Gönderen Konu: İhtiyaç Kanunu 1  (Okunma sayısı 108 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5812
İhtiyaç Kanunu 1
« : Kasım 25, 2021, 08:15:48 ÖÖ »
İhtiyaç Kanunu  1

Her şeyi yaratan, yaşatan, âlemlerin Rabbi Allah Teala’nın “teşrî” kanunları ve “kevnî” kanunları var (Sünnetullah). Teşrî olanları emir ve yasakları/hükümleri/şeriatı/hukukudur. Kevni olanları da “tabiat” kanunlarıdır.

Her şeyi yoktan var eden, varlıkta tutan “Hayyu Kayyum, Rahman, Rezzak, Ganiyy, Kâfi, âlemlerin Rabbi, Meliki” Allah Teala’dır.

Her şey her an O’na (C.C.) muhtaçtır. O (C.C.) hiçbir şeyi amaçsız, anlamsız yaratmamış, buyurmamıştır. Sözlerinde, işlerinde nice hikmetler vardır; çünkü O (C.C.) “Hâkim”dir... Her şeyi düzenli, ölçülü, güzel yaratmıştır. Allah’tan istemek izzet, kullardan istemek de zilleti artırır.

O’nun (C.C.) hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. “Allah’tan başka herkes, her şey muhtaçtır.” “Yarattığı her şey her zaman her şeye muhtaçtır. Ve her şey O’na (C.C.) muhtaçtır.” Bu ihtiyaç kanunu o kadar güçlüdür ki, istisnası yoktur. O (C.C.) “Samed”dir; ilginçtir “Samed” ism-i şerifi Kur’an’da sadece bir ayette geçer (İhlâs/2). “Ganiyy”dir.

Tüm ihtiyaçlarımızı yaratan da karşılayan da ancak O’dur (C.C.).

O’nun (C.C.) bizim ibadetimize de ihtiyacı yoktur. Buna, bizim ihtiyacımız vardır. Sayısız nimetleri yaratan, nimetlere bizi muhtaç kılmıştır. Nimetler/emanetler sınavlarımız. Onlarla deneniyoruz. Hayırla şerle, varlıkla, darlıkla, sağlıkla, hastalıkla deneniyoruz. İhtiyaçlarımız bizi terbiye ediyor; kulluğumuzu, acziyetimizi bildiriyor.

Dua etmek O’nun nimetidir. Duayı da O’nun (C.C.) yardımıyla yapabiliyoruz. Dua için kiliseye, papaza muhtaç değiliz.

Dua, O’na (C.C.) ihtiyaç itirafı ve arzıdır. Emirlerini edaya, yasaklardan kaçınmaya bizim ihtiyacımız/yararımız var. Nimetler karşısında şükür, alındığındaysa sabır kulluğumuzun gereği... Şükür nimetleri artırırken, nankörlük de azalmasına/yokluğuna sebep oluyor. Her şey hizmetimize sunulmuştur. Herkes zengin olsaydı toplum azgınlaşır (Şura/27), düzeni bozulur, işler yapılamazdı. Ve Allah Teala hepimizi ayrı yeteneklerde yaratmış; dayanışıyor, yardımlaşıyoruz. İşbölümüne muhtacız. Çoğu kez ihtiyacımız nedeniyle birbirimize yakın olmak isteriz. O’na (C.C.) ise her an muhtacız da farkında değiliz. “İnsan kendisini ihtiyaçtan ‘müstağni’ gördüğünde/sandığında azgınlaşır” (Alak/6-7). Firavun’u mülkü, Karun’u serveti, Bel’am’ı da, İblis’i de ilmi kurtaramadı.

Tüm nimetler bize Rabbimizin emanetleridir. Gerçekte her şeyin yaratanı, maliki O’dur (C.C.). O (C.C.) her an her şeyde tam tasarruftadır (Rahman/29). O (C.C.) dilemeden, yaratmadan, bilmeden yaprak bile sallanmaz.

Hayatımızda havaya, suya, toprağa, ateşe, güneşe ihtiyacımız açıktır. Bunun gibi dine/hukuka/düzene /adalete, peygamberlere, nimetlerine de muhtacız. Nimetlere de derece derece muhtacız. Nimetler ele geçince sevinir, gidince de üzülürüz. Gerçekte hangisi hakkımızda hayırlısı, yararlısı bilemeyiz. Belki bir nimet mihnettir; mihnet/belâ da nimettir.

Nimetlerin bazılarına kavuşunca azıp, sapabiliyor; şımarabiliyoruz. Yoksul kimse servet sahibi olduğunda, makam sahibi olmayan makam sahibi olduğunda değişip sapabiliyor.

Para, makam, şöhret, ilim, eş, evlat, akraba, güzellik, kuvvet vb. nedenlerle denendiğimizde çoğunlukla kaybediyoruz. Fıtratımızdaki hırs, dünya/riyaset sevgisi, bencillik bizi baştan çıkartabiliyor. Böyle olunca nimetler kimi zaman başımıza bela oluyor. Bizi zulme sürükleyebiliyor. Sonuç da hüsran oluyor.

İhtiyaçlarımızdan dolayı makam, servet sahiplerine yaklaşmaya çalışırız. Kendisine her an muhtaç olduğumuz, tüm ihtiyaçlarımızı gerçekte kulları eliyle karşılayan Allah Teala değil midir?

Bahaddin Elçi.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5812
Ynt: İhtiyaç Kanunu 2
« Yanıtla #1 : Aralık 02, 2021, 08:10:45 ÖÖ »
İhtiyaç Kanunu  2

Topluluk halinde yaşamaya, işbölümüne, dayanışmaya muhtacız. Bu, bir arada yaşamada bir düzene/hukuka ihtiyaç duyarız.

İhtiyacımız olan adalet/ilahi hukuku/düzeni Allah Teala biz kullarına nimet olarak teklif ve tavsiye buyurmuştur.

Yaratan, sayısız nimetler ihsan eden Rabbimizin bizim üzerimizde hükümranlık hakkı yok mu?

Sayısız nimetlerden hangilerini öncelikle talep etmemizi, nasıl dua etmemizi de lütfundan bildirmiş, elçilerinin diliyle öğretmiştir.

Rabbimiz nimet ve ihtiyaçlarımıza belli bir ölçü koymuş, sınırlandırmıştır. Nimetlerden, konulan ölçüde tasarruf yetkisi vermiştir. Kulluk sınırı aşılmayacaktır: İtidal.

“Dünya hayatı sizi aldatmasın.”

“Dünya hayatı oyun, eğlence, süs, övünme, geçici yararlanmadır.”

“Rızkını helâlinden sağlamak için çalışmak farzdır.”

“Her ümmetin bir fitnesi vardır. Ümmetiminki de dünya malı” buyurmuş Resulullah (S.A.V.).

“Rızkın hayırlısı yeterli olanıdır.” “İnsanın gözünü toprak doyurur, ancak...” “Şöhret afettir.” “Dünya sevgisi hataların başıdır” (S.A.V.). “Dünya, deniz suyuna benzer; içildikçe yakar.” “Dünya rüyasındayız.”

“Kullarım! Ben kendime zulmü haram kıldım. Sizin de birbirinize zulmetmesini haram kıldım. Benim hidayet etmediklerim dalalettedir.

Benden hidayet isteyin. Rızkınızı ben veriyorum. Benden rızık ve takva isteyin. Günahlarınıza karşılık benden istiğfar dileyin.

Cin ve insan hepsinin isteklerini karşılarım, eksilme olmaz. Hepiniz itaatte veya isyanda olsanız benim mülkümde değişiklik olmaz” (Hadis-i Kudsi).

Günde Fatiha’da kırk kez bizim yardım ve hidayet talebimiz/ihtiyacımız var. “Bismillah”, “Biiznillah”, “Lâ havle vela kuvvete illa billâh”, “İnşallah”, “Maşallah” ifadeleri ihtiyaç ifadelerimizdendir.

“Sabır ve namazla yardım dilememiz”, “Besmele, hamdele, salvele ile duaya başlamamız”, “Duamızın kabulü için lokmamızın/kazancımızın helal olması”, “Allah Teala dilemedikçe hiçbir şey olamaz; kimse kimseye yardım edemez”, “Dualarımız olmazsa, Rabbimiz bize değer vermez.”

“O’nun (C.C.) vermediğini kimse veremez; verdiğini de kimse engelleyemez.”

“Allah Teala muttakilerin, salihlerin dualarına icabet buyurur.”

O (C.C.) dilemedikçe kendimize bile yarar ve zarar sağlayamayız. Dileyemeyiz de... Yardımı da O’nun (C.C.) yardımıyla isteyebiliriz. “La kuvvete illa billâh.”

  Tasavvuf ehli “illeti”, “kılleti” ve “zilleti” ihtiyaç görmüştür. Bunlara “nefsin tezkiyesi”, “kalbin tasfiyesi” için ihtiyaç vardır.

Muhtaç olmaya da muhtacız. Yoksa tağutlaşırız. Hepimiz, tüm insanlar dilenciyiz. Elimizdeki nimetleri görmez, olmayanları isteriz. İhtiyaçlarımız bizim “kulluk”, “insanlık” sınırlarını aşmamızı engelliyor. Bu yönüyle bizim için nimet olabiliyor.

Rabbimiz ihtiyaçlarımızın karşılanmasına, nimetlerden yararlanmamıza belirli ölçüler koymuş ve buna göre yaşamamızı teklif ve tavsiye buyurmuştur. Bunlara uymaya ihtiyacımız var; yararımız var...

Aradığımız mutluluğun servette, makamda, şöhrette olmadığını çevremizde gözlemleyebiliyoruz. İslami/sünnete uygun hayatla mümkündür, mutluluk. Hem dünyada hem de ahirette (Nahl/97, Rad/28).

Her an, her şey için Allah Teala’ya/kulluğuna muhtacız. Yardımı da ancak O’ndan diliyoruz. “Ancak sana kulluk ederiz, ancak senden yardım dileriz.”

Sen bize kereminle yardım etmezsen, bize yardım kimin haddine?

Bahaddin Elçi.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41