Gönderen Konu: Müslüman İnsaflı Olmak Zorundadır  (Okunma sayısı 63 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5584
Müslüman İnsaflı Olmak Zorundadır
« : Ekim 03, 2022, 07:33:06 ÖÖ »
Müslüman  İnsaflı Olmak Zorundadır

Müslümanlar son 250-300 yıldır fetret dönemi yaşaması nedeniyle mağlubiyet psikolojisine esir olmuş, bu buhranlı dönemden çıkmak için bazı bireysel gayretler gösterilse bile hâkim zihniyet “mağlubiyet” olunca bireysel gayretler başarıya ulaşmamaktadır.

Batı/batıl karşısında mücadelesi değişik sâiklerle başarıya ulaşmayan Müslümanların, bu geçiş dönemini, bu buhranlı dönemi atlatmak için -neler yapması gerektiğini başka bir yazıda izah etmek üzere bir kenara bırakarak- hayatın akışı içinde nasıl yaşayacağına, nasıl örnek bir Müslüman olacağına, bu örneklik vesilesiyle belki gerek mümin toplulukların gerekse hâkim unsurların gıpta edeceği bir hayatı nasıl süreceğine dikkat kesilmekte fayda vardır.

Bir taraftan batıl karşısında mağlubiyet psikolojisinden kurtularak, fetret dönemini geride bırakmak ve buhranlı dönemi atlatmak için mücadele ederken, diğer yandan hayatın akışı içinde örnek Müslüman nasıl olması gerekir bunu göstermek gerekir. Hem mağlup, hem örnek bir Müslüman portresi ortaya konulabilir mi? Evet, bu mümkündür.

Unutulmamalıdır ki, yeniden dirilişe hazırlık, dirilişin en ileri seviyesinin habercisi değilse yol yanlış demektir. Bu ruhu kuşanmadan, geleceğe umut vermeden insanların içindeki tembelliği, pörsümüşlüğü ve yenilmişliği atmak mümkün olmayacaktır.

O halde mağlup toplumların yapması gerekenler nelerdir?

İşte bütün mesele, mağlubiyet psikolojisin ve Batı taklitçiliğini içselleştirmiş İslâm toplumların bu girdaptan kurtulma hengâmında nasıl bir kişilik oluşturacağını, oluşturduğu bu kimlikliğin inanan ve inanmayan bütün bireylerin güvendiği bir hüviyete bürünmesi, yine adaletli tavrıyla nam salması, yenilgi içinde olsa bile izzet ve şerefine düşkünlüğünü belli etmesi, tavırlı ve çizgileri, idealleri belli olan bir portre çizmesi, kınayanın kınamasından korkmadan yoluna devam kararlılığını göstermesi gerekir. Bunlardan da öte “insaflı bir Müslüman” olmalıdır ki, istisnasız herkes “bu adam insaflı bir Müslüman” diye örnek göstermelidir.

İnsaflı Müslüman olmak kolay değildir.

İnsaflı Müslüman, zulme ve faili zalime karşı mücadele ederken bile iftira atmaz, düşmanlığını ilgili kişiyle sınırlı tutar, ailesini işin içine katmaz.

İnsaflı Müslüman, gerçek olmayan photoshop’lu resim ve yazıları alıntılamaz, sosyal medyadaki “parody hesapları” gerçekmiş gibi paylaşmaz, hele hele bunları kasten yaymaz. Allah-u Teâlâ’nın, “Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size haber getirirse onu tahkik edin (araştırın). (Yoksa) bilmeyerek bir kavme sataşırsınız da yaptığınıza pişman kimseler olursunuz” Hucurat, 6 ayetine uygun hareket eder.

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz’in, “Kişiye, yalan olarak, her duyduğunu anlatması yeter” (Sahih-i Müslim, Mukaddime) mübarek sözünü hep hatırında tutar.

İnsaflı Müslüman, zannla hareket etmez. Allah-u Teâlâ’nın, “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü bazı zann (vardır ki) günahtır.

Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Kiminiz de kiminizi arkasından gıybet (dedikodu) yapmasın. Sizden herhangi biriniz ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz.

Allah’tan korkun. Allah, tövbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir”  Hucurat, 2 ayetine uygun hareket eder.

İnsaflı Müslüman, sadece din kardeşine değil, kendisinden olmayanlara karşı da insafını korur. Bu da Müslümanlara Allah (c.c.) ve Resûlü’nün emridir. Kul hakkı kavramı sadece Müslüman kardeşlerimizle alâkalı değil, kâfirler için de geçerlidir. Müslüman, kâfirin de kul hakkına giremez, bu dinimizce merdûddur.

Bundan dolayı İslâm’da kâfirlerle savaşta bile bazı kurallar vardır: Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) savaşta, “Yaşlılara, kadınlara, çocuklara, kendisini ibadete vermiş din adamlarına ve mabetlere dokunmayınız. Ağaçları yakmayınız. Hayvanlara dokunmayınız ve servetleri heder etmeyiniz” (Ahmed bin Habel, Müsned) buyurmaktadır.

İnsaflı Müslüman, bir topluluğa karşı olan mücadele ve düşmanlığında bile adaletten ayrılmaz. Kur’an-ı Kerim’deki, “Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan kininiz (nefrete ve düşmanlığınız) sakın ha sizi adaletsizliğe düşürmesin.

Adaletli olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır” Maide, 8  ayetini düstur edinir.

İnsaflı Müslüman olmak kolay değildir gerçekten. Bunun kolay olmadığını günümüzde çok daha iyi görmekteyiz. Siyasi partisi için, parti lideri için Müslüman kardeşinin harim-i ismetine dil uzatan, iftira atan, zannla hareket eden, yalan yanlış bilgileri araştırmadan yayan, kin ve nefretinin etkisiyle adaletten sapan, geçici dünya menfaati için Müslüman kardeşine her türlü kötülüğü yapan bir topluluk haline dönüşenler Kur’an-ı Kerim’deki ahlaki umdelerden, güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen Rasulullah Aleyhisselatu vesellemin tavsiyelerini görmezden gelmekte; sanki ahiret gününde Allah’a ve Resul’üne ihtiyaç duymayacak gibi.

Siyami Akyel.

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41