Gönderen Konu: Önceliğimiz Namaz  (Okunma sayısı 131 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Önceliğimiz Namaz
« : Ağustos 10, 2021, 08:24:22 ÖÖ »
Önceliğimiz Namaz

 “Müslüman olmak için cihada çağrılmamayı, kendilerinden öşür (zekat) alınmamasını, namazla yükümlü tutulmamalarını ve başlarına kendilerinden olmayan birinin yönetici yapılmamasını” isteyen Benî Sakif heyetinin namaz dışındaki isteklerini kabul eden (Müsned, IV, 218) Resûlullah (s.a), onlardan dinin bütün hükümlerine uymalarını istemesi halinde bunu kabul etmeyeceklerini, buna karşılık Müslüman olduktan sonra zaman içinde hem öşür verip hem de cihada katılacaklarını öngörmüş ve uygulamada bir geçiş dönemine müsamaha göstermişti.”

Bugün de kendilerini kimlik olarak “Müslüman” gören ama İslâmî hayat tarzını uygulamada pek çok eksiği ve çelişkisi bulunan insanımızın yeniden İslâmî hayatı kuşanması yönünde çaba gösteren çağdaş davet öncüleri, bu değişim sürecinde muhataplarına oldukça müsamahakâr davranmalıdırlar. Zira değişim bir anda değil ancak çeşitli sosyal ve psikolojik aşamaları olan bir süreçte gerçekleşebilmektedir.

İşte bu noktada, önceki haftalarda Yusuf el-Karadavî’nin “Öncelikler Fıkhı” kitabına atfen dikkat çektiğimiz davetçilerin içine düşebildiği çelişkili durum ve duruşlarının “denge”ye kavuşması önem ve öncelik arz ediyor: ‘Öncelikler terazisi’ bozulduğu için önemli ile önemsizin, öncelikli olanla olmayanın, farz ile nafilenin vb. yerini değiştirerek cüzî ve ihtilaflı konular etrafında enerjilerini tüketen davetçilerin (İslâm’ı tebliğ ve temsil konumunda olanların) acilen önceliklerini belirleyip, bütün güç ve imkanlarını İslâm’ın büyük, önemli ve öncelikli hedeflerini gerçekleştirme yönünde seferber etmeleri gerekiyor.

İmdi biz, Beni Sakif’in Müslüman olmak için ileri sürdüğü şartlar Peygamberimiz (s.a) tarafından kabul edilirken, “namazla yükümlü tutulmamaları” şeklindeki şartlarının yine Efendimiz (s.a) tarafından: “İşte bu olmaz, zira rükûsuz (namazsız) dinde hayır yoktur” cevabı verilerek kesin bir dille reddedilmesi (Ebû Dâvûd, Harac 26) gerçeğinden hareketle İslâmî değişim sürecinde namazın önceliğini vurgulamalıyız:

Rabbimizin bütün peygamberlerine tevhid inancından sonra ilk emrettiği ibadet namaz olmuştur.

Bir adı da Musa Suresi olan Taha Suresinin 9-13. ayetlerinde Musâ’ya (a.s) seslenip onu peygamber seçen Rabbimiz, 14. ayette öncelikle tevhid inancını, hemen ardından da namazı emretmiştir: “Şüphesiz ben Allah’ım; benden başka hiçbir ilah yoktur. O halde bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl.”

Bebekken konuşan Hz. İsa (a.s), peygamberliğini ilan etmesinin (Meryem, 19/30) ardından der ki:

“(Allah) hayatta kaldığım sürece bana namaz kılmamı ve zekât vermemi emretti.”(Meryem, 19/31)

Yüce Rabbimiz, Peygamberimizin atası Hz. İbrahim’e (a.s) hitaben bütün davetçilere şunu emreder:

“İman eden kullarıma söyle; namazı dosdoğru kılsınlar ve içinde alışverişin ve dostluğun olmadığı gün gelmezden önce kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli-açık infak etsinler.”(İbrahim 14/31)

Hz. Muhammed (s.a) de Kadir gecesinde gelen ilk vahiyle (Alak, 96/1-5) peygamber olmuş, ertesi gün Cebrail aleyhisselam ile birlikte sabah namazını kılmıştır (Tahirü’l-Mevlevi, Müslümanlıkta İbadet Tarihi. Bu çerçevede zekât ve orucun hicrî 2. yılda, haccın da hicrî 9. yılda farz kılındığı hatırlanmalıdır.).

“İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.” (Buhârî, Îmân 2) diyen Resûlüllah (s.a), İslâm’a giren herkese öncelikle namazı emretmiştir.

Peygamberimizin (s.a) vefatı öncesinde mübarek ağzından dökülen son cümleler namaz olmuştur:

“Namaza dikkat edin! Namaza dikkat edin! Namaza dikkat edin!”

Zira namaz kılmak, müminlerin kurtuluşunun (cennetin) öncelikli vesilesidir (Müminûn, 23/1-2):

“Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir; ki onlar namazlarında huşû içindedirler.”

Cehenneme girmenin öncelikli gerekçesi ise namaz kılmamaktır (Müddessir, 74/42-45):

“Sizi şu yakıcı ateşe (Cehenneme) sokan nedir?” Onlar şöyle cevap verirler: “Biz namaz kılanlardan değildik; yoksulu doyurmuyorduk; (günaha) dalanlarla birlikte biz de dalıyorduk.”

Üstad Said Nursi’nin “Kâinatta en büyük hakikat iman, imandan sonra da namazdır” sözü de, işte namazın bu önceliğini vurgular…

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5752
Ynt: Namazın İadesi
« Yanıtla #1 : Eylül 11, 2021, 09:41:31 ÖS »
Namazın İadesi

Mekruh olarak kılınan namazın iadesi vacib midir?

Namazın vaciblerinden birini terk etmek, tahrimen mekruh olur. Namaz sahih olur ise de, vacib terk edildiği için günah olur. Bu namazı iade etmek, yani tekrar kılmak vacibdir.

Namazın müekked sünnetlerinden birini terk etmek de, tahrimen mekruhtur. Böyle mekruh kılınan namazı, iade etmekse, vacib değil, sünnettir.

İlmahal’de, (Farzların 3. ve 4. rekatlarında Fatiha okumak sünnettir. Vacib diyenler de olmuştur) deniyor. Yani üçüncü veya dördüncü rekatlarda hiçbir şey okumadan biraz bekleyip rüku’a eğilsek namaz sahih olur mu?

Sünnet dendiğine göre sünneti terk etmek mekruh olur. Vacib diyen âlimlere göre ise, Fatiha okumadan kılınan namazın iadesi vacib olur.

Maliki ve Şafii’de, her rekatta fatiha okumak farzdır. Taklit edenin okuması farzdır.

Hanefide namazın sonunda selam verip namazdan çıkmak farz mıdır vacib midir?

Müftabih kavil vacibdir. Kendi ihtiyarı ile namazdan çıkmak, İmam-ı a’zama göre farzdır. İmameyne göre farz değildir.

Bir kimse namazın sonunda teşehhüd miktarı oturduktan sonra kasten namaza aykırı bir iş yapsa, mesela gülse, konuşsa, yiyip içse namazı sahih olur. Fakat elinde olmadan abdesti bozulsa, bu durumda imameyne göre yine namaz tamam olur. İmam-ı a’zama göre, hemen abdest alarak gelip selam vererek kendi ihtiyarı ile namazdan çıkması gerekir. Fetva İmameynin kavlidir.

 


* BENZER KONULAR

Engin Titiz - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:55:37 ÖS]


Hakan Bayraktar - Albümdışı Ve Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:46:16 ÖS]


Salih Kul Olmanın Yolu Kur’ân ve Sünnet’tir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:42:10 ÖÖ]


Ahd ve Ahdin Gereği Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:37:16 ÖÖ]


İman Amel ve Salih Amel Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:29:54 ÖÖ]


Peygamberimizin Ticari Muamelelerle İlgili Tavsiyeleri Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:20:53 ÖÖ]


Sağlık ve Afiyet Nimeti Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:04:27 ÖÖ]


Saadet Asrı Adanmış Hayatlar Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:10:20 ÖÖ]


İhsan ve Tefekkür Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:03:23 ÖÖ]


Takva ve Muttaki Gönderen: türkiyem
[Dün, 07:58:21 ÖÖ]


Tam bir teslimiyet Gönderen: türkiyem
[Dün, 07:53:57 ÖÖ]


İman ve Mü’min Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:43:37 ÖÖ]


Evlilikte Amaç Ne Olmalı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:39 ÖÖ]


En Şiddetli Düşman Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:02:48 ÖÖ]


Komşu Komşunun Külüne Muhtaç Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:30 ÖÖ]


Yaratılış Gâyemiz İbâdettir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:45:12 ÖÖ]


Rıfat Kaynak - Single Eserleri 320 + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 22, 2024, 06:32:12 ÖS]


Diyetisyen Gözüyle Hamileliğe Hazır Mısınız Gönderen: anadolu
[Nisan 22, 2024, 06:18:47 ÖS]


Peygamber’le Birlikte Yaşamak İçin Gönderen: anadolu
[Nisan 22, 2024, 06:10:25 ÖS]


Yetimin Duyguları Gönderen: anadolu
[Nisan 22, 2024, 05:46:08 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41