Gönderen Konu: İyilik İnce Sanattır  (Okunma sayısı 87 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6018
İyilik İnce Sanattır
« : Kasım 07, 2022, 08:04:52 ÖÖ »
İyilik İnce Sanattır

İyilik, insanları rahat ettirmek, sıkıntılarını gidermektir.

İslâm ahlâkının temeli de bu olsa gerektir. Elinden, dilinden kimsenin zarar görmemesi, mümkün mertebe fayda görmesi…

İslâm’ın değdiği gönüllerde öncelikle bir iyilik duygusu çiçeklenir. Başta insan olmak üzere Allah’ın yarattığı her varlığa karşı iyilik… “Yaradılanı severiz Yaradan’dan ötürü.”

“Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları bağışlarlar. Allah iyilik edenleri sever.” (Âl-i İmrân, 134) “Allah iyilik edenleri sever.” düstûru Müslümanların bu dünyâya bakışını en çok etkileyen ölçülerden olmuştur. İyilik, İslâm’ın bütün dünyâya vaadidir.

Müslümanın güçlü olduğu yerde iyilik de güçlüdür. Aksi hâlde İslâm’ın anlaşılmasında ve yaşanmasında bir problem olduğunu düşünürüz.

Müslümanın vazîfesi yeryüzünde iyiliği emretmek, yapmak ve yaymaktır. İslâm’ı yaymak demek bir bakıma iyiliği yaymak demektir. Çünkü İslâm mahzâ iyiliktir ve ancak iyilikle gönüllerde kök salacaktır.

İyilik yapmak ince bir sanattır. İyiliği iyilik olarak hatırlatacak, kötülüğe çevirmeyecek şekilde yapmak mühimdir. Öyle iyilikler vardır ki inceliklerine dikkat edilmediği için kötülük gibi bir iz bırakır arkasında.

İyiliğin iyilik olarak kalabilmesi için inceliklere dikkat edilmesi ve husûsî bir gayret gösterilmesi gerekir. İyiliği karşılık beklemeden yapmak esastır.

 “İyilik eden mükâfât beklediği an tefecidir.” der Cemil Meriç. İyiliğin iyilik olabilmesi için sırf Allah rızâsı için yapılmalıdır. Ne iyilik yaptığımız kişiden ne de bunu gören cemiyetten en küçük bir karşılık beklememek gerekir. İyiliğin karşılığını Allah verecektir.

İyiliği, insanları kendine râm etmek için de yapmamalıdır. “İnsan, ihsânın kölesidir.” derler. Kimileri bunu çok iyi bilir ve kullanır. İyiliği, iyilik yaptığı kişilere sâhip ve mâlik olmak için yaparlar. Tamam, maddî bir karşılık beklemezler ama iyilik yaptığı kişiler artık onun tapulu mülkü olmalıdır.

Bunu kabullenmeyen köleler iyiliğin başa kakılmasını beklemelidirler. İyilik karşısında bükük bir boyun beklemek de iyiliği tersine döndürmeye yetecektir.

Başa kakılan bir iyilik, iyilik olmaktan çıkar meselâ. Artık o, sâhibine karşı bir sevgi ve muhabbet duyurmayacak, tam tersine nefrete sebep olacaktır. İyilik, kötülük hâline geliverecektir bir anda. Yapılan iyilik unutulmalıdır bu yüzden. İyilik yaptığımız kişinin yanında o iyiliğin îmâsında bile bulunmayacağız. Aksi takdîrde o iyilik unutulup kötülüğe dönüşmüş olacaktır.

Bir dizi filmin bir bölümü beni çok etkilemişti: Adam küçük çocuğu ile çarşıya çıkıyor. Her gün gittikleri yoldan değil de başka bir yoldan gidiyor adam. Çocuk, “Niye buradan gidiyoruz baba?” diyor. “Filan arkadaşa dün borç vermiştim, dükkânının önünden geçersek borcunu hatırlatmış oluruz oğlum; bu ayıptır.” diyor.

İşte iyilik böyle ince bir sanat oluyor. Keşke her anne-baba inancımızdan kaynaklanan bu güzellikleri ve incelikleri yeni nesillere aktarabilse…

Osmanlı devirlerinde “diş kirası” denilen bir geleneğimiz de iyilik sanatının en güzel örneklerindendir. Zengin Müslümanlar Ramazan ayında mahallenin yoksullarına iftâr verirlermiş. Zengin kişi zekâtını da verecek ama incitmeden yapması lâzım bunu. İftârdan sonra misâfirleri uğurlarken önceden hazırlanmış paralar belli etmeden ceplerine konuluveriyor. Bunun adı da zekât değil “diş kirası” oluyor. Çünkü zengin kişinin sevap kazanması için dişlerini çalıştırdılar ve yıprattılar; bunun ücreti oluyor verilen para. Emeklerinin karşılığı yâni. İyilik bir sanat hâline böyle geliyor.

Sadaka taşları da incitmeden iyilik yapmanın en güzel misâllerindendir. Verenle alan birbirini hiç görmüyor, bilmiyor. Dolayısıyla ortada minnet duyulacak kimse de kalmıyor. “Sağ elin verdiğini sol el bilmesin.” prensibi böylece ete kemiğe bürünüyor, cemiyetin yaralarının sarılmasında bir rol üstleniyor.

“Askıda ekmek”, “askıda çay” gibi geleneklerimiz de iyiliğin sanat haline gelmiş örneklerindendir. Bir ekmek alıyorsunuz, fırıncıya bir ekmek parası fazladan ödüyorsunuz, fırıncı kapıdaki husûsî yerine sizin ücretini ödediğiniz ekmeği asıyor ve ihtiyâcı olanlar hiç sormadan oradan ekmeğini alıp evine yollanıyor. Veren ve alan yine birbirini tanımıyor. Aman Allah’ım, ne güzel işler bunlar! Bazı fırınlarda bu an’anenin hâlâ yaşatıldığını gördüm de sevinçten uçayazdım. Ben de askıda ekmeğe birkaç tâne bıraktım. (Başa kakma değil, kimin aldığını bilmiyorum)

Mahalledeki bakkalları dolaşarak fakîr fukarânın borçlarını ödeyen isimsiz kahramanlar! Bu milleti millet yapan görünmez unsûrlar sizsiniz. Allah yokluğunuzu göstermesin. Zaman zaman haberlerde görüyoruz ve kendinizi görmesek bile varlığınızı hissediyor, mes’ût oluyoruz. İçimizde o büyük ve derin medeniyetimizi yaşatmak ümîdini sizin sâyenizde canlı tutuyoruz. Siz ne mübârek insanlarsınız.

Ülkemizin, gelirine göre, fakîr fukarâya, tabiî âfet yaşayanlara yaptığı yardımlarda dünyâ birincisi olmasına da seviniyoruz elbette. Ecdâdın bıraktığı izlere basarak yürüyüşümüze devâm ettiğimizi görmek büyük saâdet.

Allah’ım, dünyânın damarlarına iyilik özsuyunu yürütmeleri için Müslümanlara ilim, samîmiyet, heyecân ve kuvvet ver.

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Dünya Klasikleri - Serdar Yıldırım Gönderen: Serdar Yıldırım
[Haziran 07, 2024, 06:49:41 ÖS]


Karagöz İle Hacivat: Parayı Kim Buldu? Gönderen: Serdar Yıldırım
[Haziran 07, 2024, 06:42:55 ÖS]


İbrahim Sadri - Memleket Havalar 320 + Wav - ŞİİR ALBÜM Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 11:16:38 ÖS]


Sedat Uçan - Albümdışı & Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 04:02:08 ÖS]


Cengiz Çelikel Albümleri 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 03:44:42 ÖS]


Merhamet İhtiyacı Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:37:25 ÖÖ]


Korku ve Ümit Arasında Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:33:19 ÖÖ]


Konuşmak Susmak ve Kardeşlik Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:29:32 ÖÖ]


Fitne Ateşinden Kaçmak Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:24:49 ÖÖ]


İyiliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:20:01 ÖÖ]


Zulümden Uzak Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 07:02:45 ÖÖ]


Dosdoğru Yolun Dört Zırhı Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:55:39 ÖÖ]


Cennetin Anahtarı Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:51:53 ÖÖ]


Haccın Verdiği Şuuru Taşıyalım Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:43:19 ÖÖ]


Vücutta Kapanmayan Yaralar Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:35:23 ÖÖ]


Modern İnsanın Zaman Kafesi Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:27:14 ÖS]


Evlilikle İlgili Gerçekçi Olmayan Beklentiler ve Doğru Bilinen Yanlışlar Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:22:58 ÖS]


Çocuklara İbadet Billinci Kazandırmanın Önemi Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:13:58 ÖS]


Evlilikte Proplerimizi Nasıl Çözeriz Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:06:14 ÖS]


Otizim ve Beslenme Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 02:58:09 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41