Gönderen Konu: Allah’ın Mü’min Kulunu Ateşten Koruması  (Okunma sayısı 127 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5759
Allah’ın Mü’min Kulunu Ateşten Koruması
« : Ekim 26, 2021, 08:44:17 ÖÖ »
Allah’ın Mü’min Kulunu Ateşten Koruması
 
103) Safvan bin Muhriz’den rivayette, şöyle demiştir:

“İbn Ömer (r.huma) tavaf ederken bir adam karşısına çıkıp:

“Ey Ebû Abdurrahman! Ya da İbn Ömer, diye seslendi. Resûlullah (s.a.s.)’in kıyamet gününde mü’minlerin Allahu Teâlâ’yla konuşmaları. Konusu hakkında bir şeyler buyurdu­ğunu duydun mu?” diye sordu. İbn Ömer (r.huma) da şöyle cevap verdi:

“Resûlullah’ın (s.a.s.) şöyle buyurduğunu işittim:

“Mü’min kul Rabbine öyle yakınlaştırılır ki,

ravilerden birisi olan Hişam burada yaklaşır ki lafzını kullanmıştır,

örtüsünü üzerine koyar, günahlarını kuluna itiraf ettirir.

“Şu filanca gü­nahını biliyor musun?” diye sorar. O kul da:

“Biliyorum” diye cevaplar sonra iki kere biliyorum, Ey Rabbim!” der. Allahu Teâlâ da:

“Onu dünyada iken örttüm ve seni bugün bağışla­dım” diye buyurur. Sonra da iyilikleri bulunduran sahifesi ortaya açılır. Başkalarına yahut kâfirlere gelince, onlar için şahit olanların önderleri: “Bunlar Rableri hakkında yalan söyleyen kimselerdir, Allah’ın lâneti zalimlerin üzerine olsun” diye seslenir.[1]

Hadiste geçen: “Örtüsünü üzerine koyar” kavli, burada kullanılan: “El-Kenef” lafzı “yan” manasında ve “örtü” mana­sındadır. Ancak ilk manası olan “yan” manasında mecaz kul­lanılmıştır. Buradaki maksat “Allah’ın örtüsü” olarak kulla­nılmış olduğudur. Allah en iyisini bilir.

Yine Buhârî’de (2441) gelen bir rivayet lafzı şöyledir:

“Allah (c.c.) kuluna öyle yaklaşır ki, örtüsünü üzerine koyar, onu örter ve:

“Şu filanca günahını biliyor musun, şu filancı günahını biliyor musun?” diye buyurur. Mü’min kul da:

“Evet, ya Rabbi!” diye cevap verir ve günahlarını itiraf edene kadar da helak olacak diye nefsine baka durur. Allahu Teâlâ da:

“Onu dünyada iken örttüm ve seni bugün bağışladım” diye buyurur. Sonra da iyiliklerini ihtiva eden kitap getirilir.

Kafir kula ve münafığa gelince; şahitlerin önderleri: “Bunlar Rableri hakkında yalan söyleyen kimselerdir. Allah­‘ın laneti zalimlerin üzerine olsun.” (Hud: 11/18) diye seslenirler.

Buhârî (6070) lafzı yine şöyledir:

“Sizden biriniz Rabbi Teâlâ’ya yakınlaşır ve O (c.c.) örtüsünü koyar ve:

“Sen böyle böyle işler işledin?” der. Mü’min kul da:

“Evet” diye cevap ve­rir. Allahu Teâlâ da yine:

“Sen böyle böyle işledin?” diye buyurur. O da:

“Evet” der ve itiraf eder. Bundan sonra:

“Al­lah-u Azze Celle: “Ben dünyada senden gizledim, bugün de seni bağışlıyorum” diye buyurur.”

Konu hakkında son olarak Buhârî’de (7514) geçen bir ri­vayet lafzı şöyledir:

“Sizden biriniz Rabbi Teâlâ’ya yakınlaşır ve O (c.c.) örtüsünü üzerine koyar:

“Şu şu günahları işledin?” diye buyurur. Kul da:

“Evet” der. Allahu Teâlâ:

“Şu şu gü­nahları işledin?” diye buyurur. Yine kul:

“Evet” der ve (işle­diklerini) itiraf eder. Sonra da Allahu Teâlâ:

“Ben dünyada senden gizleyip örttüm, bugünde seni bağışlıyorum” diye bu­yurur.”

104) Ebû Musa el-Eş'arî (r.a.) dan gelen rivayette dedi ki; Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Kıyamet günü olduğu zaman Allahu Teâlâ her müslümanı bir yahudiye ya da bir hıristiyana karşı müdafaa eder ve: “Bunlar[2] sizin cehennem­den kurtulmanız için fidyelerinizdir” diye buyurur.[3]

--------------------------------------------------------------------------------
 
[1] Buhârî (4685).

[2] Bunlardan Murad; yahudi ve hıristiyanlardır. (Mütercim)

[3] Müslim (2767).

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41