Gönderen Konu: HZ. ZEYD BİN SABİT ANLATIYOR  (Okunma sayısı 330 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
HZ. ZEYD BİN SABİT ANLATIYOR
« : Haziran 15, 2019, 08:44:12 ÖÖ »
HZ. ZEYD BİN SABİT ANLATIYOR:

‘’Kur’an’ı Kitap Haline Getirelim

Peygamberimizin vefatından sonra birçok kabile, Müslümanlara karşı yeniden ayaklanmıştı. Onlarla yapılan savaşlardan biri de Yemane Savaşı idi. Yemane Savaş’ında yüzlerce hafız şehit olmuştu. Hafızlar, Kur’an’ı ezbere bilen kişilerdi. Onların birden bire aramızdan ayrılmalkarı, Hz. Ömer’i çok endişelendirmişti. ‘’Kur’an’ı bilenler azalmaya başladı. Bir tedbir almalıyız.’’ Diyordu Hz. Ömer haklıydı. Çünkü o zamanlar henüz Kur’an kitap halinde değildi. İnsanlar onu ezberliyorlar, birbirlerine böyle aktarıyorlardı. Kur’an’ı bilenlerin şehit olmaları, Alla korusun Kur’an’ın zamanla unutulması tehlikesine yol açacaktı.

Bana daha sonra anlattıklarına göre, Hz. Ömer, Hz. Ebubekir’e giderek şöyle demiş:

‘’Kur’an sayfalarını biraraya toplayıp kitap haline getirelim. Hafızlarımız tamamen ortadan kalkarsa, Kur’an’ı başından sonuna kadar bilen de kalmayacak!’’

Hz. Ebubekir de ona şu cevabı vermiş:

‘’Haklısın. Ama ben Peygamberimizin yapmadığı bir işi nasıl yapabilirim?’’

Hz. Ömer ısrar edince, ikisi, Kur’an’ı kitap haline getirmeye karar vermişler. Bu işi kimin yapabileceğini de konuşmuşlar. Hz. Ömer, benim adımı teklif etmiş. Sonra da beni yanlarına çağırtmışlar.

Gittiğimde, Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer, bu konuyu konuşuyorlardı. Bana durumu anlattılar. Halife Hz. Ebubekir Kur’an’ı biraraya toplamakla görevlendirerek çalışmalara hemen başlamamı istedi.

Bu çok kıymetli ama zor görevi kabul etmemek için epey direndim. Çünkü bu aynı zamanda  büyük bir sorumluluktu. Ama ikisi de beni ısrarla bu işe layık gördüklerini söylediler. Allah kalbime güç verdi; görevi kabul etmiş olarak onların yanından ayrıldım.

KIYAMETE KADAR.

Sevgili peygamberimiz döneminde, Kur’an ayetleri indiğinde, onlar kağıt parçaalrına kemikler üzerine, hurma dalalrı üzerine yazılır, o şekilde saklanırdı. Ayrıca birçok Müslüman da Kur’an’ı ezberlemişti. Peygamberimiz vefat etmeden önce, Melek Cebrail’in işaretiyle Kur’an surelerini sıraya dizmişti. Kur’an’ı ezbere bilen Müslümanlar, Fatiha Suresi’nden Nas suresi’ne kadar,  hepsinin sırasını doğru bir şekilde biliyorlardı. Şimdi benim görevim, bu sureleri yazılı hale getirip Kur’an’ı kitap şeklinde biraraya toplamaktı. Böyle yaparsak, artık Kur’an ayetlerinin kaybolmasından yada unutulmasından korkmamıza gerek kalmayacaktı.


Mescide oturup ezberinde Kur’an ayetleri bulunanların ya da ayetleri yazmış olanların bana gelmelerini istedim. Halife Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer de insanlara bildikleri bütün ayet ve süreleri benimle paylaşmamı ilan ediyorlardı. Ama bir de şart vardı. Herkes o ayet ya da süreyi Peygamberimizden dinlediğine dair iki de şahit göstermek zorundaydı.

Uzun bir zaman çalışmalarımı sürdürdüm. Fatiha Surei’nden başlayarak nas Süresi’ne kadar bütün Kur’an’ı bir araya topladım. Müslümanlar, yanlarında şahitleriyle birlikte gelerek bildiklerini bana anlatmışlardı. Ben kendim de baştan sona kadar Kur’an’ı ezbere bildiğim için, bütün ayet ve sureleri kontrol ediyordum.

Sonunda Kur’an’ı yazılı tek bir kitap haline getirdim ve Hz. Ebubekir’e teslim ettim.


 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41