Gönderen Konu: "uf" bıle deme  (Okunma sayısı 1089 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

tecelli

  • Ziyaretçi
"uf" bıle deme
« : Ocak 25, 2015, 01:20:24 ÖÖ »
"uf" bıle deme

Bugün şeytanın bacağını kırmak istedim ve Çekirge’den Çelikpalas’ın önüne kadar yürüdüm. Bir anne ve genç kızını gördüm. Her ikisi de modern giyimli idi. Anne çok sessiz konuşuyor kızı ise belli ki bir şeylere kızmış bu nedenle hırçındı. Kızının bu hırçınlığına rağmen annesi çevreye rezil olmamak için onu sükûnete davet ediyor, ancak kızın dünya umurunda değil. Sadece isteğini elde etmek istiyor. Aslında küçük de değil. Ama annesini aşağılarcasına hakaretlerine devam etti. Ben dinlenmek için oturduğum yerden kalktım ve yürümeye devam ettim.
Çok utandım. Çok hayıflandım kendi kendime. Rahmetli annem geldi gözlerimin önüne. Şimdi yanımda o olsaydı da ayaklarını yıkayıp suyunu içseydim. Yüzümü onun o tatlı yüzüne sürseydim. Beş çocuğun kahrını küçükken çektiği yetmezmiş gibi, büyüdüklerinde de sorunlarını çözmek için varoldu. O dünyalar tatlısı varlığı bağrıma bassaydım. Ah, evet bunu yapabilseydim.
Bu kızcağız hiçbir şey bilmiyordu. Bilmiyordu ki o hırçınlaştığı ve milletin önünde küçük düşürmeye çalıştığı annesi belki çok yakında ellerinin arasından kayıp gidecek. Asla geri dönüşü olmayan yolculuğa çıktığında, boşuna döktüğü gözyaşları onu geri çevirmeyecek. “Her şeyi kırsaydım, kafamı bile kırsaydım ama annemin kalbini keşke kırmasaydım” diyecek hüzünlü bir şekilde. Belki de demeyecek. Bilemiyorum. Belki de akşam eve gittiklerin de özür dileyecek, annesinin gönlünü alacak. Ben gördüklerimden öncesini ve sonrasını bilmiyorum. Sadece gördüğüm kadarını biliyorum.
Dilin kemiği yok dostlarım.
Birinin kalbini elinizle ya da ayağınızla kıramazsınız. Ancak ve ancak dilinizle kırarsınız. Yine aynı kalbi başka şeyle onaramazsınız. Yine dilinize ihtiyacınız var. Ama kırılanlar onarılsa da aslını kaybetmiştir artık. Özür sadece sizin affedilmenizi sağlar. Beyaz bir kâğıdı kırıştırdıktan sonra ütüye de tutsanız gözle görülecek izlerin olduğuna şahit olursunuz.
Olabildiğince az özür dilemek hatta dilememek için elimizden gelen çabayı sarf etmeliyiz. Hele muhatabımız Analar olursa. Hele o anaların kalbi kırılırsa, o zaman vay halinize. Bir de özür bile dilemeye fırsat bulamazsanız o zaman vay halinize ki vay. O yüzden annenizle muhatap olurken, onunla konuşurken veya tartışırken kendinizi bir mayın tarlasında dolaşıyor gibi düşünmelisiniz. Her an bir mayına basma ihtimaliniz vardır.
Şöyle izah edebilirim bu durumu.
Yeni tanıştığınız biri ile nasıl muhatap olursunuz. Çok kibar, dikkatli, temkinli, usul ve erkâna göre hareket edersiniz. Oysa bu yeni tanıştığınız sizi ne 9 ay karnında taşımış, ne sizin sancılarınızı çekmiş, ne bakmış ne de büyütmüş. O halde nasıl olurda sizin için bu kadar zahmet veren bir anneye hırçın olabilirsiniz. Olmamalısınız ve olamayın lütfen.
İşte olmamanız gerektiğine dair Yüce Yaratanın bir emri.
“Biz insana, anne ve babasına (karşı) güzelliği (ilke edinmesini) tavsiye ettik.” (Ankebut Suresi - 8)
“Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle-davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.” (İsra-23)
Bırakın anne ve babaya hırçın davranmayı, Rabbimiz onlara “ÖF” dahi dememizi istemiyor. Bu çok kolay bir istek olmasa gerek. Umarım bu genç kız arkadaşımız bu hatasından dönmüştür ve annesinin kıymetini anlayarak bir daha aynı hatayı yapmamak için çaba sarf edecektir.
Onlar için en basit dua…
Rahmetli annemi Rabbine yolcu edeli yıllar oldu. Umarım bizden şikâyetçi değildir. O beni baktı büyüttü. Kahrımı çekti. Ben ise ona hiçbir iyilik yapamadım. Ona layık olamadım. Onun bana yaptıklarını evlatlarıma belki yapamayacağım. Onun bana öğrettiklerini ben kendi çocuklarıma belki öğretemeyeceğim. Rabbim sen onu katına al ve ona rahmetinle muamele et. Sen onun ümmi (okumamış) haliyle bize yaptıklarını biliyorsun, ben onun iyi bir insan olduğuna şahidim. Sen benim şahadetimi kabul et ve onu cennetine koy. Amin.
Temel Korkmaz

 


* BENZER KONULAR

İslam ve İnsan Hakları Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:37:24 ÖÖ]


İnsanlık Efendimiz'e (SAV) Şükran Borçludur Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:33:23 ÖÖ]


Kur'an ve İnsan Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:26:11 ÖÖ]


Mü’minler Ancak Kardeştirler Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:19:10 ÖÖ]


İslamda Tevekkül Ve Önemi Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:13:30 ÖÖ]


İtikadımızı ve Zihniyetimizi Gözden Geçirelim Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Lüks ve İsraf Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:41:08 ÖÖ]


Allah’ım, Duyduğum ve Sakındığım Ağrıdan Sana Sığınırım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:30:03 ÖÖ]


İslâm Dininin Ana Kaynakları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:21:33 ÖÖ]


İnsan ve İman 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:10:43 ÖÖ]


Büyük Cihangir Sultan Mehmed Han Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:57:02 ÖÖ]


Hz Peygamber Ve Samimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 03:50:17 ÖS]


Hz Peygamber Ve İnsan Onuru Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 03:45:36 ÖS]


İslamda Paylaşım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 03:40:40 ÖS]


Kimsesizlerin Kimsesi Olmak Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 03:35:29 ÖS]


Allah Ve Peygamber Sevgisi Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 03:26:03 ÖS]


2024 - İsmail Metin - Yunus Emre İlahileri - Ney Solo Albüm 192 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 03:17:11 ÖS]


Grup Zahid - Single Eserleri 320kbps + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 01:44:36 ÖS]


Hayra Da Şerre De Aracılık Eden Onu İşleyen Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:17 ÖÖ]


En Tehlikeli Mikrop Çeşidi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:51:19 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41