Gönderen Konu: Toplum Kuralları ve Davranışlarımız  (Okunma sayısı 179 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2114
Toplum Kuralları ve Davranışlarımız
« : Ocak 23, 2020, 08:20:48 ÖS »
Toplum Kuralları ve Davranışlarımız

Geçtiğimiz hafta kardeşimin yemin törenine gittim. Askeriyede harika bir karşılama bizleri bekliyordu. Girişte lokum ve kolonya ile birlikte güler yüz. Az ileride sıcak çorba, sıcak ekmek ile birlikte güler yüz. Oturma alanlarında poğaçası, çayı ile birlikte güler yüz. İnce düşünülmüş, güzel planlanmış, kusursuz işleyen bir düzen ve o düzenin aksaksız uygulanması...

Dikkatimi çeken bir diğer husus etrafın temiz olmasıydı. O tertip ve temizlik öyleydi ki; “burası her zaman böyle” dedirtiyordu insana. Yani o gün için yapılan temizlik olmadığı aşikardı.

Temizliği, düzeni severim. Tüm bunlar beni çok mutlu etti. Çünkü normal hayatta asla bu denli –yaşayan- bir düzeni bir arada görmek mümkün değil. Var olan düzeni yok etmeye meyilli bir milletiz zira. Keşke azıcık düzende kalabilsek.

Neyse. Yemin törenini izleyeceğimiz alana doğru gittim. Kapılar açılalı 40 dakika olmasına rağmen her yer doluydu. Kısa bir süre etrafa göz gezdirip tribün koltuklarını ayıran bölümdeki taşın üzerine oturdum. Hep birlikte tören saatini beklemeye başladık.

Ön taraftaki insanlar fotoğraf çekmek için ayağa kalkıyorlardı. Onlar ayağa kalkınca arka tarafta oturan insanlar tören alanını göremiyordu. Haliyle ön taraftakileri uyardılar; “hanımefendi, lütfen oturur musunuz, tören alanını göremiyoruz.” Hanımefendi ayakta, hiç istifini bozmadan “bugün böyle olacak maalesef” dedi. Hâlbuki tribündeki düzeni sağlamak için görevli olan subaylar da herkesin rahat izleyebilmesi için oturmalarını söylüyordu. Fakat kimse bu ricayı dinlemiyor.

Anaokulu çocuklarını aratmayacak davranışlarla karşı karşıya kaldım. Koca koca insanların düşüncesizce davranışları, üstelik bu düşüncesizliklerini savunmaları garibime gitti, hayretle izledim. Bizler gelişmekten, ilerlemekten, medeniyetten bahseden insanlar değil miyiz? Anlayışlı, düşünceli toplumlara özenmiyor muyuz? “yok efendim, Avrupa’da böylesi yok!” demiyor muyuz? Peki neden sırası geldiğinde olması gerektiği gibi davranmıyoruz?

O gün, tören alanına giderken yaşadığımız tüm güzellikler bir disiplinin tezahürüydü. Düzen oturana kadar kim bilir ne kadar çalışmalar yapıldı. Ha belki de kısa sürede oluştu, bir şey diyemem. Fakat düzen için bir emek, bir adanmışlık, bir çaba vardı. Tüm bunların sonucunda ise güzellik meydana çıkıyordu.

Süresi kısa ya da uzun olsun fark etmez, toplum içerisinde olduğumuz zamanlarda uymamız gereken kurallar, dikkat etmemiz gereken hususlar var. Şayet dünya daha güzel, daha yaşanılır bir yer olsun istiyorsak bunlara mutlaka uymalıyız!

“O yaptı, ben de yaparım”, “bu anımı güzel yaşayayım da, arkamdaki ne yaparsa yapsın”, “banane ben kendi hayatıma bakarım” gibi bencilce ve çirkin düşünceler anlık olarak sana yarar fakat geleceğine seni etkileyecek kötü çizikler atar. Dün ya da bugün karşılaştığımız olumsuzluklar bizim davranışlarımız neticesinde oluşuyor. Bunu asla unutmamalı. Şu an yaptığımız bir iyilik/güzellik yarınımıza yayılan ışık, mutluluk, huzur ve böyle güzel şeyler olacak. Öte yandan bugün yaptığımız çirkinlik yarınımıza mutsuzluk, sıkıntı, huzursuzluk olacak. Ne tür bir yaşam istiyorsak öyle davranalım. Çok affedersiniz amiyane bir tabir kullanacağım, hani umumi tuvaletlerde yazıyor ya; “nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak” hayat da biraz böyle işte; nelerle karşılaşmak istiyorsanız, nasıl bulmak istiyorsanız öyle yaşayın!


İNSANI TANIMAK

Hepimiz yaşam yolunda birileriyle karşılaşıyoruz. Çaplı ya da çapsız bir çok insan geçiyor hayatımızdan. Kimi rüzgar gibi geçip gidiyor, kimi çınar ağacı gibi kök salıyor kalbimizde.

İyiye iyi katanı da oluyor, kötü olmanıza sebep olanı da. Kötü halimize iyileştiren de çıkıyor, iyi halimizi karartan da. Çeşit çeşit insan.

Bu çeşitlilik çoğu zaman iyi gelse de bazen bunaltabiliyor insanı. Falat yine de iyi tarafından bakmalı. Mesela öğreniyoruz. İnsan tanımayı öğreniyoruz. İnsanı tanıdıkça iyileri seçmek, kötüleri ayıklamak daha kolay oluyor. Böyle böyle adeta sarraf oluyoruz, insan sarrafı.

Ailemizi seçme hakkımız yok fakat arkadaşımızı, dostumuzu; bizi sarıp sarmalayacak olan dar çemberdeki insanları biz seçiyoruz. İyi seçmeli onları ki, iyiye iyi, kötüye de iyi katanlardan olsun. Kendimizden geçirenlerden değil de, bizi 'biz' yapanlardan olsun.

Tüketim çağında yaşadığımızı biliyorum. Tüketim çılgınlığının hayatımızın tüm evresini sardığının da farkındayım. Bu nedenle bahsettiğim arkadaşlığı/dostluğu bulmak zor evet ama mümkün. Etrafımızdaki ayrık otlarını temizlersek gönül bahçemize gül dikmek için harika yerler bulacağımıza adım gibi eminim.

"Aman mesajlarıma cevap vermiyor!" "hmmm iki gün oldu aramadı" diye trip atmayanlardan seçmeli. Çıkara dayalı ilişki kuranları elemeli.  Arkadaşlığın, dostluğun sadece aşırı iletişim değil, nitelikli iletişime dayalı olduğunu bilenlerden seçmeli. Bahane arayıp sorun çıkartanlardan uzak durmalı. Yanınızda olmak için sebep aramayanları bulmalı. Gitmek isteyene bahane çok, gönder gitsin. Kalmak isteyen bahane aramaz zaten.

Önce ne istediğimize karar vermeli. Etrafımızdaki insanlara göz gezdirmeli. Sınıf sınıf ayırmalı. Duruma göre mesafe koymalı. Hatta zararlı olanları yavaş yavaş, sessizce hayatımızdan çıkartmalı. Üzerinizden yük kalktığını hissedeceksiniz. Görün bakın o zaman yüreğiniz nasıl da hafifleyecek. Nasıl da güzel insanlarla karşılaşacaksınız. Ne güzel çiçek çiçek olacak gönül bahçeniz...

Olabilir. Ben inanıyorum. Fakat önce ufak bir çeki-düzen vermeli kendimize. Sonrası zaten çorap söküğü gibi gelir.

Yolumuz açık, gönül bahçemiz çiçekli, dostluklarımız hakikatli olsun. Esen kalın, Esen kalalım...


 


* BENZER KONULAR

Birbirimizin Hem Cenneti Hem de Cehennemi Olabiliriz Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:48:55 ÖÖ]


Kulluk Şuuru Nasıl Oluşur Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:44:55 ÖÖ]


Şeytanın Büyücülüğü Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:41:01 ÖÖ]


Birliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:35:09 ÖÖ]


Ahirete İmanın Mü’mine Kazandırdıkları Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:29:15 ÖÖ]


Sen Değerlisin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:19:59 ÖÖ]


Evlilik İnsanı Mükemmelliğe Ulaştıran Hızlı Yollardan Birisidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:58:11 ÖÖ]


Müslümanım Diyen Ey Hanımlar Kızlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:51:18 ÖÖ]


Birçok Kadın Kocasını Birçok Rrkekte Karısını Cennetlik Etmiştir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:05 ÖÖ]


Hesap Günü İyice Yaklaştı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:33:16 ÖÖ]


Kırık Kalple Yapılan Dualar Makbuldür Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:20:47 ÖÖ]


Ertuğrul Erkişi - Safahat`tan Şarkılar 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:41:49 ÖS]


İslâm Kadına En Büyük Değeri Vermiş Şerefli Yaşamasını Sağlamış Gönderen: anadolu
[Dün, 08:16:41 ÖÖ]


Çocukla İletişim Kurarken Ona Saygı Duymak Değer Vermek Gerekir Gönderen: anadolu
[Dün, 08:08:13 ÖÖ]


Mümin Bir Erkek, Mümin Kadına Kızıp Darılmasın. Gönderen: anadolu
[Dün, 08:03:19 ÖÖ]


Çocukların Namaz Eğitimi Gönderen: anadolu
[Dün, 07:57:19 ÖÖ]


Namazını Sapasağlam Koruyanalr Gönderen: anadolu
[Dün, 07:50:26 ÖÖ]


Bu Din Sadece Camilerin Dini Değil Hayatın Dinidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:38:19 ÖÖ]


İslam Gariplerin Dinidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:34 ÖÖ]


Komşunuzu İhmal Etmeyin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:21:38 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41