s.) de, “Allah, ancak merhametli olanlara rahmetini ihsan edecektir.” (Buhârî, Cenâiz, 33), “Rahman, merhamet edenlere merhamet eder. Yer yüzündekilere merhamet edin (o zaman) göktekiler de size merhamet eder.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 66), “İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.” (Buhârî, Tevhît, 2), “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimizin hakkını tanımayan bizden değildir (bizim sünnetimizi terk etmiştir).” (Ebû Dâvud, Edeb, 66) buyurmuştur.   

 


* BENZER KONULAR

Kim Allah’a Ve Ahiret Gününe İnanıyorsa Gönderen: melek
[Bugün, 07:53:18 ÖÖ]


Allah’ın Ahlakıyla Hhlaklanmak Gönderen: melek
[Bugün, 07:46:57 ÖÖ]


Allah Sevgisi Kalbine Yer Etmelidir Gönderen: melek
[Bugün, 07:41:05 ÖÖ]


Nefsimiz ve Allah C.C Rahmeti Gönderen: melek
[Bugün, 07:34:32 ÖÖ]


Allah İçin Sevmek Yada Sevmemek Gönderen: melek
[Bugün, 07:28:23 ÖÖ]


Zor Zamanlar ve Dayanışma Ruhu Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:05:43 ÖÖ]


İbadetler Güzel Ahlâklı Olmayı Sağlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:52:03 ÖÖ]


Ramazan ve İman Kardeşliği Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:44:35 ÖÖ]


Tasavvuf Nefsi ve Kalbi Temizlemek Demektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:27:41 ÖÖ]


Hased, İyilikleri Yer Bitirir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:18:45 ÖÖ]


Esat Aydoğan - Güller Hürmetine Rahmet 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:22:20 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Badı Saba 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:10:40 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Selam Götürün 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:56:26 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Aşkı Mevla 1 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:37:39 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Gülbeste 1 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:24:51 ÖS]


Celaleddin Ada - Aşkullah Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:15:31 ÖS]


Mehmet Emin Ay - O'nun Güzel İsimleri 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:06:15 ÖS]


Mehmet Emin Ay - Nât-ı Şerîfler & Gül-i Ruhsâr 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:55:22 ÖS]


2024 - Agah - Mestâne - Enstrümantal Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:30:02 ÖS]


Birbirimizin Hem Cenneti Hem de Cehennemi Olabiliriz Gönderen: türkiyem
[Dün, 07:48:55 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41