Gönderen Konu: Ahlâk ve Huy Değişir mi  (Okunma sayısı 694 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ahlâk ve Huy Değişir mi
« : Haziran 01, 2017, 06:41:18 ÖÖ »
Ahlâk ve Huy Değişir mi?
   
Ahlâk ve huy dediğimiz şeyin değişken olup olmadığı, onun doğuştan ve irsi (genetik) olup olmadığına bağlıdır. İbn Miskeveyh’e göre, huyların bir kısmı insan yapısının temelinden gelir. Bir kimsenin fazla korkak ve güleç olması gibi. Diğer bir kısmı ise âdet ve alışkanlıkla kazanılır. İnsan bir şeyi düşünüp taşınır, sonra onu sürekli olarak yaparsa, o şey, onun melekesi ve huyu haline gelir. Gazali ve İbn Arabî de değişen-değişmeyen, doğuştan edinilen huylar ayrımını yaparlar.

Doğuştan gelen mizaç/huy değişmez. Ama âdet ve alışkanlıkla edinilen huylar değişir.

Bazılarına göre huyların doğuştan olup olmaması söz konusu olmaz. Her insan âdet, alışkanlık, tekrar, idman ve eğitim yoluyla kısa veya uzun sürede az çok huyunu değiştirebilir, yeni huylar kabul edebilir. Çünkü insan yeni huylar kabul etmeye müsait bir varlıktır.

Stoacılar/Revakiyyun, bütün insanların doğuştan temiz ve iyi olarak doğduklarını, sonra sosyal çevrenin onları kirlettiğini ve kötüleştirdiğini savunmuşlardı.

Bazı filozoflara göre insanlar doğuştan kötüdürler. Ancak öğretim ve eğitim yoluyla iyi hale gelirler. Fakat bazıları çok kötü olarak dünyaya geldiklerinden, onları ıslah ve terbiye etmek mümkün olmaz.

Calinus (Galen), insanları üçe ayırır: Doğuştan iyi olanlar, doğuştan kötü olanlar, bu ikisi arasında bulunanlar. İkisi ortası bir durumda bulunanların huyları iyi veya kötü yönde değişebilir. (İbn Miskeveyh, Tehzibu’l-ahlâk, Kahire, 1320, 24-26)

Genellikle Müslüman âlimler doğuştan gelen ve değişmeyen, edinilen ve değişebilen şeklinde huyları ikiye ayırırlar. (Gazali, İhya, III, 54), (bk. İbn Arabî, el-Futuhâtu’l-Mekkiyye, II, 309) Bunlara göre insanın hilkatinde, fıtratında, cibilliyetinde, tabiatında, mizacında, seciyesinde, tînetinde, hamurunda ve mayasında bulunan ve doğuştan gelen bazı huylar genetiktir, irsidir. İnsan bedeninin, nasıl belli temel nitelikleri varsa ve bunlar doğuştan geldiği için değiştirilemiyorsa, insan ruhunun da doğuştan gelen belli bir şekli vardır ve bu kökten değişmez. “Allah’ın yaratışında değişme yoktur.” (Rûm, 30/30); “...Rabbimiz her şeye hilkatini,  varoluş şeklini ve özelliğini veren, sonra da doğru yolu gösterendir.” (Tâhâ, 20/50); “Rabb, takdir edip yol göstermiştir...” (A‘lâ, 87/3) Bu ayetlerde, huyun özünde değişmeyen yönüne işaretler vardır.

Ama bunun kısa veya uzun bir süre içinde, az çok ıslah ve terbiye edilmesi, doğuştan gelen renginin, tonunun farklı hale getirilmesi mümkündür. Sonradan edinilen ve kazanılan huylar ve âdetler ise eğitim ve öğretimle, sürekli alıştırma çalışmaları ve tekrarlar yaparak değiştirilebilir. Bitkiler ve hayvanlar bile eğitimle az çok değiştirilip ıslah edilirken, insanların te’dib, terbiye ve riyazet yoluyla ıslah edilemeyeceğini söylemek doğru olmaz. Islah suretiyle arpayı buğday, buğdayı arpa haline getirmek mümkün olmaz ama daha iyi ve daha nitelikli arpa ve buğday üretmek mümkündür; aşı ile daha iyi meyve alındığı gibi.

İnsandaki arzu ve öfke gibi temel eğitimlerin kökten değiştirilmesi veya yok edilmesi mümkün olmaz. Ama ıslah edilmesi, iyileştirilmesi, güzel ve faydalı hedeflere yönlendirilmesi mümkün olur. İnsan doğuştan sahip olduğu huy ve yeteneklerini iyi ya da kötü işlerde kullanabilir. Cesaret ve cömertlik huylarının, iyi ya da kötü maksatlarda kullanılması gibi, huyların değiştirilmesinden çok iyileştirilmesi ve güzelleştirilmesi önemlidir. Şehvet denilen bedenî arzular, esas itibariyle kötü değildir. Kötü olan şehvetin meşru olmayan ve kontrolsüz bir şekilde bulunmasıdır. Meşru şekilde ve kontrollü olarak arzularını karşılaması ise iyidir. Hatta faydalı ve gereklidir.

Prof. Dr. Süleyman Uludağ.

 


* BENZER KONULAR

Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: melek
[Bugün, 09:02:39 ÖÖ]


Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Bugün, 08:54:05 ÖÖ]


Kalbin Temizliği Gönderen: melek
[Bugün, 08:45:49 ÖÖ]


Peygamberimizin Kadınlara Karşı Muamelesi Gönderen: melek
[Bugün, 08:36:03 ÖÖ]


Allah Rasülü’ne Muhabbetimiz Gönderen: melek
[Bugün, 08:33:38 ÖÖ]


Kendimize ve Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:12:49 ÖÖ]


Müslümanlar Kazanımlarını Ne Zaman Kaybederler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:05:29 ÖÖ]


Savrulsak Da Beraberiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:41 ÖÖ]


Egemenlik Kimde Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:50:29 ÖÖ]


Yolumuzun Esası Zaruri Olan İle Yetinmektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:57 ÖÖ]


Vakit İnsanın Sahip Olduğu En Değerli Varlığıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:35 ÖÖ]


Engin Titiz - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:55:37 ÖS]


Hakan Bayraktar - Albümdışı Ve Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:46:16 ÖS]


Salih Kul Olmanın Yolu Kur’ân ve Sünnet’tir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:42:10 ÖÖ]


Ahd ve Ahdin Gereği Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:16 ÖÖ]


İman Amel ve Salih Amel Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:54 ÖÖ]


Peygamberimizin Ticari Muamelelerle İlgili Tavsiyeleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:20:53 ÖÖ]


Sağlık ve Afiyet Nimeti Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:04:27 ÖÖ]


Saadet Asrı Adanmış Hayatlar Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:10:20 ÖÖ]


İhsan ve Tefekkür Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:03:23 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41