Gönderen Konu: Tebliğ ve davet’de Misyonumuz  (Okunma sayısı 52 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı anadolu

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 611
    • www.fanidunya.net
Tebliğ ve davet’de Misyonumuz
« : Ekim 23, 2021, 04:47:02 ÖS »
Tebliğ ve davet’de Misyonumuz

     Arapça "beleğa" yani, güzel, açık, anlaşılır, etkili konuşma anlamındaki bu kök kelimeden üretilmiş olan "tebliğ"; hakkı hakikati ve güzeli, güzelce söyleme sanatıdır diyebiliriz. Tebliğ kelimesi çoğu zaman bize peygamberleri, dolayısı ile de Efendimiz (sav)’i hatırlatır. Bu hatırlatma beraberinde insana, insanca bir yaşamın sırlarını da çağrıştırır çoğu zaman. Daha cennette hz Adem’e her şeyin ismini öğreten Rabbimiz de dini mübinimize harfleri müştak kılarak ‘oku’ buyuruyor.

     Milattan önce Epiktetos’tan başlayan felsefenin tarihinde dil kullanımının ve sofistlerin tarihe nasıl damga vurduklarını, insanların inanç değerlerinin demogoji sanatıyla nasıl değiştiğine şahit oluyoruz. Tarihin sayfalarından bir hakikat terennümü olarak bugüne gelmiş olan Sokrat’ın ’savunma’sı bugünle, dün arasında köprüler kurarken, dilin ifade gücüne hayran bırakıyor bizi. Görüyoruz ki güzel, doğru ve hakikat olan her şey daimi olarak güzel cümlelerle ifade edilmiştir. Hz isa; “önce söz vardı” der.

     Sadece doğrular değil, zaman zaman doğrunun dışındaki şeyler de güzel cümlelerle süslenip örtülebiliyor. Bazen kinaye, bazen abartma sanatı ve maalesef ki hatta yalan, bühtan bile kelimelerin boynunu bükebiliyor. İnsan denen varlıkla birlikte can taşıyan her şey de bir iletişim ve sevgi diline ihtiyaç duyuyor. Hem anlamak hem anlatmak için bir çok dil bilmemiz gerektiği aşikar. Bunlar başta iyice vakıf olmamız gereken güzel bir Türkçe'nin yanı sıra Arapça, Farsça, İngilizce gibi diller olabilir ama esası insan gönlünde ma’kes bulacak bir gönül dili olmalıdır. Tebliğ, peygamberlerin vacip sıfatlarından olmakla birlikte; biz müslümanlara da miras olarak aktarılan bir vazifedir... “İçinizde emri bil maruf nehyi anil münker yapan bir topluluk olsun “ emri ilahisi bize bunu ihtar ediyor.

     Tebliğ insanı hakikate, doğruya, mutluluk ve huzura çağırırken içinde yalan, hakikatı gizleme, insanları kelimelere boğarak kandırma maksadı taşımaz. Tebliğde ruhun tatmini, gönlün huzuru ve kolay kabul vardır. Tebliğde şek, şüphe, demogoji, süslü ve ruhundan koparılmış kelimeler yoktur. Yaşanması, anlaması, anlatılması mantıklı ve reeldir.

     Misyonerlik ise kandırma ve hakikatı gizleme ve manipüle etme aynı zamanda algı yönetimidir. Aslı hakiki iken, dinin sahibinin hükmünü ortadan kaldırdığı ve insan eliyle bozulan, Allah tarafından kabul görmeyen muharref dinlerin insanlara türlü çeşitli dalavereyle anlatılmasıdır.

     Misyon başka, tebliğ başka ve temsil başkadır. Temsil edilmeyen tebliğ inandırıcılığını kaybetmektedir. Çünkü ‘kal’dilinden, ‘hal’diline geçerken, samimiyetimiz daima sınanmaktadır. Hem Allah, hem kulu sınamaktadır. Kalp işçisi olmamız gerekirken, uslup ve usul geliştirmemiz gerekirken, sevgi sebat ve azimle dolu bir bilince ihtiyacımız var.

     Tebliğ asırlardır sözcüklerle anlatıldı fakat bugün ki kadar yorulmadı. En güzel tebliği Efendimiz yaptı ve dedikleriyle ters düşmedi. Ağzından çıkan beyninde, bedeninde kabul gördü. Ve en güzel tebliği sahabe yaptı, onlar dillerinden daha çok halleriyle hallendiler. “Çoklukla övünme”nin ve niceliğin güç açısından önemi yadsınamaz olsa da nitelik, müthiş bir kelime. Kuru kalabalıkların kuru ruhlara dönüştüğü evlerimizde, okullarımızda, sokaklarımızda Tebliğci ve Davetçi Misyonunu temsil eden insanları çoğaltmak zorundayız. Bugün dejenere olmuş sözlü temsil neredeyse etkisini kaybetti. Çünkü insanlar sözle fiilin birlikte yürüdüğünü görmek istiyorlar, bekliyorlar. İnsan olmak hatalı olmak demek olsa da bu kaos dünyasına huzuru getirecek, insan kalbine "mutmainne"yi yerleştirecek, samimi , güler yüzlü, merhametli, insan ve doğa seven tebessüm medeniyetiyle yeryüzü kuşağının taze bir bilinçle buluşması elzemdir.

     Fakat artık konuştuklarımızı başkalarında görmek ve beklemek hastalığından vazgeçip söylem – eylem birliği oluşturmak zamanındayız...

Nurhan Genç.

 


* BENZER KONULAR

Kim Allah’a Ve Ahiret Gününe İnanıyorsa Gönderen: melek
[Bugün, 07:53:18 ÖÖ]


Allah’ın Ahlakıyla Hhlaklanmak Gönderen: melek
[Bugün, 07:46:57 ÖÖ]


Allah Sevgisi Kalbine Yer Etmelidir Gönderen: melek
[Bugün, 07:41:05 ÖÖ]


Nefsimiz ve Allah C.C Rahmeti Gönderen: melek
[Bugün, 07:34:32 ÖÖ]


Allah İçin Sevmek Yada Sevmemek Gönderen: melek
[Bugün, 07:28:23 ÖÖ]


Zor Zamanlar ve Dayanışma Ruhu Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:05:43 ÖÖ]


İbadetler Güzel Ahlâklı Olmayı Sağlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:52:03 ÖÖ]


Ramazan ve İman Kardeşliği Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:44:35 ÖÖ]


Tasavvuf Nefsi ve Kalbi Temizlemek Demektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:27:41 ÖÖ]


Hased, İyilikleri Yer Bitirir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:18:45 ÖÖ]


Esat Aydoğan - Güller Hürmetine Rahmet 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:22:20 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Badı Saba 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:10:40 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Selam Götürün 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:56:26 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Aşkı Mevla 1 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:37:39 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Gülbeste 1 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:24:51 ÖS]


Celaleddin Ada - Aşkullah Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:15:31 ÖS]


Mehmet Emin Ay - O'nun Güzel İsimleri 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:06:15 ÖS]


Mehmet Emin Ay - Nât-ı Şerîfler & Gül-i Ruhsâr 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:55:22 ÖS]


2024 - Agah - Mestâne - Enstrümantal Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:30:02 ÖS]


Birbirimizin Hem Cenneti Hem de Cehennemi Olabiliriz Gönderen: türkiyem
[Dün, 07:48:55 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41