Gönderen Konu: HACCI ANLAMAK  (Okunma sayısı 487 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
HACCI ANLAMAK
« : Şubat 26, 2018, 07:33:32 ÖÖ »
HACCI ANLAMAK

Hac semboller bütünü bir ibadettir. Bu sembollerin ne anlama geldiği bilinmez ise Hac anlaşılmaz.Dolayısıyla Hac’dan istenen lezzet de alınmaz.Bunun için Hac yolculuğuna çıkacak Müslüman bu sembollerin ne anlama geldiğini öğrenip Hac için iyi bir alt yapıya sahip olarak bu kutsal yolculuğa çıkmalıdır.

Geçen yazımızda Haccın tarihinin  Hz.İbrahim’e kadar gittiğinden bahsetmiştik.Cenab-ı Hak Hz. İbrahim’e “İnsanları Hacca çağır” buyurmuş ve O da insanları Hacca davet etmişti. Bu çağrı her Peygamber devrinde tekrarlandı ve son olarak da Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed(sav) tarafından güncellendi. İşte Hac günlerine girdiğimiz bu günlerde milyonlarca Müslüman bu çağrıya kulak vererek “LEBBEYK”    ,buyur Allah’ım davetini duydum ve işte geldim diyerek Mekke’ye koştular.Kültürümüzde “Hacca Çağırılma” sözü de buradan gelmektedir.

Haccın çekim alanına MİKAT ile girilir. Mikat bir nevi randevudur.Her randevunun belli bir yeri ve belli bir vakti olduğu gibi mikat haccın başladığı zamanı ve yeri ifade eder.

Diğer taraftan Hacı Rabbi ile olan Randevusuna özel kıyafeti ile gider. Hacı dünyevi elbiselerden sıyrılır ve kefen misali bembeyaz tel tip elbisesini bürünür.Sosyal ve ekonomik statüsünü de gösteren dünyevi elbise yoktur artık.Hacı bir nevi mahşer moduna geçer .Zaten Hac mahşerin provası değimliydi.?Bu yeni elbise Müslümanların eşitliğini de simgeler.Düşün bir kere.Hacca bir Reis-i cumhur da gitse bu kefeni giymek zorundadır.Bu yönüyle Hac nefsi de terbiye eder.

Kefenini bürünmüş Hacının dilinde bir kelime vardır hep:LEBBEYK ALLAHÜMME LEBBEYK.Şimdi seferberlik emrini alıp cephe için gerekli hazırlıklarını yapmış,kamuflajlarını giymiş,silahını kuşanmış bir askerin komutanının huzuruna çıkıp da “Emret Komutanım,işte geldim” demesini düşün.Aynen böyle Hacı da çağrıyı almış ve gerekli hazırlıklarını yaparak LEBBEYK diyerek bu yola çıkmış demektir.Buyur Allah’ım emrindeyim demektedir Hacı.
Artık hedef bellidir.Hedef KABE’dir.5 vakit yöneldiği , Cenab-ı Hakk’ın “Beytim” dediği kutsal mabedi dünya gözüyle görüp etrafında pervane olacaktır. Zaten günde en az 5 defa Kabe ileydi Hacı,şimdi ise O’nu görüp pervane olacak.

Aslında evrende her şey tavaf halindedir.Gezegenler,yıldızlar hep dönerler.Hepsi kendilerini var eden yaratıcılarını lisan-ı halile tesbih ederler. “Onların (gök cisimlerinin) hepsi bir yörüngede yüzmektedirler”(Yasin36/40).Tavafta Kabe sola alınır.Hiç düşündünüz mü neden?Kabe’nin sola alınması Kabe ile Kalbin karşı karşıya gelmesi demektir.Nazargah-ı İlahi olan kalb ile Allah’ın evi karşı karşıya gelir.Bu, tavafın ne kadar kalpten olması gerektiğini de gösterir.Birinin etrafında pervane olmak deyimi kültürümüzde yaygındır.Bu kalpten bağlılığı ifade eder aslında.İşte Hacı Kabe etrafında pervane misali dönmeyle Oraya ,dolayısıyla Onun Rabbine ne kadar kalpten bağlı olduğunu da göstermektedir.

Ruhlar aleminde bir söz vermiştik Yaratıcımıza. Ben sizin Rabbiniz değil miyim hitabına Evet diyerek söz vermiştik.İşte HACER-İ ESVED’i selamlama kulun Allah’a verdiği bu ahdi güncellemesi anlamına gelir.
Ve ZEMZEM.Tavaf ederken gönlünü temizleyen Hacı Zemzem ile de midesini temizler.Haramdan beslenme hastalığına şifa olması için kana -kana içer.Ve söz verir bir daha haram yiyip içmemeye.Artık tamamen kir ve pastan arınan hacı memleketine döndükten sonra da bu hal üzere devam edecektir.Buna söz vermiştir.

Safa ile Merve…Allah’ın sembollerindendir.Öyle diyor Kur’an : “Şüphesiz, Safa ile Merve Allah’ın (dininin) nişanelerindendir…” (Bakarası 2/158) Say’ hızlı yürümek anlamına gelir.Aslında say’ bir arayıştır.Hacer validemizin arayışını sembolize eder.Hacer validemiz eşi Hz. İbrahim tarafından ıssız ,kuş uçmaz kervan geçmez çöle bırakılmıştı.Hacer validemiz henüz süt emmekte olan İsmail için su arayışına çıkar ve bir safa tepesine koşar bir Merve tepesine.Safa-Merve arasında yapılan bu Say’, anne sevgisi ve merhametinin Hacer validemizde tecelli etmesinin yad edilmesidir.Hacı Say’ ederken adeta Hacer’leşir. Onun rolünü oynar.Hacer validemizin bir köle olduğunu da hesaba katarsak Yüce Allah’ın bizi ne ile nasıl imtihan ettiğini anlamış oluruz.Bu tablo İslam’ın insana bakışının takva merkezli olduğunu da göstermektedir.Olaya bir de şu cihetten bakalım.Hz.Hacer validemizin İsmail’i Allah’ın Cebril-i Emin vasıtasıyla yerden çıkardığı su(Zemzem) ile susuzluktan kurtulmuştu.Bu su hayat olmuştu onun için.İşte bunun gibi bugün de biz yine Cibril-i Emin vasıtasıyla ama bu sefer semadan inen ve bir ab-ı hayat misali  Kur’an ile kurtulacağız.İşte Hacı safa-Merve arası say’ini yaparken bütün bunları da düşünecektir.

Recep Şahan.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ynt: HACCI ANLAMAK 1
« Yanıtla #1 : Şubat 26, 2018, 07:37:23 ÖÖ »
HACCI ANLAMAK  1

Hac günlerindeyiz.Bugün Zilhicce’nin 4. günü..Zilhicce’nin 9. günü de Hacılarımız Haccın Rüknü olan Arafat Vakfesini yapacaklar.Efendimiz(as) “Hac Arafattır” buyurarak Arafatsız Hac olamayacağını da vurgulamıştır.Arafat meydanı Mekke’nin 25 km uzağında büyü bir mekandır.Burada Hz.Adem ile Havva validemizin dualarının kabul olup,tevbelerinin kabul edilip  kavuştukları Cebelü’r-Rahme(Rahmet Tepesi) vardır.İşte Arefe Günü milyonlarca Hacı kefen misali ihramlarını bürünmüş olarak bu meydanı hınca hınç doldurur ve affedilmeleri için göz yaşı döker.Arafat bilme,anlama,tanıma manalarına gelir.Hacı burada dirilişi,mahşeri,ölmeden önce ölmeyi,hesaba çekilmeyi anlar.Bunların dünyada provasını yapar.Zaten Hac mahşerin provası değimliydi.? Arafata çıkan müminler burada kıyafetiyle artık bu dünyayı terk ettiğini gösterir.Haşr ve hesaba çekiliş sahnesini temsili olarak yaşar.

Arafatta vakfe yapılır. Vakfe duruş,bekleyiş demektir.Kıyamette Allah’ın huzurunda durmayı,beklemeyi temsil eder.Bu bakımdan bu duruş çok iyi değerlendirilmelidir.Yarın mahkeme-i kübrada(Büyük Duruşmada) Allah’ın huzurunda hesaba hazırlanırken rahat olunamayacağı gibi Arafat vakfesinde de aynı şekilde davranılmalıdır.Buradaki her an iyi değerlendirilmelidir.Çünkü burası yatıp dinlenme yeri,piknik yeri değildir.

Diğer taraftan Arafat vakfesi dünya Müslümanlarının yıllık kongresidir. Burada dilleri,ırkları,renkleri,kültürleri ve coğrafyaları farklı fakat inançları,duyguları gönülleri bir olan milyonlarca Müslüman yalınayak,baş açık kefene bürünmüş olarak Allah’a el açıp O’ndan af dilerler.

Arafat’ta haccın zirvesini yaşayan Hacı artık güneşin batışıyla Müzdelifeye yönelir.Ki burası Arafat ile Mina arasında bir yerdir.Şeytana atılacak taşlar da genelde burada toplanır.Buradaki vakfe de haccın bir parçasıdır.

Hac ibadetinde önemli bir yere sahip olan Mina’dan da söz edelim.Mina’da Muhassır Vadisi vardır ki Kabe’yi yıkmak üzere Yemen’den  gelen Ebrehe’nin fil ordusu burada helak olmuştu(Bkz.Fil Suresi)Ebabil kuşlarının fırlattığı küçücük taşlar koca fil ashabını nasıl helak ettiyse ,onların tuzaklarını nasıl boşa çıkardıysa yine burada şeytana taş atılarak şeytan ve taifesinin tuzakları boşa çıkarılır.Bu düşünceyle Mina’daki sembolik şeytanlara taş fırlatılır.Mina ki Hz. İbrahim ile oğlunun imtihan edildiği mekandır.Hz.İbrahim için bir tarafta Allah’ın “oğlunu kurban et” emri diğer tarafta ciğerparesi İsmail.Ne müthiş bir imtihan! Hz.İbrahim durumu oğlu İsmail’e açar. İsmail’deki teslimiyete bir bakın:

“Babacığım!Sana emredileni yap!İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın (Saffat 102) O sırada şeytan ,baba olabilmek için yıllarca bekleyen Hz.İbrahim’in karşısına çıkar.Ki O’nu oğlunu kurban etmekten vazgeçirerek Allah’ın emrinden çevirmek ister.İşte Hz. İbrahim ise tuzağı fark eder ve bugün taşlama yapılan yerde şeytanı taşlayıp kovar.Neticede baba –oğul bu zorlu imtihandan başarıyla çıkarlar.İsmail teslimiyetiyle,İbrahim de Allah’ım emrine uyarak ciğerparesini feda edebileceğini göstererek bu sınavdan tam not alırlar.Evlat sevgisi değil Allah sevgisi galip gelmiştir Mina’da.İşte Mina, can,mal,evlat,mevki,makam gibi fani sevgilerin aşılıp gerçek sevgi olan Allah sevgisinin zirveye ulaştığı yerdir.Hacı burada Allah için gerektiğinde en sevdiği varlığını verebilmeyi öğrenir.

Minada şeytan taşlama neyi sembolize eder? Bütün şeytanları ve taraftarlarını protestoyu simgeler. Hacı attığı her taşı aslında nefsine ve şeytana atar.Ve Hacı attığı (70 veya 49 ki çokluktan kinayedir.Ey şeytan sana fırlatacak daha çok taşlarım var demektir.) her taş ile bir günahını taşlamalı.Her taşla bir günahını çizip tevbe etmeli.Kulluğun önünde ne varsa burada bertaraf edilmeli.İbrahim(as) bu kulluğunun önündeki engelleri aşmıştı.Gurur,kibir,mal,makam,mevki,rütbe,şan,şöhret vs. kulluğumuza mani olabilecek ne varsa Minada bertaraf edilir.

Hac’da Kurban da vardır ki bu da  Mina’da ifa edilir.Kurban Allah için malını feda edebilmeyi öğretir insana.Burada kurban kesme Haccı nasip eden Allah’a şükrü ifade eder.Burada Kurban ta Hz. İbrahim’den kalma bir sünnettir.Kesilen bu kurbanın ,Hz.İbrahim’in en sevdiği yavrusunu Allah yolunda kurban edilmesinden bir bedel olduğu düşünülür.Yine Hacı Kurban  keserken ,Allah’ın verdiği mal ve evladın Onun yolunda engel değil ona yaklaştıracak vesile olduğunu düşünür.

Ve traş.Bazı kardeşlerimiz Haccın semboller bütünü olduğunu unutarak traş olmanın Hac ile ne alakası var diye soruyorlar? Zahiren yok gibi görünse de derince tefekkür edilirse alakası olduğu görülür.Hacı önce şeytana taş atar,sonra  kurban keser ve daha sonra da traş olarak kendi varlığının bir parçasını kurban eder.Bu şu demektir.Bak Allah’ım senin ve bizim düşmanımız şeytanı taşladım.Malımı kurban ettim.İşte şimdide kendimden bir parça feda ediyorum.Gerektiğinde  senin yolunda canımı da vermeye hazırım.İşte traş olmanın  manası budur.

Evet son iki yazımızda haccı daha anlamak babından Hac vazifesini ifa ederken yapılan bir takım ritüellerin ne manaya geldiğini anlatmaya çalıştık.İnşallah faydalı olmuştur.Yüce Rabbimiz şu anda Arafata çıkmaya hazırlanan kardeşlerimizin Hacını mebrur eyleyip gönlü Kabe aşkıyla yananlara da en kısa zamanda Haccı nasip eylesin.

AMİN.

Recep Şahan.

 


* BENZER KONULAR

Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: melek
[Bugün, 09:02:39 ÖÖ]


Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Bugün, 08:54:05 ÖÖ]


Kalbin Temizliği Gönderen: melek
[Bugün, 08:45:49 ÖÖ]


Peygamberimizin Kadınlara Karşı Muamelesi Gönderen: melek
[Bugün, 08:36:03 ÖÖ]


Allah Rasülü’ne Muhabbetimiz Gönderen: melek
[Bugün, 08:33:38 ÖÖ]


Kendimize ve Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:12:49 ÖÖ]


Müslümanlar Kazanımlarını Ne Zaman Kaybederler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:05:29 ÖÖ]


Savrulsak Da Beraberiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:41 ÖÖ]


Egemenlik Kimde Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:50:29 ÖÖ]


Yolumuzun Esası Zaruri Olan İle Yetinmektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:57 ÖÖ]


Vakit İnsanın Sahip Olduğu En Değerli Varlığıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:35 ÖÖ]


Engin Titiz - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:55:37 ÖS]


Hakan Bayraktar - Albümdışı Ve Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:46:16 ÖS]


Salih Kul Olmanın Yolu Kur’ân ve Sünnet’tir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:42:10 ÖÖ]


Ahd ve Ahdin Gereği Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:16 ÖÖ]


İman Amel ve Salih Amel Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:54 ÖÖ]


Peygamberimizin Ticari Muamelelerle İlgili Tavsiyeleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:20:53 ÖÖ]


Sağlık ve Afiyet Nimeti Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:04:27 ÖÖ]


Saadet Asrı Adanmış Hayatlar Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:10:20 ÖÖ]


İhsan ve Tefekkür Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:03:23 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41