Gönderen Konu: Hamal Mısın Yolcu Mu  (Okunma sayısı 192 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

anadolu

  • Ziyaretçi
Hamal Mısın Yolcu Mu
« : Nisan 12, 2021, 07:08:36 ÖS »
Hamal Mısın Yolcu Mu

Her insan, her canlı her gün yeni bir şeyler öğrenir. Bu bilgilerle hayatını sürdürür, her geçen gün yeni tecrübeler edinir. İnsanoğlu için bilgi, sorumluluğu da beraberinde getirir. İlmiyle amel etmeyenler, öğrendikleriyle hayatını bezemeyenler Kur’an-ı Kerim’de açık bir şekilde ikaz edilir.

Zira yeni bilgileri onlara yük olmaktan ileri geçemez. Onlara fayda sağlamak yerine zarar getirir. Asıl önemli olan ise insanın, Allah’ın kendisine bahşettiği akıl ve iradeyi kullanarak bu bilgilerle ilim, irfan ve hikmet yolculuğuna çıkabilmesidir.

Hikmet, görünenin ötesindeki hakikate nazar edebilme yeteneğidir. Salim bir akıl ve halis bir niyetle bakmasını bilenler ancak işlerin ve oluşların ardındaki hikmete nazar edebilirler. Allah’ın yaratmasındaki güzelliği idrak edebilir, tefekkürle ömürlerini bereketlendirebilirler. Bunu başarabilenler ancak bilme, bulma ve olma yolculuğuna çıkanlardır. Mesela göze gelen ışık, korneada kırılarak göz bebeğine oradan da göz merceğine iletilir. Göz merceği de görüntüyü retinadaki fotoreseptörlere odaklar. Fotoreseptörler görüntüyü algılayarak optik sinirlere, oradan talamusa, en son olarak da beyin kabuğuna iletir ve insanın görmesi sağlanır. Bu bilgiye birçok insan, özellikle de tıp alanında çalışanlar hatta lise kitaplarında anlatıldığından dolayı öğrenciler bile sahiptir. Doktorlar bu sayede insanlara yardım ederler, öğrenciler sınavlarında başarılı olurlar. Ancak bu bilginin arkasındaki hakikatlere ulaşanlar için durum tamamen farklıdır. Onlar görme olayının arkasındaki ilahi lütfa vakıf olurlar. Yani bizim en az bir dakikada anlattığımız bu olayın aslında insan aklının kavrayamayacağı kadar kısa bir zaman diliminde gerçekleştiğini ve bunun ancak ilahi bir güçle mümkün olabileceğini kavrarlar, Allah’ın tecellisini görür, O’nun yaratmasındaki mükemmelliği idrak ederler. Bu sayede hem bu dünyada hem de ahirette mutluluğa erişirler.

Hz. Ali (r.a.) “Hikmetli sözlerle ruhlarınızı dinlendirin, zira bedenlerin yorulduğu ve zayıfladığı gibi ruhlar da yorulur.” buyurmuştur. Buradan da açıkça anladığımız üzere insan, huzura hikmetsiz ulaşamaz. Ruhu sıkıntılardan arındırıp, onu dünyanın kötü taraflarından uzak tutup sükûnete erdiren hikmettir. Hikmet ise kâinattaki, olaylardaki hakikatlerdir. Bir manasıyla Allah’a yaklaşabildiğimiz, O’nu tefekkür edebildiğimiz, O’nunla bağ kurabildiğimiz her an, her olaydır. Buna muvaffak olduğumuzda tam anlamıyla özgür oluruz. İsmet Özel’in de dediği gibi “Özgürlük, öz-ü-gürlüktür.” (İsmet Özel, Taşları Yemek Yasak, TİYC, s. 35) Bizim özümüz ise İslam ve imanımızdır. Yani biz, imanımızı kuvvetlendirdiğimiz zaman özgür oluruz. Bunu da ancak ilim, irfan ve hikmet yolculuğuna çıkarak yapabiliriz. Aksi takdirde imanımız, taklidi imandan öte geçemez. “Müslim çamur olduğunu anlayacak ki şeriat onu biçime soksun, Mümin hamur olduğunu idrak edecek ki şeriat onu pişirsin, Muhsin su olduğunu kavrayacak ki şeriat onun tarlaları sulamasını sağlasın.” (İsmet Özel, Taşları Yemek Yasak, TİYC, s. 133) Bu aşamaların hepsi bilme, bulma ve olma yolculuğunun tezahürleridir. İnsan bu aşamalardan geçerek büyük mutasavvıf, bilgin ve düşünür Mevlana’nın tabiriyle hamken pişer sonra da olur, Kur’an’ın ve sünnetin hakikatlerine ulaşır. Kâmil bir insan, tam bir Müslüman şahsiyeti gösterir. Diğer insanlar içinde hemen fark edilir, bildiklerini hayatına da uygular.

Resulü Ekrem (s.a.s.) “Hikmet müminin yitik malıdır, onu nerede bulursa alır.” (Tirmizî, “İlim”, 19; İbn Mâce, “Zühd”, 17) buyurarak hikmetin insan hayatındaki önemine ve kıymetine vurgu yapmıştır. İnsan, kendisini Allah’a yaklaştıran her bilgiye -ki buna da hikmet diyoruz- muhtaçtır çünkü ancak bu şekilde kâmil insan mertebesine erişebilir. Dolayısıyla onu bulduğu yerde kaçırmadan alması gerekir. Aynı zamanda her şeyin arkasındaki hikmeti de sabırla arayıp bulması lazımdır. Yaşadığımız dünyada hikmete erişmemizi zorlaştıran, engelleyen birçok etken vardır.

Bunların en başında insanın hevası ve nefsi gelir. Nefis, insanı kendi arzularına yönlendirerek, onu kandırarak doğrulara ulaşmasını engeller.

Dolayısıyla insan, önce kendi nefsini eğitmeli, nefsin kölesi olmaktan kurtulup onu terbiye ve tezkiye etmelidir. Ruhumuzun huzura kavuşmasını engelleyen diğer zincirler ise hırs, fesat, menfaat gibi toplum içinde var olan fitnelerdir. Bu zincirlerden kurtulmak gerekir. Bize her şeyin örnekliğini sunan güzel dinimiz, kelime-i tevhidin “La” diye başlamasıyla bu konuda olması gerekeni bize göstermektir.

Sözün özü, öğrendiğimiz bilgiler ancak ilim, irfan ve hikmet yolculuğuna çıkarsak değer kazanır. Bu sayede insan önce bilir, sonra bulur ve nihayet olur. Kâinattaki her canlıda, her nesnede, her olayda Allah’ın doksan dokuz esmasının tecellilerini görür, arkalarındaki hakikatlere ulaşır. Dolayısıyla da Allah’ın kulu olma vasfını tam anlamıyla yerine getirir, dünya ve ahiret saadetine erişir.

 


* BENZER KONULAR

Birbirimizin Hem Cenneti Hem de Cehennemi Olabiliriz Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:48:55 ÖÖ]


Kulluk Şuuru Nasıl Oluşur Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:44:55 ÖÖ]


Şeytanın Büyücülüğü Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:41:01 ÖÖ]


Birliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:35:09 ÖÖ]


Ahirete İmanın Mü’mine Kazandırdıkları Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:29:15 ÖÖ]


Sen Değerlisin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:19:59 ÖÖ]


Evlilik İnsanı Mükemmelliğe Ulaştıran Hızlı Yollardan Birisidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:58:11 ÖÖ]


Müslümanım Diyen Ey Hanımlar Kızlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:51:18 ÖÖ]


Birçok Kadın Kocasını Birçok Rrkekte Karısını Cennetlik Etmiştir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:05 ÖÖ]


Hesap Günü İyice Yaklaştı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:33:16 ÖÖ]


Kırık Kalple Yapılan Dualar Makbuldür Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:20:47 ÖÖ]


Ertuğrul Erkişi - Safahat`tan Şarkılar 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:41:49 ÖS]


İslâm Kadına En Büyük Değeri Vermiş Şerefli Yaşamasını Sağlamış Gönderen: anadolu
[Dün, 08:16:41 ÖÖ]


Çocukla İletişim Kurarken Ona Saygı Duymak Değer Vermek Gerekir Gönderen: anadolu
[Dün, 08:08:13 ÖÖ]


Mümin Bir Erkek, Mümin Kadına Kızıp Darılmasın. Gönderen: anadolu
[Dün, 08:03:19 ÖÖ]


Çocukların Namaz Eğitimi Gönderen: anadolu
[Dün, 07:57:19 ÖÖ]


Namazını Sapasağlam Koruyanalr Gönderen: anadolu
[Dün, 07:50:26 ÖÖ]


Bu Din Sadece Camilerin Dini Değil Hayatın Dinidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:38:19 ÖÖ]


İslam Gariplerin Dinidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:34 ÖÖ]


Komşunuzu İhmal Etmeyin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:21:38 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41