Gönderen Konu: MÜSLÜMAN BÜROKLAR 2  (Okunma sayısı 268 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
MÜSLÜMAN BÜROKLAR 2
« : Temmuz 18, 2019, 06:20:04 ÖÖ »
MÜSLÜMAN BÜROKLAR  2

Yaptığınız her atamada, her görevlendirmede ve her terfide Allah’tan korkun, ince eleyip sık dokuyun. Sırf eşiniz, dostunuz ve tanıdığınız olduğu için ehliyet ve liyakati olmayanlara görev vermeyin. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Birisi bir adamı aralarında ondan daha liyakatlisi bulunduğunu bile bile idareci yaparsa, Allah’a, Resulüne ve İslâm toplumuna hıyanet etmiş olarak ölür” (Camiu’s-Sağir).

Hak etmediğiniz ve hakkını veremeyeceğiniz makamları ve koltukları talep etmeyin. Ehliyet ve liyakatinizin olmadığı kamu görevlerine de talip olmayın. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Bize göre sizin en hainleriniz ehliyet ve liyakati olmadığı halde biz¬den görev talep edenlerinizdir” (Camiu’s-Sağir).

Beraber çalıştığınız memurlarınıza, hizmetinizde bulunanlara, personellerinize İslam ahlakıyla muamele edin. Onların hakkını ve hukukunu kendi hakkınız ve hukukunuz gibi gözetin. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Emrinizin altındakiler sizin kardeşlerinizdir. Onları emriniz altına veren de Allah’tır. Öyle ise kimin emri altında bir kardeşi varsa, ona yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin. Gücünün yet¬mediği bir işi kendisine yüklemesin; bunu yapıp ağır bir iş yüklediğinde ona bizzat kendisi yardımcı olsun. Unutmayın! Allah, her idareciyi idare ettikleri hakkında sorguya çekecektir. Onların haklarını gözetmiş mi, yoksa zayi mi etmiş” (Camiu’s-Sağir).

Kamu görevlerini yaparken destek alacağınız yardımcılarınızı, danışmanlarınızı, ekibinizi büyük bir titizlikle seçin. Her yaptığınızı onaylayan değil, yanlış ve hatalı işlerinizde sizi uyaran ve hatanızı cesurca hatırlatan insanlarla çalışın. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki:  “Allah bir idareci için hayır dilerse ona dürüst bir yardımcı verir. Bir şey unuttuğunda kendisine hatırlatır. Hatırladığında da kendisine yardım eder. Bunun dışında bir şey dilerse, ona kötü bir yardımcı verir. Bir şey unuttuğunda ona hatırlatmaz. Hatırladığında da ona yardımcı olmaz” (Camiu’s-Sağir).

Rızkınıza, haram lokma, kul hakkı, haksız mesai ve yetim hakkı karıştırmayın. Boğazınızdan bir kuruş bile hak etmediğiniz bir kamu hakkını geçirmeyin. Hem dünyanızı hem de ahiretinizi berbat etmeyin. Amellerinizi boşa çıkarmayın. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Dört şeyden yapılan dört ameli Allah kabul etmez. Bunlar: Hıyanetten, hırsızlıktan, zimmete geçirilen kamuya ait maldan ve yetim malından elde edilen para ile yapılan hac, umre, cihat ve sadakadır” (Camiu’s-Sağir).

Size tahsis edilen makamlarda, koltuklarda ve görevlerde bulunurken halka yumuşak davranın, onların işlerini kolaylaştırın, en kısa yoldan ve en hızlı şekilde yaparak onları memnun edin. İnsanlara zorluk çıkarmayın, engel oluşturmayın. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Allah’ım, ümmetimin herhangi bir işini üzerine alıp da onlara güçlük çıkaranın sen de işini güçleştir. Ümmetimin bir işini üzerine alıp da onlara merhamet ve yumuşaklık gösterene sen de merhamet et ve yumuşaklık göster” (Camiu’s-Sağir).

Yetkileriniz ve gücünüz sizi kibirlendirmesin, mala ve makama karşı hırsınızı dizginleyin, sizden yüksek makamlara gelenlere de haset etmeyin. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki “Kibirden sakının! Çünkü şeytanı Hz. Adem’e secde etmemeye sürükleyen kibirdir. Hırstan sakının! Çünkü Hz. Adem’i yasak ağaçtan yemeye sevk eden hırstır. Hasetten sakının! Çünkü Hz. Adem’in iki oğlundan birisinin diğerini öldürmesi haset yüzündendir. Haset, bütün günahların köküdür” (Camiu’s-Sağir).

Abdülaziz Kıranşal.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41