Gönderen Konu: Ne Yazık Bana, Keşke Filanı Dost Tutmasaydım..  (Okunma sayısı 1672 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ne Yazık Bana, Keşke Filanı Dost Tutmasaydım..
« : Aralık 25, 2014, 10:22:10 ÖÖ »
NE YAZIK BANA, KEŞKE FİLANI DOST TUTMASAYDIM 

Sur düdüğü vurulmuş ve insanlar kabirlerinden kalkakarak mahşer yerine gelmekte. Şimdi hep beraber bu yolculuğu ve varılacak yeri, Kur’an’ı Kerim nasıl ele almış bakalım:

“O gün herkes, beraberinde sürücü ve şahit iki melek bulunduğu halde mahşere gelmiştir. Onun yoldaşı olan melek derki: İşte yanımda yazılı olan şey –amel defterin? Karşındadır.” (1)   

Adam yerin dibine geçmek ister. Terler. Mahcup olur. Kaçmak ister. Nerede?...

«Oku kitabını, bu gün sana karşı, iyi hisab görücü, olarak kendi nefsin yeter.» (2)

Adam neyi okusun. Yüze çıkacak bir şey yok ki. İçindeki raporlar adamı rezil rüsvay edecek biçimde. Açar kitabını. Göz gezdirir. Ve bir çığlık sesi : «Ey vah bize, bu kitaba ne olmuş, küçük büyük bir şey bırakmayıp onları saymış.» (3)

İş anlaşıldı ama artık bağırmaların, çığlıkların, ağlamaların bir faydası yok. Her şeyini gözden geçirir. Sabıkalı insan gibi sımsıkı tutulmuş. Yine bir feryat :,

«Ah, keşke benim kitabım verilmeseydi. Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim.» (4)

Derken bütün şahitlerde gelmiştir, artık. Şeytan sanki başköşede, sahtekâr dostlar, uzuvlar hepsi birbirlerine girecekler, çekişecekler. Sözü şeytan alır:

«Şüphesiz Allah size sözün doğrusunu söyledi. Ben de size batıl va'dde bulundum, ama size yalancı çıktım. Zaten benim, sizin üzerinizde hiç bir hükmüm, nüfuzum da yoktu. Yalnız ben sizi çağırdım, siz de bana hemen icabet ettiniz. O halde kusuru bana yüklemeyin. Kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz...» (5)

Adam ne desin şimdi. Şeytan haksız mı? Gitmeyeydi yoluna. Dünyada iken yüce rabbi kendisini uyarmamış mıydı?

“Ey Âdemoğulları ‘şeytana tapmayın Çünkü o sizin için (Rabbinizden) ayıran bir düşmandır. Bana ibadet edin işte dosdoğru yol budur’ diye size emir etmedim mi”? (6)

Adem şaşırıp kalacak ve yine kendisini kınayacak:

«Yazıklar olsun bana. Keşke falan adamı dost (veya şeytanı) tutmasaydım. Beni zikirden, imandan, peygamberin öğüdünden o saptırdı...» (7) diyecek.

Ya dünyadaki dostlara ne oldu? Beraberce günah yolculuğuna çıkanlar, nerede kaldı onlar. Arkadaşları bu adamı niye yalnız bıraktılar? Dünya dostları orada birbirlerinin düşmanıdır artık:

«Dostlar (dünyada günah işlemekte ahbap olanlar) birbirine düşmandır.» (8)

Şimdi hep birlikte bu dostların gülünç ve acıklı durumlarına bakalım:

«... Ey Rabbimiz, cinden ve insandan bizi saptıranları göster bize de onları ayaklarımızın altına alalım. Ta ki en aşağı tabakada kalanlardan olsun.» (9)

«... Ey Rabbimiz, hakikat biz, reislerimize ve büyüklerimize uyduk. Onlar da bizi yoldan saptırdılar. Onlara azabdan iki katını ver. Onları büyük bir la'netle rahmetinden koğ..» (10)

Ya reisleri, onlar ne diyecekler bu şikâyete karşı? Nasıl savunacaklar?

«Ey Rabbimiz, işte bunlar bizim azdırdığımız kimselerdir. Kendimiz nasıl azmışsak onları da öylece azdırdık. Uzaklaştık. Sana döndük. Zaten onlar bize tapmıyorlardı. (Heva, heves ve şehvetlerine tapıyorlardı).» (11)

İş bununla bitse. Adam öpüp de başına koyacak. Daha bitmedi. Rezillikleri devam ediyor. Uzuvları ile Allah’a ve resulüne isyan eden vücut daha konuşmadı. Bakalım dünyada ilken kendisi için cehennemlik olan vücudu ne diyecek sahibine:

«Nihayet oraya (mahşer yerine) geldikleri zaman onlar ne yapıyor idiyseler kulakları, gözleri, derileri kendilerinin aleyhinde şahitlik edecekler. Derilerine: — Bizim aleyhimize neye şahitlik ettiniz, derler. Onlar da: Bizi, her şeyi söyleten Allah söyletti, derlerdi) Adam yine rezil oldu çıktı. Kur’an'a inanmayan adam...

“ Allah yanında işlediğim günahlardan vay hasret ve nedametime. Gerçekten ben O'nun diniyle, kitabıyla alay edenlerdendim.- (13) «Bu hayat dünya hayatımızdan başka bir şey değildir. ölüyoruz yaşıyoruz.» (14) Arkadaşı şeytan söze karışır :

«Ey Rabbimiz, onu ben azdırdım. Fakat o zaten haktan uzak bir sapıklık içinde idi, deyince, Yüce Allah buyurur: Benim huzurumda çekişmeyin. Ey iki melek ,hakka karşı alabildiğine inadeden, hayra bütün hızıyla engel olan, zalim, şüpheci her nankörü atın cehenneme..» (15) Aman Allah'ım ne müthiş bir son.

«Tutun onu da ellerini boynuna bağlayın, sonra onu o alevli ateşe atın.» (16)

Ve cehenneme gelme anı. Ödü kopuyor. Gitmek istemiyor. Kapıya yaklaşınca melekler sorarlar:

«Size bu azap ile korkutan bir peygamber gelmedi mi? Onlar: Evet, derler, gerçek, bize azap ile korkutan bir peygamber geldi de biz onu yalanladık...» (17)

Başka bir soru daha sorarlar: Sizi cehenneme sokan nedir?

a) Biz namaz kılanlardan değildik,

b) Yoksula yedirmezdik.

c) Biz de batıla dalanlarla beraber dalardık,

d ) Ceza ve hesap gününü de yalan sayardık

e ) Nihayet bize ölüm gelip geçti çattı… derler. (18)

Sanki son kararları açıklanıyor : «Siz bu günümüze kavuşmayı nasıl unutmuş idiyseniz, bu gün biz de sizi öylece azabda bırakacağız. Yeriniz ateştir. Dünyadaki yardımcılarınızdan bugün sizi kurtaracak hiç bir şey ve kimsede yoktur.» (19)

— O halde, içinde ebedi kalıcı olarak, girin cehennemin kapılarından... (20)

Ve içeri giriş. Bağırmalar, figanlar, çığlıklar, kaçışlar, yalvarışlar:

. «Ey Rabbimiz, gördük, işittik, şimdi bizi dünyaya geri gönder de güzel amel ve hareketlerde bulunalım...» (21)

«Ey Rabbimiz, bizi çıkar, yapmış olduğumuzdan bambaşka iyi amel ve hareketlerde bulunacağız... Nerde o vaatler. Nankör insan orda da kandırmaya çalışacak sanki. Hiç Allah kandırılır mı? Rabbimiz cevap verir:

«Size, iyice düşünecek kimsenin düşünebileceği, öğüt kabul edebileceği kadar ömür vermedik mi?..» (22)

Dünyada iken kendilerini azdıranları görünce başına toplanırlar ve:

«Biz sizin tebaanızdık. Şimdi siz ateşten bir cüzünü olsun bizden savabilir misiniz? derler. O büyüklük taslayanlar ise:

“Biz de, siz de hepimiz bunun içindeyiz. Değil sizi kendimizi bile kurtarmaya medarımız yok, derler.» (23)

Şimdi ne yapacaklar? Son bir teklifleri kaldı. Cehennemin baş görevlisine:

«Ey Malik, Rabbin bizi öldürsün, derler. O da: Siz behemehal azabda kalıcılarsınız, der...» (24)

Ve perde kapanır. Kapanırken yine aynı söz :

«Yazıklar olsun bana dünyada iken falanı keşke dost edinmeseydim, onunla ahbaplık kurmasaydım...»

 Ali Eser.

 


* BENZER KONULAR

Kutlu Bir Dava Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:41:38 ÖS]


Huzurun Kaynağı Olan Evliliği Geciktirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:36:37 ÖS]


Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:22:20 ÖS]


Allahü Teâlâya Hakîkî Kul Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:16:26 ÖS]


Mümin İmansız Ölmekten Çok Korkmalıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:09:10 ÖS]


Şükür imtihanı Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:20:00 ÖS]


Namaz Yoksa Her Şey Eksik Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:15:19 ÖS]


Hadîs-i Şerîflerle – Namaz İbadeti Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:10:57 ÖS]


Nefis Cihadı Nasıl Kazanılır Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:04:37 ÖS]


İşte Bu Cennete Giden Yol Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 05:53:35 ÖS]


Asr’ı Saadette Yaşamak Demek Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:33:19 ÖS]


Diri ve Ölü Arasındaki Fark - Zikir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:24:49 ÖS]


Bin Tane Canın Olsa Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:21:56 ÖS]


Müslüman'a Kafir Demeyiniz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:10:24 ÖS]


Müslümanın Kendine ve Cemiyete Karşı Vazifeleri Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:02:40 ÖS]


2024 - Hüseyin Akpınar - Yadigarı Ahbab 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 07:47:06 ÖÖ]


Kadınlara Dair Kur’ani Hükümler 5 Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 16, 2024, 01:51:14 ÖS]


Kadınlara Dair Kur’ani Hükümler 4 Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 16, 2024, 01:45:26 ÖS]


Kadınlara Dair Kur’ani Hükümler 3 Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 16, 2024, 01:41:46 ÖS]


Kadınlara Dair Kur’ani Hükümler 2 Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 16, 2024, 01:36:04 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41