Gönderen Konu: İnandığınız Allah'a Karşı Gelmekten Sakınınız  (Okunma sayısı 1327 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5922
İnandığınız Allah'a Karşı Gelmekten Sakınınız
« : Ocak 31, 2023, 09:13:57 ÖÖ »
İnandığınız Allah'a Karşı Gelmekten Sakınınız

İnanma ihtiyacı ekmek ve sudan da öte fıtrî bir ihtiyaçtır. İster hak ister batıl olsun insan mutlaka bir şeylere inanır. Ben inanmıyorum diyen biri bile öyle bir an gelir ki fıtratından gelen o sese karşı koyamaz.

Îman belli bir sürede olup biten ve tamamlanan bir şey değil, hayat boyu devam eden bir süreçtir. Allah'a îman şu fâni alemde en hakikatli değerimizidir. Zira Allah'a inanan kişi en sağlam kulpa tutunmuş demektir. Bir yamaçta mahsur kalan yahut bataklığa saplanan biri  kendine atılan halata tatlı canını kurtarmak üzere nasıl sıkıca tutunursa mümin de öyle olmalıdır.

Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle insanlık ateş çukurunun kenarındayken Allah (cc) habl-i metin (sapasağlam ip) olan Kur'an-ı Kerim'i inzal etti, efendimiz (sas) de o ipe nasıl tutunacağımızı öğretti ve biz o ipe tutunarak ipin sahibine iman ettik.

Hal böyleyken o ipin sahibine nasıl hürmetsiz olabiliriz? İnsanlar arası ilişkide bile "insan ihsanın kölesidir" fehvasınca iyiliğe iyilikle mukabele etmek gerekirken bize en büyük ihsanda bulunan, İslâmımızı, imanımızı ikram eden Rabbimize karşı nasıl yanlış yapabiliriz?

Kur'an-ı Kerim'de iki âyet-i kerimede "kendisine inanmakta olduğunuz Allah’a karşı gelmekten sakının" (Mâide: 5/88; Mümtehine: 60/11), iki âyet-i kerimede "huzuruna toplanacağınız Allah’a karşı gelmekten sakının" (Mâide: 5/96; Mücadele: 58/9), bir âyette de "adını anarak birbirinizden dilek ve istekte bulunduğunuz Allah’a saygısızlıktan sakının" (Nisa: 4/1) buyrulmaktadır.

Dilimiz Allah'ı anmadan duramaz. "Allah razı olsun, Allah kabul etsin, Allah korusun, Allah için şunu yap" ve benzeri ifadeler günlük hayatımızda oldukça yaygındır. Zira mümin kendine ruh üfleyen Allah'ı anmaktan nasıl mahrum kalabilir ki? Süleyman Çelebi ne güzel ifade etmiş. "Allah âdın zikredelim evvelâ. Vâcib oldur cümle işde her kulâ".  Yolun sonunda O'nun huzurunda toplanacağımızı da biliriz.

Meleklerin âdeta semâya sürgün edildiği, ölüm ve ötesinin hiç akıllara gelmemesi için her türlü enstrümanın devreye sokulduğu, Tanrı tanımazlığın marifet, köklerden kopuşun meziyet olarak lanse edildiği dünyamızda Allah'ın kopmaz ipine tutunmuş ve O'na inanan kul olmak en büyük nasiptir. O halde, inandığımız, her gün sayısız kere adını andığımız ve huzurunda toplanacağımız  Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve hayatımızın her karesinde bu bilinçle hareket etmek bir iman görevidir. Dillerimize pelesenk olan Fâtiha'da Allah (cc)'ün  alemlerin Rabbi olduğunu ikrar ederiz. İslâm biz müminlerden alemlerin Rabbi olan Allah'a karşı her alemde hürmetkâr olmamızı ister. Alemlerin Rabbi  insanlık aleminin de hayvanlar aleminin de Rabbidir. Alemlerin Rabbi sanal alemin de reel alemin de Rabbidir. İnsan kaç türlü alemle ilişki ağı içerisindeyse  ve oralarda mümince duruş neyi gerektiriyorsa öyle davranmalı, inandığı Rabbü'l âlemîne yanlış yapmaktan sakınmalıdır.

Efendimiz (sas) bir yolculuk esnasında atının terkisine bindirdiği Abdullah İbn-i Abbas'a şöyle seslenmişti: "Delikanlı! Sana bazı şeyler öğreteceğim. Allah’ı gözet ki Allah da seni gözetsin. Allah’ı gözet ki Allah’ı daima yanında bulasın." (Ahmed bin Hanbel: I/293). Bu bilinç hali bizi parçalanmış kimliklere sahip olmaktan kurtaracak ve tevhid şuurunu küllî anlamda hissettirecektir.

İnanmak, inandığımız zâta karşı ilkeli olmaya söz vermek demektir. Zira îman kelimesinin anlam dünyası içinde kişinin kendini güvene alması anlamı olduğu gibi karşı tarafa güven vermek anlamı da vardır. Bu anlamda mümin Allah'a güven teminatında bulunan ve O'na karşı yanlış yapmayacağına söz veren kişidir. Bir yandan gündelik hayatta Allah'ın adını anmak, bir yandan da pratikte O'na hürmetsizlik, O'nu ve buyruklarını dikkate almamak mümince bir duruş değildir. Hürmet ettiğimiz kadar hürmet buluruz. Saydığımız kadar saygın oluruz, sevdiğimiz ölçüde seviliriz. Bu insanlar arası ilişkide böyle olduğu gibi inandığımız Allah (cc) ile ilişkimizde de böyledir.

RADYO  FANİDUNYA FM.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Murat Bozkurt - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:31:17 ÖS]


Grup Cemre - Yunus Emre İlahiler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:22:45 ÖS]


Tavaf Namazı Nasıl Kılınır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:35:36 ÖS]


Kâbe'yi Görünce Okunacak Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:27:09 ÖS]


Hac İle İlgili Hadis-i Şerifler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:19:45 ÖS]


Hasan Ergüçlü - Hira Dağı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:16:42 ÖÖ]


Hasan Ergüçlü - Düştüm Çöllere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:11:43 ÖÖ]


Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:50:20 ÖÖ]


Öfkeyi Kontrol Altına Almak İçin Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:46:24 ÖÖ]


Hayâlı Çocuk Yetiştirmek İçin Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:43:35 ÖÖ]


Cennet Annenin Ayakları Altındadır Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:33:08 ÖÖ]


Gönülden Boyun Eğelim Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:29:30 ÖÖ]


Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:08:36 ÖÖ]


Müslüman Kadının Namazı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:58:31 ÖÖ]


Altı Öğrencinin Başlattığı Osmanlı’yı Çökerten Süreç Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:51:56 ÖÖ]


Umut ve Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:31:19 ÖÖ]


Bu dünyânın Fâni ve Basit Hayâtı Seni Azdırmasın Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:24:25 ÖÖ]


Ehl-i Sünnet İnancı Nedir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:16:44 ÖÖ]


Gözlük Gönderen: KOYLU
[Mayıs 18, 2024, 08:23:43 ÖÖ]


Ölüm ve Gerçeğe Uyanmak Gönderen: KOYLU
[Mayıs 18, 2024, 08:20:15 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42