Hayat Kitabımız Kur’an 1

[fanidunya NET]

Hayat Kitabımız Kur’an  1

Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ bazı zaman, mekân ve insanları diğerlerine nispetle daha değerli, önemli, şerefli kılmıştır. O’nun (C.C.) seçtikleri/değerli kıldıklarını, biz de kulları olarak önemsemek, değer vermek durumundayız. O’nun seçtiklerine, yasalarına da ölçülerine de teslim olmuşuz.

Ramazan ayı ve Kadir Gecesi de çok değerli ve önemli, şerefli, mübarek kılınmıştır. Çünkü ilahi mesajların sonuncusu Kur’an nuru bu ayda (gecede) yeryüzünü aydınlatmaya başlamıştır.

O’nun (C.C.) kitabını O’nun (C.C.) bildirmesiyle tanımaya, anlamaya çalışıyoruz. Bu Kur’an sadece bir “okuma” kitabı değildir.

Aynı zamanda bir hayat kitabıdır (Enfal/24). Hayata dair ne varsa kapsar. Her alanda söz söyler (Maide/3). Hayatımızı düzenler...

Kur’an son ümmete miras, nimet ve emanettir. Emanetin korunması ve şükür sorumluluğumuz var.

Bu kitap, âlemlerin Rabbinden insanlara indirilmiş, rahmet, nur, hidayet, adalet, ilim, hikmet ve şifa yüklü ilahi bir mesajdır.

Okunmak, anlaşılmak, bilinmek, yaşanmak ve yaşatmak ister. Devlet olmak ister (Hac/41, Nur/55, Âl-i İmran/102, 104, Şûra/13, Hadid/25, Maide/48). Uyulduğunda hem dünya, hem de ahirette güzel bir hayat vaat eder.

Allah Teala’yı doğru olarak bilmeden, tanımadan O’nun (C.C.) kitabını doğru bilmek, anlamak mümkün müdür? Bunun için Kur’an’a ve Resulullah’a muhtacız. Bu da ancak sahih/doğru bir “tevhit” bilgisini gerektirir.

Kur’an’ı, sıradan, herhangi beşeri bir kitap gibi okumak, son derece tehlikeli ve zararlıdır. Çünkü o; ilahi, özgün, eşsiz, benzersiz, çelişkisiz, yanlışsız, muciz ve muhkemdir.

Bu kitap (Kur’an) âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahîm Allah-u Teâlâ tarafından biz kullarına sayısız nimetleri içinde adalet ve saadetimiz için indirilmiş değeri ölçülemez bir nimettir.

Kur’an’ın isim ve sıfatları: “Ahsenül hadis”, “el-Beşir ve Nezir”, “el-Beyyine”, ”el-Burhan”, ”el-Furkan”, ”hablullah”, ”el-Hâkim”, ”el-Hüda”, ”el-Kelâm”, ”el-Kitab”, ”el-Kur’an”, ”el-Meviza”, ”en-Nur”, ”er-Rahmet”, ”essıratül Müstakim”, ”eş-Şifa”, ”el-urvetül-vüska”, ”el-Vahiy”,’ez-Zikr”.

“Kur’an her yönüyle eşsiz, benzersiz; özgün, muciz, üslubu, şekli ve içeriğiyle (İsra/88). Bilmemiz, inanmamız, yapmamız ve yapmamamız gerekenleri bildirir. ‘Allah’ kelamı 2699, Rabb ismi 969, Rahman 57, Rahim 114 kez zikredilmiştir. 6666/6236 ayetin bini emre, bini nehye, bini vade, bini vaide, bini haber ve kıssalara, bini mesel ve ibretlere, beş yüzü ahkâma (helal, haram) yüzü tespih ve duaya, altmış altısı da nasihatle ilgilidir.” (Feyzül Furkan)

Bu vesileyle bu makalemizde Kur’an-ı Kerim ile ilgili ayetlerden paylaşımlar yapmayı arzu ettik. “Bu kitap, bütün insanlara bildiridir...” (İbrahim/52). “İşte bu (Kur’an), bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah’tan korkun ki, size merhamet edilsin...” (En’am/55). “Rabbimizin sözü, hem doğruluk, hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur...” (En’am/115). “Bu kitap, tüm âlemlere/insanlara bir zikir/öğüt, hatırlatmadır...”(Sad/87). “Bugün dininizi (hükümleriyle) kemâle erdirdim...”(Maide/3). ”Biz sana (bu) kitabı, her şey için bir beyan (açıklama), bir hidayet rehberi, bir rahmet ve Müslümanlara bir müjde olarak indirdik...” (Nahl/89). “And olsun ki biz, bu Kur’an’da insanlara (ihtiyaçları olan) her misali farklı üsluplarla açıkladık. Fakat insan pek çok şeyde tartışmacı olmuştur...” (Kehf/54). “Bu kitap, Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz için, her şeyi açıklamıştır...” (Hud/1-2). “Hiç şüphesiz biz, bu Kur’an’da insanlara her bir misali türlü şekillerde açıkladık...”

Sabır üç türlüdür: Bir, ibadetleri yaparken karşılaşılan zorluklara sabır. Namaz kılarken, oruç tutarken bazı sıkıntılarla karşılaşabiliriz. Bunlara sabredeceğiz.

İki, günah işlememek için sabretmek. Günah işlememek için sabretmek ateşte yanmaya sabretmekten daha kolaydır.

Üç, hastalıklara, musibetlere, belalara karşı sabırdır.

Hastalık, bela istenmez, gelirse kurtulmaya çalışmak lazım, tedavi olmak lazım, fakat bütün bunlar netice vermezse, sabretmekten başka çaremiz kalmaz. Bu üç sabrın da mükâfatı ölçüsüzdür.

Oruç tutmakla imtihanı kazanmış oluruz. Biz, dünyaya bunun için geldik, hepimiz imtihan salonundayız. Rabbini tanıyan, emirlerine değer veren, haramlardan sakınanlarla, kendisini yaratan ve yaşatan zatı tanımayan, emir ve yasaklarına kulak asmayanların birbirlerinden ayrılmaları gerekir. Kişi, yaptıklarının karşılığını görecektir, iyiler ebedî saadete, kötüler de layık oldukları azaba kavuşacaklardır...

Bahaddin Elçi

[fanidunya NET]

Hayat Kitabımız Kur’an  2

Kendisine uyanları doğrultup, mutlu eder; yüz çevirenleri de dünyada sıkıntılı bir hayatla uyarır” (Taha/123-124). ”Muhakkak ki o zikri (Kur’an’ı) biz indirdik, koruyucusu da ancak biziz” (Hicr/9). ”And olsun biz, insanlar için Kur’an’da her türlü meselden örnekler getirdik...” (Rum/58). ”Arapça ve uyarı kitabıdır” (Taha/113). ”...Sen bütün insanlara elçisin...” (Sebe/28). “Gerçek bu Kur’an (insanları) öyle bir şeye (yola) yöneltip götürür ki o, en âdil ve en doğru bir yoldur” (İsra/9).

“İnsanlar arasında anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, o peygamberlerle birlikte hak yolu gösteren kitap indirdi...” (Bakara/213). “(Resulüm) İşte sana emrimizden bir ruh (Kur’an) vahyettik... Biz onu (kitabı) bir nur yaptık; kullarımızdan dilediğimizi onunla doğru yola eriştiririz...

Şüphesiz sen de doğru yolu gösteriyorsun (rehber oluyorsun)” (Şûra/52). “Furkanı (hakkı, batılı, helali, haramı ayırıcı bir ölçü) âlemlerin bir uyarıcısı olsun diye, kuluna indirenin şanı ne yücedir...” (Furkan/1). “Siz, nereye gidiyorsunuz?” (Tekvir/26). “Hepiniz toptan Allah’ın ipine (Kur’an) sarılın; parçalanmayın...” (Âl-i İmran/103).

“Rabbinizden size indirilmiş olan şeye (Kur’an, sünnet) uyun...” (Araf/3). “Hakka dair kitap ve mizan indiren Allah’tır” (Şûra/17).

İnsanlar için bir açıklama, muttakiler için doğru yolu gösterme ve öğüttür (Âl-i İmran/138). “Sana ve kavmine bir öğüt ve şereftir” (Zuhruf/44). “Müminler için hidayet ve rahmettir” (Neml/77).

Kur’an ilahi kanundur (Nisa/105, Maide/48, En’am/115, Araf/3). Ümmet-i Muhammed’e mirastır. (Fatır/32). En doğruya götürür. (İsra/9, Enbiya/6, Zuhruf/43). Müminleri, kâfirlerden korur (İsra/45). Zikirdir (Taha/99-100, Enbiya/10,50). Şifadır (Yunus/57, İsra/82, Fussilet/44). Eşsiz ve mucizdir (Bakara/23, 24, 62). Cebrail indirmiştir (Bakara/97). Şeytan sözü değildir (Tekvir/25-26). Kâhin sözü değildir (Hakka/42). Peygamber sözü değildir (Hakka/40,44-47). Sözlerinde eğrilik yoktur (Kehf/1). Önceki kitaplarda bildirilmiştir (Şuara/196-197). Hz. Muhammed’e verilmiştir (Bakara/99, 119, 151). Kolaylaştırılmıştır (Meryem/97). Arapçadır (Yusuf/2). Koruyucusu Allah’tır (Hicr/9). Korunmuştur, değiştirilemez (En’am/115, Hicr/9). Parça parça (tedricen) indirilmiştir (Nahl/89). Hidayettir (Bakara/2,185). Şereflidir (Vakıa/75-77). Hak ile batılı ayırır (Furkan/1, Bakara/185). Öğüttür (Bakara/231). Önceki kitapları tasdik eder (Âl-i İmran/3). Hikmet doludur (Âl-i İmran/58, Yasin/2). Beyandır, açıklar (Bakara/118, 221, 222; Nahl/89, İsra/89). Nurdur (Nisa/174, Şûra/52, Teğabün/8). İlahî kanundur (Nisa/105, Maide/ 48, En’am/115, Araf/3). Şeriattır (Maide/48, En’am/151-153). Müminler için şifa ve rahmettir (İsra/82).

Kur’an hayatımızı düzenlemek ve adalet için gönderildi. (Hadid/25). Kur’an muciz bir kelâmdır (İsra/88). İlahi olduğundan şüphe yoktur (Bakara/2). Eğrilik, çelişki yoktur (Kehf/1). Ona batıl karışamaz (Fussilet/42). Dosdoğru kitaptır (Kehf/1). Azizdir (Fussilet/41). Kerimdir (Vakıa/77). Hâkimdir (Yasin/1). Meciddir (Hakka/2). Mübarektir (Sâd/29). Mübindir (Yusuf/1). Gönül gözlerini açandır (Araf/203). Açık nurdur (Nisa/74). Burhandır (En’am/195). Emrinden bir ruhtur (Şûra/52). İnsanların muhtaç olduğu şeyleri beyan edendir (Nur/34,46). Ayetleri muhkemdir (Hud,/4). Mufassaldır (En’am /114). Müteşabih (Zümer/23). Bir kısmı muhkem, bir kısmı müteşabihtir (Âl-i İmran/7).

Hayat rehberimiz Resulullah (S.A.V), “Size iki emanet bırakıyorum. Kur’an ve sünnetim.

Bunlara uyduğunuzda/tutunduğunuzda sapmaz, parçalanmaz, zillete düşmezsiniz; kurtulursunuz” buyurmuş... Ne zamandır şaşkınlık, tefrika ve zilletteyiz. Çünkü emanetlere sırtımızı döndük. Tekrar emanetlere dönmedikçe de kurtuluşumuz yok,

Bahaddin Elçi.