www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT => TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT => Ermeni - Yahudi ve Mescid-i Aksa - Kudüs Konuları => Konuyu başlatan: fanidunya - Haziran 08, 2021, 06:12:32 ÖÖ

Başlık: Müslümanların Kırmızı çizgisi - Mescid-i Aksâ ve Kudüs
Gönderen: fanidunya - Haziran 08, 2021, 06:12:32 ÖÖ
Müslümanların Kırmızı çizgisi - Mescid-i Aksâ ve Kudüs

"Mescid-i Aksâ" ve "Kudüs"e sâhip çıkmak lâzım. Oralardaki Müslümânları yalnız bırakmamalıyız. Bütün Müslümânlar bunda rol almalı.
 
Târîh boyunca Yahûdîler, İslâm inancının barış ve hoşgörüsünden yararlanmışlardır. Peygamber Efendimiz, Medîne-i Münevvere'deki Yahûdîler ve Hıristiyânlar için bir 'emânnâme' neşretmiştir. Onların cânlarını, mâllarını, ırzlarını koruma altına almıştır, hattâ kendi ibâdetlerini râhatça yapmalarına imkân tanınmıştır.

Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) de, Halîfe iken, İlya (Kudüs) ahâlîsine bir emân mektûbu vermiştir.

Târih boyunca bütün İslâm devletleri ve bütün Müslümânlar da, Sevgili Peygamberimiz ve Hulefâ-i Râşidîn hazerâtının davrandıkları gibi davranmışlardır.

Hazret-i Ömer’in (radıyallahü anh), Kudüs'ü fethedince, halka îrâd buyurduğu hutbesinin günümüzde de ehemmiyeti ne kadar büyüktür:

"Hamdolsun O Allah'a ki, bizi İslâm dîni ile azîz etti; îmân ile şereflendirdi. Resûl-i Ekrem Muhammed (aleyhisselâm) hürmetine rahmetine nâil kıldı, dalâletten kurtardı. Biz dağınık iken, onun sâyesinde bizleri bir araya getirdi. Kalplerimizi birbirine ısındırdı. Düşmânlarımıza karşı muzaffer kıldı. Memleketler ihsân etti. Bizi sevişen kardeşler hâline getirdi. Ey Allah'ın kulları, bu nimetlerden dolayı Allah'a hamd ü senâ ediniz…" (Mahmûd Es’ad, Târih-i Dîn-i İslâm, İstanbul 1995, s. 322)

Mü’minler, kendi dînlerine-akîdelerine saldıran veya îmâna karşı küfrü tercîh eden kimselere -kendilerine ne kadar yakın olurlarsa olsunlar- aslâ sevgi beslemezler; bu anlamda sadece dîn-îmân-akîde kardeşliğini esâs tutarlar; Rab’lerinin şu uyarılarını aslâ unutmazlar:

"Ey îmân edenler, eğer babalarınız ve kardeşleriniz, îmâna karşı küfrü sevip tercîh ediyorlarsa, onları velîler edinmeyin. Sizden kim onları velî edinirse, işte zulme sapanlar bunlardır" (et-Tevbe, 23);

"Hepiniz, Allah'ın ipine toptan sımsıkı sarılın/yapışın; dağılıp ayrılmayın ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hâtırlayın: Hani siz (birbirinizin) düşmânları idiniz de, O (Allah) kalplerinizi ısındırıp birleştirmişti (kalplerinizin arasını te’lîf etti, uzlaştırıp-ısındırdı) ve siz O'nun nimetiyle (bu nimeti sâyesinde) kardeşler oldunuz, (dîn kardeşleri olmuştunuz). Yine siz bir ateş çukurunun kıyısında idiniz de, O, sizi oradan kurtardı. Allah, size âyetlerini işte böyle açıklar, umulur ki hidâyete erersiniz." (Âl-i İmrân, 103)…..”

Bu konuda son cümle olarak şunu belirtelim ki, "Mescid-i Aksâ" ve "Kudüs", Müslümânların kırmızı çizgisidir. Buralara sâhip çıkmak lâzım; oralardaki Müslümânları yalnız bırakmamak lâzım. Bütün Müslümânların bunda rol almaları lâzım.

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı.