Gönderen Konu: Kur’an Haktır Hizmeti Şarttır  (Okunma sayısı 75 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Kur’an Haktır Hizmeti Şarttır
« : Mart 14, 2021, 09:14:52 ÖÖ »
Kur’an Haktır  Hizmeti Şarttır
   
Evet, Kur’an hak olmasına haktır, hizmeti de şarttır.

Ancak bu iş adına sinsi ve süflî bir muamma vardır. Bununla beraber okumuş sorumluların bilip de yaklaşmalarına engel korkunç ve ürkütücü bir heyülâ rol oynamaktadır. Heyülâ bir değil, fazla olduğu gerçektir.

Bu muhtemel heyûlâların öncelikli olanı şüphesiz sorumlular, “artık Kur’an, işe yaramıyor” zehabı ile gündemlerine almaktan imtina ediyorlar. Ara sıra birileri sosyal medyayı kullanarak veya televizyonlarda bilgeliğini göstermek üzere Kur’an’ı kullanarak bir kaç ayet meali ile konuşma yapıyorlar. Bununla Kur’an hizmeti verdiği hissine kapılıyorlar. Cenab-ı Hakk, bunun böyle olmadığını göstermek üzere buyuruyor ki; Sana indirdiğimiz bu mübarek Kitabı “lüb akıl” sahipleri detaylı araştırsın ve iyice öğüt alsınlar diye indirdik. (Sâd:38/29) Bir başka ayette: Andolsun biz Kur’an’ı zikir (eğitim öğretim dâhil hayatın her alanı) için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan var mıdır? (Kamer:54/22) buyuruyor. Demek ki, Kur’an, inananların tüm hayatî alanlarını düzenlediği gibi bütün işlerini de kolayca görüp yapabilmelerini sağlayan yöntemler de sunuyor. Israrla Müslümanların anlamalarını istiyor.

Aslında Kur’an’ın okunmasını hatta manasının bile öğrenilmesini tüm hükümlerinin inceliklerine varıncaya kadar her yönü ile yaşanmasının kolaylığını Allahu Âzîmuşşan kendi deruhte ediyor ve garanti veriyor. Bu hakikati anlayabilecek ve fiilen uygulayacak seviyede ehliyet ve liyakat sahibi, “kem küm” eden değil, yürekli ilim ehline ihtiyaç vardır. Bu mesele birçok ayeti kerimede anlatılmaktadır. Bu ayeti kerimelerden biri yoğun uyarı sinyalleri vermektedir: Vaktiyle Allah, kendilerine kitap verilen âlimlerden şöyle kesin öz almıştı: “Celâlim hakkı için, kitabı, muhakkak insanlara açıklayıp anlatacak, onu gizlemeyeceksiniz.” Onlar ise o kesin sözü sırtlarının arkalarına attılar. Böylece karşılığında biraz para aldılar. Bu ne kötü alış veriştir! (Âli İmran:3/187) Burada önemli gerçekler açıkça yer almaktadır.

İnsanlık tarihinin en korkunç ve en çok utanç gereği olan ihanetlerle âlimlerimiz yok edildi. Onun için burada okumuş Müslümanları ele almamız söz konusudur.

Okumuş ve kimileri akademik kariyer kazanmış nice insanımızın temel bilgileri, yeteri ölçüde almadıkları için konu ile ilgili Kur’an hakikatlerine ilgi duymadıkları görülmektedir. Mesele böyle olmasına rağmen sorumlularımız, “İslam’ın tevhid dini” olduğunu yalıtarak anlatmaya ve atlatmaya yelteniyorlar. Çok iyi niyetle beklentileri olan insanlarımızın akıllarını karıştırarak oyalıyorlar. Aile enkaza dönmüş, enkaz aralarında “başörtülü fuhuş şeytanları” fışkırmış, Müslüman kıyafetli fuhuş çapkınları atraksiyon budalalığı yapıyorlar, laiklik prangaları dinî değerleri amansız yakalamış, faiz canavarı, Müslümanları “âzad kabul etmez” köleliğe mahkûm etmiş, bunların Kur’an beyanlarında yeri nedir, kimse aldırış etmiyor, araştırmıyor.

Ecdadımızın paha biçilmez vakıfları kökü ile sökülmüş, yok edilmiş, ahlâkî değerleri çökertilmiş, itaat, değerini yitirmiş, hayâ, edep buharlaşmış, gençliği şaşkına dönmüş, gelecek ile ilgili idealleri felç olmuş, insanların kazançları harama bulanmış, bunlara da aldırış eden sorumlumuz kalmamış, çare arayanlarımız hep âhirete gitmişler. Meydan bomboş kalmış, onların yerlerinde, detaylar arasında morfinlenmişler “ol mahiler ki derya içredür, deryayı bilmezler” durumuna düşmüşler. Dünya çapında kütüphaneler gibi hazinelerimiz ve medreseler gibi ilim yuvalarımız metrûk ve sahipsiz kalmışlar. Bunları da kimse dert etmez olmuştur. Kime ve neye umut bağlayacağını kestiremeyen halkımız çaresiz kalmıştır.

Bu arenada “Kur’an’da her şey vardır” iddiasında bulunan nice kişi, grup ve kuruluş, nice bâtıl bahane arkasına saklanıp sıvışma taktiği gütmemelidirler.

İmanları gereği Kur’an’ı ciddiye alıp görevlerine yeniden sarılıp azimle çalışmaları gerekmektedir. Bu da ancak Kur’an ve sünnet sistemine yüklenen ârızi yük bid’atlardan arınma ile mümkün olacaktır. Hiç de zor olmadığına göre Rahman Allah Teâlâ’nın rızasına muvafık ve mutabık olan tarzıyla mümkün olacaktır.

Onun dışında ne kadar beynimize ve kalbimize yüklenen beşer arızalı yorum varsa onları atmakla Kur’an hizmeti başlar. Evet, Kur’an haktır, şart olan hizmeti de böylece başlamış olacaktır. Kur’an hizmeti, izzet ve şeref kazandıran yüce cihaddır.

Cihadın temeli, Kur’an ilimleridir, hizmeti ibadettir. Esselamualeykum.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41