Gönderen Konu: DOĞRU VE YALAN  (Okunma sayısı 858 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
DOĞRU VE YALAN
« : Aralık 27, 2016, 07:36:22 ÖÖ »
DOĞRU VE YALAN

Yüce Allah buyuruyor:

Ey îman edenler! Allah’tan korkun ve (yalandan sakınıp) doğru
söz söyleyin ki, Allah amellerinizi (işlerinizi) düzeltsin ve günahlarınızı
bağışlasın. (Ahzâb - 70)

Tahrip ve yıkıcılık kolay, onarım ise güçtür. Bir çocuk, bir kibritle bir evi
yakabilir ve bir terörist bir bomba ile çok sayıda evleri ve araçları tahrip
edebilir ama bunların onarımı çok güçtür.

İşte yalan, tahrip ve yıkıcılığa, doğruluk da onarıma benzer. Bu nedenle
yalancılık kolay, doğruluk ise güçtür ama güç de olsa doğruluktan ayrılmamak
gerekir. Örneğin, bir yalan sözle bir aile yuvası yıkılabilir. Ancak
yıkılan aile yuvasını yeniden onarmak ve eşleri barıştırmak kolay değildir.
Bir yalan bomba patlatıp toplumsal olaylara neden olmak kolaydır ama toplumu
yatıştırmak ve olayları önlemek kolay değildir.

Bu nedenle âyet-i kerîmede “Allah’tan korkun ve (yalandan sakınıp)
doğru söz söyleyin ki, Allah amellerinizi (işlerinizi) düzeltsin ve günahlarınızı
bağışlasın” buyuruluyor.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Kuşkusuz (sözde, eylemde) doğruluk, (kişiyi) hayırlara, iyiliklere
yöneltir ve iyilikler de cennete iletir.

Kişi doğru söyleye söyleye Allah
katında sıddık (dosdoğru) diye yazılır. Yalancılık ise günahlara yöneltir
ve günahlar da cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye sonuçta
Allah katında kezzab (aşırı yalancı) diye yazılır. (Buhârî - Müslim - Tirmizî-
Ebû Dâvûd - İbni Mâce)

İşte doğruluğun ve yalancılığın sonuçları! Biri cennete ve diğeri cehenneme
iletiyor. Kim bu fâni (geçici) dünyada, işinde, sözünde ve davranışla175
rında dosdoğru olursa, onun sonu cennetle noktalanacak. Kim de bu fâni
dünyada işinde, sözünde ve davranışlarında yalancı olursa, onun sonu da
cehennemle noktalanacak ve biri gülerken diğeri ağlayacak.

Doğumu ve ölümü elinde olmayan insan, başıboş ve sorumsuz bir varlık
değildir. “İstediğimi yaparım ve istediğim gibi yaşarım” sözü, tutarsız ve
geçersizdir. Çünkü milyonlarca insanı bir anda öldürebilecek güçteki kimyasal
silahlara sahip olanlar bile, sonuçta küçücük mikroplara yenik düşüyor
ve ölüm meleği Azrâil’e kayıtsız şartsız boyun eğiyor.

Peygamberimiz (s.a.v.) bir gün sahabelere buyurdu ki:

“Size günahların en büyüğünü haber vereyim mi?”, (Sahabeler)
“Evet, ya Resûlallah” deyince,

“Allah’a şirk (ortak) koşmak, ana babaya isyan etmek” buyurdu,
sonra yaslandığı yerden doğrulup oturdu ve “İyi bilin ki bir de yalan söz”
dedi ve bunu sürekli tekrarladı. (Buhârî - Müslim - Tirmizî)

Allah’a şirk koşmanın ve ana babaya isyan etmenin en büyük günahların
başında geldiğini sahabeler
bildiği için onları yaslandığı yerde söyleyen
Peygamberimiz yalancılığa gelince,

Bu konu yeteri kadar bilinmediği ya da önemsenmediği için önce yaslandığı
yerden doğrulup oturdu ve sonra “iyi bilin ki bir de yalan söz” buyurdu
ve bunu çok tekrarladı.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Duyduğu her şeyi anlatan kimseye, günah olarak bu yeter. (Müslim)

Duyduğu her sözü, her haberi doğruluğunu araştırmadan başkalarına
anlatan kimsenin başka günahı olmasa bile, günah olarak ona bunlar yeter.

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor.

Yazıklar olsun o kimseye ki, insanları güldürmek için konuşur ve
yalan da söyler. Yazıklar olsun ona yazıklar olsun ona. (Ebû Dâvûd - Tirmizî -
Nesâî - Beyhâkî)

Baskı ve zorlama olmadığı halde, sadece insanları güldürmek ve eğlendirmek
için yalan söyleyenlere gerçekten yazıklar olsun ve oluyor da!
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Bir kimse bir çocuğa “Gel, sana şunu vereceğim” diye çağırsa ve
sonra bir şey vermese, işte bu da yalandır.
(Ahmed İbni Hanbel)

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

Münafığın alâmeti üçtür; Konuştuğu zaman yalan söyler. Söz verdiği

zaman sözünden döner ve bir şey emânet edildiği zaman ihânet
eder. (Buhârî - Müslim - Tirmizî)
176

Yüce Allah buyuruyor:

“Rabbimiz Allah’tır” deyip de sonra (söz ve yaşantılarında) dosdoğru
olanlara, (âhirette) hiç korku yoktur ve onlar (orada) hüzün duymayacaklar.

İşte onlar cennet ehlidirler. Yapmış oldukları
(ibâdetleri)

ne karşılık orada ebedî kalacaklar. (Ahkâf - 13 - 14)

 


* BENZER KONULAR

İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:43:20 ÖÖ]


İyi Anne Baba Mısınız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:34:11 ÖÖ]


Hasan Bitmez - Osmanlı Mehter Marşları 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:34:58 ÖS]


Konuşma Ve Dinleme Adabı Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:26:55 ÖS]


Yüzünü Ahirete Ceviren Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:20:44 ÖS]


İçinde Namaz Geçen Ayetler Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:15:19 ÖS]


Temizligin Onemi Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:12:06 ÖS]


Cahillerle Tartışmayın Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:03:41 ÖS]


Yardımı Reklam Gibi Yapmamalı Gönderen: webtasarim
[Dün, 10:59:14 ÖS]


Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: melek
[Dün, 09:02:39 ÖÖ]


Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Dün, 08:54:05 ÖÖ]


Kalbin Temizliği Gönderen: melek
[Dün, 08:45:49 ÖÖ]


Peygamberimizin Kadınlara Karşı Muamelesi Gönderen: melek
[Dün, 08:36:03 ÖÖ]


Allah Rasülü’ne Muhabbetimiz Gönderen: melek
[Dün, 08:33:38 ÖÖ]


Kendimize ve Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:12:49 ÖÖ]


Müslümanlar Kazanımlarını Ne Zaman Kaybederler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:05:29 ÖÖ]


Savrulsak Da Beraberiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:41 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41