Gönderen Konu: Ölüm Var, Hazır mıyız  (Okunma sayısı 411 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1998
Ölüm Var, Hazır mıyız
« : Şubat 28, 2018, 09:15:23 ÖÖ »
Ölüm Var, Hazır mıyız ?

Kudreti yüce, affı sonsuz Allah’a hamd;
Yüce Rabbin nurunu bizlere ulaştıran Efendimize, Ehl-i Beytine ve Ashab-ı Kiram’a salât ve selâm olsun…

Merhaba Dostlar;

İnsan, doğar, büyür, genç olur. Sonra, olgunlaşır ve ebedi yurduna gider. Rabbimiz Teâla, kuralı böyle koymuş. Hayat, basamak basamak…

Hayat merdiveninin en hareketli ve hararetli çağları gençliktir.

Önce beden büyür, zekâ büyür. Bu “yeni duruma” alışmak kolay değildir, genç için. Çünkü “büyük” mü, “küçük” mü olduğuna bir türlü karar veremez. Boy-pos yerindedir ama bu azameti taşıyacak akıl, ilim, tecrübe ve ahlaki olgunluktan yoksundur henüz.

Adeta açma tuşuna basılmış, tam gelişmemiş bir robot gibi hisseder kendisini! Hareketleri kararsız, duyguları coşkun ve “aklı bir karış havada”…

İş bu kadarla da kalsa iyi! Üstüne üstlük, yeni heyecanlar duyar, ta içinden, bir yerlerden kopup geliveren. Hırsı, şehveti, benliği, sevmeyi, nefret etmeyi… Ve daha birçok şeyi iliklerine kadar hissetmeye, yaşamaya başlar.

Fakat bu duyguların gerçekte ne olduğunu ve nerelerde kullanılması gerektiğini bilemez çoğu defa. Ayakkabısını ona vereni değil de ayakkabısını sever. Ona şefkat besleyen ve koruyan anne babasını değil de onu ne yöne taşıyacağını bilemediği arkadaşını dost tutar.

Eğer müslüman bir aileden geliyorsa az buçuk dinini bilir ama iman henüz kök salmamıştır göğsünde. Akıl ve ilim nuruyla aydınlanmamış bir iman…

Evet, sevgili dostlar. Bu kararsız ve tutarsız genç, işte bu taze çağında; her türlü iyiliğin ve kötülüğün ekilip biçileceği cömert bir bahçe gibidir. Bu gençlik çağında ne ekilirse bu gür toprağa, hayat boyu onu devşirecektir. O mahsulü verecektir.

İşte bu yüzden gençlik, insan hayatındaki en kritik dönüm noktasıdır. Hayat boyu, belki bir daha dönüp değiştiremeyeceği alışkanlıklar, bu çağda yerleşecektir. Dünyaya bakış tarzını, hayatın bir gayesinin olup olmadığını, hep bu yaşlarda belirleyecektir.

Sonradan, “Ah!”, “Tüh!”, “Keşke…” diyeceği her şey, bu çağda yerleşecektir hayatına. Veya; “Şükürler olsun”, “İyi ki…” diye başlayan cümleler kuracağı…

Şimdi bir kendinize bakın, bir de etrafınızdakilere… Sözlerinize en çok hangi tür cümlelerle başlıyorsunuz; “Şükürler olsun…”la mı? Yoksa “Keşke…” ile mi? En çok hangisi ile başlıyorsanız konuşmaya, siz “o”sunuz işte. Ve bu “siz”in, “siz” olmasının temellerini gençlik çağındaki eğilimleriniz, tercihleriniz, alışkanlıklarınız belirlemiştir.

Şimdi şükrettiğiniz şeyler, sizin, zamanında verdiğiniz doğru kararların meyvesi; hayıflandığınız şeyler de yaptığınız yanlışların…

Yani, demem o ki insan adeta kendi kendini inşa ediyor. Rabbimizin izni ve dilemesiyle birlikte, insan kendi eli ile hayat binasını yükseltiyor. Binanın temelini nasıl atmışsa, bina o şekilde yükseliyor. Çürükse çürük, sağlamsa sağlam…

Gençler, şimdi söyleyeceklerime dikkatle kulak veriniz…

Etrafınızda gördüğünüz her yetişkin ve yaşlı, bir zamanlar sizin gibi gençtiler. Sizin geçtiğiniz yollardan geçtirler. Sorun onlara, sorun anne ve babanıza. Geriye baktıklarında, gençken verdikleri kararlar, edindikleri alışkanlıklar hakkında neler düşünüyorlar. Bu hayat dersini lütfen onlardan alın. Etrafınızı gözlemleyin, insanları mutlu veya mutsuz eden nedir?

Göreceksiniz, size neler neler anlatacaklar! Az önce anlattıklarımızın ne kadar yerinde olduğunu bir kere daha görecek ve şaşıracaksınız. Ve yine göreceksiniz ki insan, ancak Rabbinin çizdiği yoldan gittiğinde mutludur.

Hatalar derinleşmeden, kötü alışkanlıklar yerleşmeden, daha hayatın başında iken doğru kararlar vermenin önemini anlayın. Sonradan pişman olacağınız şeylere, daha baştan “Hayır!” demeniz gerektiğini de öğrenin.

Yaşlılıktaki “Keşke”leri, henüz sizin hayatınızı karartmadan ortadan kaldıracaksınız.

Bu yüzden, diyoruz ki “Tevbe, gençken güzel.”

Hayırlı ve bereketli bir ömür için,

“Keşke”si az, “Şükürler olsun”u bol bir hayat için,

Dünya hayatında da ahiret hayatında da gerçek huzur ve mutluluğu yaşayabilmek için…

 


* BENZER KONULAR

Dünya Klasikleri - Serdar Yıldırım Gönderen: Serdar Yıldırım
[Haziran 07, 2024, 06:49:41 ÖS]


Karagöz İle Hacivat: Parayı Kim Buldu? Gönderen: Serdar Yıldırım
[Haziran 07, 2024, 06:42:55 ÖS]


İbrahim Sadri - Memleket Havalar 320 + Wav - ŞİİR ALBÜM Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 11:16:38 ÖS]


Sedat Uçan - Albümdışı & Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 04:02:08 ÖS]


Cengiz Çelikel Albümleri 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 03:44:42 ÖS]


Merhamet İhtiyacı Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:37:25 ÖÖ]


Korku ve Ümit Arasında Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:33:19 ÖÖ]


Konuşmak Susmak ve Kardeşlik Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:29:32 ÖÖ]


Fitne Ateşinden Kaçmak Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:24:49 ÖÖ]


İyiliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:20:01 ÖÖ]


Zulümden Uzak Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 07:02:45 ÖÖ]


Dosdoğru Yolun Dört Zırhı Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:55:39 ÖÖ]


Cennetin Anahtarı Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:51:53 ÖÖ]


Haccın Verdiği Şuuru Taşıyalım Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:43:19 ÖÖ]


Vücutta Kapanmayan Yaralar Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:35:23 ÖÖ]


Modern İnsanın Zaman Kafesi Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:27:14 ÖS]


Evlilikle İlgili Gerçekçi Olmayan Beklentiler ve Doğru Bilinen Yanlışlar Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:22:58 ÖS]


Çocuklara İbadet Billinci Kazandırmanın Önemi Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:13:58 ÖS]


Evlilikte Proplerimizi Nasıl Çözeriz Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:06:14 ÖS]


Otizim ve Beslenme Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 02:58:09 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41