Gönderen Konu: Biz Emaneti Göklere, Yere Ve Dağlara Arz Ettik  (Okunma sayısı 750 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Biz Emaneti Göklere, Yere Ve Dağlara Arz Ettik
« : Şubat 20, 2017, 01:18:13 ÖÖ »
Biz Emaneti Göklere, Yere Ve Dağlara Arz Ettik

Allah(cc): “Muhakkak ki biz emaneti göklere,yere ve dağlara arz ettik.Ondan  kaçındılar ve onu yüklenmekten  korktular.Onu insan yüklendi.gerçekten o zalim ve cahildir.”( 33/Ahzab, 72) diye buyurmaktadır.

İmam Kurtubi (rha) ‘in dediği gibi emanet İslam dinin bize yüklemiş olduğu bütün hak ve  görevlerdir. Bu görevi bizim adımıza insanlığın babası Allah’ın Resulü Adem (as) kabul etmiştir. O ve Onun gibi diğer Allah’ın Resulleri bu emaneti hakkıyla yerine getirmişlerdir. Çünkü peygamberlerin emanetlere ihaneti düşünülemez. Bu konuda Allah(cc) şöyle buyurur: “Hiçbir nebinin hıyanet etmesi mümkün değildir. Her kim hainlik ederse, kıyamet günü o hıyanet ettiği şeyle gelir. Sonra da her nefse kazandığı tamamen ödenir. Onlara zulmedilmez.”  (3/Ali İmran, 161)

Peki emaneti yüklenen zalim ve cahil olan kim?  Bu sorunun cevabını ayeti kerime bize vermektedir. Birincisi ayetin içinde geçen “İnsan” kelimesinin manasında gizlidir. Çünkü insan kelimesi burada cins ismi olarak kullanılmıştır. Peki, bu insanların içindeki hangi guruplar zalim ve cahil olarak nitelenmiştir. Bu sorunun cevabı da 73. ayette gizlidir:

 “(Allah bu emaneti insana vermek sûretiyle), münafık erkeklere ve münafık kadınlara, müşrik erkeklere ve müşrik kadınlara azap edecek, inanan erkeklerin ve inanan kadınların da tevbesini kabul buyuracaktır. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.”( 33/Ahzab, 73)

Demek ki Allah’ın insanlar kulları arasında zalim ve cahil olanlar onun emanetini yerine getirmeyen münafık erkek ve kadınlar, müşrik erkek ve kadınlardır. Onların bu emaneti zayi etmelerinin sonucu Allah (cc) onları cehennem azabıyla azablandıracaktır.

Bu manada düşünüldüğünde İslam ve İmanın her hükmü insanlığa bir emanettir. Onun hükümlerinin korunması ve yerine getirilmesi emaneti yüklenen insan tarafından sağlanmalıdır. Yoksa bize emanetini veren Allah(cc) emanetine ihanet edildiğini gördüğünde bu emanetini geri alır. Bunun neticesi ise ihanet sahibinin oluğunu cehennemde almasına neden olur. Bundan Allah’a sığınırız.

Rasulullah (sav) bunu kendi çağında kendine iman eden sahabelerine aktardığında, Rasulullah (sas) önderliği ve örnekliğinde bu emanetin nasıl taşınacağını bize uygulamalı olarak gösterip bize uygulamalı bir emanet fıkhı bıraktılar. Onlardan sonra gelen nesillerde onların izinden giderek aynı emaneti layıkıyla taşımaya çalıştılar. İşte o önder ve örnek neslin aldığı ilk emanet Allah’ın ilahlığının  haykırılması idi. Bu görevi yerine getirirken hiçbir fedakarlıktan kaçınmadılar.
 
Rasulullah (sav) almış olduğu bu emaneti hakkıyla yerine getirmek için açık -gizli, gece-gündüz her koşulda tebliğde bulundu.Bu tebliğ karşında iman edenler olduğu gibi çoğunluk karşı geldi. Halbuki iman etmeyen insanlar da emaneti yüklenen Adem (as) çocuklarıydı. Kalpleri bozulmuş kendilerine yüklenen emaneti umursamadan yapılan tebliği layıkıyla almadan inkâr edip iman emanetine ihanet etmişlerdi. Onlardan istenen zor bir şey miydi? Elbette Hayır! Çünkü zaten bu ahde bağlanacaklarını bu emanete sahip çıkacaklarını ruhlar âleminde söylemişler:
Hani Rabbin Ademoğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve kıyamet günü “Bizim bundan haberimiz yoktu.” dememeniz için onları nefislerine karşı: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye şahit tutmuştu da onlar: “Evet, şahit olduk.” demişlerdi.

Ya da: “Daha önce atalarımız şirk koşmuştu, biz ise onlardan sonra gelen bir nesildik. O halde batıla sapanların yaptıklarından dolayı bizi mi helak edecek-sin?” demeyesiniz.(8/Araf, 172-173)

Bu ayete adem oğullarının Rabbleri Allah’ı tanıdıkları ama emanet yani tercih hakkı verdiğinde aynı tercihi yapıp yapmayacakları konusunda serbestlikleri ifade edilmiştir. Ruhlar alemin de alınan bu kararın bizlere Nebiler aracılığı ile bildirilmesi suçun sabit olması için yapılan bir tebligat mesabesindedir. Allah (cc) o zaman kullarından istediği tek şey onun Rabbliğini kabul etmeleriydi. Bunu orda ki tüm ruhlar kabullendi. Ruhlar âleminden bizleri madde âlemine indiren Allah (cc) orda zikretmiş olduğumuz bu Rabliği yeryüzünde de ikrar etmemizi istemektedir. Zaten bu Allah(cc)’ın insana yüklediği en önemli ve ilk emanet kaidesidir. Ama dünya hayatı insanı aldattı veya o aldanmak istedi de bu misak ahdini unutup emanetine ihaneti gündeme getirdi. Bu da onun dini emanetini arkaya bırakarak dünyayı hayatının amacı öncüsü yapmasına neden oldu. Bu konuda Enes (ra) rivayet edilen şu hadise kulak verelim:

“İnsanlar dünyalık ticareti dinlerine tercih etmedikleri sürece la ilahe illallah sözü onları Allah’ın  öfkesinden korumaya devam eder. Dünyalık ticareti dinlerine tercih ettikleri zaman la ilahe illallah sözünü söylediklerinde Cenab-ı Hak onlar için: Yalan söylüyorsunuz” buyurur.”(Camiul ulum vel Hikem(2/115)Çev : Ali kaya semerkand y.)

İnsanların birçoğu dünya hayatının telaşesine kendilerini kaptırmış Allah (cc)’ın kendilerine yüklediği Tevhid emanetine ihanet etmişlerdir. Zaten Allah’ın ilahlığını tanımayıp veya bazı yerlerde tanıyıp bazı yerlerde tanımayan insanlar emanetin birinci merhalesi ve en önemli aşamasını reddetmiştir. Artık bundan sonra antlaşmanın diğer kısımlarına uymak onlara bir fayda sağlamayacaktır. Dolayısıyla emaneti yüklenen insanların Adem (as) gibi Allah’ı hakkıyla birleyip ondan başka yaratıcı ve kanun koyucu kabul etmemeleri esastır. Bu böyle olduğunda her şeyimizin kendine emanet olduğu Allah (cc) bizleri cennetle mükâfatlandırır. Yoksa sonuç tam tersidir. Yani emanete ihanet ve Cehennem… Bu söylediklerimizin gölgesinde Rasulullah (sav) şu hadisini bir tefekkür edelim:

“Enes  (ra)’dan dedi ki:Rasulullah (sav) bize bir hutbesinde şu sözlerden başka hiçbir şey söylemeden hitap etti(o da şu sözlerdi:) “Emanete riayet etmeyen kimsenin imanı,Ahdine riayet etmeyen kimsenin de dini yoktur.”(Bezzar Müsned(13/439) Hdsno: 7196)

İşte emaneti her boyutuyla yüklenen Müslüman insan zaten dünya hayatının geri kalan bölümde de Rabbi olan Allah’ın dediğini yaparak emanetine ihanet etmez. İşte bu Müslüman insan bu emin şahsiyetin özelliklerini Allah (cc) Mü’minun süresinde şöyle beyan buyurur:

“ Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir; Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler; Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler; Onlar ki, zekâtı verirler; Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. kınanmış değillerdir. Şu halde, kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir. Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler;Ve onlar ki, namazlarına devam ederler. İşte, asıl bunlar vâris olacaklardır; (Evet) Firdevs\'e vâris olan bu kimseler, orada ebedî kalıcıdırlar.  (23/ Müminun, 1….11)

İşte ayette ki özellikler emaneti yüklenmiş inanan insanın özellikleridir. Bunların tam tersi özellikler ise inanmayan insanlarda mevcuttur. Onlar Allah’ın kendilerine verdiği emaneti zayi etmiş unutmuşlardır. Allah da kendi emanetini unutan bu kullarını unutmuştur. Şu ayetleri okuyalım:

Münafık erkeklerle münafık kadınlar da birbirlerin-dendir; kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoyarlar, ellerini de sımsıkı tutarlar. Onlar Allah’ı unuttular; O da onları unuttu. Şüphesiz münafıklar fasıkların ta kendileridir.”( 10/Tevbe, 67)
Allah’ı unutan tüm iyiliklerin önünü kesen inanmayan insanlar Allah’ın emanetini de unutmuştur. Çünkü O emanetin sahibini unutan emaneti unutmaz mı?

İçinde yaşadığımız zaman diliminde maalesef Allah’ı unutan insanların hâkimiyeti söz konusudur. Allah’a iman etmiş  emanetin yüklenicisi mü’minlerin büyük bir kısmı öldürülmüş geriye kalan bir avuç iman sahibi kendini bu topraktaki zalimlerden korumaya çalışmak için kaçmışlardır. Ama kaçmayıp emanet bayrağını diğer nesillere ulaştıran muvahhit şahsiyetlerde vardır. İşte Onların Ashab gayretinde çalışmaları inşallah netice verecek şeytanın razı olduğu şirk unsurları birer birer ortadan kalkacak. Allah’ı ilah olarak kabul eden insanların hakimiyeti sağlanırsa eğer, yer yüzünde ki kaos,  adaletsizlik ve zulüm ortamı yerini huzur barış ve güvenlik ortamına bırakacaktır. Çünkü Allah’ın emanetini yüklenen mü’minler İnsanların ister inanmış bir mü’min olsun ister inanmayan bir insan olsun onların haklarını da zayi etmemek için uğraşırlar. Çünkü Allah (cc) onları iş başına getirdiğinde namazı kılmalarını, zekatı vermelerini, iyiliği emr kötülüğü nehyetmeyi onlara farz kılmıştır. Yani uygulamalarında keyfilikten tamamen uzaktırlar. Ama bu gün emanete ihanet eden Allah’ı İlah olarak kabul edip Rab yani kanun koyucu olarak kabul etmeyen, insanların hakimiyeti söz konusu olduğundan  bu ortamda zulüm, terör ve kaos hakim durumdadır. Çünkü bu insanlar kendi egolarını tatmin etmek istediklerinden kendilerinden başkalarına yaşama hakkını bile çok görüp kendilerine benzettiklerini ancak savunma ölçüsündedirler. Yani onların yaşayışı gibi yaşamadığında onların düşmanı olursun. Sonrada hümanistlikten dem vurarak insanlığı savunmaları yok mu?

Sonuç olarak şunları söylemeliyim ki Allah’ın emaneti olan farzları ayakta tutmak emaneti yüklenmiş insanın yani müslümanın işidir. Bu bilinçle hayatımızı ortaya koyarak emaneti sahinine istediği gibi ulaştırmak ve bu yolda karşılaşacağız tüm zorlulara göğüs gererek Firdevs’e ulaşmak için gecemizi gündüzümüze katmalıyız. Çünkü emaneti zayi eden insanlar cehennemi elde etmek için bundan daha fazla  ve hızlı çalışmaktadırlar!

Seyfulislam Çapanoğlu.

 


* BENZER KONULAR

Kim Allah’a Ve Ahiret Gününe İnanıyorsa Gönderen: melek
[Bugün, 07:53:18 ÖÖ]


Allah’ın Ahlakıyla Hhlaklanmak Gönderen: melek
[Bugün, 07:46:57 ÖÖ]


Allah Sevgisi Kalbine Yer Etmelidir Gönderen: melek
[Bugün, 07:41:05 ÖÖ]


Nefsimiz ve Allah C.C Rahmeti Gönderen: melek
[Bugün, 07:34:32 ÖÖ]


Allah İçin Sevmek Yada Sevmemek Gönderen: melek
[Bugün, 07:28:23 ÖÖ]


Zor Zamanlar ve Dayanışma Ruhu Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:05:43 ÖÖ]


İbadetler Güzel Ahlâklı Olmayı Sağlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:52:03 ÖÖ]


Ramazan ve İman Kardeşliği Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:44:35 ÖÖ]


Tasavvuf Nefsi ve Kalbi Temizlemek Demektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:27:41 ÖÖ]


Hased, İyilikleri Yer Bitirir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:18:45 ÖÖ]


Esat Aydoğan - Güller Hürmetine Rahmet 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:22:20 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Badı Saba 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:10:40 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Selam Götürün 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:56:26 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Aşkı Mevla 1 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:37:39 ÖS]


Mehmet Emin Ay & Mustafa Demirci - Gülbeste 1 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:24:51 ÖS]


Celaleddin Ada - Aşkullah Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:15:31 ÖS]


Mehmet Emin Ay - O'nun Güzel İsimleri 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:06:15 ÖS]


Mehmet Emin Ay - Nât-ı Şerîfler & Gül-i Ruhsâr 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:55:22 ÖS]


2024 - Agah - Mestâne - Enstrümantal Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:30:02 ÖS]


Birbirimizin Hem Cenneti Hem de Cehennemi Olabiliriz Gönderen: türkiyem
[Dün, 07:48:55 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41