Gönderen Konu: Ümmetin Kur’an’daki vasfı- ÖZELLİĞ  (Okunma sayısı 705 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ümmetin Kur’an’daki vasfı- ÖZELLİĞ
« : Şubat 04, 2017, 07:02:25 ÖS »
Ümmetin Kur’an’daki vasfı- ÖZELLİĞİ

Allah Rasulü sevmeyenlerinin şerrine karşı hassas olduğu kadar, sevenlerinin sevgiyi zehirlemelerine karşı da hassas olmuştur. Beklentisi nedir bilinmez. Adamın biri, kavmin önderine yaklaşırken ona methiye dizme adetini, Rasulullah’a karşı da sürdürmek niyetindedir. Daha uzaktan, Rasulullah’ı `Ya hayral-beriyye!` (Ey yaratıkların en hayırlısı!) diye selamlar. Övgülerinin arkasını getirecektir ki, duruma Allah Rasulü el koyarak onu susturur: `O senin dediğin İbrahim idi.` Yine, `Beni Meryem oğlunu uçurdukları gibi uçurmayın. Ben yalnızca bir kulum. Benim için Allah’ın kulu ve elçisi’ deyin!` uyarısında bulunurken de, benzer bir titizliği sergiler.

Bir insanı sevmeyenlerinin şerrinden korumak, sevenlerinin şerrinden korumaktan daha kolaydır. Sevmediğini bilir, dolayısıyla söylediğine değer vermezsin. Fakat ya seviyorsa, sevdiğini iddia ediyorsa, onun şerrinden sevileni nasıl koruyacaksınız? İşte zor olan bu.

Zehirli sevgi sevilene bir zarar vermez, seveni mahveder. Örnek mi istiyorsunuz? İşte Hıristiyanların Hz. İsa’ya sevgisi.

Bu sevgi, zehirlidir. Bir peygamberi ilahlaştıran sevgi nasıl masum olur? Bir başka örnek de Hz. Ali’yi ilahlaştıran Şiiliğin aşırı unsurlarıdır.

Böylesine kafaların karışık, sınırların belirsiz, zihinlerin bulanık, ortamın puslu olduğu bir zamandayız. Kötü örneklik İslâm’dan insanları soğutmakta, insan kazanıp hidayetine vesile olma yerine, dalaletlerine vesile olunuyor. Temelde yatan mesele, değerlendirmenin “Allah ve Rasulü” ölçülerine uyarak hareket etme meselesidir. 

Ümmetin Kur’an’daki vasfı ‘vasat ümmet’ olduğuna göre, vasat olmayan söz ve davranışlar, Ümmeti Muhammed’in genel karakterinden değildir. Abartmadan konuşmak ve yaşamak makbuldür.

Sözleri ve davranışları uygularken ve değerlendirirken, makulün dışına çıkılması ve bunun İslam adına yapılması, zararı İslam’ın geniş zamandaki varlığına yayılan bir hastalıktır. Küffar ile bir olup milletimize ve bütün bir İslam ümmetine zulmedildiği günümüzde âcil yapılması gereken “ümmet şuuru” ile hareket edip fırka/grup/cemaat vs. İslam okyanusunu meydana  getiren öbeklerdir.

Hiçbirisi İslâm ile özdeş değil, İslâm okyanusunun damlalarıdır. Bir Müslümanın Allah’ın dinine yeni bir insan kazandırması ne kadar mutlu edici ise, aynı insanın bir insanın nefretine vesile olması da o derece üzücü olmalıdır.

Asrı saadet döneminde bile bu tür davranışlar, dönemin bereketine ve istikrarlı gidişatına rağmen derin yaralar bırakmıştır.

Bugün, dış etkilerin izleriyle, bu tür söz ve davranışların etkileri kıyas edildiğinde, belki de samimi düşüncelerle konuşulmuş abartılı sözlerden kaçınılması farkı ortaya çıkar.

Dinimizin, Kitabımızın, Rasulüllah Efendimizin gölgesinde kalıp, âyetin (vahyin) hadisin (sünnetin) önde olup bütün Müslümanların bu ölçülere tâbi bir hayat yaşaması istikamet üzere yaşandığını gösterir.

Suyun, doğal yatağında akıtılmasının tabiiliği gibi bir tabiilik de dinin normal akışında yüzdürülmesidir.

İbadetler en önde olmak kaydıyla, İslam adına yürütülen çalışmaların insan aceleciliği ile şekillendirilmesinin doğuracağı sonuç, Allah’ın rızasının tahakkuku olmayabilir. Kur’an-ı Kerim’in örnek gösterdiği nebilerin ve olayların incelenmesinden çıkan sonuç, zorlamanın yerine tabiiliğin oturmuş olduğu gerçeğidir.

Unutmayalım ki, Kur’an ümmetin hayatı inşa sorumluluğunu vahy ile gerçekleştirmesini çeşitli ayetlerle beyan ediyor.

Hem marufu özendirmek ve münkerden sakındırmak, hem de tebliğ ve davet, ümmetin hayatı inşa sorumluluğuna verilen isimlerdir. Emr bilma’ruf nehy anil münker, Kur’an’ın üzerinde birçok farzdan daha fazla durduğu “yitik farz”dır.

Çünkü bu görev, mü’minin ait olduğu iman topluluğuna karşı yerine getirmek zorunda olduğu bir görevdir. İyiyi yaygınlaştırıp, “Ortak iyi” haline getirmek, onun yerini işgal etmiş olan ve bir salgın hastalık gibi toplumu ve bireyi içten içe yiyip bitiren “kötünün” karantina altına alınmasını sağlamak…

Bu görev, iyiyi doğurgan hale getirirken kötüyü ise kısırlaştırmanın öbür adıdır. Emr bil ma’ruf sorumluluğu, inşa sorumluluğun doğal bir uzantısıdır. Günümüzde, mü’minin bu sorumluluğu yerine getirmek konusunda mazereti olamaz.

“Allah’ım! Bozgunculuktan, düşmanlıktan, münafıklıktan, ihanetten ve kötü ahlaktan Sana sığınırız. Bizleri bu kötülüklerden muhafaza eyle! Ümmeti Muhammed’i yeniden ve ebediyen aziz bir ümmet eyle” Abdullah bin Mesud radıyallahu anhın rivayet ettiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular ve sözünü üç defa tekrar ettiler:

“Abartanlar helak oldular.”  Abdullah bin Mesud diyor ki:

“Kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah’a yemin ederim ki: Abartanlara karşı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden daha şiddetli birini görmedim. Ebu Bekir’den de daha şiddetli birini görmedim. Ömer’in de onlara karşı tepkisinin veya onlara acımasının çok olduğunu anlıyorum.” Suyu yokuşa sürmekte inat edenler için yabancılık ithamı her zaman doğru olmayabilir. Samimiyete ve temiz düşüncelere rağmen, iyi bir şeyler yapma hevesiyle dahi abartı yolu tutulup dine ve ferde zarar verilebildiği görülmüştür.

İleri derece zeki, fakat zekâsı oranında doluluğu olmayanlar, ilmi sadece bir kitap kültürüne dayandırıp silsile sahibi olmayanlar, hakiki ilim sahiplerinin etkin söz sahibi olabilecekleri konumlarda olmamaları, bunun karşısında aslında cahil olanların âlim vasfıyla bilinmeleri, ‘aykırı davran şöhret ol’ mantığıyla nefsini tatmin etmek isteyenlerin varlığı abartının gerisinde yatan önemli meselelerdendir.

İslam’a hizmet etme arzusunun cehaletle paralel bir çalışmayla yürütülmesi bir başka sebep olarak önümüzde durmaktadır. Bu vasfı taşıyanların başkalarının kullanımına açık kaldıkları da önemli bir gerçektir. Evde, toplumda ve devletin genel politikalarında şiddetin hâkim olmasından doğacak tabii sonuçlardan biri de şüphesiz aşırı uçlara kayan fertlerin bulunmasıdır. Yaşadığımız çağda müşahede ettiğimiz bir sonuç da maalesef, dışarıdan Müslümanlara yoğunlaştırılan baskıların ve adeta her taraftan kuşatılmış olmanın bazı Müslümanları mutedil olma noktasından kaydırmış olmasıdır. Bilerek veya bilmeyerek bu kaymaya bulaşanlar başkalarının işini kolaylaştırmaktadırlar.

Kur’an’ın dile getirdiği, “iyilerin iyileri kötülerin kötüleri cezb ettiği” yasası unutulmamalıdır. Hayatın yeniden inşasında emr bilma’ruf, tebliğ ve davet gibi içe ve dışa dönük inşa usullerinin tatbiki, tek başına sonuç almak için yeterli değildir.

Bu metotların doğru bir düşünce üzerine inşa edilmesi şarttır. Ancak ondan sonradır ki, emr bilma’ruf adı altında “cinayet” işlemeye kadar giden, tebliğ ve davet adı altında “ihanet”e kadar varan sapmalardan korunulabilir. 

 


* BENZER KONULAR

Birbirimizin Hem Cenneti Hem de Cehennemi Olabiliriz Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:48:55 ÖÖ]


Kulluk Şuuru Nasıl Oluşur Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:44:55 ÖÖ]


Şeytanın Büyücülüğü Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:41:01 ÖÖ]


Birliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:35:09 ÖÖ]


Ahirete İmanın Mü’mine Kazandırdıkları Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:29:15 ÖÖ]


Sen Değerlisin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:19:59 ÖÖ]


Evlilik İnsanı Mükemmelliğe Ulaştıran Hızlı Yollardan Birisidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:58:11 ÖÖ]


Müslümanım Diyen Ey Hanımlar Kızlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:51:18 ÖÖ]


Birçok Kadın Kocasını Birçok Rrkekte Karısını Cennetlik Etmiştir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:05 ÖÖ]


Hesap Günü İyice Yaklaştı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:33:16 ÖÖ]


Kırık Kalple Yapılan Dualar Makbuldür Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:20:47 ÖÖ]


Ertuğrul Erkişi - Safahat`tan Şarkılar 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:41:49 ÖS]


İslâm Kadına En Büyük Değeri Vermiş Şerefli Yaşamasını Sağlamış Gönderen: anadolu
[Dün, 08:16:41 ÖÖ]


Çocukla İletişim Kurarken Ona Saygı Duymak Değer Vermek Gerekir Gönderen: anadolu
[Dün, 08:08:13 ÖÖ]


Mümin Bir Erkek, Mümin Kadına Kızıp Darılmasın. Gönderen: anadolu
[Dün, 08:03:19 ÖÖ]


Çocukların Namaz Eğitimi Gönderen: anadolu
[Dün, 07:57:19 ÖÖ]


Namazını Sapasağlam Koruyanalr Gönderen: anadolu
[Dün, 07:50:26 ÖÖ]


Bu Din Sadece Camilerin Dini Değil Hayatın Dinidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:38:19 ÖÖ]


İslam Gariplerin Dinidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:34 ÖÖ]


Komşunuzu İhmal Etmeyin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:21:38 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41