Gönderen Konu: HISIM VE AKRABA İLE NASIL KONUŞMALI  (Okunma sayısı 372 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
HISIM VE AKRABA İLE NASIL KONUŞMALI
« : Mart 21, 2019, 11:44:56 ÖÖ »
HISIM VE AKRABA İLE NASIL KONUŞMALI?

1 – Konunun Çerçevesi

Rabbimiz, bir taraftan akraba bağlarını pekiştirmemizi emrederken diğer taraftan kadın-erkek arasındaki mesafeyi aşındırıp harama yol açacak davranışlarda bulunmamızı da şiddetle yasaklamaktadır. Bazıları bu iki ilâhî hükmü, olması gereken yere koyamamakta ve nerede nasıl davranacağını kestirememekte, ya ifrata ya da tefrite düşmektedir. Bu cümleden olmak üzere mesela amca, dayı, hala ve teyze çocukları ya haramdır diyerek birbirleriyle hiç görüşmemekte veya akrabadır diyerek tokalaşıp sarılmakta bir sakınca görmeyebilmektedirler. Diğer taraftan gelin hanım, kocasının yakınları; keza damat, hanımının yakınları ile benzeri bir ifrat ve tefrite varan davranışlar sergilediği olabilmektedir. Bunun itidali nasıl olmalıdır?

Kişinin, kendisi ile evlenmesi mutlak surette caiz olmayan birinci derecede akrabası ile nezaket ve muâşeret kuralları içinde dilediği gibi görüşüp konuşmasının caiz olacağı herkesin malumudur. Bu dairenin dışında olan ve amca, dayı, hala, teyze çocukları gibi birbiri ile nikâhları caiz olan ikinci derecede akraba münasebetlerinde ise bazı hususlara dikkat etmemiz lazım gelir ki bunları şöyle sıralayabiliriz:

a. Halvet

Halvet, yalnız kalmak, birisi ile baş başa bulunmak demektir. Haram-helal babında özellikle bir erkeğin bir hanımla baş başa kalması demektir.

Dinimiz bu konuda bizden hassasiyet istemektedir.

Tirmizî’nin rivayet ettiği bir hadiste Rasûlullah (s.a.v), “Sakın bir erkek bir kadınla yalnız bulunmasın, yoksa üçüncüsü şeytan olur.” buyurmuştur. Bir başka hadisinde kadının yanında mahremi bulunmaksızın yola gitmesi tekitli bir üslupla yasaklanmıştır.[1]

“Erkeklere, kadınlardan daha zararlı bir fitne bırakmadım.”[2] gibi hadîs-i şerîflerin rastgele irad edilmediği, mutlaka bizlere bir şeyler söylediği açıktır.

Herhalde bu hadîs-i şerîflerden kimse, birbiri ile evlenmeleri caiz olan bir kadınla bir erkeğin, akraba iseler diledikleri gibi bir arada oturup-kalkmalarının, gülüp-oynamalarının bir mahzuru olmayacağı hükmünü çıkarmaz.

b. Halvet ve Hamv

Diğer taraftan akrabamız olmasa da mecburen münasebette bulunduklarımız vardır. Enişteler ve baldızlar ve örfümüzde bu yolla kısmen de olsa aileden sayılanları bu gruptan sayabiliriz. Bunlarla münasebetlerimizde yine halvete dikkat etmeliyiz.

Günümüzde insanımız, “O benim eniştem, o baldızım…” diyerek serbest davrandığı gibi Rasûlullah (s.a.v) zamanında da serbest davranılıyordu. Rasûlullah (s.a.v), bunun yol açacağı fesadın önünü kesmek için: “Sakın hanımların yanına girmeyin.” buyurdu. Birisi “Ya Rasûlallah, “hamv”e ne dersiniz?” dedi. Efendimiz (sav), “Hamv, ölümdür.” buyurdu.[3] Hamvin çeşitli izahları bulunmaktadır.

Bunlardan biri de hısımlık yolu ile kazanılan akrabadır. Mesela erkeğe göre hanımının kız kardeşleri, kadına göre kocasının erkek kardeşleridir. Kadın veya erkekten biri, eşinin kardeşleri ile münasebetlerinde halvet yasağına dikkat etmez, sohbeti koyulaştırırsa, çıkacak dedi-kodunun aileyi parçalayacağını, doğacak sonucun ölümden de beter olacağını kim inkar edebilir?

c. Ciddiyet

Konuşma ve görüşmelerdeki ciddiyet de kadın-erkek münasebetlerine terettüp edecek hükmün ne olacağı konusunda tesiri büyüktür. Dinimiz ihtiyacı karşılayacak kadar ve ciddiyet içinde yapılacak konuşmalara yasak getirmemiştir.

Bilindiği gibi hanım sahâbîler Rasûlullah’a gelir, soru sorarlardı. Hatta bazen Rasûlullah’ın, hayâsından yüzünün kızardığı, hanımlara mahsus mahrem sorular bile sorarlardı. Mesela, ikinci kocaya varan bir hanım o kocasından da ayrılmak istediğini Rasûlüllah’a arz ettiğinde, Efendimiz sebebini sordu. Kadın da onda erkeklik olmadığını söyledi, “Bez parçasından farkı yok.” dedi.

Rasûlullah (s.a.v), bunların hiçbirisini, “yabancı hanımla konuşmak haramdır” diyerek geri çevirmedi. Ashâb-ı kirâm, çözemedikleri bazı meselelerin hükümlerini Hz. Ayşe Validemiz’e sorarlardı.  Bütün bunlar tabiî ölçüleri dâhilinde erkek ve kadınların birbiri ile konuşmalarında bir vebal olmadığını gösterir. Ancak münasebetler tabiî ölçülerini aşar, konuşmalar ciddiyet ve ihtiyaç sınırlarını aşarsa, işte orada Yüce Mevla’mızın şu hitabını hatırlayalım:   “Ey Peygamber hanımları, (erkeklerle konuşurken) yumuşak bir eda ile söylemeyin ki kalbinde hastalık (kötü niyet) olan kimse ümide kapılmasın.”[4]

Burada Rabbimiz, hanımların erkeklerle konuşurken sesine, karşısındaki kişide farklı duygular depreştirebilecek bir eda, bir cilve yüklemesini yasaklamakta ve tabiî bir şekilde konuşmasını emretmektedir. Onlara yasak olan bize iki kere yasak olur. Çünkü kadınlarımız Peygamber hanımı değil, erkeklerimiz de onlarla konuşan sahâbe değil.

d. Gözü İndirmek

Kalp evine fesadın girdiği menfezlerden biri de gözlerdir. Namahremimiz olan hısım-akraba ile görüşüp konuşurken Rabbimizin, “Gözlerinizi indirin!” emrini de çiğnememeliyiz. Sevgili Peygamberimiz’in, Hz. Ali’ye buyurduğuna göre, tanımak maksadı ile kullandığımız ilk bakışa müsaade ediliyor, ama ikinci ve sonrakiler, hesabı sorulmak üzere kayıt ediliyor: “Kulak, göz ve kalp hepsi sorumlu.”[5]

e. Tokalaşmamak

Tokalaşmanın haram olduğuna dair delil bulamayanlara şunu söylemek isteriz: Birisi, “Kur’ân-ı Kerîm’de ana-babaya “öf” demek haram kılınmış ama vurmak haram kılınmamış.” dese bu, ne kadar mantıklı olur? Aynı mantıkla yürüsek ve desek ki: “Kur’ân-ı Kerîm’de sadece bakmak haram kılınmış,  ama -duyguların depreşmesinde bakmaktan daha etkili olan-  tokalaşmak haram olmaz.”  desek ne kadar makul oluruz?

2 – Netice

Velhasıl “NAMAHREM” yani birbiri ile evlenmeleri haram olmayacak uzaklıkta olan akraba kadın ve erkeklerin görüşüp konuşmalarında zahiren dikkat edilecek en önemli hususlar, -tespit edebildiğim kadarı ile- yukarıda saydığımız hususlardır.

Rabbimiz, Kitâb-ı Kerîm’inde defalarca bizden akraba münasebetlerini sıkılaştırmamızı istemektedir. Diğer taraftan dinimiz kadın-erkek arasındaki münasebetlerimizde haram-helal eşiğinin aşılmamasını ve aşındırılmamasını istemektedir. Biz zahiren halvet, ciddiyet ve diğer esaslara dikkat ederek bu iki ilâhî emri de yerine getirebiliriz. Orta yol budur. Mahremiyete dikkat edeceğim, derken ifrata giderek dayı, amca, teyze ve hala çocukları ile görüşmemek, “Akraba bağlarını sıklaştırın.” emrine aykırı davranmak olur. Diğer taraftan evlilik yolu ile kazanılan yakınlıkları da, evlenmeleri mutlak haram olan MAHREM akraba yakınlığı mertebesinde görüp mahremiyet sınırlarını kaldırmak, ilişkileri Rasûlullah’ın:

“Hamv ölümdür.” dediği noktaya taşıyabilir. Dikkat edelim, şeytana fırsat vermeyelim.

---------------------------------------------------

[1] Buhârî, Müslim.

[2] Buhârî, Müslim.

[3] Buhârî, Müslim.

[4] Ahzâb, 33/32.

[5] İsrâ, 17/36.

 


* BENZER KONULAR

Birbirimizin Hem Cenneti Hem de Cehennemi Olabiliriz Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:48:55 ÖÖ]


Kulluk Şuuru Nasıl Oluşur Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:44:55 ÖÖ]


Şeytanın Büyücülüğü Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:41:01 ÖÖ]


Birliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:35:09 ÖÖ]


Ahirete İmanın Mü’mine Kazandırdıkları Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:29:15 ÖÖ]


Sen Değerlisin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:19:59 ÖÖ]


Evlilik İnsanı Mükemmelliğe Ulaştıran Hızlı Yollardan Birisidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:58:11 ÖÖ]


Müslümanım Diyen Ey Hanımlar Kızlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:51:18 ÖÖ]


Birçok Kadın Kocasını Birçok Rrkekte Karısını Cennetlik Etmiştir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:05 ÖÖ]


Hesap Günü İyice Yaklaştı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:33:16 ÖÖ]


Kırık Kalple Yapılan Dualar Makbuldür Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:20:47 ÖÖ]


Ertuğrul Erkişi - Safahat`tan Şarkılar 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:41:49 ÖS]


İslâm Kadına En Büyük Değeri Vermiş Şerefli Yaşamasını Sağlamış Gönderen: anadolu
[Dün, 08:16:41 ÖÖ]


Çocukla İletişim Kurarken Ona Saygı Duymak Değer Vermek Gerekir Gönderen: anadolu
[Dün, 08:08:13 ÖÖ]


Mümin Bir Erkek, Mümin Kadına Kızıp Darılmasın. Gönderen: anadolu
[Dün, 08:03:19 ÖÖ]


Çocukların Namaz Eğitimi Gönderen: anadolu
[Dün, 07:57:19 ÖÖ]


Namazını Sapasağlam Koruyanalr Gönderen: anadolu
[Dün, 07:50:26 ÖÖ]


Bu Din Sadece Camilerin Dini Değil Hayatın Dinidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:38:19 ÖÖ]


İslam Gariplerin Dinidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:34 ÖÖ]


Komşunuzu İhmal Etmeyin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:21:38 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41