Gönderen Konu: İnadım İnat. Sonu Hüsran  (Okunma sayısı 436 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
İnadım İnat. Sonu Hüsran
« : Ocak 08, 2018, 07:36:54 ÖÖ »
İnadım İnat. Sonu Hüsran

İnatçı olmanın, bir insanın sırtına yük olduğunu ve onu anlamsız bir girdaba sürüklediğini yıllar geçtikçe daha iyi görebiliyorum.

Hangimiz inatçı olmadık?  Özellikle çocukluk yıllarında bir şeyi tutturup olana kadar kök söktürmedik?

“Çocuk işte” diye büyükler  kendilerini teselli ettiler.

Bu kötü ahlakı o dönemde bırakmayıp olgun yaşlarına ve ilerleyen yaşlılık yıllarına taşıyıp hayatı kendine  ve çevresine de çekilmez kılan insanlar etrafındaki insanların enerjisini sömürüyor .

Ne sağlıklı iletişim kurulabiliyor,  ne de birlikte yol alınıyor.

Kişi kendi eliyle hayatı kendine çekilmez hale getirebiliyor.

İnadında direten insanlar; ne yazık ki bu formatta yaşıyorlar.

Doğru yanlış ayrımını yapamayacak kadar kafasının dikine gitmek ve onun getirisinin bedelini acı içinde bir hiç uğruna aciz olarak yaşamak!

Eleştiriye kapalı nefsi, aynası olmayan davranışları,  her yaptığının doğru olduğunu kabul ettirmedeki yersiz gayreti…

Allahım!  ne büyük yük ve yorgunluk! Altından kalkılır gibi değil.

Kişinin nefsine suç üstü yapabilme özelliğine erişmesi; hafifleyip hayat yolunda kuş misali uçarak ilerleyişine yol açacaktır.

Çevresindeki insanlara imtihan olmayarak, vebal altında kalmadan, anlam içeren bir hayatın içinde olacaktır.

Şu anlamlı sözler rehber niteliği taşıyor adeta  bizler için;

Tutarlı olmak değişmez olmak değil,

Kararlı olmak inatçı olmak değildir,

Disiplinli olmak sert olmak değildir,
Kar yavaş ve devamlı yağarsa tutar. (Nevzat Tarhan )

Ahlakımızdan inatçılığı çıkarıp, kararlılığı  yerleştirirsek; karakterli,  ne istediğini bilen anlaşılır bireyler olabiliriz.

İslam ahlakıyla yol alan bireylerin yaşam tarzlarında  kalite ve standardı yakaladıklarına şahit olmuşuzdur.

Bir Müslümanın Allah’ın sevdiği ahlak ile ahlaklanmayı dualarına ve davranışlarına dahil etmesi ve bu doğrultuda çaba sarf etmesi kalbine huzur verir.
Huzur; ruhun aradığı ve mutmain olmayı arzu ettiği ve yürekten  istediği şeydir.

İnatçılık  ile  mutsuzluğa talip olan nefisler!

Gelin siz siz olun; zorluğa, yalnızlığa, sebepsiz karanlığa talip olmayın.

Hüsnü ahlaka talip olan nefisler!

Kalp sükunu, halk içinde hak ile beraber olma şerefi, aydınlık İslam nuru Rabb’imin izniyle sizlerin olur inşallah.

Dünyaya gelip de bu değerlere sahip olmadan göçüp gitmek ne büyük bir kayıp olur bizim için.


Aile İçi Karmaşa

Günümüzde  psikolojik hastalıkların toplumda hızla yayılması devam ederken dikkatlerden kaçan mühim bir durumdan bahsetmek isterim.

Sizlerin de dikkatini çekti mi acaba ?

Evlerde herkes birbirine bağırarak konuşuyor.
Baba yüksek perdeden ne demek istediğini ifade ediyor.
Anne aynı şiddette anında atağa geçiyor.
Çocuklar tüm bu karmaşada “aile içi iletişim bu olsa gerek” diye düşünüyor.

Ve yanlış örneklerle büyüyorlar.

Tanıdık geldi mi bilmiyorum sizlere?

Ne kadar acıdır ki bunun farkına varışımız, çocuklarımız boyumuza ulaşıp, karşımızda bağırarak saygısızca cevaplar verdiğinde anlıyoruz ne yazık ki.

Ve vahhlar  eyvahlar başlıyor ama artık çok geç!

Bahtiyarlıktan uzak bir yuva ve acı bir ifade yüzlerimizde.

Çok sevdiğim sözlerden biri;

“İçinden kadın haykırması yükselen bir ev, bahtiyarlık yüzü görmemeye mahkumdur. ” (Sadi Şirazi)

Sükutu, sabrı, konuşurken karşındakinin sağır olmadığını, onunda bir kalbi, duyguları olduğunu ve neler hissedeceğini; çocuk ailesinden öğrenir.

Anne-baba tüm bu hasletlerden uzak ise o zaman çocuklarına ne verebilir?

Tahammülsüz bir nesil ve gençliğin söylemiyle atarlı bir gençlik!

Sakinliğin, huzurun ve saygının  yuvaya yerleşmesi için, yeri geldiğinde gözlerin konuştuğu,
yeri geldiğinde  beden dilinin öne çıkıp iletişime geçmesi, sözlerin kıymetinin artmasına neden olur.

Her daim söz ilmi hakim olmaz yuvaya hal ilmi daha etkilidir.

 


* BENZER KONULAR

Cemal Kuru - Ağlayu Ağlayu 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:09:34 ÖÖ]


Kendimize Gelelim! Özümüze Dönelim sabır ve Şükrü Hayatımıza Yerleştirelim Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:02:09 ÖÖ]


İman İbadet ve Güzel ahlaka Önem Vermeli Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:44 ÖÖ]


Zekât İslam’ın 5 Şartından Biridir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:42:49 ÖÖ]


Sosyal Medya Kirliliğine Dikkat Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:05 ÖÖ]


Ben Duygusundan Sıyrılmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:21:59 ÖÖ]


Allah'tan Korkan İnsan İffetsiz - Ahlaksız – Olamaz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:15:54 ÖÖ]


Abdest Gusül ve Teyemmümün Faydaları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:03:14 ÖÖ]


Kutlu Bir Dava Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:41:38 ÖS]


Huzurun Kaynağı Olan Evliliği Geciktirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:36:37 ÖS]


Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:22:20 ÖS]


Allahü Teâlâya Hakîkî Kul Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:16:26 ÖS]


Mümin İmansız Ölmekten Çok Korkmalıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:09:10 ÖS]


Şükür imtihanı Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:20:00 ÖS]


Namaz Yoksa Her Şey Eksik Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:15:19 ÖS]


Hadîs-i Şerîflerle – Namaz İbadeti Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:10:57 ÖS]


Nefis Cihadı Nasıl Kazanılır Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:04:37 ÖS]


İşte Bu Cennete Giden Yol Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 05:53:35 ÖS]


Asr’ı Saadette Yaşamak Demek Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:33:19 ÖS]


Diri ve Ölü Arasındaki Fark - Zikir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:24:49 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41