Gönderen Konu: Kur’an Müslümanlığı mı  (Okunma sayısı 57 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5745
Kur’an Müslümanlığı mı
« : Ağustos 14, 2022, 08:21:50 ÖÖ »
Kur’an Müslümanlığı mı

“Kur’an Müslümanlığı” temasını işleyenler bilmelidirler ki, İslam medeniyeti, Kur’an ilkeleridir. Evrensel ve mükemmel bir sistem olan İslam’ın sloganlarla açıklanması yanlıştır.

Kur’an; belirsiz, anlamsız ve verimsiz polemiği kabul etmez. Bunlar ancak şaşkınlık emareleridir.

İslam’ı, anlatmak ancak ilimle, delille, imanla ve yürekle mümkündür. Bunlar da “halis dinin, halis hizmetçileri âlimlerdir. Âlim olmayanlar ancak slogan üretirler, karıştırırlar.

Kur’an bunu ilginç bir beyanla dile getirir; “Kalplerinde bozukluk olanlar, fitne çıkarmak ve onun te’vilini yapmak için müteşabih ayetlerin ardına düşerler.” Bu, dini anlatmak değil bozgunculuktur. Kur’an-ı Kerim hakkında polemik, en azından abes ile iştigaldir. Çünkü Kur’an-ı Kerim hiçbir beşerî yorum ve dalaşmaya konu olacak kitap değildir. Bunu yapmak, hiç kimsenin haddi de hakkı da olamaz. Kur’an’ın muhtevası esastır.

Konuyu, özüne uygun anlamak için gelen ayeti çok iyi anlamak gerekir; De ki: “Andolsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar, elbette onun bir benzerini getiremeyeceklerdir. Birbirlerine yardımcı olsalar bile yapamazlar” (İsra:17/88) Ayette görüldüğü gibi insan ve cinlerin Kur’an-ı Kerim’in benzerini getiremeyecekleri gibi, beyan ve açıklamaları üzerine hiçbir tasarrufta da bulunamazlar. Çünkü Rabbimiz fesatçılara meydan okur ve onların hakkında buyurur ki;

Ey Resûlüm, müşrikler Sana her hangi bir bâtıl mesele getirmezler ki, onların karşılığında biz sana hak olan cevabını ve en güzel tefsirini getirmiş olmayalım. (Furkan:25/33) Buna rağmen inatçılar yaptıklarını algılayamaz ve sürekli olarak kendi ezberlerini terennüm eder dururlar. Tabii bir tarafta bid’atlar furyası diğer tarafta cehalet bataklığı, bazı diplomalı insanlarımızı çıkmaza sürüklüyor. Bunlar genelde Kur’an muhteviyatını yeteri kadar bilmedikleri için “kaş yapacağım” derken “göz çıkarmaktan” kendilerini alamıyorlar.

Bilmedikleri için esas meselelere girmekten de sıvışıp kaçıyorlar.

Kur’an esaslarının aşılmaz ilkeleri vardır. Bu temel esaslardan biri “Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için kendi özel işlerinden tercih hakları yoktur.”

Ahzab, 33/36) Herhalde farkındasınız, nice delillerde olduğu gibi Kitap ve sünnet delilleri aynı ayette zikredilmektedir. Bu beyanlar karşısında hangi aklı başında ve imanı yerinde olan bir sorumlu insan kalkar da, “Kur’an Müslümanlığı” iddiası ile yola çıkar ve Kur’an’a aykırı açıklama yapmaya yeltenebilir? Böyle bir iddia sahibine hatırlatmak gerekir. Edille’i şeriyye, Kur’an, sünnet, icma’ı ümmet ve kıyası fukehadır.

Rabbin hakkı için, onlar, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden nefisleri hiçbir darlık duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe, iman etmiş olmazlar. (Nisa: 4/65) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in iki özelliğini hatırlatalım: Biri, O, “Rahmetenlilâlemindir.” İkincisi, yine O, kâffeten linnastır.”

Kur’an’ın bu iki kesin beyanı karşısında, “Peygamber öldü, misyonu bitti” iddiasını nereye yerleştireceksiniz. Ayrıca bu iki Kur’an beyanını, “Kur’an Müslümanlığı” kavramı ile neyi anlatmak istiyorsunuz? Ve yanıltarak karmaşaya sürüklediğiniz insanların, neye nasıl inanacaklarını planlıyorsunuz? Kendinizi ne diye sakıncalı duruma düşürüyorsunuz? Bir bakalım Rabbimiz ne buyuruyor; “Kim Resule itaat ederse, şüphesiz Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisa, 4/80) İtaatte Resul, öncelenmiştir. Şu ayetle değerlendirelim; “Ben ancak sizin gibi bir beşerim, yalnız bana, sizin İlâhınız bir İlâh’dır, diye vahyediliyor: (Fussilet:41/6)

Demek ki “Resul’e itaatin” öncelenmesi vahyi gereği olduğu içindir. Şimdi Kur’an’ı, evrensel niteliği ile değerlendirelim. “Kur’an Müslümanlığı” iddiası sahipleri,” Batılı hakka karıştırıp, bile bile hakikati gizlemeden” (Ali İmran:3/71) çözüm aramalıdır. Aslında “Kur’an Müslümanlığı” olduğu gibi doğrudur. Tabii, Kur’an, sünnet, icma’ı ümmet ve kıyası fukeha bütünlüğü çerçevesinde olması da şarttır. Bu şartı yalıtarak kuru bir slogan halinde sunum, ancak fasıkların ve kâfirlerin tahribatı olmaktan ileri geçmez.

Peygamberi, ulul’emri ve Kur’anî beyanları devre dışı bırakmak, din dışı yorumdur.

İlhan Oral.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41