Gönderen Konu: Hastalandım Neden Ziyaret Etmedin  (Okunma sayısı 60 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı anadolu

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 631
    • www.fanidunya.net
Hastalandım Neden Ziyaret Etmedin
« : Ocak 29, 2023, 04:32:25 ÖS »
Hastalandım Neden Ziyaret Etmedin

Gecenin zifirî karanlığında yumuşacık yatağı âdeta diken, geniş odası daracık mezar oluvermişti. Her nefes alışında göğsüne iğne batıyormuş gibi bir ağrı vardı. Sağ yanı üzere yatmış ve sol üst bacağını hafif karnına doğru çekmişti. Bu pozisyonda ancak nefes alabiliyor ve göğsündeki sızı hafifliyordu. Ağrılar azalıp biraz ferahlandığında bu sefer de pişmanlıklar rahat bırakmıyordu onu. Yalnızca Allah’ın duyduğu sesle pişmanlığın şarkısını mırıldanıyordu: “Kırk yılı geçkin ömrümün kaç gecesi Allah’a (c.c.) secde etmekle geçti. Kaç gece seccadede uyuyakaldı bu gafil bedenim. Günahlarıma ağlamayan bu gözlerimin ağrı sebebiyle yaş dökmesine ne demeli ya?” Nakaratı ah, melodisi inilti ve kahır olan pişmanlık nağmeleri hastalığını daha da ziyadeleştiriyordu. Hastalığın da gelip geçici olduğunu, sabrın meyvesinin cennet olduğunu, sancılar içinde kıvranırken âdeta unutmuştu.

“Hastalandığım zaman bana şifa veren O’dur” (Şuarâ, 26/80) demek ve teenni ile karşılamak ilk anda akla gelmeyebilir hastanın. Ölüm korkusu zihnini meşgul edebilir bir başına kalanın. Bu zor anları kolaylaştıracak, hüzünleri giderecek, sancıları hafifletecek olan, eş dost, akraba, arkadaş ve komşular olur ekseriyetle. Hastalanan her kul Hz. Eyyüb’ün (a.s.) sabrını gösteremiyor maalesef. Hastalığın verdiği acı ve eleme rağmen Rabbini zikretmek, şikâyet etmemek kolay değil. Oysa Hz. Eyyüb (a.s.) Rabbini zikredememe korkusuyla “Şüphesiz bu dert (ve hastalık) beni sarıverdi. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.” (Enbiyâ, 21/83) diyerek dua etmişti. Hastaya dua etmeyi öğütleyen Allah Resulü, onu ziyarete giden kimseye de “Ziyaret için bir hastanın yanına girdiğinde ondan senin için dua etmesini iste. Zira onun duası, meleklerin duası gibidir.” (İbn Mâce, Cenâiz, 1) tavsiyesinde bulunmuştur. Böylece ziyaret eden de ziyaret edilen de hayır dua ile feraha erişecektir.

Hasta ile ilgilenilmesi, ona ferahlatıcı söz ve tavsiyelerde bulunarak moral verilmesi ziyaret eden kimse için sevap kazandıran bir amele dönüşür. Nitekim bir hadis-i kutsi de yüce Allah’ın, kıyamet gününde (bir kimseye) şöyle sesleneceği bildirilmekte:

“Ey Âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin.” der. (O şahıs): “Ey Rabbim! Sen âlemlerin Rabbisin, ben seni nasıl ziyaret edebilirim?” deyince Allah: “Falan kulum hastalandı, onu ziyaret etmedin, eğer ziyaret etseydin beni onun yanında bulacağını bilmiyor muydun?” (Müslim, Birr, 13)

Gecenin uzunluğunu hastalar arşınlar. Sabahın ışıklarını yeniden görmek kadar iyileştirici ilaç bulamaz hasta. Bir de yanı başında sevdiği bir el okşuyorsa saçlarını ve gözleriyle:

“Korkma yanındayım.” diyorsa en tesirli ağrı kesicilere sahip demektir. Hastaya moral veren bu samimi bakış ve dokunuş çok kıymetlidir.

Hasta, yemeye içmeye ve ilaca olduğu kadar sevgiye, yardıma, morale de ihtiyaç duyar.

Hastanın bakımını yapmak ve destek vermek, kendisinin farkında olmadığı, bilincinin kapalı olduğu ve takatinin yetmediği noktalarda ona dışarıdan eklenen altıncı organ gibidir. İşte bu katkı paha biçilmezdir. Hastalıklar çeşit çeşittir. Fakat ortak özellikleri girdikleri bedeni hâlsiz ve çaresiz bırakmalarıdır. Çaresize çare olmak bağışların en değerlisidir. Sadakaların en makbulü, candan cana yapılan en kıymetli destektir.

Salgın hastalık süreci bizlere bir daha hatırlattı yalnızlığın nefes kesen korkutucu ıssızlığını. Kapıya sıcak bir tas çorba bırakan komşuya sahip olanlar en şanslılarımızdı.

Telefonun bir ucunda: “Bugün daha iyisin inşallah.” diyen şefkatli bir sese muhtaç olduk zor günlerinde. Bütün bunlar bir yönüyle hastanın diğer yönüyle de sağlıklı olanların bu durumu ganimet bilip Rabbini razı etme fırsatıdır aslında. Peygamber Efendimizin (s.a.s.) hastaları ziyaret ederken yaptığı dua ve tavsiyelerden bunu daha iyi anlıyoruz.

Resûlüllah (s.a.s.) hastaları ziyaret ettiğinde “Geçmiş olsun, hastalığın günahlarına kefaret olur inşallah!” diyerek teselli ederdi (Buhari, Tevhit, 31). Hasta sabrederek, komşu ve yakını da moral vererek Rabbini razı etme fırsatı bulmuş olacak. Allah Resulü (s.a.s.), hasta olan Selman’ı (r.a.) ziyaret ettiğinde ona şöyle dua etti: “Ey Selman! Allah sıkıntılarını gidersin, günahını affetsin. Ölünceye kadar dinine kuvvet, bedenine sıhhat versin!” (Heysemî, II, 299)

Hasta ziyaretinin bir de adabı vardır. Hastanın yanında ümitvar konuşmak bunlardan biridir. Nitekim: Peygamber Efendimiz (s.a.s.), “Hasta veya ölünün başında bulunduğunuz zaman güzel sözler söyleyiniz. Zira melekler sizin dualarınıza ‘Âmin!’ derler” (Ebu Davud, Cenaiz, 15). buyururken şayet hasta ölmek üzereyse, ona; “Lâ ilâhe illallah” diyerek telkinde bulunmayı tavsiye etmiştir.

Hasta ziyaretini mümkün olduğunca kısa tutan, bir ihtiyacı varsa gideren akraba ve dostlar, hastalığın psikolojik ağırlığını iyi temenni ve dualarıyla hafifletmiş olurlar. Bir Müslüman’ın hasta olan kardeşine: “Ey bütün insanların Rabbi olan Allah’ım! Bunun ıstırabını giderip şifa ver.

Şifayı veren ancak Sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Buna, hiçbir hastalık izi bırakmayacak şekilde şifa ihsan eyle!” (Buhari, Merdâ, 20, 38) şeklindeki duası paha biçilmezdir. Çünkü insana en iyi ilaç yine insandır. Bazen bir sözü, bir dokunuşu, tesellisi bazen de duası şifa olur.

Meryem Sena Özbek

RADYO  FANİDUNYA FM.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Dinimizin Bizden İstediği Hayat Gönderen: melek
[Bugün, 09:02:39 ÖÖ]


Hidâyetten Sonra Kalblerin Kayması Gönderen: melek
[Bugün, 08:54:05 ÖÖ]


Kalbin Temizliği Gönderen: melek
[Bugün, 08:45:49 ÖÖ]


Peygamberimizin Kadınlara Karşı Muamelesi Gönderen: melek
[Bugün, 08:36:03 ÖÖ]


Allah Rasülü’ne Muhabbetimiz Gönderen: melek
[Bugün, 08:33:38 ÖÖ]


Kendimize ve Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:12:49 ÖÖ]


Müslümanlar Kazanımlarını Ne Zaman Kaybederler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:05:29 ÖÖ]


Savrulsak Da Beraberiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:41 ÖÖ]


Egemenlik Kimde Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:50:29 ÖÖ]


Yolumuzun Esası Zaruri Olan İle Yetinmektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:57 ÖÖ]


Vakit İnsanın Sahip Olduğu En Değerli Varlığıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:35 ÖÖ]


Engin Titiz - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:55:37 ÖS]


Hakan Bayraktar - Albümdışı Ve Single Eserler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:46:16 ÖS]


Salih Kul Olmanın Yolu Kur’ân ve Sünnet’tir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:42:10 ÖÖ]


Ahd ve Ahdin Gereği Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:16 ÖÖ]


İman Amel ve Salih Amel Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:54 ÖÖ]


Peygamberimizin Ticari Muamelelerle İlgili Tavsiyeleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:20:53 ÖÖ]


Sağlık ve Afiyet Nimeti Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:04:27 ÖÖ]


Saadet Asrı Adanmış Hayatlar Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:10:20 ÖÖ]


İhsan ve Tefekkür Gönderen: türkiyem
[Nisan 23, 2024, 08:03:23 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41