Gönderen Konu: BİRLİK ŞUURU  (Okunma sayısı 407 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
BİRLİK ŞUURU
« : Eylül 02, 2019, 08:34:09 ÖS »
BİRLİK ŞUURU

Cenab-ı Mevlâ müberra kitabımız Kur’an-ı Kerim’de müminlerin kendi aralarındaki güçlü bağı ve düşmanlarına karşı duruşlarını mealen şu ifadelerle beyan buyurmuştur:

“Muhammed Allah’ın elçisidir. O’nun beraberinde bulunanlar inkârcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükûa varırken, secde ederken, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar.” (Fetih, 29)

Bu ayet-i kerime mümin bir toplumu tasvir ederken, aynı zamanda birlik ve dirlik içinde yaşayabilmenin sırrını vermektedir. Öncelikle kalbi imanla dirilmiş ve aydınlanmış kimseler kardeştir. Düşmanı olan “inkârcılara karşı sert”, “birbirlerine merhametlidirler.”

Bizzat Cenab-ı Mevlâmız tarafından yapılan bu tarifin ışığında bugünkü müslüman toplumların kendilerini murakabe etmeleri gerekmektedir. Zira günümüzdeki manzara ilahî tasvirin zıddını işaret ediyor. Yani müslümanlar düşmanı olan inkârcılara karşı yumuşak ve tavizkâr, birbirlerine karşı ise sert ve merhametsiz…

Yine ayet-i kerimede buyrulduğu üzere, “Onları rükûa varırken, secde ederken, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar.”

Cenab-ı Hakk’ın bu tarifi de kendi halimizi göreceğimiz bir aynadır. Hakikaten bugün müslüman toplumlar rükû, secde ve dua toplumları mıdır, yoksa dünyacılık esaretine kendilerini mahkûm mu etmişlerdir, bakılmalıdır.

Müminler olarak yolumuz, esasımız bellidir. Bunlar Allah ve Rasulü s.a.v.’in emir ve yasaklarıdır. Dünya huzuru ve ahiret saadeti için bağlanabileceğimiz tek nizamdır. Müminler ancak bu emir ve yasaklar bütününe riayet ederek birlik sağlayabilir, tefrikaya düşmez. Cenab-ı Mevlâ mealen şöyle buyurmuştur:

“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın; tefrikaya, ayrılığa düşmeyin.” (Âl-i İmran, 103)

Ahir zamanda fitne ateşinin tesirinden korunmak için daima uyanık olmak, itidali elden bırakmamak ve her ne iş olursa olsun, Allah rızasını hedefe koymak lazımdır. Yoksa hiç farkında olmadan müstakim yoldan sapıp, kendimizi hiç ummadığımız istikametlerde bulmak kaçınılmaz olur.

Dünya imtihan yeridir. Burada yapıp ettiğimiz her şeyden sorumluyuz. Yaptığımız, söylediğimiz, sevdiğimiz, nefret ettiğimiz her şeyden hesaba çekileceğiz. O halde ölçü Allah için sevmek, Allah için buğzetmek olmalıdır. Bu ölçüye uymayan sevgi ve nefret yanlış yolda olduğumuzun delilidir.

Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v. Medine’ye hicretinden sonra, Medineli ensar ve Mekkeli muhacir müslümanlar arasında bir kardeşlik tesis etmiştir. Bu kardeşlik evrensel İslâm kardeşliğinin vücut bulmuş hali, sonraki devirler için eskimeyen bir örnektir. O muhacirler evlerini, yurtlarını terk ederek sırf inançları uğruna Medine’ye gelmişlerdi. Mal mülk adına ellerinde hiçbir şey yoktu. Medineli müslümanlar ise onlara kucak açarak herşeylerini onlarla paylaştılar.

Ensar ve muhacir kardeşliği, İslâm toplumunda geçerli olan, olması gereken ruhu anlatır. Bu kardeşlik ruhu sayesinde köle ile efendi, fakir ile zengin, Araf ile Acem bir araya gelebilmiş, bütün müminler aynı gaye etrafında toplanabilmiştir. Daha önce aralarında nice düşmanlıklar varken dostluğun, bir ve beraber olmanın muhabbet ve huzurunu tatmışlardır.

Bugün de müslümanlara baktığımızda çok renkli bir tablo görürüz. Arab’ı, Türk’ü, Kürd’ü, Fars’ı, Urdu’su Hintli’si, Malay’ı, Bosnalı’sı, Afrikalı’sı ile İslâm ümmeti bir çiçek bahçesine benzer. Bu bahçedeki her çiçeğin rengi, kokusu, tavrı farklıdır. Bu farklar ise ayrılmanın ayrışmanın değil, hep birlikte insanlığın baharının habercisi olmalıdır.

Aynı şekilde İslâm medeniyeti, Fas’tan Endonezya’ya, Anadolu’dan Arabistan’a, Orta Asya’ya ve Balkanlara kadar muazzam bir çeşitlilik gösterir. Mimarî tarzları, şehir düzenleri, kılık kıyafetleri, dilleri, mutfakları, yerel örf ve adetleri ile Cenab-ı Hakk’ın nice hikmetlerinin tezahürü bir güzellik çıkar karşımıza. Bütün farklılıklar “İslâm medeniyeti” yahut “ümmet” başlığı altında toplanır, derin bir birlik, beraberlik, bütünlük ve ahenk ile birbirine perçinlenir.

Müberra kitabımız Kur’an-ı Kerim bu çeşitliliğin hikmetini net bir şekilde mealen şöyle ortaya koymuştur:

“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah katında en değerli ve en üstün olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, haberdar olandır.” (Hucurat,13)

Demek ki çeşitliliğin sebebi bir kavmi öne çıkartmak, diğerlerinden üstün tutmak değildir. Belki “Nerelisin, kimlerdensin?” sorusuna kolay cevapla tanışmayı, kaynaşmayı temin içindir. Bu ayet, yine belki kendi kökünden, çevre ve akrabalarından koparak yalnızlaşmamaya işarette bulunmaktadır.

Bugün “Muhakkak ki Allah katında en değerli ve en üstün olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır.” ilahî fermanı bütün müslümanların kulağına küpe olmalıdır. Aramızda hâlâ ayrılık gayrılık davası güdenler, fitne ateşini körükleyen varsa da şu ayet-i kerimeye dikkat edilmelidir:

“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah’tan korkup sakının. Umulur ki esirgenirsiniz.” (Hucurat, 10)

Ancak böylece birliği sağlar, güçlü hale gelir, kendi ebediyetimiz ve insanlık için umutlu olabiliriz. O halde müslümanların birbirlerine karşı merhametli, adaletli olmaları; düşmanlarına karşı da dirayetli bir şekilde ortak tavır ve hareket içinde olmaları lazımdır.

Cenab-ı Mevlâ, Ümmet-i Muhammed’e birlik ve beraberlik şuuru ihsan buyursun.

Amin.

 


* BENZER KONULAR

Cemal Kuru - Ağlayu Ağlayu 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:09:34 ÖÖ]


Kendimize Gelelim! Özümüze Dönelim sabır ve Şükrü Hayatımıza Yerleştirelim Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:02:09 ÖÖ]


İman İbadet ve Güzel ahlaka Önem Vermeli Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:44 ÖÖ]


Zekât İslam’ın 5 Şartından Biridir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:42:49 ÖÖ]


Sosyal Medya Kirliliğine Dikkat Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:05 ÖÖ]


Ben Duygusundan Sıyrılmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:21:59 ÖÖ]


Allah'tan Korkan İnsan İffetsiz - Ahlaksız – Olamaz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:15:54 ÖÖ]


Abdest Gusül ve Teyemmümün Faydaları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:03:14 ÖÖ]


Kutlu Bir Dava Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:41:38 ÖS]


Huzurun Kaynağı Olan Evliliği Geciktirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:36:37 ÖS]


Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:22:20 ÖS]


Allahü Teâlâya Hakîkî Kul Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:16:26 ÖS]


Mümin İmansız Ölmekten Çok Korkmalıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:09:10 ÖS]


Şükür imtihanı Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:20:00 ÖS]


Namaz Yoksa Her Şey Eksik Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:15:19 ÖS]


Hadîs-i Şerîflerle – Namaz İbadeti Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:10:57 ÖS]


Nefis Cihadı Nasıl Kazanılır Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:04:37 ÖS]


İşte Bu Cennete Giden Yol Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 05:53:35 ÖS]


Asr’ı Saadette Yaşamak Demek Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:33:19 ÖS]


Diri ve Ölü Arasındaki Fark - Zikir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:24:49 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41