Gönderen Konu: Din Kardeşinin Derdiyle Dertlenmek  (Okunma sayısı 132 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2114
Din Kardeşinin Derdiyle Dertlenmek
« : Eylül 25, 2020, 08:47:46 ÖÖ »
Din Kardeşinin Derdiyle Dertlenmek

İşte bu gönül birliği sebebiyledir ki kâmil mü’minler, din kardeşlerinin sevinciyle sevinip ıztırâbıyla muzdarip olurlar. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-bunu bir teşbîh ile şöyle îzah buyurmuşlardır:

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, merhamet etmekte ve korumakta bir vücûda benzerler. Vücûdun bir uzvu hasta olduğunda, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”

(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66)“Türkistan’dan Şam’a kadar olan sahada bir din kardeşimin parmağına batan diken, benim parmağıma batmıştır; onun ayağına çarpan taş, benim ayağıma çarpmıştır. Onun acısını ben duyarım. Bir kalpte hüzün varsa, o kalp benim kalbimdir.”İşte gerçek bir İslâm kardeşliğinde sahip olunması gereken gönül ufku…

Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-, sırf kendini düşünüp din kardeşinin ıztırâbına duyarsız kalmanın İslâm ahlâkıyla bağdaşmadığını bildirmişler ve:

Din kardeşinin derdiyle dertlenip ona bir çâre aramak, Allâh’ın rızâsını kazandıran büyük bir ictimâî ibâdettir. Buna bîgâne kalmak ise, bencilliktir. Bu bakımdan her mü’min, din kardeşinin derdini sînesinde hissetmeye mecburdur.
Hak dostu Ebu’l-Hasan Harakânî Hazretleri, bu husustaki hissiyâtını şöyle ifâde buyurmuştur.

“Komşusu açken tok yatan kimse mü’min değildir.” (Hâkim, II, 15)

“Mü’minlerin dertleriyle dertlenmeyen, bizden değildir.” (Bkz. Hâkim, IV, 352; Heysemî, I, 87) buyurmuşlardır.

Bu itibarla din kardeşinin acısına bîgâne kalmak, çok ağır bir cürümdür. Nitekim bu duygusuzluğu, bir anlık gaflete düşerek yaşamış olan Seriyy-i Sakatî Hazretleri, o hâlinden duyduğu nedâmeti şöyle ifâde eder:

“Birgün Bağdat çarşısı yanmıştı. Birisi koşarak bana geldi ve; «–Bütün Bağdat çarşısı yandı, bir tek sizin dükkânınız kurtuldu. Gözünüz aydın!» dedi. Ben de diğer dükkânı yanan kardeşlerimi düşünmeden kendi nefsim adına; «–Elhamdülillâh!» dedim. Ancak otuz yıldan beri bu gaflet ânım için istiğfâr ederim.” (Hatîb el-Bağdâdî, Târih, IX, 188; Zehebî, Siyer, XII, 185, 186)

Bir anlık da olsa sırf kendini düşünüp felâkete uğrayan din kardeşlerinin ıztırâbından uzak kaldığı için otuz sene o gafletin tevbesi içinde olabilmek… Ne hassas bir kardeşlik ufku…

İslâm tarihinde beşinci râşid hâlife sayılan Ömer bin Abdülaziz’in din kardeşliği hassâsiyetiyle yoğrulmuş gönül dokusunu yansıtan bir hâlini, hanımı Fâtıma şöyle nakleder:

“Birgün Ömer bin Abdülaziz’in yanına girdim. Namazgâhında oturmuş, elini alnına dayamış, durmadan ağlıyor, gözyaşları yanaklarını ıslatıyordu. Ona, niçin bu hâlde olduğunu sordum. Şöyle cevap verdi:

«-Fâtıma! Bu ümmetin en ağır yükü benim omuzlarımda. Ümmet içindeki açlar, fakirler, hasta olup da ilaç bulamayanlar, giyecek elbisesi olmayanlar, boynu bükük yetimler, yalnız başına terk edilmiş dul kadınlar, hakkını arayamayan mazlumlar, küfür ve gurbet diyârındaki müslüman esirler, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışma tâkatinden kesilmiş muhtaç yaşlılar, âile efrâdı kalabalık olan fakir âile reisleri… Yakın ve uzak diyarlardaki böyle mü’min kardeşlerimi düşündükçe yükümün altında eziliyorum. Yarın hesap gününde Rabbim bunlar için beni sorguya çekerse, Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- bunlar için bana itâb ve serzenişte bulunursa, ben nasıl cevap vereceğim?!..»” (İbn-i Kesîr, 9/201)

Bu misal, mü’minlere karşı idârî mes’ûliyeti bulunanların sahip olmaları gereken kardeşlik hassâsiyetini göstermektedir. Lâkin fert olarak da her mü’minin din kardeşleriyle aynı duygular ve kalbî beraberlik içerisinde bulunması gerekir. Bu hususta sahâbe-i kirâmın sayısız fazîlet tablolarından bir misal de şöyledir:

Müslümanlar Habeşistan’a hicret etmiş, orada güzel bir şekilde karşılanmışlardı. Bir müddet sonra Mekkeli müşriklerin müslüman olduğu yönündeki asılsız haberler üzerine geri döndüler. Mekkeli müşrikler, gelen Muhâcirlerin Habeşistan’da hüsn-i kabûl gördüklerini öğrendiklerinde, bundan büyük bir endişe duydular ve yapmakta oldukları işkenceyi daha da artırdılar.

Akrabâsı Velid bin Muğîre’nin himâyesinde rahatça yaşayan Osman bin Maz’un -radıyallâhu anh-, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ve ashâbının akıl almaz zulüm ve işkencelere mâruz kaldıklarını, bâzılarının ateşle dağlandığını, kırbaçla dövüldüğünü görünce tefekküre daldı:

“Vallâhi, Velid bin Mugîre gibi bir müşriğin himâyesinde emniyet içinde yaşayarak, arkadaşlarımın ve akrabâlarımın ALLAH yolunda çektikleri türlü çileleri benim çekmeyişim, büyük bir noksanlıktır! Allâh’ın himâyesi daha şerefli ve daha emniyetlidir!” diye düşünerek hâmîsi Velid’in yanına gitti. Ona:

“-Ey amcamın oğlu! Sen beni himâyene aldın ve taahhüdünü güzelce yerine getirdin! Şimdi senin himâyenden çıkıp Rasûlullah -aleyhissalâtü vesselâm-’ın yanına gitmek istiyorum. O ve ashâbı, benim için en güzel örnektir. Beni Kureyşlilerin yanına götürüp üzerimdeki himâyeni kaldırdığını bildir!” dedi.

Osman bin Maz’un -radıyallâhu anh-, mü’minlerle hemdert olmayı tercih etmiş, onlar eziyet görürken rahat yaşamayı içine sindirememiştir. Elinden bir şey gelmediği için de, müslümanların derdine ancak böyle iştirâk edebilmiştir.

Bugünkü İslâm coğrafyasının mazlum ve mağdur manzaraları karşısındaki vaziyetimizi, bu kardeşlik hissiyâtıyla derin derin tefekkür etmek durumundayız.

 


* BENZER KONULAR

Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Gülbeste 1 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:24:51 ÖS]


Celaleddin Ada - Aşkullah Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:15:31 ÖS]


Mehmet Emin Ay - O'nun Güzel İsimleri 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:06:15 ÖS]


Mehmet Emin Ay - Nât-ı Şerîfler & Gül-i Ruhsâr 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:55:22 ÖS]


2024 - Agah - Mestâne - Enstrümantal Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:30:02 ÖS]


Birbirimizin Hem Cenneti Hem de Cehennemi Olabiliriz Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:48:55 ÖÖ]


Kulluk Şuuru Nasıl Oluşur Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:44:55 ÖÖ]


Şeytanın Büyücülüğü Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:41:01 ÖÖ]


Birliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:35:09 ÖÖ]


Ahirete İmanın Mü’mine Kazandırdıkları Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:29:15 ÖÖ]


Sen Değerlisin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:19:59 ÖÖ]


Evlilik İnsanı Mükemmelliğe Ulaştıran Hızlı Yollardan Birisidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:58:11 ÖÖ]


Müslümanım Diyen Ey Hanımlar Kızlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:51:18 ÖÖ]


Birçok Kadın Kocasını Birçok Rrkekte Karısını Cennetlik Etmiştir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:05 ÖÖ]


Hesap Günü İyice Yaklaştı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:33:16 ÖÖ]


Kırık Kalple Yapılan Dualar Makbuldür Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:20:47 ÖÖ]


Ertuğrul Erkişi - Safahat`tan Şarkılar 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:41:49 ÖS]


İslâm Kadına En Büyük Değeri Vermiş Şerefli Yaşamasını Sağlamış Gönderen: anadolu
[Dün, 08:16:41 ÖÖ]


Çocukla İletişim Kurarken Ona Saygı Duymak Değer Vermek Gerekir Gönderen: anadolu
[Dün, 08:08:13 ÖÖ]


Mümin Bir Erkek, Mümin Kadına Kızıp Darılmasın. Gönderen: anadolu
[Dün, 08:03:19 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41