Gönderen Konu: BAYRAMI NASIL KUTLAYALIM  (Okunma sayısı 399 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
BAYRAMI NASIL KUTLAYALIM
« : Haziran 04, 2019, 09:19:59 ÖS »
BAYRAMI NASIL KUTLAYALIM

Ramazan ve Kurban bayramlarını kutlamak Müslüman olmanın göstergelerinden ve İslam’ın şiarlarındandır. Her iki bayram da hicretin ikinci yılında kutlanmaya başlanmıştır.

Medine’de Allah Resulü Medine’ye hicret ettiklerinde Medine halkının Nevruz ve Mihrican adında İran menşeli iki bayramı kutladıklarını görünce Cahiliye kalıntısı olan bu bayramların kutlanmasını yasaklamış ve şöyle buyurmuştur: “Allah sizin için o iki günü daha hayırlı iki günle, Kurban ve Ramazan bayramlarıyla değiştirmiştir.” (Ebû Dâvûd; Nesâî)

Ramazan Bayramı’nın Arapça adı “idul fırt” yani “iftar etme, yeme bayramı”dır. Zira bizler bir aylık bir orucun, yememenin ve bu ayı –elden geldiğince- ibadetle geçirmenin ardından Yüce Allah’ın rahmetine nail olma ve cehennem azabından azat olma ümidiyle iftar eder, Cehennem azabından kurtuluş ümidinin sevinciyle bayram havasını yaşarız. Zira Ramazan-ı Şerif içerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nin de bulunduğu eşsiz bereketlerle ve ihsanlarla dolu bir aydır. Bu aya kavuşmak, bu ayda oruç tutmak ve diğer ibadet ve taatlerde bulunmaya güç yetirmiş olmak elbette ki bizlere bayram sevinci yaşatacaktır. Yani bu bayram oruçtan kurtulma bayramı değil, oruçla gelen mükâfatlara erişmiş olma ümidimizin bayramıdır.

Bayram gecesi namaz kılma vaktine kadar evlerde, mescitlerde, sokaklarda tekbir getirmek sünnettir. Bu hem mukim ve hem de yolcular için de aynıdır. Zira Resûlüllah (s.a.v.) evinden çıkarken tekbir getirerek çıkardı. Namazla birlikte tekbir kesilir.

Müslüman’ın Ramazan Bayramı için evinden çıkmak üzere iken birkaç hurma yemesi sünnettir. Zira Allah Resulü böyle yapmıştır. Yine bayram namazına gidiş ve gelişleri ayrı ayrı yollardan yapmak da müstehabdır.

Bayramlarda eğlenmek sünnettir. Nitekim Hz. Aişe (r.nha) annemizin anlattığına göre bir bayram esnasında Habeşistanlı bir grup Peygamber mescidinde kılıç kalkanla gösteri yapmış ve Hz. Aişe (r.a.) annemiz de bunları Hz. Peygamber’in arkasına saklanarak izlemiştir.

Bu hadis-i şeriften hareketle İslam âlimleri bayramlarda eğlenmenin dinin önemli şiarlarından, alametlerinden olduğunu belirtmişlerdir. Yani bayramı da matem havasında geçirmeyelim. Ama adeta kanalizasyon çukuruna dönmüş televizyonların başında çıplaklar kampını andıran sözde sanatçıların tepinmelerini de izlemeyelim.

Allah Resulü’nün devrinde ilk olarak kutlamalar Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in evinin önünde başlardı. Peygamber (s.a.v) Efendimiz’in ev halkı da içeride bu kutlamalara iştirak ederdi. Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bayram için yıkanır ve en güzel elbisesini giyerek insanların içine çıkardı. Sahabe-i Kiram’ın ve selaf-i salhin’in uygulamaları da bu yönde idi. Tabii bu anlattıklarımız erkekler içindir.

Kadınlar ise süslerini ev dışına çıkarmamalıdırlar. Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz döneminde kadınlar ve çocuklar da bayram namazı için namaz kılınan yere giderlerdi. Allah Resulü bayram namazlarını Mescid-i Nebevi’de değil, musalla denilen açık arazide kıldırırdı. Bunu böyle yapardı ki, camiye girmesi yasak olan hayızlı ve lohusa kadınlar da bayram namazının kılındığı yere gelsinler, namaz kılamasalar da Hz. Peygamber’in duasına iştirak etsinler, hutbesini dinlesinler ve bayram sevincini yaşasınlar.

Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz kadınların gerek beş vakit namaz ve gerekse Cuma namazı kılmak için mescitlere gelmelerini teşvik etmemiş, aksine evlerinde kılmalarının kendileri için daha sevap olduğunu söylemiştir. Ancak bayram namazı hariç. Resûlüllah (s.a.v) Efendimiz sadece bayram namazı için kadınların mescitlere gelmelerini teşvik etmiştir. Keşke tüm müftüler şehir meydanlarında açık havada bayram namazlarını kıldırsalar da kadın, çoluk çocuk herkes rahatça iştirak etse.

Ancak hemen şunu belirtelim ki, bayram kutlama ve eğlenceleri asla bir haramın işlenmesine yol açmamalıdır. Eğlenmeye evet ama haramlara bulaşmaya hayır. Özellikle kadınlı erkekli kutlamalar kesinlikle haramdır. Yine bayram görmelerinde birbirine nikâhı düşen insanların birbirleriyle tokalaşması, öpüşmesi asla caiz değildir. Daha Ramazan-ı Şerif’ten çıktığımız ilk gün bu tür haramlara dalarak oruçlarımızın sevaplarını iptal etmeyelim.

 


* BENZER KONULAR

Saadet Asrı Adanmış Hayatlar Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:10:20 ÖÖ]


İhsan ve Tefekkür Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:03:23 ÖÖ]


Takva ve Muttaki Gönderen: türkiyem
[Dün, 07:58:21 ÖÖ]


Tam bir teslimiyet Gönderen: türkiyem
[Dün, 07:53:57 ÖÖ]


İman ve Mü’min Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:43:37 ÖÖ]


Evlilikte Amaç Ne Olmalı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:39 ÖÖ]


En Şiddetli Düşman Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:02:48 ÖÖ]


Komşu Komşunun Külüne Muhtaç Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:30 ÖÖ]


Yaratılış Gâyemiz İbâdettir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:45:12 ÖÖ]


Rıfat Kaynak - Single Eserleri 320 + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 22, 2024, 06:32:12 ÖS]


Diyetisyen Gözüyle Hamileliğe Hazır Mısınız Gönderen: anadolu
[Nisan 22, 2024, 06:18:47 ÖS]


Peygamber’le Birlikte Yaşamak İçin Gönderen: anadolu
[Nisan 22, 2024, 06:10:25 ÖS]


Yetimin Duyguları Gönderen: anadolu
[Nisan 22, 2024, 05:46:08 ÖS]


Ölüm Var Ölümden Ölüme Fark Var Gönderen: anadolu
[Nisan 22, 2024, 05:41:21 ÖS]


Nefis Mücadelesi Gönderen: anadolu
[Nisan 22, 2024, 05:36:00 ÖS]


Alkolsüz Bir Hayat Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 22, 2024, 07:03:57 ÖÖ]


Ümmetimin Zayıf mü’minleri Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 22, 2024, 06:48:51 ÖÖ]


Yüksek Tansiyonda Psikolojik Faktörler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 22, 2024, 06:27:08 ÖÖ]


Uyku Bozuklukları Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 22, 2024, 06:20:53 ÖÖ]


Bu Dünya Bir İmtihân Yeridir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 22, 2024, 06:06:47 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41