Gönderen Konu: Zekat Ve Sadaka  (Okunma sayısı 102 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5745
Zekat Ve Sadaka
« : Kasım 24, 2021, 08:37:04 ÖÖ »
Zekat Ve Sadaka

İslamın şartlarından birisi de zekat vermektir. Lügat itibariyle zekat artma, bereket, temizlik, koruma manalarına gelmektedir. Dinimizde ise belirli hak sahiplerine verilmek üzere malın Allahın tayin ettiği muayyen kısmı veya bu kısmı çıkarıp verme işleminin kendisi demektir. Kuran da zekat diye isimlendiği gibi sadaka olarak da kullanılmıştır.

Sadaka oluşu imanda sadakatin ve ahiret hayatını tasdik anlamına gelmesidir. Müslüman akıllı, hür, erginlik çağına ulaşmış ve borçlarını çıktığında nişah miktarına sahip kimselerin ellerinde ki bir yılı doldurmuş mallarından zekat vermeleri farzdır. Zaruri ihtiyaçların dışında kalan mallarda cinsine göre değişik oranda zekat terettup eder. Oturacağı evi giyeceği elbiseleri evinin eşyasını kullandığı silahları bindiği hayvanı ve ya arabası ilim adamının kitapları sanatçının aletleri ticarette kullanmadığı bir yıllık nafakalarını temiz edecek miktardaki yiyecek içecek malzemesi ve geçimini sağlamak için zaruri olan diğer ihtiyaçlardan zekat verilmez. Bunlar dışında üzerinden bir yıl geçmiş olmak ve yıl sonunda tasarrufunda bulunmuş olmak şartıyla niyetle birlikte koyun cinsinden kırkta bir büyük baş hayvanlarda otuzda bir devede beste bir ve altın gümüş gibi para cinsinden olan değerlerden de 40 da bir olmak üzere zekat verilir.

Bu konuda teferruatıyla bilgi ilmihal kitaplarında mevcuttur. 80 gr. Altına malik olan kimse nişah miktarına ulaşmış demektir. Bu kimsenin cenabi Hakkın Tevbe süresinde bildirdiği kişilere zekatını vermesi gerekir. Tevbe süresinde Allahü Teala şöyle buyuruyor: “ sadakalar (zekat) ancak şunlar içindir. Fakirler,miskinler, (onun üzerine memur olan) zekat toplayan memurlar kalpleri islama işindirilacak olanlar. Köle olarak bulunanlar borçlular Allah yolunda cihad edenler ve yolcular. (toplanan zekat ancak bu sayılan yerlere verilir.) Allah bilendir. Hikmet sahibidir. “

Zekat fakirlerin hakkıdır. Zekat vermemek Hak ve halk katında çok büyük suç ve günahtır. Hz. Ebu Bekir Resulullahin vefatından sonra zekatını vermek istemeyen kabilelerin üzerine yürümüş Resulullah zamanında vermiş olduğunuz bir oğlak bile vermeyecek olursanız onu alıncaya kadar sizinle harp ederim buyurmuştur. Zekat ve sadaka cemiyeti ayakta tutan sosyal bir dengeyi sağlayan başka hiçbir sistem de bulunmayıp yalnız islama ait olan çok faziletli bir ibadettir. Allahın verdiği mali yine allah yolunda harcamak cihatdır. Maddeyi manaya feda etmek imanı küfre tercih etmektir. Zekatı ve sadakası verilen mal azalmaz aksine artar,çoğalır. Bakınız yüce Allah kurani kerimde bu konuda neler buyurmuş: “ Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu her başağında 100 tane olmak üzere 7 başak veren bir tohumun durumu gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah’ın lütfü geniştir. O bilendir.” BAKARA –261

Yapılan yardımın sevabına erişebilmek için ancak onun gösteristen uzak olmasını ve başa kakılmamasına bağlıdır. Bu konuda Allah’u Teala şöyle buyuruyor: “ Ey inanlar insanlara gösteriş için malını verip Allaha ve ahiret gününe inanmayan adam gibi başa kakmak ve eziyet etmekle sadakalarınızı boşa çıkarmayın. Onun durumu üzerinde biraz toprak bulunan su kayaya benzerki şiddetli bir sağnak yağmur indi de (üstündeki toprağı silip süpürerek) onu sert bir taş halinde bıraktı. Böyleleri kazandıklarından bir şey elde edemezler. Allah kafir topluma doğru yolu iletmez.

BAKARA-274

“Allah faizi mahveder. Sadakaları artırır ve Allah hiçbir günahkar kafiri sevmez.” BAKARA-276
Sadakaları gizli verenler övülmüş ayrıca veren el alan elden üstündür, buyurularak hayır yapanlar yardım yapanlar takdim ve tafdil edilmiştir.

“ Mallarını gece ve gündüz açık( Allah yolunda ) verenlerin mükafatı Rableri yanındadır. Onlara korku yoktur. Ve onlar üzülmeyeceklerdir.” BAKARA-274

Bunun içindir ki ecdadımız birbirleriyle hayır yarısı yapmışlar. Vakıflar kurmuşlar. Zekat ve sadaka verecek kimse bulmakta güçlük çektiklerinden ve yardım ettiği kişinin rencide olmaması için sadaka taşları tesis etmişler gündüz zengin buraya yardımını koyar gece karanlığında fakir gelir ihtiyacı kadar olanını alırdı. Sadaka malın ve canın muhafızıdır. Hz. Ömer devrinde Medine ‘de büyük bir yangın çıkar yangın bir türlü söndürülemez. Hz. Ömer’e haber verdiklerinde o fakirlere sadaka dağıtılmasını emreder. Sadakalar verildikten sonra yangın soner. Devlete verilen vergiler zekat yerine geçmez. Çünkü verdiğimiz vergi yol ,şu, okul, hastane olarak yine bize hizmet etmektedir. Halbuki zekatın karşılığı beklenmez ve zekatın verileceği yerler bellidir. Bunu dışında başka yerlere zekat verilmez. Baş tarafta zikredilen hadisi şerifte peygamber efendimiz aleyhisselatı vesselam efendimiz: “ Allah kendisine mal verdiği halde zekatını vermeyenlere kıyamet gününde mali ejderha gibi boynuna dolanırve ben senin malınım ben senin servetinim diye işkenceye devam eder buyurmuştur.”

Allahın verdiği mali vermekten çekinmek korkmak Cenabi hakkın Razzak oluşundan şüphe etmektir. Dünya imtihan yeridir. Malda yalandır. Mülkte yalandır. Bakın mevlana malını çok sevenleri nasıl anlatıyor:
sağır istektir dilektir. Bizim ölümüzü duyduda kendi ölümünü duymadı kendi görünüşünü görmedi korde hirştir.
Korde hirştir halkın ayıbını kıldan kıla görür. Taraf taraf söylerde kör gözü kendi ayıbını zerre kadar göremez fakat gene de alemin ayıbını arar.

Çıplak elbisesinin eteğini kesecek diye korkuyor ama çıplak adamın eteği mi olur ki kessinler.
Dünya ya kapılanda hem müflistir hem de korkmakta. Halbuki hırsızlardan hiçte korkmamak lazım.

Zaten dünyaya çıplak geldi çıplak gidecek. Böyle olduğu halde hırsızlardan korkusundan yüreği kan ağlamakta.
Hayattaki bu korku eteğine saksı kırıkları doldurupta kendisini mal sahibi sanan onları kaybedeceğinden korkan onların üzerine tirtir titreyen çocuğun korkusuna benzer. O saksı kırıklarından bir parçasını bile ağlamaya başlar. Geri verirsen de sevinir gülmeye koyulur. Uykuda kendisini mal sahibi görür. Çuvalını hırsız çalacak diye korkar. Fakat kulağı çekildi de uyandımı kendi korkusuyla alay eder.

Yunusta şöyle der: mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi malda yalan mülkte yalan. Var birazda sen oyalan.
Üç hayır sebebiyle öldükten sonra amel defteri kapanmaz.

Sadakayı cariye yani camii,medrese,yol,köprü,hastane,çeşme, gibi insanların faydasına yaptığınız hayırlar .
Kendisinden istifade edilen faydalı bir ilim bırakmak

Kendisine hayır dua eden salih bir evlat bırakmak.

Bunlar var olduğu sürece sevaplar yazılır durur. Ecdadımız bu güzel şaheser yapıları bizlere yadigar bırakmışlar. Bizde en güzel şekilde koruyup işletmezsek vebal altında kalırız. Şu anda nöbet bizde imkanda bizde cennetimizi donatmamız süslememiz bizim elimizde şimdi yaptığımız hayırları yardımları cennete köşkler saraylar olarak karşımızda göreceğiz inşallah. (Ya Rab bizim ümidimiz sensin yardımlarını esirgeme bizden.) bakın mevsimi gelince ağaçları buduyoruz. Neden daha çok gürleşsin daha çok meyve versin diye. Sadaka vermeklede mal azalmaz aksine artar katkat çoğalır. Allah için hayır yapmaktan zevk almak lazım. Bunları vermezsek zaten bizden alınacak bir kefenden başka malımız olmayacak. Ana rahmindik geldik pazara bir kefen aldık döndük mezara dediği gibi şairin mal mülk hepsi Allahın birer emanetidir. Yersiz kullanmaktansa kendi elimizle hayırlı yerlere vermek en güzeli değilmi. Cenabi Hak yeryüzüne her gün iki melek gönderir bunlardan birisi malını hayra sarfedenler için şöyle dua eder: Ya Rabbi bu malını senin rızan için hayra verene sende daha fazlasını nasip et. Diğeri de malını vermeyip cimrilik eden kimselere şöyle beddua eder. YA Rabbi malını hayır yoluna vermeyip cimrilik edenin malını sende telef et. (Riyezu’s-Salihin)

Evet meleklerin bile dua ettiği hayır sahibi olmak ne güzel bir şey. Fakiri yetimi garibanı sevindirmek onun dünyasına inebilmek onun halini anlayabilmek ne yüce bir duygudur.

 


* BENZER KONULAR

Saadet Asrı Adanmış Hayatlar Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:10:20 ÖÖ]


İhsan ve Tefekkür Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:03:23 ÖÖ]


Takva ve Muttaki Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:58:21 ÖÖ]


Tam bir teslimiyet Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:53:57 ÖÖ]


İman ve Mü’min Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:43:37 ÖÖ]


Evlilikte Amaç Ne Olmalı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:39 ÖÖ]


En Şiddetli Düşman Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:02:48 ÖÖ]


Komşu Komşunun Külüne Muhtaç Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:30 ÖÖ]


Yaratılış Gâyemiz İbâdettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:12 ÖÖ]


Rıfat Kaynak - Single Eserleri 320 + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:32:12 ÖS]


Diyetisyen Gözüyle Hamileliğe Hazır Mısınız Gönderen: anadolu
[Dün, 06:18:47 ÖS]


Peygamber’le Birlikte Yaşamak İçin Gönderen: anadolu
[Dün, 06:10:25 ÖS]


Yetimin Duyguları Gönderen: anadolu
[Dün, 05:46:08 ÖS]


Ölüm Var Ölümden Ölüme Fark Var Gönderen: anadolu
[Dün, 05:41:21 ÖS]


Nefis Mücadelesi Gönderen: anadolu
[Dün, 05:36:00 ÖS]


Alkolsüz Bir Hayat Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:03:57 ÖÖ]


Ümmetimin Zayıf mü’minleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:48:51 ÖÖ]


Yüksek Tansiyonda Psikolojik Faktörler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:27:08 ÖÖ]


Uyku Bozuklukları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:20:53 ÖÖ]


Bu Dünya Bir İmtihân Yeridir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:06:47 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41