Gönderen Konu: KUR'ANDA KIYAMET GÜNÜ  (Okunma sayısı 694 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
KUR'ANDA KIYAMET GÜNÜ
« : Şubat 01, 2017, 07:48:35 ÖÖ »
Kuran’da Kıyamet Günü

Herkes, kıyamet gününden soruyor! Kıyamet günü felaketlerinden! Ne ile yüzleşeceğimizden!

Şunu belirtmeliyiz ki, kıyamet günü halk arasında kullanılanın aksine Kuran’da hesabın görüleceği günü ifade eder. Yani, öldükten sonra dirildiğimiz anı. Dünyanın yok oluşu, dümdüz edilişi, kainatın son bulması ise ”saat” ile ifade edilir. Kıyamet günü oldukça çetin ve zorlu bir gündür. Hem de aklımızın alamayacağı kadar zorlu. Geri dönüşün olmadığı bir gündür o gün. Hesap gününün gelip çattığı, dünya hayatının geride kaldığı bir gün…
 
Kıyamet gününü düşündüğümde içim ürperiyor ve heyecanla doluyor. Hesabın gelip çattığı günü düşünmek beni kendime getirttiriyor aynı zamanda. Bu yüzden bir mümin için hesap gününün Kuran’da anlatılması, gönlünde iman olanlar için çok değişik duygular oluşturuyordur eminim ki. Zira Allah’a inanan biri o günün varlığından kuşku duymaz. İbret ala ala, kendiyle yüzleşerek silkelenerek okur hesap günü hakkındaki ayetleri… Kendimize gelmemiz, sıkıca takvaya sarılmamız için kıyameti düşünmemiz iyidir.
 
Takvalarıyla her birimize örnek olan Peygamberlerin dahi hesaba çekileceği o güne, çok dikkatle hazırlık yapmalıyız. Allah hardal tanesinden daha küçük bir şeyin bile gizli kalmayacağını söylüyor.
 
Yemin olsun, kendilerine elçi gönderilenleri muhakkak hesaba çekeceğiz; gönderilen elçileri de mutlaka hesaba çekeceğiz. (Araf-6)
 
Kıyamet günü için adalet terazilerini kuracağız/adaleti terazilere koyacağız. Hiç kimseye zere kadar zulüm edilmeyecek. Hardal tanesi kadar birşey olsa onu ortaya getiririz. Hesapçılar olarak biz yeteriz! (Enbiya-47)
 
O gün gelene dek ise suçlular şu dünya hayatında yalnızca kısacık bir nimetlenmenin içerisindeler. O gün gelene dek, bir oyalanma içerisindeler… Allah’ın kendilerine verdikleri güzellikleri tadıp suçlu olmaya devam ederken, bir yandan da hesap gününe doğru yol alıyorlar. Hele ki dirileceğini ummayanların vay haline!
 
Vay haline o gün, yalanlayanların! Yiyin ve birazcık nimetlenin. Suçlularsınız siz. (Mürselat- 45,46)
 
Diyecekler ki: “Peki bizi yeniden kim yaratacak?” De ki: “Sizi ilk kez yaratan kimse, o.” (İsra-51)
 
Dünyada sahip oldukları güçlerle zorbalık yapanlar, gücü geçici olmayan en güçlünün karşısında, yüzleri eğik, ebedi sürgüne sürülecekler. Allah zalimlerden elbette ki habersiz değil, yalnızca hesap gününe kadar erteliyor üzerlerine salacağı azabını.
 
Bütün yüzler o Hayy ve Kayyum önünde yere inmiştir. Zulüm taşıyan perişan olup gitmiştir…(Taha-111)
 
O gün, yalnızca Rabbin izin verdikleri konuşur. Onlar da doğruları söyler. O gün, ruh ve melekler saf bağlayıp kıyama geçerler. Rahman’ın izin verdiği dışındakiler konuşamazlar. O izin verilen, doğruyu söyler. (Nebe-38)
 
Kuran’dan yüz çeviren, zikri unutan ise kör haşredilir. Öyleyse bize ne oluyor ki, elimizin altında olan kitabı okumaya, anlamaya, düşünmeye gayret etmiyoruz? Kendimizi Allah’dan başkalarına mı teslim ediyoruz?
 
O der ki, ”Rabbim beni neden kör haşrettin, ben gören biri idim?”. Allah buyurur: ”Ayetlerimiz sana geldiğinde sen böyle unutmuştun; bugün de sen aynı şekilde unutuluyorsun.” (Taha-125,126)
 
Kıyamet gününde herkese kendiyle yüzleşeceği kitabı verilir. Bu kitap fiziken nasıl bir kitaptır, neye benzer bilemiyoruz.

Bu konu hakkında bildirilen ayette ki son ifadeler ise dehşet verici. Allah o gün, hesap sorucu olarak herkesin kendine öz benliğinin yeteceğini söylüyor. Birebir orada göreceğiz neler yaptığımızı.
 
Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız:”Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter.” (İsra-13,14)
 
Bizim sözümüze gerek mi var? Allah Kalem suresi 42,43,44 ayetlerinde öyle dehşete düşürücü sözler söylüyor ki… Tekrar tekrar okumalı…Umarım şu sapasağlam halimizle secdelerimize daha da sabırla, huşu ile yaklaşırız. İbadetlerin önemini daha da kavrarız inşallah. O gün, Rabbimiz, benliklerini zillet kaplayanları secde etmeye çağıracak. Fakat yapamayacaklar… Azabı hak eden benliklerin hali…
 
Baldırın çıplak kalacağı, secde etmeye çağrılacakları gün, onu da yapamayacaklar. Gözleri yere eğilmiş, benliklerini zillet kaplamıştır. Onlar, sapasağlam oldukları zaman da secde etmeye çağrılıyorlardı. Bu sözü yalanlayanla beni baş başa bırak. (Kalem-42,43,44)
 
Dünya’da başkalarıyla oyalananlar… En önemli olanı, Allah’ı unuturken, başkalarıyla olan bağları onlara yarar sağlar mı o gün? Elbette hayır. Ne oğulları, ne kardeşi, ne annesi, ne babası…
 
Bir gün ki o, kişi öz kardeşinden kaçar, öz annesinden, öz babasından, eşinden, oğullarından. O gün onlardan her kişinin kendisine yetecek bir uğraşı vardır. (Abese- 34, 35, 36, 37)
 
İnsanı, düşündükçe ürperten bir olay daha… Rabbimiz inanan- inanmayan herkesi cehennemin çevresinde toplayacağını söylüyor. Oraya uğramayacak hiç kimsenin olmadığını bildiriyor. Yani, Allah’ın rızasını kazanan, kurtulan bir kulda, cehenneme sürülecek olanda cehennemin çevresinde toplatılacak. Rabbimiz, kendisine karşı düşmanlık edenleri ayırırken, korunup sakınanları oradan kurtaracağını söylüyor. Zalimler ise, orada diz çökmüş bir halde bırakılacak… Hayal etmeye çalışın… Ne çetin ne dehşet verici, tüyler ürpertici bir an değil mi? Herkes, cehennemin çevresinde toplanmış…

Diz çöker halde… Korunup sakınanlar, kurtarılmayı beklemekte… Elbette merhametli ve adaletli olan Allah, her benliğe hak ettiğini verecek… İnşallah, Rabbimizin bizi dirilttikten sonra yaşanacak olan bu olayı bildirmesinden ibret alırız. Kendimize geliriz. İnşallah, O büyük günün zorluğuyla hayali de olsa biraz yüzleşip, kendimize daha da çeki- düzen veririz.
 
Rabbine yemin olsun ki; onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra hepsini diz çökmüş halde cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız. Sonra, her fırkadan, Rahman’a karşı kafa tutmada daha şiddetli davrananlar kimlerse, onları ayıracağız. Elbette ki, oraya girmeye daha layık olanların kimler olduğunu herkesten iyi biliriz. İçinizden oraya uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbin üzerinde kesinleşmiş bir hükümdür. Sonra biz, korunup sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız. (Meryem- 68,69,70,71,72)
 
Rabbimden dileğim, inşallah inananlar olarak bizler kıyamet gününü düşünerek daha da sımsıkı Rabbimize dayanırız.

Takvamızı daha da arttırmak için gayret gösterip, daha da çok korunup sakınırız. inşallah inanmayanlar da bir kere daha düşünürler.

 


* BENZER KONULAR

Zaralı Alışkanlıklardan Korunmak Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:19:12 ÖÖ]


Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:13:25 ÖÖ]


İslam Ahlakı Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:08:04 ÖÖ]


Mutaki Olmak Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:03:31 ÖÖ]


İbadetin Özü Dua Gönderen: anadolu
[Bugün, 06:57:45 ÖÖ]


Haya – Ahlak – İmandır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:34:05 ÖÖ]


İkiyüzlülük- Münafıklık – Manevi Bir Hastalıktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:28:39 ÖÖ]


İslamda Birlik ve Beraberliğin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:21:39 ÖÖ]


İnsanlara İyi Muâmele Etmek Aklın Yarısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:12:43 ÖÖ]


Akıllı Kime Denir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:04:51 ÖÖ]


2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41