Gönderen Konu: Ramazan-ı Şerif’in Son On Günü  (Okunma sayısı 227 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ramazan-ı Şerif’in Son On Günü
« : Mayıs 15, 2020, 08:48:37 ÖS »
Ramazan-ı Şerif’in Son On Günü

Bir senenin en kıymetli zaman dilimi Ramazan-ı Şerif ayıdır. Onun içerisinde en kıymetli, faziletli olan kısmı ise son on günüdür. Hem bu son on günün her bir günü ayrı ayrı çok faziletlidir ve hem de bin aydan daha faziletli olan Kadir Gecesi bu günlerde saklıdır.    Onun için bu günleri bir daha ele geçirilmez fırsatlar olarak değerlendirmek, kendimizi ibadet ve taatla yormak lazımdır. Zira bir daha ki seneye kim öle kim kala?

Hz. Aişe (r.a.) annemiz Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin Ramazan-ı Şerif’in son on günü girince neler yaptığını şöyle anlatıyor:

 “Resûlullah (s.a.v.), Ramazan ayının son on günü girdiğinde gecelerini ihya eder, ev halkını uyandırır, kendisini daha çok ibadete verir ve eşleriyle ilişkisini keserdi.” (Buhari-Müslim)

Yine Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz her zaman çok cömert olmakla birlikte Ramzan-ı Şerif’in girişi ile birlikte bir başka olur, eline geçen şeyleri yel gibi dağıtırdı.

Hicretin ikinci senesinde orucun farz kılınmasından sonra Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz Ramazan-ı Şerif’in son on gününü devamlı olarak Mescid-i Nebevi’de itikâfa girerek geçirmiş ve kendisini daha çok ibadete vermiştir. İtikâf, sünnet-i müekkede olan bir ibadettir. Ama ne yazık ki bu sene bütün camiler kapalı olduğu için bu hiçbir yerde yerine getirilemedi.

Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz bu mübarek aydan bütün günahlardan arınmış olarak çıkmanın üç müjdesini peş peşe şöyle veriyor:

“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari - Müslim)

“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan gecelerini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari -Müslim)

“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari - Tirmizî)

 Görüldüğü gibi Rabbimiz biz günahkâr kullarını affetmek için sürekli vesileler yaratıyor. Zira O, nihayetsiz kerem ve sonsuz cömertlik sahibidir.

Bir kul ne kadar günahkâr olursa olsun, kul olduğunun şuuruna varır, acziyetini, küçüklüğünü kendi kendine yaptığı zulüm ve ihanetini itiraf edip Yüce Allah’a samimi bir kalple yönelirse istediği kendisine verilecektir. Evet, her şeyin özü samimiyet…

Tabii bu son on günü ayrıca değerli kılan bir başka hususta içerisinde Kadir Gecesi’nin saklı olmasıdır.

Bu geceyi yakalama ve ihya etme çabasını sadece 27’inci gece ile sınırlayıp diğer geceleri lüzumsuz işlerle geçirerek ibadetten uzak durmak doğrusu çok derin bir gaflet ve çok büyük bir kayıp olur.

Zira Kadir Gecesi bu ayın 27’inci gecesi olacak diye kesin bir şey yoktur. Hadis-i şerifte, “Siz Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günü içerisindeki tekli gecelerde arayınız.” (Buhârî - Müslim) buyrulmuştur.

İlk devir İslam âlimleri Ramazan-ı Şerif girince diğer kitaplarla meşgul olmayı bırakır ve kendilerini tümüyle Kur’an-ı Kerim okumaya ve onun üzerinde tefekkür etmeye verirlerdi. Öyle ki başta mezhep imamları olmak üzere ilk devir alimlerinin birçoklarından Kur’an-ı Kerim’i biri gece ve biri de gündüzün olmak üzere Ramazana-ı Şerif’in her günü için iki kere hatim indirdikleri rivayetleri gelmiştir. Onlar kendilerini dünyada ahiret yolcusu olarak görüyor ve bu dünyada bulunuş gayelerinin sadece ahiret için azık biriktirmek olduğunun bilinciyle yaşıyorlardı.

Bunun için ibadet ve tâat onlar için en güzel meşgale, en zevk aldıkları işti. Bize gelince, bizim bu salih insanların hâl ve tavırlarından etkilenme ve beslenme damarlarımız kesilmiş, laf cambazı din tüccarlarının elinde kalmışız. Bırakın sıradan insanları din adına konuşanlar dahi dünyaya karşı oldukça aç, ahiret amellerine karşı ise oldukça tokturlar. Rabbim yardımcımız olsun. Böyle bir durunda nefis tezkiyesi yapmak ve dünyevi kirlerden arınarak ilahi huzura varmak oldukça zordur. Bunun için İmam Gazali Hazretlerinin dediğine uymak tek çıkar yoldur. O mealen şöyle der: “Sana nefis tezkiyesi yaptıracak bir mürşid-i kâmil birisini bulamazsan diğerlerinden uzaklaş ve nefis tezkiyesini bu konuda yazılmış muteber kitaplarla yap.”

Rabbim, Ramzan-ı Şerif’den bütün günahlarımızdan arınmış, cehennem azabından kurtulmuş ve bütün müjdelere kavuşmuş olarak çıkmayı cümlemize nasip eylesin.

Amin.

Bir senenin en kıymetli zaman dilimi Ramazan-ı Şerif ayıdır. Onun içerisinde en kıymetli, faziletli olan kısmı ise son on günüdür. Hem bu son on günün her bir günü ayrı ayrı çok faziletlidir ve hem de bin aydan daha faziletli olan Kadir Gecesi bu günlerde saklıdır.    Onun için bu günleri bir daha ele geçirilmez fırsatlar olarak değerlendirmek, kendimizi ibadet ve taatla yormak lazımdır. Zira bir daha ki seneye kim öle kim kala?

Hz. Aişe (r.a.) annemiz Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin Ramazan-ı Şerif’in son on günü girince neler yaptığını şöyle anlatıyor:

 “Resûlullah (s.a.v.), Ramazan ayının son on günü girdiğinde gecelerini ihya eder, ev halkını uyandırır, kendisini daha çok ibadete verir ve eşleriyle ilişkisini keserdi.” (Buhari-Müslim)

Yine Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz her zaman çok cömert olmakla birlikte Ramzan-ı Şerif’in girişi ile birlikte bir başka olur, eline geçen şeyleri yel gibi dağıtırdı.

Hicretin ikinci senesinde orucun farz kılınmasından sonra Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz Ramazan-ı Şerif’in son on gününü devamlı olarak Mescid-i Nebevi’de itikâfa girerek geçirmiş ve kendisini daha çok ibadete vermiştir. İtikâf, sünnet-i müekkede olan bir ibadettir. Ama ne yazık ki bu sene bütün camiler kapalı olduğu için bu hiçbir yerde yerine getirilemedi.

Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz bu mübarek aydan bütün günahlardan arınmış olarak çıkmanın üç müjdesini peş peşe şöyle veriyor:

“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari - Müslim)

“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan gecelerini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari -Müslim)

“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari - Tirmizî)

 Görüldüğü gibi Rabbimiz biz günahkâr kullarını affetmek için sürekli vesileler yaratıyor. Zira O, nihayetsiz kerem ve sonsuz cömertlik sahibidir.

Bir kul ne kadar günahkâr olursa olsun, kul olduğunun şuuruna varır, acziyetini, küçüklüğünü kendi kendine yaptığı zulüm ve ihanetini itiraf edip Yüce Allah’a samimi bir kalple yönelirse istediği kendisine verilecektir. Evet, her şeyin özü samimiyet…

Tabii bu son on günü ayrıca değerli kılan bir başka hususta içerisinde Kadir Gecesi’nin saklı olmasıdır.

Bu geceyi yakalama ve ihya etme çabasını sadece 27’inci gece ile sınırlayıp diğer geceleri lüzumsuz işlerle geçirerek ibadetten uzak durmak doğrusu çok derin bir gaflet ve çok büyük bir kayıp olur.

Zira Kadir Gecesi bu ayın 27’inci gecesi olacak diye kesin bir şey yoktur. Hadis-i şerifte, “Siz Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günü içerisindeki tekli gecelerde arayınız.” (Buhârî - Müslim) buyrulmuştur.

İlk devir İslam âlimleri Ramazan-ı Şerif girince diğer kitaplarla meşgul olmayı bırakır ve kendilerini tümüyle Kur’an-ı Kerim okumaya ve onun üzerinde tefekkür etmeye verirlerdi. Öyle ki başta mezhep imamları olmak üzere ilk devir alimlerinin birçoklarından Kur’an-ı Kerim’i biri gece ve biri de gündüzün olmak üzere Ramazana-ı Şerif’in her günü için iki kere hatim indirdikleri rivayetleri gelmiştir. Onlar kendilerini dünyada ahiret yolcusu olarak görüyor ve bu dünyada bulunuş gayelerinin sadece ahiret için azık biriktirmek olduğunun bilinciyle yaşıyorlardı.

Bunun için ibadet ve tâat onlar için en güzel meşgale, en zevk aldıkları işti. Bize gelince, bizim bu salih insanların hâl ve tavırlarından etkilenme ve beslenme damarlarımız kesilmiş, laf cambazı din tüccarlarının elinde kalmışız. Bırakın sıradan insanları din adına konuşanlar dahi dünyaya karşı oldukça aç, ahiret amellerine karşı ise oldukça tokturlar.

Rabbim yardımcımız olsun. Böyle bir durunda nefis tezkiyesi yapmak ve dünyevi kirlerden arınarak ilahi huzura varmak oldukça zordur. Bunun için İmam Gazali Hazretlerinin dediğine uymak tek çıkar yoldur. O mealen şöyle der:

“Sana nefis tezkiyesi yaptıracak bir mürşid-i kâmil birisini bulamazsan diğerlerinden uzaklaş ve nefis tezkiyesini bu konuda yazılmış muteber kitaplarla yap.”

Rabbim, Ramzan-ı Şerif’den bütün günahlarımızdan arınmış, cehennem azabından kurtulmuş ve bütün müjdelere kavuşmuş olarak çıkmayı cümlemize nasip eylesin.

Amin.

 


* BENZER KONULAR

Keşke Bilmiş Olsalardı Gönderen: anadolu
[Bugün, 09:02:12 ÖÖ]


Temiz ve Murdar Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:57:55 ÖÖ]


Ahmaktan Kaç Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:51:12 ÖÖ]


Müslümanın 24 Saati Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:37:18 ÖÖ]


40 Ayette Merhamet Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:23:17 ÖÖ]


İmanla Yücelmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:43:19 ÖÖ]


Amellerin En Faziletlisi Allah İçin Sevmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:58 ÖÖ]


Hayat Bizden Ne İster Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:50 ÖÖ]


Kibirden Mahrûmiyet Hâsıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:14:51 ÖÖ]


Her Gün Tekâmül Etmelidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:02:25 ÖÖ]


Güzel Geçimin Sırları. Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:42:25 ÖÖ]


Yol Azığı Sabır ve Namaz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:37:45 ÖÖ]


Yardımlaşma Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:26:22 ÖÖ]


Kur'an'da İnkarcıların Sıfatları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:11:43 ÖÖ]


Kur'an Psikolojik Hastalıklara Şifadır Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:07:51 ÖÖ]


Hayat Bizden Ne İster Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:40:51 ÖÖ]


Zamanın Nabzını Tutmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:34:18 ÖÖ]


Emanet Ahlakı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:25:04 ÖÖ]


Annenin Gözünde Çocuk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:11:50 ÖÖ]


Ömür Hak Yolunda Tüketilmeli Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:05:21 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42