Gönderen Konu: Aile Toplumun Nefesidir.  (Okunma sayısı 77 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5715
Aile Toplumun Nefesidir.
« : Haziran 23, 2022, 07:16:46 ÖÖ »
Aile Toplumun Nefesidir.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Kıymetli Kardeşlerim!

Aile, bütün toplumlarda ve inanç sistemlerinde özel bir yere konmuş; huzur ve mutluluğun kaynağı olarak görülmüştür. Aile yapısını koruyamayan toplumların varlığını devam ettirebilmeleri mümkün değildir. Bu manada diyebiliriz ki, aile toplumun nefesidir. Yeryüzü ağaçsız nefes alamadığı gibi, ailesiz toplumlar da nefes alamaz. Hamdolsun, henüz nefes alabildiğimiz bir ailemiz var. Ancak, aileyi temelinden sarsan sorunlar her geçen gün artıyor ve bugün artık, tüm dünyanın nefes darlığı çektiğini üzülerek müşahede ediyoruz.

Değerli Mü’minler!

Ailelerimizin en değerli varlığı anne ve babalarımızdır. Onlar bizim varlık sebebimizdir. Bizi besleyen, büyüten ve terbiye eden anne-babalarımızdır. Onların fedakârlıkları saymakla bitmez. Baba evladı için gece gündüz çalışırken, anne onu dokuz ay karnında taşır. Uykusunu böler evladı için. Hasta olmasın diye üzerine titrer çocuğunun. Hiç kimse bizi anne-babamızdan daha fazla ve onlar gibi karşılıksız sevemez. İnsanın aile ortamında bulduğu huzuru ve mutluluğu başka bir yerde bulması mümkün değildir. Bakınız, anne-babalarımıza karşı görevlerimiz Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de nasıl anlatılmaktadır: “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. ‘Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster.’ diyerek dua et.”[1]

Değerli Kardeşlerim!

Anne-babalarımızdan sonra ailenin en önemli unsuru çocuklardır, yani bizleriz. Çocuklar, Yüce Allah’ın hem nimeti hem de emanetidir. Her anne-baba çocuğunu yetiştirmek ve eğitmekle sorumludur. Çocuğa güzel bir isim koymak, onu namaza alıştırmak, Kur’an okumasını öğretmek, zamanı geldiğinde evlendirmek, çağına uygun nitelikli bir eğitim almasını sağlamak anne-babanın belli başlı görevlerindendir. Ancak en önemlisi hiç şüphesiz ki, güzel ahlaktır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır: “Hiçbir anne-baba evladına güzel ahlaktan daha değerli bir miras bırakmış olamaz.”[2]

Yüce Rabbimiz bizleri, anne-babalarımızla, kardeş ve yakınlarımızla huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşatsın ve bizleri ailelerimiz, cemiyetimiz ve milletimiz için hayırlı ve bereketli kılsın.

Âmin.

-------------------------------------------------

 [1] 1 İsrâ, 23-24.

[2] Tirmizî, Birr, 33.


HAYA -AHLAK - BÜTÜNÜYLE HAYIRDIR


Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Aziz Mü’minler!

“Her dinin bir ahlakı vardır; İslam’ın ahlakı da hayâdır.”[1] Böyle buyuruyor Allah’ın Rasûlü bir hadis-i şeriflerinde.

Güzel ahlak ilkelerini tamamlamak üzere gönderildiğini söyleyen Allah Rasûlü,[2] hayâyı ahlakî meziyetlerin en üstünü ve insanî vasıfların en güzeli olarak vasıflandırmaktadır.

Basit anlamıyla ‘utanma duygusu’ olarak tarif edilebilecek hayâ,  “nefsin çirkin davranışlardan rahatsız olup onları terk etmesi” anlamına gelir.

Bir de hayânın bir üst basamağı olan mürüvvet vardır ki,  o da “açıktan yapıldığında hayâ duyulan bir işi gizli olsa da yapmamak” olarak tarif edilir.

Kardeşlerim!

Kaynaklarımız, hayânın üç boyutundan bahseder. Birincisi Allah’a karşı hayâ duymaktır.

Hayânın bu boyutunu Sahâbe-i Kirâm’ın büyüklerinden Abdullah ibn Mes’ûd şöyle anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber (s.a.s), “Allah Teâlâ’dan gerektiği gibi hayâ ediniz.” buyurdu. Biz de kendisine, “Ey Allah’ın Rasûlü! Hamdolsun; biz zaten hayâ ediyoruz.” diye cevap verdik. Bunun üzerine Allah Rasûlü şöyle buyurdu: “Öyle değil! Allah'tan hakkıyla hayâ etmek; başını ve başında yer alan organları, karnını ve karnına bağlı organları koruman, dünya hayatının süsüne kendini kaptırmaman, ölümü unutmamandır. Ahireti isteyen dünyanın süsünü bırakır. Kim bunu yaparsa Allah'tan gereği gibi hayâ etmiş olur.”[3]

Kardeşlerim!

Hayânın ikinci boyutu ise insanlara karşı hayâ etmektir. İnsanlara karşı hayâ, başkalarının hak ve hukukuna saygılı olmak, insanlar arasında çirkin, ayıp, kötü ve zararlı davranışlarda bulunmamakla gerçekleşir. “Müslüman, başkalarının elinden ve dilinden emin olduğu kişidir.”[4] hadisi, hayânın bu boyutunu en güzel bir şekilde ifade etmektedir.

Hayânın üçüncü boyutu da insanın kendisine karşı hayâ etmesidir. Kendimize karşı hayâ, toplum içinde olduğu kadar, yalnız ve tek başınayken de ahlaklı ve faziletli olmaya çalışmaktır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de gizli ve açık bütün çirkin davranışlardan sakınmamız gerektiği şöyle ifade edilir: “Günahın açığını da gizlisini de bırakın! Çünkü günah işleyenler, yaptıklarının cezasını mutlaka çekeceklerdir.”[5]

Aziz Mü’minler!

Hayâ insanın izzetli, şerefli ve onurlu yaşamasını sağlar. Hayâsını yitirmiş bir kişi, onurunu da kaybeder. İzzet ve şerefini yitirmiş bir kimseden de her türlü kötülük sadır olabilir.

Nitekim Hazreti Âdem’den itibaren bütün peygamberlerin insanlığa ilk öğrettiği ahlakî değerin hayâ olduğu ifade edilir. Bu hususta Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.s); “İnsanların peygamberlerden işittiği ilk söz “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür.”[6] buyurmuşlardır.

Hayânın bütünüyle hayır[7] olduğunu söyleyen Efendimiz (s.a.s), utangaç kardeşine bu huyunu terk etmesini telkin eden Medine’li bir müslümanı şöyle uyarır: “Hayır, onu bırak; zira hayâ imandandır.”[8]

Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in, bizleri hayâsızca tutum ve davranışlar konusunda uyaran sözleriyle bitirmek istiyorum. Şöyle buyuruyor Allah Rasûlü:  "Allah bir kulunu cezalandırmayı dilediği zaman ondan hayâyı alır. Hayâsı alınan kişi, Allah'ın gazabına müstahak davranışlar sergilemeye başlar. Önce emanet duygusu çekilip alınır. Sonra hainleşir. Hainleşince de ondan merhamet alınır.

Merhamet çekilip alındığı zaman da o kimse, artık kovulmuş ve lanetlenmiş olur. Kovulup lanetlenen o kişinin Müslümanlık’la da ilişkisi kalmamış olur."[9]

----------------------------------------------

 [1] Muvatta’, Hüsnü’l-Hulk, 9. İbn Mâce, Zühd, 17.

[2] Muvatta‘, Hüsnül-Hulk, 8; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/381.

[3] Tirmizî, Kıyâme, 25.

[4] Buhârî, Îman 4, 5, Rikâk 26.

[5] En’âm, 6/120.

[6] Buharî, Edeb, 78; Enbiya, 54; Ebu Davud, Edeb, 6.

[7] Müslim, “Îmân”, 61.

[8] Buhârî, İman, 24.

[9] İbn Mâce, Fiten, 4190.

 


* BENZER KONULAR

Cemal Kuru - Ağlayu Ağlayu 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:09:34 ÖÖ]


Kendimize Gelelim! Özümüze Dönelim sabır ve Şükrü Hayatımıza Yerleştirelim Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:02:09 ÖÖ]


İman İbadet ve Güzel ahlaka Önem Vermeli Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:44 ÖÖ]


Zekât İslam’ın 5 Şartından Biridir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:42:49 ÖÖ]


Sosyal Medya Kirliliğine Dikkat Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:05 ÖÖ]


Ben Duygusundan Sıyrılmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:21:59 ÖÖ]


Allah'tan Korkan İnsan İffetsiz - Ahlaksız – Olamaz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:15:54 ÖÖ]


Abdest Gusül ve Teyemmümün Faydaları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:03:14 ÖÖ]


Kutlu Bir Dava Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:41:38 ÖS]


Huzurun Kaynağı Olan Evliliği Geciktirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:36:37 ÖS]


Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:22:20 ÖS]


Allahü Teâlâya Hakîkî Kul Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:16:26 ÖS]


Mümin İmansız Ölmekten Çok Korkmalıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:09:10 ÖS]


Şükür imtihanı Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:20:00 ÖS]


Namaz Yoksa Her Şey Eksik Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:15:19 ÖS]


Hadîs-i Şerîflerle – Namaz İbadeti Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:10:57 ÖS]


Nefis Cihadı Nasıl Kazanılır Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:04:37 ÖS]


İşte Bu Cennete Giden Yol Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 05:53:35 ÖS]


Asr’ı Saadette Yaşamak Demek Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:33:19 ÖS]


Diri ve Ölü Arasındaki Fark - Zikir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:24:49 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41