Gönderen Konu: PEYGAMBERİMİZİN ÇALIŞMA AHLAKI  (Okunma sayısı 395 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
PEYGAMBERİMİZİN ÇALIŞMA AHLAKI
« : Kasım 12, 2018, 10:08:20 ÖÖ »
PEYGAMBERİMİZİN ÇALIŞMA AHLAKI

Bir gün Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin ashabıyla birlikte bir yerde sohbet ediyordu. O sırada güçlü-kuvvetli bir gencin erkenden kalmış elinde kazma kürekle çalıştığını gördüler.

Ashabı kiramdan bazıları:

“Ya Rasulallah ne olurdu şu genç burada sohbette bulunsa da Allah yolunda mesai sarf etmiş olsa, öyle değil mi?” dediler. Peygamber aleyhisselatu vesselam şöyle buyurdu:

“Böyle söylemeyin, eğer bu genç insanlara el açmamak, çoluk-çocuğunun nafakasını kazanmak için çalışıyorsa Allah yolundadır. Yaşlı ve zayıf düşmüş anne ve babasına yardımcı olmak, onların ihtiyaçlarını gidermek için çalışıyorsa Allah yolundadır.” (Beyhaki, Sünen, VII, 479)

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem insanları ahirete hazırlanmak için uyarırdı ancak dünyada helal kazanmak için çalışmayı da teşvik ederdi.

Bilindiği gibi, helal lokma yemek dinimizin en çok ehemmiyet verdiği meselelerdendir. Kişinin yediği lokma helal değilse amelleri kabul olmaz. Helal lokma kazanmak için ise gücü yettiği kadar çalışmak gerekir. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor:
"Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir yemek asla yememiştir. Allah'ın Peygamberi Dâvud aleyhisselam da elinin emeğini yerdi." (Buhârî, Büyü: 15)

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin bilhassa Hz. Davud aleyhisselamı örnek vermesinin sebebi şudur; Kur'ân'ı Kerimde bildirildiğine göre, Hz. Davud hükümdar Peygamberlerdendi. (Sa'd, 26)

Genellikle hükümdarlar bizzat çalışmazlar, emri altındaki kişilere buyruk verirler. Fakat Hz. Davud aleyhisselam dahi demirden zırh imal eder, bununla geçimini sağlardı.

Diğer Peygamberler de el emeğiyle geçinmişlerdir. Hz. Âdem çiftçilikle geçinmiş, Hz. Nuh marangozluk yaparak, Hz. İdris terzilik, Hz. Musa aleyhimüsselam da çobanlık yaparak geçinmişlerdir. (Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir, 1, 67-68)

Dinimiz, başkalarına yük olmamak için çalışmayı emreder. Kişinin dünya hem ahirette yüzünün ak olması ancak gücü yettiği ölçüde çalışıp gayret etmesiyle mümkündür. Rabbimiz bir ayet-i kerimede:

“İnsan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.” (Necm, 39) buyurmaktadır.

Çalışan Fitnelerden Kurtulur

Helal bir işte çalışan insan, hem bu dünya maişetini helalinden kazanır hem de ahretini kazanır. Çünkü çalışıp kazancı ile kendi ihtiyaçlarını karşılayınca başkalarına yük olmamış olur.

Ayrıca ailesinin ve bakımını üstlendiği yakınlarının nafakasını vermekle onları başkalarına el açmaktan veya çeşitli fitnelere düşmekten korumuş olur. Kişinin böyle en yakınlarının nafakasını helal yoldan karşılamasında sadaka sevabı vardır. Rabbimiz ayet-i kerimeden infak edilecek kişileri sayarken anne baba ve akrabadan başlamıştır:

“Ey Muhammed! Sana nereye infak edeceklerini soruyorlar. De ki: Hayır olarak verdiğiniz nafaka, ana baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak daha ne yaparsanız herhalde Allah onu bilir.” (Bakara, 215)

Demek ki bir insan helalinden kazanıp ailesinin ve yakınlarının nafakasını karşılamakla sadaka sevabı kazanmaktadır. Eğer ailesi dışında diğer muhtaçlara infak ederse ve İslam’a hizmet yolunda hayır hasenatta bulunursa sevabı daha da artırır. Yani çalışıp kazanmak, eğer Allah'ın rızasını kazanmak niyetiyle olursa birçok iyiliklerin anahtarı olur. Yeter ki dünya hırsına kapılıp, ibadetlerini terk etmesin.

Genç, gücü kuvveti yerinde bir kişinin çalışıp çabalamasında başka faydalar da vardır. Her şeyden önce çalışmak insanı meşgul eder. Bir kişi beş vakit namazını, günlük evradını yerine getirdikten sonra kalan vaktinde çalışıp insanlara faydalı olursa bütün zamanlarını hayırlara sarf etmiş olur.

Çalışıp gücünü kuvvetini meşru işlerde harcamak insanı kötü alışkanlıklardan ve malayaniden korur. Atalarımız “Boş durana şeytan bir iş bulur,” demiştir.

Birçok kötü alışkanlıkların kaynağı boşluk ve gayesizliktir. Faydalı bir işte çalışmak insana gönül huzuru verir. İnsan çalışıp yorulunca yediği yemek tatlı gelir, uyuduğu uykudan lezzet alır. Böylece Allah'a şükreden bir kul olur. Ama boş durup canı sıkılan insan, bu sıkıntıyı bastırmak için zararlı şeylere yönelebilir, Allah korusun.

Başka hiçbir kötü alışkanlığı olmasa bile, internet ve televizyon karşısında zaman öldürmek bile bir kötü alışkanlıktır. Zamanımızda bir işe girip çalışmayarak internet başında zaman öldüren kişiler, ailelerine yük ve utanç olmaktadır.

Çalışan insan, üretken ve faydalı olur. Böylece sevilir, sayılır, itimat kazanır. Aynı zamanda ibadetlerini yapıyor, insanlara da emri marufta bulunuyorsa, insanlar onun sözünü dinler. Ama boş boş gezen insan başkalarına nasihat etmeye kalksa alay konusu olur.

Kişinin hiç ihtiyacı olmasa bile nefsini tembellikten kurtarmak için faydalı bir işte çalışması icab eder. Eski zamanda şehzadelere bile bir el sanatı öğretilmiştir ki, zamanını faydalı şekilde değerlendirsin. Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam, nefsin tembellik ve acizlik gibi kötü huylarından kurtulmak için Allah’tan yardım istemeyi öğretmiştir:

"Allah'ım! Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, düşkünlük derecesine varan ihtiyarlıktan, cimrilikten Sana sığınırım. Yine, kabir azâbından Sana sığınırım, hayat ve ölüm fitnesinden Sana sığınırım." (Buhârî, Deavât 38, 40)

Çalışmanın birçok faydaları vardır. Kişinin faydalı işlerde çalışarak yararlı bir insan olması, hayatta başına gelen hadiselerin üzüntülerini ve endişelerini giderir.

Boş duran insan ise nefsiyle baş başa kalıp kuruntulara dalar. Bu da birçok psikolojik rahatsızlığı tetikler. Zamanımızda psikologlar da, sıkıntıları olan kişilere, bir iş ve hobi edinmeyi tavsiye etmektedir.

Hepsinden önemlisi Allah-u Zülcelal helal lokma kazanmak için çalışıp, çabalayıp sonra Allah'a tevekkül eden kullarını sever. Başkalarına el açıp, verilmediği zaman dedikodu eden, şuna buna düşman olan, hasetlik eden kişileri ise sevmez.

Peygamberimizin Çalışkanlığı

Peygamberimizin hayatına baktığımız zaman onun da çalışmayı sevdiğini görüyoruz. Peygamber aleyhisselatu vesselam yetim olarak dünyaya geldi, amcalarının en yoksulu yanında yetişti. Amcası Ebu Talib’in geçimine yardım etmek için gençlik çağı boyunca çalıştı. Yeni yetmelik çağlarında Mekkelilerin koyunlarını güttüğünü bildirmiştir.

Mekke civarı ziraata pek elverişli olmadığından ahalinin çoğu geçimini koyun veya deve sürülerini otlatmakla sağlıyordu. Bu işi de daha çok yetişme çağındaki gençlere yaptırıyorlardı. Çünkü çobanlık yapmak yetişme çağındaki çocukların mesuliyet duygularını geliştiriyor ve başka birçok vasıf kazandırıyordu.

Çobanlık mesleği bir idarecide bulunması gereken vasıfları geliştirir. Mesela sevk-i idare ettiği sürünün halini anlamak, merhamet etmek ve onları tehlikelerden korumak, sabırlı olmak gibi…

Yine Peygamber sallallahu aleyhi vesellem buyurmuştur:

“Mûsâ -aleyhisselâm- peygamber olarak gönderilmişti, kendisi koyun güderdi. Dâvud -aleyhisselâm- peygamber olarak gönderilmişti, O da koyun güderdi. Ben de peygamber olarak gönderildim ve Ec-yad’da âilemin koyunlarını güderdim.” (İbn-i Sa’d, I, 126)

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam gençlik çağından itibaren amcalarıyla beraber ticaret seferlerine de katılmıştır. Amcası Ebu Talib’in ticaret malı olmadığı için seferlere katılamıyordu. Şâm'a doğru yola çıkacak bir ticaret kervanının hazırlığı sırasında Hz. Hatice de sermayesini işletecek bir ortak arıyordu. Elbette bu dul hanımın mallarının başında göndereceği ortağının emin bir kişi olmasını istiyordu.

Peygamberimizin Halası Hz. Safiye ise Hz Hatice’nin arkadaşıydı. Bu görevi yeğeninin başarabileceğini bildirdi. Böylece Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam Hz. Hatice’nin mallarıyla ticaret yapmak üzere yola koyuldu. Bu yolculuk Hz. Hatice’nin Efendimizi daha yakından tanımasına vesile oldu.

Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam dönüşte malları Hz. Hatice'ye teslim ettiği zaman Hatice annemiz onun ticaret ahlakından memnun kaldı. Sefer boyunca ona yoldaşlık eden hizmetkarı Meysere de Peygamber efendimizin mükemmel ahlakını methetti.

Çünkü o alışverişlerde doğru sözlüydü, arkadaşlığı samimi ve ciddi idi, işinde dürüsttü. Bütün bunları, Hz. Hatice'ye anlatınca Hz. Hatice onunla evlenme isteği duydu. İşte böylece Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam dürüstlük ve çalışkanlığı sayesinde bu zengin hanımın güvenini kazanmış oluyordu.

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam kendisine Peygamberlik verildikten sonra da kendi işini kendisi gördü, hizmetçi edinmedi. Müminlerin işlerini ise büyük bir mesuliyet duygusuyla takip ederdi.

Müminler mescidin inşasında, seferlerde ve hendek kazılmasında, Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam da ashabıyla beraber çalışmıştır. Ashab-ı kiram Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin mübarek vücudu toz toprak altında kalıncaya kadar çalıştığını haber vermiştir. Müminlerin: "Sen çalışma ey Allah’ın Resulü biz senin yerine çalışırız" demelerini de kabul etmiyordu.

Hendek kazma işi gerçekten zor ve yorucu bir işti. Fakat müminler bu işe sevinç ve istekle sarılmışlardı. Çalışırken şiirler söylüyorlardı. Hz. Peygamber de onların şiiirlerinin son cümlelerine katılıyor, müminleri harekete getirecek sözler söylüyordu.

Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, ashabını da çalışmaya teşvik ederdi. Hz Ali, çocuklarının nafakası için kova başına bir hurma almak üzere kuyudan su çekiyordu. Sahabelerin bazıları, bilhassa zekat vermek için çalıştıklarını bildirmişlerdir.

Çünkü Peygamber aleyhisselatu vesselam, “Veren el, alan elden daha hayırlıdır. Yardım etmeye, geçimini üstlendiğin kimselerden başla! Sadakanın hayırlısı, ihtiyaç fazlası maldan verilendir. Kim insanlardan bir şey istemezse, Allah onu kimseye muhtaç etmez.

Kim de tokgözlü olursa, Allah onu zengin kılar.” (Buhârî, Zekât 18; Müslim, Zekât 94-97, 106, 124) buyurarak veren el olmayı teşvik etmiştir.

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam cömert olmasına mukabil, dilenciliği hoş görmez, çalışabileceği halde istemeyi mümine yakıştırmazdı.

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam “Dilenmek ancak şu üç kişiye caizdir: Toprağa yapıştıran fakirliğe uğrayana (son derece yoksul düşene.)Altından kalkamayacak derecede borç altına girene veya kan parası yüklenen kimseye. Elim bir hastalığa yakalanan kimse, ihtiyacı kadar isteyebilir.” (Ebû Dâvud, Zekât: 26)

Peygamberimiz insanlardan bir şey istemeyi yasaklamış, hele acil ihtiyacı olmadığı halde isteyenleri şöyle uyarmıştır: “Her kim malını çoğaltmak için insanlardan mallarını isterse, o ancak ve ancak ateş parçası ister. Artık bunun ister azını, isterse çoğunu ister.” (Müslim, Zekât: 35)

Hayrünnisa Yılmaz.

 


* BENZER KONULAR

Hasan Bitmez - Osmanlı Mehter Marşları 3 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:34:58 ÖS]


Konuşma Ve Dinleme Adabı Gönderen: webtasarim
[Bugün, 11:26:55 ÖS]


Yüzünü Ahirete Ceviren Gönderen: webtasarim
[Bugün, 11:20:44 ÖS]


İçinde Namaz Geçen Ayetler Gönderen: webtasarim
[Bugün, 11:15:19 ÖS]


Temizligin Onemi Gönderen: webtasarim
[Bugün, 11:12:06 ÖS]


Cahillerle Tartışmayın Gönderen: webtasarim
[Bugün, 11:03:41 ÖS]


Yardımı Reklam Gibi Yapmamalı Gönderen: webtasarim
[Bugün, 10:59:14 ÖS]


Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: melek
[Bugün, 09:02:39 ÖÖ]


Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Bugün, 08:54:05 ÖÖ]


Kalbin Temizliği Gönderen: melek
[Bugün, 08:45:49 ÖÖ]


Peygamberimizin Kadınlara Karşı Muamelesi Gönderen: melek
[Bugün, 08:36:03 ÖÖ]


Allah Rasülü’ne Muhabbetimiz Gönderen: melek
[Bugün, 08:33:38 ÖÖ]


Kendimize ve Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:12:49 ÖÖ]


Müslümanlar Kazanımlarını Ne Zaman Kaybederler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:05:29 ÖÖ]


Savrulsak Da Beraberiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:41 ÖÖ]


Egemenlik Kimde Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:50:29 ÖÖ]


Yolumuzun Esası Zaruri Olan İle Yetinmektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:57 ÖÖ]


Vakit İnsanın Sahip Olduğu En Değerli Varlığıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:35 ÖÖ]


Engin Titiz - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:55:37 ÖS]


Hakan Bayraktar - Albümdışı Ve Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:46:16 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41