Gönderen Konu: Türk ve İslâm Düşmanlığı  (Okunma sayısı 109 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Türk ve İslâm Düşmanlığı
« : Haziran 14, 2021, 08:12:11 ÖS »
Türk ve İslâm Düşmanlığı

Türklere karşı, Selçûklular zamanında 8 Haçlı Seferi yapılmış; Osmânlı Devleti'ni parçalamak için de 100 proje yapılmıştır.
 
Son zamanlarda, ortalığa, “İslâm dînine veya Müslümânlara karşı duyulan düşmânlık, kin ve nefret” manâsına gelen bir “İslamofobi=İslâm korkusu” terimi çıktı. Bugün ve yarınki makâlelerimizde, inşâallah, birer nebze de olsa, bu konuyu ele almak istiyoruz.

Târihçilere göre, Ülülazm Peygamberlerin ikincisi olan Hazret-i Nûh (aleyhis-selâm)’ın oğlu Yafes’in soyundan gelen Türkler, ortaya çıktıkları günden itibaren [gerek İslâmiyete girmeden önce, gerekse Müslümân olduktan sonra], bulundukları yerlerde hep hâkim durumda olmuşlar, 131 devlet kurmuşlardır.

Dünyâ çapında bir çağ kapatıp yeni bir çağ açan iki cihângîr var, ikisi de Türk’tür. Biri Atila (Atilla, Attila), Eski Çağ'ı kapatıp, Orta Çağ'ı açmış; diğeri ise Fâtih Sultân Mehmed Hân, Orta Çağ'ı kapatıp Yeni Çağ'ı açmıştır.

Türklere karşı, Selçûklular zamanında 8 Haçlı Seferi yapılmış; Osmânlı Devleti'ni parçalamak için de 100 proje yapılmıştır. Avrupa’da bir kimse için, “Türk oldu” dediklerinde, onun Müslümân olduğunu kasdediyorlar.

Maalesef dünyâdaki bütün kâfirler birleşerek, 1299’da kurulan, 1453’ten itibâren Cihân İmparatorluğu olan ve 1517’den itibâren de bütün İslâm âleminde Hilâfeti üstlenen, 624 senelik iktidârlarının 322 senesinde dünyânın yegâne hâkimi olan Osmânlı Devleti'ni paramparça etmişlerdir.

Bilindiği üzere, Halîfelik Osmânlı Devletine geçtiğinde, Mısır, Şâm (Sûriye), Irâk, Filistîn, Hicâz ve Yemen Osmânlı hudûduna dâhil olmuş, 4 asırdan fazla, buralar Ehl-i Sünnet Müslümânlar olarak yaşamışlardır.

Fâtih’ten 200 sene sonra gelen Fransız târihçi Gıyah’ın, Osmânlı Devleti ve Fâtih hakkındaki şu sözü çok ibret vericidir:

“Bütün dünyâ Hıristiyânlarının, 'Yeryüzüne bir daha Fâtih Sultân Mehmed Hân gibi bir hükümdâr gelmesin ve başka fâtihler doğmasın' diye temennî ve duâ etmeleri gerekir...”

“Muhammed el-Fâtih” isimli Arabî kitâbın yazarı Dr. Sâlim er-Reşîdî ise “Buna karşılık her Müslümânın, Müslümânlara yeniden Fâtih Sultân Mehmed Hân gibi dâhi ve güçlü şahsiyetler nasip etmesini Allahü teâlâdan istemeleri gerekir” demiştir.

İslâmiyet, hiç şüphesiz yeryüzünde en çok devlet kurulmasına vesîle olmuş bir dîndir. Bilindiği üzere, Asr-ı saâdetten beri, İslâm târihi boyunca, Anadolu’da, yakın komşularımızın bulunduğu yerlerde ve dünyânın diğer ülkelerinde birçok İslâm devleti kurulmuştur. Anadolu’da kurulan [25 devlet]; Irâk, Sûriye ve Mısır’da kurulan [11 devlet]; Arabistân Yarımadasında kurulan [6 devlet]; İspanya ve Kuzey Afrika’da kurulan [13 devlet]; Batı ve Orta Afrika’da kurulan [16 devlet]; Îrân, Kırım, Orta Asya, Afganistân ve Hint Yarımadası’nda kurulan [50 devlet] var.

Dünyâda şu anda 57 Müslümân ülke var; bunlar, 24 milyon km2 toprak üzerinde, 1,5 milyar nüfûsa sâhip, hem de genç bir nüfûs, yer altı kaynakları da çok güçlü; ama maalesef zulüm, acı, ıstırap, gözyaşları ve istikrârsızlıklarla dolu bir âlem durumundadır.

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41