Gönderen Konu: Gözümüz Elbette Yükseklerde  (Okunma sayısı 470 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2120
Gözümüz Elbette Yükseklerde
« : Nisan 05, 2018, 08:15:51 ÖÖ »
Gözümüz Elbette Yükseklerde

İslam yücedir, alçaklığı kabul etmez. Müslüman da hep yücedir. Yüceleri hedef edinir. Alçaklarda kalmayı kendine uygun görmez. Kendi kapasitesi ölçüsünde bir insanın ulaşabileceği en yüksek noktayı hedef seçer kendisine. Kabiliyeti hangi alanda yükselmeye müsaitse o alanda en iyi, en başarılı, en üstte olmayı amaçlar.

Henüz başaramamış, yarı yolda kalmış, hedefinin sadece bir kısmını gerçekleştirebilmiş olsa da yine gözünü yükseklere dikmekten vazgeçmez. Çünkü Müslüman adildir, çünkü Müslüman şefkatlidir, çünkü Müslüman cömerttir ve bu özelliklerini, bu karakterini yükseldikçe ve daha yükseğe çıktıkça daha çok sergileme imkânı bulur. İlimde yüksekteyse şefkati gereği ilmini insanların dünya ahiret mutluluğu için onların hizmetine sunar. Cesarette yüksekse yüreğini haksızlıkların önlenmesi için zalimlere karşı kalkan yapar. Yönetmekte üstünse makamını ve kabiliyetini adaletin yaygınlaşması için kullanır. Malda zenginse elindekini her türlü şerrin önlenmesi ve hayrın yayılmasına harcar. Onun için mümin alçakta duramaz, azla yetinmek istemez, gözünü açar, hep yükseklere bakar.

Evet, elbette gözümüz hep yükseklere bakabilmek için açıktır ancak bu göz açıklığı aç gözlülüğe dönerse, o andan itibaren çöküş başlar. Elde ettiğini kendinde tutmaya, sadece kendisi için elde etmeye, sadece gözünü doldurmak için yükselmeye başlarsa ayağının altındaki zemin kayganlaşmaya başlar. Daha fazlasının peşinde koşarken alçaklara doğru hızla kaydığının farkına bile varamaz. Hiç farkında bile olamaz nerede olduğunun, nerede durduğunun. Allah muhafaza duruşu olmayabilir bu kayışın çünkü. Adalet duygusu zayıflar, şefkati kaybolur, eli küçülür ve sonunda temel özelliklerini kaybeder, kullanamaz olur.

Mümin de adaletini, şefkatini, cömertliğini kaybettikten sonra insanlığın hali nice olur. Zalim, cani, kapitalist zümrelerin kontrolü altında perişan olur, topyekün alçaklık kol gezer, insanlığa meydan okur.

Neden mi bu konulara girdik?

Bütün dünyada İslam topraklarında bir yükseliş yaşanırken böyle bir tehlikeden söz açmak yersiz mi olur?

Makam ve imkânın bizleri düşürdüğü basitlikleri görmemiş, yaşamamış bir toplum olsak belki yersiz olurdu ama yaşadıklarımız bizi çok korkutuyor. Hep biz güçlü olalım, yüce olana yol alalım derken aman biraz da ben olayım, benim olsun, benim dediğim olsun demeye doğru kaydığımızı ve bizi düşürdüğü halleri görmek, birbirimizi uyarmayı kaçınılmaz kılıyor.

Birbirimizi uyarmaya ihtiyaç duyduğumuzun en bariz göstergesi yükselmek için çiğnemedik kural, çiğnemedik kanun bırakmayışımızdır. İnsanların rızık darlığı korkusuyla ölçülerden şaşması büyük bir tehlike olarak görülüyor da, daha çok olsun diye ölçüleri delik deşik etmek tehlike değil mi? Hem de ne büyük tehlike… Rızık korkusuyla taviz verenin zararı kendisine ve belki etrafında dar bir çevreye dokunur. Ama yükselmek uğruna “zamanı” günah keçisi yaparak ölçüden uzaklaşanın zararı, bütün insanlığın gözyaşına neden olacak sonuçlar doğurur.

Hem biz yaşayarak görmemiş olsaydık da Kur’an’ımız ve efendimizin hadisleri, daha yükseğe her adım atışımızda, bastığımız yere dikkat etmemiz için bizleri uyarmıyor muydu zaten?

“İnsanoğlunun bir vâdi dolusu altını olsa, bir vâdi daha ister. Onun gözünü topraktan başka bir şey doyurmaz. Fakat Allâh, tevbe edenin tevbesini kabûl eder.” (Buhârî, Müslim)

Gelin biz birbirimizi uyarmaya ve sonu hiç olacak serüvenleri bu günden hiçe saymaya devam edelim.

Her halinden tahsil (öğrenim) yaptığı belli olan adamın biri, Nasrettin Hoca’yla karşılaşmış ve ona sormuş;
“Başında bu sarıkla sen kimsin?” be adam?

“Hiç” demiş Hoca, “Ben hiçkimseyim.”

Hocanın bu cevabına dudak büküp, söylediklerini önemsemediğini görünce, bu sefer Hoca sormuş ona.

“Ya sen kimsin?” bakalım. Adam;

“Ben, mutasarrıfım (Siyasal fakültesini bitirdim)” demiş kabara kabara.

Tekrar sormuş, Hoca;

“Sonra ne olacaksın?” Adam cevap vermiş:

“Herhâlde vali olurum”

Hoca yine üstelemiş:

“Daha sonra ne olacaksın?” demiş. Adam bu sefer de;

“Belki vezir (Bakan), olurum” demiş.

Hoca bu… İşin peşini bırakmamış ve tekrar sormuş;

“Daha daha sonra ne olacaksın?” Adam;

“Bir ihtimal sadrazam (Başbakan) olabilirim” demiş. Hoca devam etmiş;

“Peki, ondan sonra ne olacaksın?”

Artık olabilinecek dünya makam kalmadığı için adam, boynunu büküp son makamını söylemiş:

“Hiç.” Demiş.

Baştan beri bu cevabı bekleyen Hoca, taşı gediğine yerleştirivermiş:

“O halde deminden beri niye kabarıyorsun be adam?

Ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım:

Hiçlik makamında!” deyivermiş.

 


* BENZER KONULAR

Birbirimizin Hem Cenneti Hem de Cehennemi Olabiliriz Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:48:55 ÖÖ]


Kulluk Şuuru Nasıl Oluşur Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:44:55 ÖÖ]


Şeytanın Büyücülüğü Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:41:01 ÖÖ]


Birliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:35:09 ÖÖ]


Ahirete İmanın Mü’mine Kazandırdıkları Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:29:15 ÖÖ]


Sen Değerlisin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 07:19:59 ÖÖ]


Evlilik İnsanı Mükemmelliğe Ulaştıran Hızlı Yollardan Birisidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:58:11 ÖÖ]


Müslümanım Diyen Ey Hanımlar Kızlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:51:18 ÖÖ]


Birçok Kadın Kocasını Birçok Rrkekte Karısını Cennetlik Etmiştir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:45:05 ÖÖ]


Hesap Günü İyice Yaklaştı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:33:16 ÖÖ]


Kırık Kalple Yapılan Dualar Makbuldür Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:20:47 ÖÖ]


Ertuğrul Erkişi - Safahat`tan Şarkılar 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:41:49 ÖS]


İslâm Kadına En Büyük Değeri Vermiş Şerefli Yaşamasını Sağlamış Gönderen: anadolu
[Dün, 08:16:41 ÖÖ]


Çocukla İletişim Kurarken Ona Saygı Duymak Değer Vermek Gerekir Gönderen: anadolu
[Dün, 08:08:13 ÖÖ]


Mümin Bir Erkek, Mümin Kadına Kızıp Darılmasın. Gönderen: anadolu
[Dün, 08:03:19 ÖÖ]


Çocukların Namaz Eğitimi Gönderen: anadolu
[Dün, 07:57:19 ÖÖ]


Namazını Sapasağlam Koruyanalr Gönderen: anadolu
[Dün, 07:50:26 ÖÖ]


Bu Din Sadece Camilerin Dini Değil Hayatın Dinidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:38:19 ÖÖ]


İslam Gariplerin Dinidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:29:34 ÖÖ]


Komşunuzu İhmal Etmeyin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:21:38 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41