Musibetleri Doğru Okumak 1

[fanidunya NET]

Musibetleri Doğru  Okumak  1

Sebepler aleminde yaşıyoruz. Her şeyin birçok sebebi, sonuçları var. Bunları doğru bilmek, anlamak zorundayız. Kimin doğrusu, doğrudur? Sorusunu biz Müslümanlar, İslam’ın doğrusu, doğrudur, öteki/ aykırı doğrular da yanlıştır; doğru/hak bilinmeden yanlışlar bilinemez, inancında/görüşündeyiz. Bu da her şeyi Kur’an ve sünnetten “oku”makla olabilir. Biz bu makalemizde musibetleri doğru okumaya çalışacağız. Kur’an-ı Kerim’de her şeyin misali ve beyanı (açıklaması) var. (Nahl/89, İsra/89)

Hayra çağıran, iyilikleri emredip, kötülükleri önleyen bir ümmet olmamız emrediliyor. (Âl-i İmran/104)

Günahlarımız çoğalıp, yaygınlaşınca, buna paralel olarak musibetlerimiz de, maddi ve manevî sorunlarımız da çeşitlenip, yaygınlaşıyor. Kur’an’dan yüz çevirerek, her çeşit belaya davetiye çıkartıyoruz. Tohumların, hayvanların ve insanların genleriyle oynuyoruz...

Cinayetler, şiddet çoğalıyor. Ormanlar yakılıyor, hayvanlar itlaf ediliyor. İklimi bozma girişimleri gündemde; hava, kara ve denizler kirletiliyor.

Dolu, şimşek, fırtına, yıldırım, heyelan, deprem, yangın, çığ, kıtlık, vb. gibi maddi afetler, bizi kuşatıyor... Nankörlük, israf, şirk, zina, eşcinsellik, ticarette aldatma, rüşvet, yolsuzluk, yalan, sömürü, hileler, soykırım, faiz, zulüm, fesat, ikrah (kimliklere/inançlara baskı), hastalıklar, korkular... vb. manevi afetler de öyle…

-Başımıza gelen tüm musibetler/afetler, günahlarımız nedeniyledir. (Şûra/30)

-İsyanlarımız nedeniyle “üstümüzden ve altımızdan (afetlerle) Rabbimiz bizi sıkıştırıyor.” (En’am/65)

Dünyada da azap çekiyoruz. Uyanalım, tevbe istiğfar edelim için.

-Önceki toplumların helakine sebep olan azgınlıkların/günahların tümü zamanımızda belki de fazlasıyla mevcut.

-İsyanlarımız/günahlarımız nedeniyle karada ve denizde düzen bozuluyor.

Rabbimiz yaptıklarımızın bir kısmının cezasını dünyada çektiriyor ki, tevbe edelim. (Rum/41)

-Şükür halinde huzur, güven ve refah; nankörlük sebebiyle de korku, açlık (geçim sıkıntısı) (Nahl/112) yaşıyoruz.

-Kur’an’dan (hükümlerinden) yüz çevirmemiz halinde, dünyamızdaki tüm sıkıntıların bizi saracağı (Taha/124), hidayetçilere uymadığımızda sapkınlık ve mutsuzluk içinde bunalacağımız (Taha/123), zillete düşeceğimiz (Mücadele/5) bildiriliyor.

-İman ve salih amellerde bulunanlara dünyada da mutlu bir hayat var. (Nahl/97)

-İnanç, hayat, akıl, aile/iffet, nesil, mal, şeref/ itibar… haklar, değerler korunmuyor, bozuluyor. Tehdit, saldırılar artıyor. Bozgunculukla değerler tüketiliyor, dönüştürülüyor, yok ediliyor.

Devlet bu değerleri/hakları koruyup, geliştireceği yerde, bizzat kendisi ifsat edilebiliyor. Adalet, ıslah, imar yerine zulüm, ifsat egemen…

-Maddi afetlerin sebebi, manevi/ahlakidir. Tüm afetler/sorunlar (tabii, sosyal, ekonomik) ahlâkî/ imanî bozuklukların/hastalıkların tezahürü, sebebidir. İmanla/ahlakla ilgili olan hususların; hukukî, ekonomik, sosyal sonuçlarını gözlemleyebiliyoruz.

-Kur’an’dan/İslâm’dan/Rahman’dan uzaklaştıkça, başımıza belalar artarak devam ediyor.

Şahıs, parti tercihinden çok, (doğru) yol, aidiyet/kimlik, zihniyet düzen tercihine ihtiyacımız var.

-Biz kendimizi değiştirmedikçe/düzeltmedikçe Rabbimiz bizi değiştirmiyor. (Rad/11)

-Layık olduğumuz yönetimle yönetiliyoruz. Günahlarımız, bize zulüm olarak dönüyor.

-Hak-batıl, adalet-zulüm, imar/ıslah-ifsat… mücadelesi hep var olmaya devam edecek. Hangi taraf daha çok çalışırsa, o tarafa galibiyet veriliyor. Zulüm egemen… Ne yazık ki…

Rabbimizin vaadi var: İman edip, salih amellerde bulunan kavimlere yeryüzünde iktidar/izzet/egemenlik (Nur/55) verecek.
Sonuçta adalet, hak, ıslah cephesinde olanlar kazanacak...

-Ülkemizin güvencesi, “emribilmaruf ve nehyi anil münker” yapabilen bir topluluğun varlığıdır.

Bahiddin Elçi.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap