Gönderen Konu: İSLAM TOPLUMUNDA HAYATA YÖN VEREN MEKÂNLAR CAMİLER  (Okunma sayısı 94 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5715
İSLAM TOPLUMUNDA HAYATA YÖN VEREN MEKÂNLAR CAMİLER
« : Ekim 26, 2022, 09:14:19 ÖÖ »
İSLAM TOPLUMUNDA HAYATA YÖN VEREN MEKÂNLAR CAMİLER

Dinin ana unsurlarından biri de imanın hayata yansıması olan ibadetlerdir. İbadetlerin ifası için imar edilen mabetlerin, müminlerin hayatlarında önemli bir yeri vardır. Toplumsal hayata yön veren mekânların başında gelen mabetler; bir dine mensup olanların ibadetlerini bireysel ve toplu olarak gerçekleştirdikleri kutsal mekânları ifade eder. Mabet anlayışının temelinde de kutsal mekân ve uluhiyetin tecelli ettiği yer telakkisi vardır. (Ahmet Güç, TDV İslâm Ansiklopedisi, Ankara, 2003, 27/ 276-280.)

Mabet olgusu, insanlıkla başlamış (Âl-i İmran, 3/96.) ve ilk zamanlarda basit bir yapı olarak ortaya çıkmıştır. Daha sonraki zamanlarda toplumun ve buna bağlı olarak medeniyetin gelişmesiyle birlikte şekil ve işlevinde de büyük değişiklikler meydana gelmiştir. Yeryüzündeki ilk mabet olan Kâbe’nin birer şubesi olarak imar edilen mescit ve camiler; dua ve ibadetlerin, samimi duyguların Allah’a (c.c.) arz edildiği kutsal yerler olmalarının yanında maddi ve manevi anlamda şehirlerin ve insanların hayatlarına yön veren mekânlar hâline gelmiştir. Bu bağlamda Hz. Peygamber’in (s.a.s.) risaletiyle birlikte Mekke’de davetin ilk yıllarında Erkam b. Ebi’l Erkam’ın evi, davetin ve cemaat hâlinde ibadetin yapıldığı bir mabet olma vasfını taşımıştır. Ardından Medine’ye davet için görevlendirilen Musab b. Umeyr ve Esad b. Zürare’nin gayretleriyle İslam’la şereflenen Medineliler için bir mescit inşa edilmiştir.

Hicretten sonra Kuba Mescidi’nin ardından inşa edilen ve inşasında bizzat Hz. Peygamber’in çalıştığı Mescid-i Nebevi ise önemli bir mabet olmanın yanı sıra eşsiz bir ilim, hikmet ve idare merkezi olma vasfıyla kendinden sonraki bütün mescitlere de örneklik teşkil etmiştir.

Hayatın merkezi olarak camiler

Allah için secde edilen, yalnızca O’na dua ve ibadet edilen, (Cin, 72/18.) özel mekânlar olan cami ve mescitler, bizzat Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından “Şehirlerin Allah’a en sevimli
mekânları,” (Müslim, Mesacid, 288.) ve “Allah’ın evleri” olarak anılmış (Müslim, Mesacid, 282.), böylece her bir cami ve her bir mescit Müslümanın hayatının merkezine yerleşmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.s.), zamanında mescitler ibadet fonksiyonlarının yanında dinî ve idari işlerin, devlet yönetimiyle ilgili meselelerin, askerî ve diplomatik görüşmelerin ve eğitim faaliyetlerinin merkezi olarak görülmüştür. İslam toprakları genişleyince müminlerin ibadet ve sosyal mekân ihtiyaçlarını temin ve İslam’ın rahmet iklimini insanların gönlüne yerleştirebilmek için cami merkezli bir şehir ve cami merkezli bir hayat tercih edilmiştir. Böylece camiler, insanların hayatını ve şehirlerin kurulmasını tanzim eden mekânlar olma özelliğini muhafaza etmiştir.

Eğitim ve irşad merkezi olarak camiler

İnsanlık ve insanlar için rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber (s.a.s.), Mescid-i Nebevi’yi dinî ve sosyal hayatın merkezi olarak gördüğü kadar ilim ve irfanın, eğitim ve öğretimin, sosyal ve kültürel alanda bilgilenmenin, ihtiyaç sahibi olanların ihtiyaçlarının karşılandığı merkez olarak da görmüştür. Bu sebepledir ki Hz. Peygamber (s.a.s.), kutlu mektep Mescid-i Nebevi’yi inşa ederken kadın erkek, küçük büyük her kesimin bilgi edinmesi ve aydınlanması için tedbirler almıştır.

Hz. Peygamber’in (s.a.s.), bir gün mescide girdiğinde cemaatin bir kısmını dua ve zikirle, diğer bir kısmını ilimle meşgul hâlde görüp, “Ben muallim olarak gönderildim.” diyerek ilimle meşgul olanların yanına oturması, (İbn Mace, Mukaddime, 17.) camilerin asli fonksiyonu olan ibadetin yanında eğitim açısından da önemli merkezler olduğunu göstermektedir.

Allah’a kulluk görevinde bütün insanları bir kabul eden İslam dini, camideki eğitim faaliyetlerini sadece erkeklere hasretmemiştir. Kadınlar için de Mescid-i Nebevi’de ayrı bir gün ve ayrı bir yer tahsis eden Hz. Peygamber (s.a.s.), “Allah’ın kadın kullarının Allah’ın mescitlerine gelmelerine engel olmayın.” (Müslim, Salat, 135.) buyurarak mescide gelmek isteyen kadınlara mâni olunmamasını istemiş, mescidin bir kapısını onlara tahsis etmiştir. (Ebu Davud, Salat, 17.) Âdet hâline getirdiği namazdan önce ve sonra sohbetleriyle insanları burada bilgilendirmiş, sahabesini burada yetiştirmiş, onları ruhi ve akli bir terbiye ile burada terbiye etmiştir. Namazın tatbikatını onlara burada göstermiştir.

Mescid-i Nebevi zamanla öylesine büyük bir eğitim yuvasına dönüşmüştür ki burada yetişenler dünyanın dört bir köşesine ilim ve hikmeti hak ve adaleti taşımıştır. Abdullah b. Ömer, (İbn Sa’d, Tabakât, IV, 187.) Abdullah b. Mesud, (İbn Sa’d, Tabakât, VI, 313.), Ebu Hureyre, (İbn Sa’d, Tabakât, III, 160.), Selman-ı Farisi, (İbn Sa’d, Tabakât, IV, 75.) Ammar b. Yasir, (İbn Sa’d, Tabakât, III, 247.) gibi birçok sahabi Suffe’de yetişmiştir. Mescid-i Nebevi’de yetişen, kadın sahabelere örnek olarak da Hz. Aişe validemiz, Ümmü Habibe validemiz, Fatıma validemiz, Ümmü Şerik, Ümmü’d-Derda el Kübra, Ümmü Seleme validemizin kızı Zeyneb, Ümmü Eymen, Ebu Bekir Efendimizin kızı Esma validemiz verilebilir. (Bekir Topaloğlu, İslam’da Kadın, s. 220; Rıza Savaş, Raşid Halifeler Devrinde Kadın, s. 101.) Bu sünnetin devamı olarak İslam tarihine yön vermiş ilim ve bilim adamları, müçtehid imamlar da camilerde ders halkalarında yetişmiştir. Ebu Hanife, İmam Malik, İmam Şafi, Ahmed b. Hanbel ve İbn Rüşd gibi birçok âlim de camilerde hem ilim öğrenmiş hem de ilim öğretmişlerdir. İslam medeniyetini Avrupa kıtasına taşıyan Endülüs camileri, özellikle Kurtuba ve Gırnata camileri zamanın önemli ilim merkezleri arasında yerini almıştır.

Günümüzde Diyanet İşleri Başkanlığının uhdesinde bulunan cami ve mescitlerimiz de tarihte olduğu gibi hayata yön verme noktasında önemli merkezler hâline gelme gayreti içerisindedir. Başkanlığımız; yaşlı genç, kadın erkek, küçük büyük ayrımı yapmadan toplumun bütün kesimlerine yönelik geliştirdiği projeler ve icra ettiği programlarla cami merkezli bir hayatı inşa noktasında önemli görevler ifa etmektedir.

Asr-ı saadette olduğu gibi bugün de camilerimizi ilim ve hikmet merkezi hâline getirebilmek amacıyla Kur’an-ı Kerim meali, tefsir, hadis, siyer, ilmihal dersleri yapılmaktadır. 4-6 yaş grubu Kur’an kursları, yaz Kur’an kursları, cami ve çocuk, cami ve genç buluşmaları gibi birçok faaliyet camilerimizde gerçekleştirilmektedir.

Sosyal ve kültürel hayatın merkezi olarak camiler

Cami ve mescitler, İslam medeniyetinin kalbi; bilgi, ilim ve hikmet merkezleri, inananların hayatına yön veren hayat mektepleridir. Tevhidin ve vahdetin yeryüzündeki sembolü, İslam’ın nişanesidir. Şehirlerin kalbidir. Ezanları, şehadetleri, dinin temelidir. İstiklal ve istikbalimizde en önemli motivasyon kaynağımızdır. Mihrapları, tek yürek yekvücut olmamızın sembolüdür. Minberleri ve kürsüleri; imanın, ibadetin ve güzel ahlakın sesidir.

Diyanet İşleri Başkanlığının camilerde sunduğu bazı din hizmetleri

İl ve ilçe müftülüklerimizde, Aile Dini Rehberlik bürolarımız ve gençlik koordinatörlüklerimiz, İslam’ın hayat veren ilkelerini ve sahih dinî bilgiyi özellikle genç dimağlara aktarabilmek için; camilerimizin müştemilatında sosyal, kültürel ve sportif alanlarında aile ve gençlik buluşmaları, yaz ve kış kampları, kitap okuma ve yorumlama programları, izcilik ve gençlik kulüpleriyle gençlerimize İslam’ın eşsiz ahlak ilkelerini aktarmaya gayret etmektedirler. Ayrıca Aile Dini Rehberlik bürolarında ve gençlik merkezlerinde yürütülen değişik projelerle camilerimizin huzur veren ikliminden insanların istifade etmeleri sağlanmaktadır. Böylelikle camilerimizin etkin bir ilim ve kültür sahası, ailelerin ve gençlerin bilgilendirildiği önemli bir iletişim merkezi olması için çalışılmaktadır.

Camilerimizin toplumsal hayata yön verme fonksiyonu bunlarla sınırlı olmayıp yetim öksüz ve kimsesizlerin toplumsal hayatla bağlarının kuvvetlenmesi için cami merkezli hizmetler yürütülmektedir.

Birçok ilimizde merkezî camilerimizin müştemilatında; “iyilik çarşısı”, “hayır çarşısı” ve “sosyal marketlerimiz” giyim, gıda ve kırtasiye alanında ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin umudu olmaktadır. Bu ve benzeri birçok sosyal ve kültürel içerikli faaliyetlerle camilerimiz, toplumsal hayatımıza yön vermektedir.

Tüm bu fonksiyonları sebebiyle cami ve mescitlerin maddi ve manevi imarı, dinimizce Allah’a ve ahirete imanın bir göstergesi, kıymetli bir amel olarak kabul edilmektedir. (Tevbe, 9/18.) Fiziki imarın yanında asıl ve kalıcı imarın, insanları ve toplumu Kur’an ve sünnetle mamur kılmaktır.

Birlik ve beraberliği sağlamlaştırmaktır. İslam kardeşliğini pekiştirmektir. Caminin irşad ve ilim merkezi hüviyetini devam ettirmektir. Onu; dinî, sosyal ve kültürel alanlarda insanların hayatını tanzim edecek hâle getirmektir.

Netice itibarıyla her bir mescidimiz ve camimiz, müminlerin önce Rabbiyle, sonra kendisiyle, nihayetinde ailesi ve yaşadığı toplumla bağını güçlendirdiği yegâne yerlerdir. Böylece müminler camileri, camiler de ümmeti inşa etmektedir. Ümmet-i Muhammed de camiler aracılığıyla muazzam İslam medeniyetini inşa etmektedir.

Ne mutlu camilerin maddi ve manevi imarı için gece gündüz demeden çalışanlara! Ve ne mutlu camilerle ve camilerin ifade ettiği manayla hayatını imar ve ihya edenlere!

Dr. Şaban Kondi.

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Cemal Kuru - Ağlayu Ağlayu 320 kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:09:34 ÖÖ]


Kendimize Gelelim! Özümüze Dönelim sabır ve Şükrü Hayatımıza Yerleştirelim Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:02:09 ÖÖ]


İman İbadet ve Güzel ahlaka Önem Vermeli Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:44 ÖÖ]


Zekât İslam’ın 5 Şartından Biridir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:42:49 ÖÖ]


Sosyal Medya Kirliliğine Dikkat Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:05 ÖÖ]


Ben Duygusundan Sıyrılmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:21:59 ÖÖ]


Allah'tan Korkan İnsan İffetsiz - Ahlaksız – Olamaz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:15:54 ÖÖ]


Abdest Gusül ve Teyemmümün Faydaları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:03:14 ÖÖ]


Kutlu Bir Dava Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:41:38 ÖS]


Huzurun Kaynağı Olan Evliliği Geciktirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:36:37 ÖS]


Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:22:20 ÖS]


Allahü Teâlâya Hakîkî Kul Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:16:26 ÖS]


Mümin İmansız Ölmekten Çok Korkmalıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:09:10 ÖS]


Şükür imtihanı Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:20:00 ÖS]


Namaz Yoksa Her Şey Eksik Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:15:19 ÖS]


Hadîs-i Şerîflerle – Namaz İbadeti Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:10:57 ÖS]


Nefis Cihadı Nasıl Kazanılır Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 06:04:37 ÖS]


İşte Bu Cennete Giden Yol Gönderen: KOYLU
[Nisan 17, 2024, 05:53:35 ÖS]


Asr’ı Saadette Yaşamak Demek Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:33:19 ÖS]


Diri ve Ölü Arasındaki Fark - Zikir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 17, 2024, 05:24:49 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41