Gönderen Konu: Anne ve Babaya Öf Bile Dememek  (Okunma sayısı 214 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Anne ve Babaya Öf Bile Dememek
« : Mayıs 18, 2020, 08:52:16 ÖS »
Anne ve Babaya  Öf  Bile Dememek

Günümüzde anne babasının kıymetini bilmeyen, onlara karşı sorumluluklarını, onların üzerindeki haklarını bilmeyen; bildiği halde buna riayet etmeyenlerin sayısı hiç az değildir. Yapılan araştırmalara göre gençler başta olmak üzere her yaş grubundan insanların anne baba hakkı konusunda duyarsızlığı günden güne artmaktadır.

Küresel kapitalizmin getirdiği bireyselleşmeyle birlikte özellikle Batı’daki anne baba hakkını yok sayan anlayışın, Batıcılık cereyanına kapılan İslâm dünyasını da etkilediği görülmektedir.

Hemen hepimizin etrafımızda şahit olduğumuz vakalar, anne baba hakkı konusundaki duyarsızlığın ülkemizde de arttığını göstermektedir. Özellikle gençlerin anne babalarını uluorta azarladığı, onlara karşı geldiği, emir ve talimatlarını hiçe saydığı hatta zaman zaman onları küçümsediği, onlardan utandığı görülmektedir. Her ne kadar küresel kapitalizm ekonomik kaygılarla “Anneler Günü, Babalar Günü” gibi belirli zaman dilimlerini kapsayan günler ihdas etmiş olsa da bu günlerde anne ve babalara verilecek birkaç hediyeyle anne baba hakkının ödenmesi mümkün değildir.

İslâm dini, aile müessesesini toplumun temel taşı görmüş, aileyi ifsada yönelik bütün hareketleri yasaklamıştır. Bu sebeple İslâm dininde anne ve babaya itaat etmek farz, onlara isyan etmek ise büyük günahtır.

İnsanlığın kurtuluşu, diğer bütün konularda olduğu gibi anne ve baba hakkı konusunda da İslâm’la mümkündür. Hiçbir ideoloji İslâm’ın anne ve babaya itaat ve iyilik noktasındaki koyduğu ilkeleri hayal bile edemez. Dinimiz İslâm, insanların acı, bezginlik ve bungunluk anında karşısındakini üzmemek için kendini tutarak söylediği “öf” kelimesini dahi, anne-babaya karşı sarf etmeyi yasaklamıştır.

Kur’an-ı Kerim’deki İsra Sûresi’nde anne-babaya itaat ve iyilikteki bu incelik hatırlatılmakta, onları kıracak en ufak bir hareketin dahi sadır olmaması için dikkat etmek emredilmekte ve şöyle buyrulmaktadır: “Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, ana babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara ‘öf’ bile deme; onları azarlama, onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını ger ve de ki:

Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı” (İsra, 23-24).

Peygamber Efendimiz (s.a.v), anne babaya “öf” bile denmemesi gerektiği hususunda şöyle buyurmuştur: “Öf” demekten daha hafif bir tabir olsaydı, şüphesiz Allah (c.c) onu da yasaklardı...”

Kur’an-ı Kerim’de, anne-babaya iyilik etme hususunda, “Allah’a hakkıyla kulluk edin ve açık veya gizli hiçbir şeyi O’na ortak koşmayın; anne ve babanıza iyilik edin” (Nisa, 36) buyrulmaktadır. Allah’a şirk koşmaktan sonra anne babaya iyilik yapmak zikredilmiştir. Kur’an-ı Kerim’i en mükemmel şekilde açıklayan Peygamber Efendimiz (s.a.v) de bu konuda, “Sizlere günahların en büyüklerini haber vereyim mi? (Bilin ki onlar) Allah’a şirk koşmak, anne ve babaya isyan etmektir” (Buhari, Müslim) buyurmuştur.

Allah-ü Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’inde anne ve babaya itaat ve iyilik yapmamızı emretmektedir. “Biz insana anne ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu, güçsüzlükle karnında taşımıştı. Çocuğun sütten kesilmesi iki yıldır. (İnsana) ‘Bana, anne ve babana şükret’. Dönüş ancak banadır (dedik)” (Lokman, 14) ayetinde Lokman aleyhisselamın ağzından anne-baba hakkı hatırlatılmaktadır. Ayetin devamında anne ve babaya itaatteki sınır da çizilmekte ve “Eğer anne-baban seni körü körüne bana ortak koşman için zorlarsa itaat etme, dünya işlerinde onlarla güzel geçin…” denilmek suretiyle itaatteki tek istisnanın “Allah’a şirk koşma” konusunda olduğu belirtilmektedir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Cenâb-ı Hak, kıyamet günü üç kimsenin yüzüne rahmetle bakmaz: Anne ve babasına isyan eden kişi, kıyafeti ve bazı halleriyle erkekleşen kadın ve ailesinin iffetsizliğine aldırış etmeyen kimse” buyurmaktadır.

 


* BENZER KONULAR

Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Bugün, 08:54:05 ÖÖ]


Kalbin Temizliği Gönderen: melek
[Bugün, 08:45:49 ÖÖ]


Peygamberimizin Kadınlara Karşı Muamelesi Gönderen: melek
[Bugün, 08:36:03 ÖÖ]


Allah Rasülü’ne Muhabbetimiz Gönderen: melek
[Bugün, 08:33:38 ÖÖ]


Kendimize ve Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:12:49 ÖÖ]


Müslümanlar Kazanımlarını Ne Zaman Kaybederler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:05:29 ÖÖ]


Savrulsak Da Beraberiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:41 ÖÖ]


Egemenlik Kimde Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:50:29 ÖÖ]


Yolumuzun Esası Zaruri Olan İle Yetinmektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:57 ÖÖ]


Vakit İnsanın Sahip Olduğu En Değerli Varlığıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:35 ÖÖ]


Engin Titiz - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:55:37 ÖS]


Hakan Bayraktar - Albümdışı Ve Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:46:16 ÖS]


Salih Kul Olmanın Yolu Kur’ân ve Sünnet’tir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:42:10 ÖÖ]


Ahd ve Ahdin Gereği Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:16 ÖÖ]


İman Amel ve Salih Amel Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:54 ÖÖ]


Peygamberimizin Ticari Muamelelerle İlgili Tavsiyeleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:20:53 ÖÖ]


Sağlık ve Afiyet Nimeti Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:04:27 ÖÖ]


Saadet Asrı Adanmış Hayatlar Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:10:20 ÖÖ]


İhsan ve Tefekkür Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:03:23 ÖÖ]


Takva ve Muttaki Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 07:58:21 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41